KOKUNUN İZİ

By ldream1928

19.8K 2.1K 6.1K

İki beden, iki kalp. Birinin kalbinde ihanetin çürüttüğü damarlar. Ötekisinde ise intikamın küflendirdiği bir... More

1.BÖLÜM~Aşkın Acizliği
2.BÖLÜM~Sevgilim
3.BÖLÜM~Evrenden Mesaj
4.BÖLÜM~Umut
5.BÖLÜM~Gizemli Kız
7.BÖLÜM~Taş
8.BÖLÜM~Yolculuk
9.BÖLÜM~Unutmak
10.BÖLÜM~Hırsızlık
11.BÖLÜM~Yalnızlığın içindeki yalnızlık
12.BÖLÜM~Alışveriş
13.BÖLÜM~Sahne
14.BÖLÜM~Enkaz
15.BÖLÜM~İz
16.BÖLÜM~Hayatı Sıfırlamak
17.BÖLÜM~Yanlış Anlaşılma
18.BÖLÜM~Yeniden Başlamak
19.BÖLÜM~Planın İlk Adımları
20.BÖLÜM~Yeni İş
21.BÖLÜM~ Elinin İzi
22.BÖLÜM~Hediye
23.BÖLÜM~Kötü Bir Şey
24.BÖLÜM~Kaza
25.BÖLÜM~İlk Defa
26.BÖLÜM~Davetsiz Misafir
27.BÖLÜM~ Özlemek
28.BÖLÜM~Geçmiş
29.BÖLÜM~Rüya
30.BÖLÜM~Yağmur
31.BÖLÜM~Canavar
32.BÖLÜM~Kabus
33.BÖLÜM~ Aldattım
34.BÖLÜM~Buzdan Şato
35.BÖLÜM~ Ölümü Dilemek
36.BÖLÜM~ Günahkar
37.BÖLÜM~ Yüzleşme
38.BÖLÜM~Buzun Sıcaklığı
39.BÖLÜM~Hayata
40.BÖLÜM~Duruşma
41.BÖLÜM~Hastane
42.BÖLÜM~ Mekan
43.BÖLÜM~ Düğüm
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM~Telefon
46.BÖLÜM~Papatya
47.BÖLÜM~İstek
48.BÖLÜM~Yakınlık
49-Bölüm~Gece
50.BÖLÜM~Aşkın Şimşeği
51.BÖLÜM~Deniz
52.BÖLÜM~Konuşma
53.BÖLÜM~Güzel Kadın
54.BÖLÜM~Aşk Sarhoşu
55.BÖLÜM~Mezar
56.BÖLÜM~Gidiyor musun?
57.BÖLÜM~Evet
58.BÖLÜM~Telefon
59.BÖLÜM~Zamanın İhaneti
60.BÖLÜM~Benim İklimim
Final
Özel Bölüm-1
Özel Bölüm-2
Özel Bölüm-3
!!!
Yeni Kitap Duyurusu

6.BÖLÜM~Plan

570 73 38
By ldream1928

O yaşadığım tuhaf andan sonra kızı benimle bir kafede oturması için zor ikna etmiştim. Bir derdi vardı ve hiç iyi gözükmüyordu. Aklımda binlerce seneryo vardı ve normalde hiçbir şey olmamış gibi iş görüşmeme gidebilirken içimden bir ses kötü şeyler yaşamış olabilir, ona yardım etmelisin diye bas bas bağırıyordu. Cinsel istismara uğramış olabilirdi, başına çok farklı şeyler gelmiş olabilirdi ve o tam benim karşımda bayılmak üzere gibi dururken ben onu yalnız bırakıp gidememiştim. Zorla da olsa onu şirketin kafesine getirdiğimde bir şeyler yemesi için birkaç bisküvi ve tuzlu gıdalar almıştım.Kız hiç birisine dokunmazken sadece masaya odaklıydı.Masanın üstündeki olan elini tuttuğumda bakışları bana dönmüştü.

"İyi misin?"

Kafasını evet anlamında salladığında konuşmak istemediğini farketmiştim. Nesi olduğunu anlamam için sohbet eder gibi konuşmaya başladım.

"Kaç yaşındasın senin yaşlarında bir kardeşim var üniversiteye mi başladın yoksa liseye mi gidiyorsun?"

Yalan benim abim var hiç tanımadığım bir abim...

"Lise son."

"Ya hangi bölümü düşünüyorsun?"

"Okul öncesi öğretmenlik."

"Bence çocuklarla çok iyi anlaşırsın.Bugün mideni bozacak bir şeyler mi yedin?"

"Eve-..."

"Lütfen bana yalan söyleme çünkü anlayabiliyorum.Bak ben yalnızca bir yabancıyım, bir derdin varsa bana anlatıp rahatlayabilirsin sonra beni bir daha hiç görmeyeceksin zaten.Bazen tanımadığın insanlara derdini anlatmak rahatlatır."

Kızın gözleri oturduğumuzdan beri ilk defa gözlerime değerken o buz mavileri üzgün bakıyordu tereddütle araladı dudaklarını.

"Ben bilerek kusuyordum."

Bu sözleri duyduktan sonra içimde oluşan acıya engel olamamıştım. Bu kız sırf birkaç kilo fazlası var diye hiçbir şey yemeyip sürekli yediklerini de çıkarıyordu. Her gün tekrar ve tekrar aynı cehennemi yaşamak gibi.Neden bu kadar nefret doluydu? Kendine niye yapıyordu ki bunu.Aklımda olan düşünceleri tutamadan dilimden de dökülmüştü.

"Niye?"

"Çünkü çirkinim, bu bedenin içinde olmayı ben seçmedim, insanların bana o iğrenç gözle bakmaları beni deli ediyor sırf kiloluyum diye bir erkek tarafından reddedilmek şuramı yakıyor."

Deyip baş parmağıyla kalbini gösterdi.Öfkeliydi herkese herşeye ama en çokta kendine.Evet belki düşündüğüm diğer şeyler kadar kötü değildi, tecavüze uğramamıştı belki ama dışlanmıştı, hayattan nefret etmişti, kendinden nefret etmişti, eğer bu şekilde ilerlerse kendini öldürebilecek raddeye bile gelebilirdi.

Bu insanlar ne istiyorlardı ki bizden? Hepsi aslında kendi eksiklerini başkalarının eksiklerini aşağlayarak kapatmaya çalışıyorlardı.Ani bir cesaretle konuştum.

"Ben..ben yardım edeceğim sana."

Kızın gözleri şaşkınlıkla bana dönerken heycanla konuşmaya başlamıştım.

"Bak sen çok güzel bir kızsın, ilk önce kendini olduğun gibi sevmeni sağlamalıyız.Kimin ne dediği, ne yaptığı umrunda bile olmamalı çünkü sen kendine değer vermessen kimse vermez. Şimdi diyorsundur ne saçmalıyor bu kız diye. Bak ben diyetisyenim ve şimdi senden bir şey isteyeceğim. Ilk hastam olur musun?"

Neden bu sözleri söylediğimi bilmiyordum.Cidden içimden geldiği gibi konuşmuştum, küçüklükten beri diyetisyen olmak hayalimdi ve ben belkide bu kızı tekrardan mutlu edebilirdim, gülümsetebilirdim. Ama ilk önce kendisini sevdirebilirdim.

Karşımdaki kız birkaç saniye düşündükten sonra omuz silkip kafasını tamam anlamında salladı ve elini bana uzattı.

"Kaybedecek neyim kaldı ki zaten."

Kızın elini sıktıktan sonra biraz sohbet etmiştik ismi Periydi gerçektende peri gibi güzeldi, yalnızca fazla kilolarından kendisinin güzel olduğunu düşünmüyordu. Telefon numarasını aldıktan sonra yarın buluşmak için sözleştik. Bana ne yapacağımızı sorsada ona söylememiş süpriz olacağını söylemiştim.Birlilerine karşılıksız yardım etmek modumu yükseltmişti artık kendimi daha iyi hissediyordum. Perinin yalnızca diyetisyeni olmayacaktım. Onun hem arkadaşı, hem spor hocası, hem de büyük destekçisi olucaktım. Şirketten çıkıp eve doğru yürümeye başladım.Birden kolumdan tutulup geriye çekilmemle bir bedene toslamıştım.Karşımda gördüğüm bedenle kendimi hemen geri çektim.

"Masal."

"Yiğit!"

"İki dakika konuşabilir miyiz?"

Kafamı hayır anlamında sallayıp arkamı dönüp uzaklaşmaya çalıştım.Kaçmaya çalışıyordum geçmişimden.Tekrardan kolumdan tutulmamla pes ederek durdum bu konuşmayı yaşamak zorundaydım. Daha şirketin önünden çok uzaklaşamamıştım.Ve herkes bizi izliyordu ya da bana öyle gelmişti.Ben zor sinirlenen bir insandım.Ama sinirlendiğim zaman önüme çıkan her şeyi yıkabilecek raddeye geliyordum.

"Neyi konuşacağız mesela beni nasıl aldattığını mı? Söylesene yatakta iyi miydi bari, en azından beni aldattığına deysin."

Caddenin ortasında bağırıyordum.Dediklerim umrumda bile değildi kimin duyduğu ne olduğu artık susamıyordum susmak gelmiyordu içimden.O mahalledeki teyzeler gibi ses çıkardım ağzımdan.

"Tı tı tı aaa detayları anlatmak ister misin bana? Söylesene çok mu hoşuna gitti?"

"Masal biliyorum yaptıklarımın affedilecek hiç bir tarafi yok ama Ceydanın bir suçu yoktu hepsi benim suçumdu sakın ona zarar verecek bir şey yapma."

Ha! Bu çocuk ciddi miydi? Ciddi ciddi benimle bu konuşmaları mı yapmıştı? Kendi için değil o kız için mi özür dilemişti? Ben...ben cidden artık kendimi tutamıyordum.

Elim benden habersiz (!) Kesinlikle benden habersiz bir şekilde kalktığında saniyeler içinde yanağına attığım tokatla başı sola doğru dönmüştü.

"Ben sadece deniz analarının beyinsiz olduğunu biliyordum. Ama sende de yokmuş.Ceyda orospusu umrumda bile değil şimdi gidip rahat rahat fingirdeşebilirsin."

Şu an liseli kızlar gibi laf sokmak istiyordum.Benim canımın yandığı kadar canı yansın istiyordum. Kendimi tutmakta o kadar zorlanıyordum ki yumruk yaptığım ellerimde avuç içlerimin tırnak izi olduğunu hissetmiştim.Kendimi daha fazla zorlamamak için arkamı dönüp uzaklaşacağım sırada duyduğum sesle yerimde kalakalmıştım.Arkamdan bir gürültü kopmuştu.Adımlarımı yavaşça geriye döndürdüğümde. Yiğitin yerde yatan bedenini ve onun üstünde onu yumruklayan Borayı görmem bir olmuştu.Yiğitin ağzından burnundan kanlar akıyordu.Hızlıca yanlarına yaklaşıp Borayı kenarıya çektiğimde Yiğitin yanına çökmüştüm.Berbat halde gözüküyordu.Ona karşı içimde hâlâ bitmek bilmeyen bir şeyler vardı o bu hâldeyken hâlâ onun için endişlenmem...Kahretsin kimi kandırıyordum ki... onu hâlâ önemsiyordum işte.

İçimdeki bu duygulara lanet okurken Yiğitin kafasını dizlerimin üstüne koydum.Bileğimdeki bandanayı çözüp yüzüne koyarken.Boranın bakışlarını üstümde hissediyordum. Evet onun canını yakmak istiyordum. İçimde ona duyduğum sevgi kadar bir o kadarda nefret vardı bu iki duyguyu nasıl hissediyordum böyle. Yiğitin yüzüne baktığım da dolan gözlerime engel olamamıştım.Haketmişti bundan daha da fazlasını haketmişti.Bu gözler bu adamın beni aldatışına şahit olmuştu ama yinede ağlamamışlardı.Şimdi bu adamın yaralmasına mı ağlayacaklardı? Kesinlikle hayır.

Peki benim aldığım yara, benim yaralarıma kim ağlayacaktı? Yiğitin canını yakmayı çok istiyordum ama bu şekilde değil ben onunda benim gibi kalbinin yara almasını istiyordum.Yiğit yavaşça yerinden doğrularak ayağa kalktı.Boraya tam saldıracakken etraftaki insanların gelip Yiğiti çekmesiyle Boraya doğru dönüp 'seninle sonra konuşucaz' gibisinden bir şey söyleyip ilerlemeye başlamıştı.Bora tekrardan Yiğite doğru yöneldiğinde Boranın kolundan tutup onu durdurmuştum.Bakışları bana döndüğünde gözlerindeki nefreti ve siniri bana yansıtmak ister gibi bakıyordu. Saklamıyordu çünkü o sinir yalnızca Yiğite değildi o sinir banaydı.

"Neden yaptın.Niye merhamet gösterdin ona."

Gözlerimi kaçırdığımda verecek bir cevap bulamamıştım.

"Hâlâ onu seviyorsun.Cidden hâlâ nasıl sevebiliyorsun onu, miden bulanmıyormu, gerçekten şu 1 haftada atlatabildin mi olanları?"

Gözlerimden yaşlar süzülürken sımsıkı kapattım onları.Ağzımdan bir hıçkırık çıkarken yere yığılammak için zor duruyordum ayakta.Aklıma gelenlerle gözlerimi açtım ve bakışlarımı ona diktim.

"Sen unuttun mu söylesene? Ona olan aşkını bitirebildin mi? Kalbindeki acı bitti mi yani?"

Ani çıkışmama şaşırmış gibi suratıma bakarken ne yaptığımı farkedip silkelendim. Şu an birbirimize işkence ediyorduk resmen.1 haftadır aradığım kişi karşımdaydı.

"Benim bir planım var.Yani tam yok, bilmiyorum işte ama bir şeyler yapmak istiyorum.Biz burada birbirimizi yerken, kendimizi bitirirken onların orada mutlu olmasına katlanamıyorum.

Dikkatle dinleyip gözlerime bakarken konuşmamı bekliyordu.

"Bir yere oturalım öyle konuşalım."

Kafasını tamam anlamında salladığında birlikte yürümeye başladık.Bir cafe bulup oturunca ben aklımdakileri anlatmaya başladım.

"Benim aklıma bir şey geldi.Ben onlarında bizim gibi canları yansın istiyorum bizim yaşadığımız ne varsa yaşasınlar.Biraz düşününce aklıma birkaç fikir geldi.Şimdi bana yardım edicek misin?"

Birkaç saniye durup düşündükten sonra konuşmuştu.

"Ne gibi bir yardım?"

"Sen kabul ediyor musun
etmiyor musun? Ben bu yaptıklarını cezasız bırakmayacağım sen kabul etsen de etmesen de ben Yiğitten intikam alacağım.O kız bunca zaman senin aksine seni sevmiyordu annesine damat arıyordu.Şimdi yardım ediyor musun etmiyor musun?

Ceydanın bana geldiği günü atlamış ona anlatmamıştım.Daha fazla sinirlensin istemiyordum.

Boranın yıkılmış surat ifadesiyle düşündüğü birkaç saniyede bende yıkılmıştım.Bunlar gerçeklerdi ama dile getirince bunları kendimden duyunca Bora adına üzülmüştüm.

Bora biraz düşündükten sonra gözlerini bana çevirdi ve kararlılıkla konuşmuştu.

"Plan ne?"

                                ⭐

Yapma, dokunma
Kim dokunduysa sana ona git
Nerde unuttuysan beni orda kal
Ezdirmem kendimi sana

Yaptım çünkü aşık oldum deme, konuşma
Ona öyle demezler buralarda
Alem inansa sözüne ben inanmam

Beş para eder mi varlığın
Ki yokluğun beni acıtsın
Alem eğilsin önünde, ben eğilmem

(Emre Aydın- Kim Dokunduysa Sana Ona Git) Yukarıya, multimedyaya şarkıyı bıraktım.

Bu şarkı beni baya etkiliyor çünkü bu şarkı gerçekten de aldatılmış bir insanın acılarını anlatıyor onun için Bora ve Masalın hikayesinin bu şarkıdan etkilendiğini söyleyebilirim.Lütfen dinlemediyseniz dinleyin.

Hoşçakalın...❤

Continue Reading

You'll Also Like

1M 56K 42
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
KOLEJ By sevda

Teen Fiction

2.8M 124K 65
Gamzelerinin müptelasıyım!!! Birbirini sevmeyen iki grup daha sonra düşmanlıktan doğan aşklar. Kitap tarfımca yazılmış olmakla birlikte iznim olmadan...
959K 56.8K 73
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
ZEMHERİ By yudumsucan

General Fiction

122K 5.6K 14
Zemheri babası tarafından zorla evlendirilen bir kızdı. Akay ona yıllarca aşık bir adamdı. Zemheri Akay'ı sevecek mi?