Hayaller Gerçek Olursa

By SleepyStargezer

1K 51 11

Hepimiz hayallerimizin gerçek olmasını isteriz. Peki ya gerçek olursa... Bütün hayallerimiz gerçek olduğunda... More

Tanıtım
Karakterlerimiz
-1-
-2-
-4-
-5-

-3-

161 9 0
By SleepyStargezer

Kapı yavaşça açıldı. Sonra bir kaç tıkırtı sesi geldi. Ardından ayak sesleri gittikçe daha net duyuluyordu. Gözlerimi kapadım ve Allah'a dua etmeye başladım. Yavaşça odamın kapısı açıldı.

Ve ayak sesleri odamin içini doldurdu.

Yavaşça gözlerimi araladım ve...

Karşımda tanımadığım bir sima gördüm. Birden bağıracaktım ki yabancının elleri ağzımı kapadı.
-Lütfen sus.Lütfen kimseye zarar vermeyeceğim. Hiçbir şey de çalmadım. Çıkıp hemen gidebilirim. Ama nolur polisi arama lütfen.

Kafamı tamam anlamında salladım.Ağzımı bıraktı. Tam çıkacaktık ki. Birden anahtar sesi duyduk ve ikimizde kapının arkasına koştuk.
-Sen niye saklanıyorsun ki

Elimle sus işareti yaptım. Giren kişi bir kaç dakika durduktan sonra evden çıktı.

Derin bir nefes aldım.

-sen burda yasamıyor musun yoksa sen de mi...

Dedi serçe parmağıyla sağ kaşını kaşıyarak..

+hayir yani kısmen, off disari cikalim bi anlaticam.

Önden ben arkadan da o çıktı. Rüzgar o güzel deniz kokusunu buraya kadar getirmisti. Sessizliği bozan yabancı oldu.

-Artık anlatmayacak mısın?

+Neyi?

-Neden saklandığını, anlatacağını söylemiştin ama...

+Öyle mi dedim o zaman geri alıyorum. Hoşçakal!

Hızlı hızlı yürümeye başladım. Arkamdan şaşkınlıkla baktığını hissedebiliyordum. Bir süre sonra bana yetişti ve kolumdan tuttu.

-Bir dakika

+Yok bir dakika falan hem ben tanımadığım birine oturup hayat hikayemi mi anlatıcam ya Allah Allah..

Tekrar hızlandım. Ama tekrar yetişti ve kolumdan tuttu ve kendine çevirdi.

+Ya sen ne istiyosun ya benim bir hırsıza anlatacak bir şeyim yok tamam mı?

-Tamam ama bunu vermek istemiştim sadece. Al düşürmüşsün!

Dedi ve elime annemden aldığım paraları tutuşturdu. Ve hızlı hızlı yürümeye başladı. Ben bir süre duraksadım, parayı çantama koydum ve arkasından yürümeye başladım. Rüzgar hafif hafif esiyordu ama saçlarımı dalgalandıracak kadar güçlüydü. Acaba fazla mı sert davranmıştım. Çocuk bana düşürdüğüm parayı getirdi. Ben ona hırsız dedim. Ama hırsız yalan mı? Daha fazla dayanamadım ve ona yetiştim ve yanında yürümeye başladım. İlk önce bana şaşkın ve sorgular gözlerle baktı. Ama bir şey demedi. Bir süre öylece yürüdükten sonra daha fazla dayanamadım ve konuşmaya başladım.

+Ben Selin..

Birden gülümsedi. Fakat hiçbir şey söylemedi.

+Ya niye gülüyosun ?!

-Hiç.. Sadece bir hırsızla konuşmak istemediğini sanıyordum.

+Allah Allah fikrimi değiştirdim belki.. Hem deminden biraz ters davrandım pardon..

+Eee...

-Ne eee..

+Ben ismimi söyledim ama sen söylemedin..

-Haa.. Ben Fırat.

Dedi gülerek ve elini uzattı. İlk önce duraksadım ama bende elimi uzattım. El sıkışmamız bittiğinde tekrar yürümeye başladık. Denizin yanına gelmiştik. Sahilde bir kaç insan dışında başka kimse yoktu.

+ Şuraya oturalım mı?

Dedim hemen yanımızda ki bankı göstererek.

-Olur.

Banka oturdum. Ve derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım.

+ Ben küçüklüğümden beri aynanın şarkılar söylerdim. Hatta hep büyüyünce şarkıcı olduğumu hayal ederdim. Ve tam da karşıma bir fırsat çıktı derken hem evimden hem de hayallerimden mahrum kaldım. En azından hayallerimin gerçekleşmesi için paraya ihtiyacım vardı. Ben de..

-Sen de babandan gizli gizli evden para aldın..

+Evet..

-Anladım..

+Peki sen? Hem hırsız olmadığını söylüyorsun hem de bizim evden para çalmak için giriyorsun.

-Aslında çalmak değil de ödünç almak diyelim.

+ Nasıl yani hiçbir şey anlamadım.

-Şöyle ki benim de hayallerim için para gerekiyordu ben de ödünç almak istedim. Yani daha önceden de başka evlerden aldım sonra çalışıp geri ödedim.

Artık kahkahamı içimde tutamadım ve gülmeye başladım.

+Ne diyodun ki "Ben sizin paranızı çalmıştım. Buyrun paranız"

Tekrar gülmeye devam ettim. Fırat da gülümsüyordu.

-Hayır tabiki mektupla birlikte kapılarının önüne bırakıyordum.

+Peki ya yakalansaydın?

-Ama yakalanmadım.

+Gerçekten büyük cesaret. Hem niye çalıyorsun ki ailenin durumu mu yok?

Artık gülmeyi kesmiştim. Fırat'ında yüzü düşmüştü.

- Şey.. Benim ailem yok.. Yani ben obları hiç tanımadım. Yetimhanede büyüdüm. Sonra da işte param denkleşmeyince...

+Ben özür dilerim.. Yani bilmiyordum...

-Önemli değil.. Peki senin ailen izin mi vermedi.

+Babam oldu olası şarkı söylememe bile kızardı. Gerçi babam dediğime bakma üvey babam.. Aslında ona hiç üvey gözüyle bakmadım. Çünkü o kendimi bildim bileli yanımda..  Asıl babam nerde hiç bir fikrim yok.. Her neyse ben şu FuMüzik'in düzenlediği yarışmalar var ya işte onlardan birine katıldım..

-FuMüzik mi?

+Evet ne oldu ki?

-Yok sadece şaşırdım. Bende katıldım da..

+Aa. Gerçekten mi? Derceye girdin mi peki?

Onaylama anlamında başını öne salladı.

+E o zaman birlikte gidiyoruz İstanbul'a.

-Sen.. gidiyorsun.

+Ben? Sende geliyorsun...

-Hayır. Gelmiyorum yani gelemiyorum...

+Neden?.. Aaa... Yoksa sen... Benim yüzümden parayı alamadın diye..

O hüzünlü hali birdenbire kayboldu. Ve gülümsedi.

+Yine ne oldu?

Dedim bende gülümseyerek.

-Evinize para almak için girdim ve sen para alamadığım için kendini suçluyosun.. Biraz garip geldi.

+Ben kendimi suçlu falan hissetmiyorum. Sadece senin için üzüldüm o kadar.

Dedim toparlayarak sonra ikimizde gülmeye başladık. Deniz durgun ve sessizdi. Kuş cıvıltılarından başka bir şey duyulmuyordu. Aslında Fırat'a üzülmüştüm. Gerçekten iyi bir çocuğa benziyordu. Ve birisinin hayallerinin yıkılmasının kolay bir şey olmadığını çok iyi biliyordum. Çünkü babamla göz göze geldiğimizde bütün umudumu yitirmiştim. Ve şimfi onun hayallerinden vazgeçmesine göz yummayacaktım.

+Telefonun var mı?

-Var.

+Alabilir miyim? Benimkinin şarzı yok da..

-Tabiki.

Dedi ve cebinden çıkartıp bana uzattı. Direk numarayı girdim ve aradım. Aslının numarasını Allahtan biliyordum.

-Alo?

+Alo! Eda benim Selin..

-Selin! İnanmıyorum neler olmuş annenden öğrendim her şeyi..

+Sana sonra uzun uzun anlatırım ama buraya gelebilir misin?

-Ah tabi bitanem.. Nerdesin ben geleyim görüşelim.. Ayrıca bu kimin telefonu?

+Sonra anlatırım sahildeyiz biz bekliyoruz..

-Ruz mu ? Neyse gelince görüşücez!!

+Görüşürüz Eda!

Dedim ve kapattım. Bu işi de hallettik.

.......................

Bir yarım saat kadar sonra Eda geldi. Ve koşarak boynuma atladı.
- Selinn! Seni çok merak ettim. Nasılsın? Olanları ögrenince aradım ama telefonun kapalıydı.
+ İyiyim canım olabildiğimce iyiyim. Telefonumunda şarzı bitti. Şarz edebileceğim de bir yer olmayınca...
-Anladım..

Sonra kulağıma eğildi. Ve fısıldayarak
-Bu kim?
+Aa bak bu Fırat

Dedim elimle Fırat'ı göstererek. Fırat yerinden kalktı ve yanımıza geldi.
-Merhaba, ben Fırat
-Bende Eda, memnun oldum da siz nerden tanışıyosunuz?

Dedi bir bana bir ona bakarak,
+Hiç sorma...

Dedim Fırat'a bakıp gülmeye başlayarak, o da gülmeye başlamıştı. Aslı hiçbir şey anlamayıp deli mi bunlar gözüyle bizi süzerken Fırat söze girdi.
-Ya aslında bugün tanıştık, bende FuMüzik yarışmasında dereceye girdim de..
-Hmm, İstanbul'a da birlikte gidiyorsunuz yani..
+Evet, ama sen bize yardım edersen..
-Nasıl bir yardım?
+Ya Faruk amca her haftasonu kamyonu ile İstanbul'a gidiyor ya bizim kamyona gizlice girmemize...
-Hayatta olmaz! Selin seni çok seviyorum biliyorsun ama babam anlarsa beni de sizi de keser biliyorsun değil mi? Hem kamyona saklandınız diyelim babam görmeden nasıl çıkacaksınız ki?
-Sen bizi içeri sok gerisini biz hallederiz

.....

Akşam olmuştu ve biz evin arka tarafında Faruk amcanın inmesini bekliyorduk. Faruk amca merdivenden indi ve kamyonun arka tarafinda yükleri kontrol etti. Tam kapatacakken Eda devreye girdi ve Faruk amcayı pek kolay olmasa da oylamayı başardı. Bizde gizlice içeri girdik ve yüklerin arkasına saklandık. Kapı kapandı içerisi kararmıştı.
+Kaç saatte varırız acaba, umarım havasızlıktan ölmeyiz..
- Yok ya sabaha kadar ölmeyiz merak etme

Yüzünü göremediğim için sesin Fırattan geldiğini bilsem de ürkmüştüm. Zaman geçirmek için şarkı mırıldanmaya başladım. Bazı kısımlarında Fırat da bana eşlik etti ve yavaş yavaş gözlerimi kapayıp uykunun beni esir almasına izin verdim. Ve son duyduğum Fırat'ın kelimeleriydi.
- Teşekkür ederim.
Uzun bur süre de olsa yeni bölüm sizlerle... Umarım beğenmişsinizdir...

Continue Reading

You'll Also Like

602K 18.3K 54
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
325K 28.2K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
Eftalya By esmaa

Teen Fiction

422K 20.7K 23
Eftal: Hamileyim Dora. Eftal: Cidden hamileyim.
5.9M 193K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...