---------- Ertesi gün --------
-Eylül uçağa yetişemeyeceğiz çabuk ol hadi!!
+Kusura bakma. Her zaman iki dakikada yaptığım örtümün bugün olmayacağı tuttu. Bitti şurayı da iğneyle sabitleyip geliyorum.
-tamam acele et biraz. Ben valizleri indiriyorum, aşağıda bekliyorum.
+tamam.
~~~~
Fahri'yle tatile daha doğrusu sahte balayımız için Bali' ye gidiyorduk. Fahri heyecanlı olmayabilirdi ama ben çok fazla heyecanlıydım. En çok görmek istediğim yerlerden biriydi. Endonezya; Türkiye ve Malezya'dan sonra üçüncü göreceğim ülkeydi. Her seferinde olduğu gibi yine mideme heyecandan ağrılar girmiş dünden beri doğru düzgün yemek bile yiyememiştim. Ama Endonezya ve Malezya birbirine her manada yakın ülkeler olduğu için yolculuk uzun sürmeyecekti. İndiğimizde yemek yiyecektim.
-bir şey unutmadın değil mi?
+hayır unutmadım. Sen unuttun mu? Pasaportun, kimliğin yada telefonun?
-aldım onları.
+emin misin?
-evet.. diyerek taksiciye nereye gideceğimizi söyleyince taksici arabayı sürmeye başlamıştı.
Fahri kendinden emindi ama telefonunu da, pasaportunu ve kimliğini de kasıtlı olarak sormuştum çünkü kapının yanındaki komudinin üzerinde unutmuştu. Son kez, acaba bir şey unuttum mu diye bakarken görmüş almıştım yanıma. Çantama koymuştum. Acaba ne zaman farkedecekti yanında olmadıklarını ;p :)
Sessiz geçen 40 dakikalık bir araba yolculuğundan sonra havaalanına varmış, taksiciye ücretini ödeyi havaalanına girmiştik....
Bilet ve pasaport kontrolü için sıraya girmiştik. Sıra bize yaklaştığında , Fahri elini spor ceketinin cebine atmış orayı yokladıktan sonra elini pantolonunun cebine atmıştı, pasaportunu aradığını anlamış gülmemek için kendimi zor tutuyordum.. Anlamamış gibi yaparak,
+sorun ne Fahri, uçuşa 30 dk kalmışken pasaportumu unuttum demeyeceksin inşaAllah?
- Aldığıma emindim ama pasaportumda, kimliğimde yok. Uçuşu iptal etmemiz gerekiyor.
+şaka yapıyorsun dimi?
-şaka yapar gibi bir halim mi var? demişti sinirli ve gergin bir ses tonuyla..
+hayır...
-Hadi sıradan çıkalım, şu ilerden eski biletleri iptal edip yeni bilet alalım..
+hayır gerek yok Fahri o uçağa bineceğiz.. derken daha fazla gerilip haksız olduğu halde sinirini benden çıkarmasın diye kol çantamı açıp pasaport ve diğer eşyalarını ona uzatıp "buyur" demiştim..
-arabada bunun için mi üçünü de sormuştun?
+evet demiştim bir yandan gülerken..
-madem sendeydi neden direk bana vermedin?
+Sana sordum farkındaysan, ceplerini yoklamadan direk kendinden emin bir şekilde aldım dedin. Kontrol edebilirdin.
-taksiciye nereye gideceğimizi söylüyordum.
+peki Fahri.. Bulamayınca ne tepki vereceğini merak ettim. derken bir yandan hala sessizce kıkırdıyordum..
-Eylül hiç komik değil....
+gayette komik... Neyse sıra bize gelmiş diyerek konuyu iyice uzatmadan sonlandırmıştım. İşlemleri halledip sıradan çıkmıştık. Ama Fahri hala sinirliydi..
~~~~~~~~ Bali 🌸💕~~~~~~~~
Önceden rezervasyon yaptırdığımız otele gelip odamıza çıkmıştık. Küçük ama çok güzel bir odaydı.
- Valizlerimizi buraya koydum. Seninkileri dizerken benim eşyalarımı da dolaba dizebilir misin?
+tamam dizerim. Yatak ayrılabiliyor dimi?
-Evet Eylül ayrılabiliyor, yardım et ayıralım.
+ tamam geldim.. diyip ona yardıma gitmiştim. Birlikte yatağın arasını odanın genişliği el verdiği ölçüde ayırmıştık.
Sonra açık havada deniz manzarası eşliğinde güzel bir akşam yemeği yiyip, Fahri'nin iş yoğunluğundan ötürü anca yılda bir iki fotoğraf attığı sosyal medya hesabına atıp, evliliğimizin sahte olmadığını göstermek istediğimiz kişiler için balayımızdan samimi ve çok mutlu gözüktüğümüz fotoğraflar çekinmiştik.
Benim sosyal medya hesabım facebookla sınırlıydı onu da kullanmayı 2-3 yıl önce bırakmıştım. Yoğun geçen derslerimden vakit ayırmak istemediğim için, kendime başka sosyal medya hesapları da açmamıştım. İyi ki de açmamışım. Boşuna zaman kaybıydı.
-Eylül amcamların ve kuzenlerimin bu fotoğrafları gördükten sonraki surat ifadelerini görmek isterdim.. diyip gülmüştü..
+insanlar neden böyleler. Neden hep birilerinin zorluklarla inşa ettiği şeylere hep göz koyarlar anlamıyorum.
-inan bende anlamıyorum.. Ya birde ne var biliyor musun? Babam daha ilk bu işe başlarken hiç biri destek olmamış ne maddi ne de manevi konuda. Durumumuz hiç bir zaman kötü değildi. Ama iş dünyasında iyice ilerleyebilmek için, yeni bir şeylere sürekli yatırım yapman da gerekiyor. Hiç bir zorlukta babamın yanında değillerdi. Sadece iyi günde yanında oldular. İşler daha da gelişmeye başlayınca da bir şekilde gelip şirkete yerleştiler. Şimdi de şirketi sanki onlar inşa etmiş gibi, sanki onların hakkıymış gibi davranıp elimizden almaya çalışıyorlar. Ama Allah'ın izniyle, bu düşleri gerçekleşmeyecek.
+inşaAllah öyle olur. Allah fırsat vermesin.
-Amin inşaAllah Eylül...
~~~~~~
Sabah gözlerimi açtığımda Fahri'yi kendi yatağının başlığına sırtını dayamış bilgisayarda uğraştığını görmüştüm.
+günaydın... Erkencisin.. Kahvaltı ettin mi? derken bir yandan da yatağımdan kalkmıştım..
-günaydın.. Bizimkiler boş durmuyorlar. Şuan kahvaltı için ayıracak vaktim yok.
+ne yapmışlar?
-toplantı düzenliyorlarmış bugün için.
+ne için?
-şuan meşgulüm Eylül sonra anlatırım, şuan babamın tarafındaki kişilerle acil konuşmam gerekiyor.
+peki kolay gelsin sana. Şuan durum onun için ciddiydi. O yüzden rahat bırakmam lazımdı.
Ben havlumu ve temiz giysilerimi küçük valizimden çıkarıp banyoya girmiştim. Duş alıp temiz giysilerimi giymiş, baş örtümü de yaptıktan sonra banyodan çıkmıştım.
Fahri hala bıraktığım yerdeydi. Yüzüne baktığımda çok gergin olduğunu görmüştüm. Kendi tarafıma geçip yatağımı düzelttikten sonra, bir süre kahvaltıya inebilmek için Fahri'nin işlerinin bitmesini beklerken pencere kenarına geçmiş dışarıyı izlemeye başlamıştım. Bir saate yakın zaman geçmişti. Karnım artık dayanamayacağım boyutta acıkmaya başlamıştı.
+Fahri bölüyorum kusura bakma ama kahvaltıya gidelim...... mi diyemeden
-sen tek gidebilir misin? Kusura bakma ama ben şuan gelemem. demişti. Bende tamam diyerek tek başıma çekinsem de odamdan çıkmış kahvaltı yerini aramıştım. Bulunca da burada yiyebileceğim bir iki çeşit yiyecekten tabağıma açık büfeden almış kimsenin olmadığı sessiz bir yere oturup kahvaltımı etmiştim. Kahvaltım bittikten sonra bir süre daha oturduktan kalkmıştım. Saat 11.00'e geliyordu. Açık büfeden Fahri içinde bir şeyler tabağa aldıktan sonra odaya geri dönmüştüm.
+Senin için getirdim. Ara ara atıştırırsın. diyerek yan tarafındaki komudinin üzerine koyup elime telefonumu alıp tekli koltuğa geçmiştim.
-Teşekkür ediyorum.
+Afiyet olsun. demiş, Warda'ya mesaj atmıştım.
~~~~~
+esselamu aleyküm kardeşim günaydın.
bir iki dakika sonra Warda uygulamada çevrimiçi olmuş cevap yazmıştı.
×ve aleyküm selam kardeşim günaydın, nasılsın nasıl gidiyor balayınız 😁yazıp sonuna gülen emojiden koymuştu.
+iyiyim çok şükür.. Balayı😁? yazıp gülen emojiyi de ekledikten sonra.. Çok sıkıcı geçiyor. Sen nasılsın? Bugün işe gidecektin gittin mi?
×neden sıkıcı geçiyor? Bende iyiyim çok şükür evet bugün işteyim başladım. Bir sürü iş birikmiş. Yükümü hafifletmeye çalışıyorum...
+kolay gelsin kardeşim.. Henüz gezmeye başlamadık.. Şuana kadar odamın manzarasından başka bir şey göremedim. Fahri uyandığımda bilgisayardan iş yapıyordu hala devam ediyor. Bir sorun varmış... Kahvaltıya indim geldim hala devam ediyor...
×Anladım. Kötü olmuş denk gelmesi. Fahri işle uğraşırken orada sokakta gezinebilirsin bence. Oralarda geleneksel eşyalar satan yerler vardır.
+Gelirken gördüm aslında. Çok iyi fikir. Keşke sende burada olsaydın ya. Nasıl eğlenirdik.
×nasip inşaAllah bir dahakine diyelim.
+inşaAllah kardeşim.
~~~~~
+Fahri ?
-evet?
+dün gelirken yolda satıcılar görmüştüm. Geleneksel el yapımı ürünler satıyorlar, ben gidebilir miyim? Senin işin bitmeyecek galiba?
-tamam sen bilirsin. Dikkatli ol
+tamam, gidiyorum o halde. diyerek gardrobun üzerindeki aynada üstümü ve örtümü düzgün mü diye kontrol ettikten sonra telefonumu ve çantamı alıp odadan çıkmıştım..
~~~~~ Bölüm sonu~~~~~
ah Bali 🌸💕