Sıradan Adam 🌈

By BayLordd

3.8K 211 527

Hayatı klişelerle dolu olan birinin yaşamı ne kadar değişebilir ki? Ne de olsa Sıradan Adamın sıradan bir hik... More

#1
#2
#3
#4
#5
#6
#7
#9
#10
#11
#12
#13
#14
#15
#16
#17
#18
#19
#20
#21
#22

#8

179 11 36
By BayLordd

Sabah olmuş yine aynı ritüeli yaparak okulun yolunu tutmuştum, dolmuşa bindiğimden beri aklımda sürekli Alara vardı acaba ne konuşuruz, bir salaklık yapıp karizmamı çizdirmeden o zamanı nasıl geçirebilirim diye düşünüyordum. Artık önceki güne göre daha rahattım kendimden daha da emindim ama yine de içimdeki heyecanı bastıramıyordum.

Dolmuş, okul durağına yaklaştığında kapıya doğru hareketlendim tam o sırada benim gibi kapıya yönelen biriyle çarpıştım. Ah pardon! Yüzüne bakmadan söylediğim sözün karşılığını beklerken. 'Bir daha olmasın' gibi bir serzeniş duydum. Bu sesi bir yerden çıkaracaktım , Evet ya! Yeni baş belası ile karşılaşmadan günüm nasıl geçerdi öyle.

Doğru tahmin. O sözler Bilge'ye aitti.

+ Yine mi sen?

- Ne tesadüf bende aynı şeyi senin için düşünüyordum.

+ Geçenki kapı yeterince seni kendine getirememiş anlaşılan.

- Aksine, sayende dengem şaştı.

+ Ne garip ben senin normalde de dengesiz olduğunu düşünmüştüm.

- Üzgünüm, yanılmışsın.

Yanıma yanaştı ve sinsi bir gülüş attı. Adı Bilge ama kendi gerizekalı olan bu şahıs kendini laf yetiştirme konusunda beni geçtiğini sanmıştı heralde, ama beni daha tanıyamadı o. Kendimi tam kaptırmış gidiyorken dengemi alt üst eden bir şey oldu. Yine Bilge ve yine o beni benden alan kokusu geldi burnuma. Nefes alıp verdikçe ciğerlerime kadar giren kokusu ne diyeceğimi şaşırtmıştı. Bir koku insanı bu kadar etkiler mi? Beni etkiliyordu. Kendimi fareli köyün kavalcısındaki kavalcının ardından giden fareler gibi hissettim. Tek fark vardı onlar kavala ben ise kokuya yöneliyordum..

- Noldu ya bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim.

Bu sözler beni kendime getirmişti. Koku hipnozundan kurtulan ben sudan çıkmış balık gibi şaşkındım. Çünkü az önce ne konuşuyorduk hatırlayamadım. Ama bunu fark ettirmeden konuşmaya başladım.

+ Pes etmek bizim kitabımızda yazmaz aslanım.

- Ha ha ha. Az önceki halin öyle söylemiyordu yalnız.

+ Bırak sen şimdi önceyi sonrayı da şimdiye gel. Ne diye geldin bu okula sen?

- Dediler ki bu okulda bir afacan varmış pek bi ukala imiş git ve onu kendine getir.

+ Bak seenn.

- Yaa öyleee.

+ Halbuki ukala deyince direkt sen gelmeliydin akıllarına.

- Onlar benimle baş edemeyince yolladılar beni buraya. Hem bak Fena mı oldu ne güzel iki ukala tek okulda, şimdi bu okul düşünsün.

+ Bu okul ikimize dar aslanım.

- Genişletiriz be koçum.

İstemsizce gülmüştüm. O da benim güldüğümü görünce saldı kendini ve gülmeye başladı. Ne garip bir enerji vardı aramızda. Dolmuştan inerken bir kaşık suda boğmak istiyordum şimdi ise gülüşmeye başlamıştık.

Okula yaklaşmıştık, aklıma birden Alara geldi ve gülmem yerini gerginliğe bırakmıştı. Bunu fark eden Bilge de gülümsemeyi bırakmıştı. Okulun bahçesine girer girmez bana doğru yaklaşan bir cisim görmüştüm. Evet o cisim Alara'dan başkası olamazdı.

+ Günaydın Efe.

- Günaydın Alara. Nasılsın?

+ Çok iyiyim ve biraz da heyecanlı. Ya sen?

- Benim de senden bir farkım yok açıkçası.

+ Eee konuşalım mı?

- Olur tabi.

Bilge den müsade istemek için yanıma dönmüştüm ki Bilge'nin burda olmadığını fark ettim.

- Bilge nereye gitti?

+ Bilmem biz konuşurken gitti işte. Neyse konuşalım mı daha derse var.

- Peki hadi gel şu banka oturalım.

Alara ile banka doğru yürürken gözüm Bilge'yi aradı, onu okulun merdivenlerini çıkarken gördüm. Ses etmeden gitmesi beni bir garip hissettirmişti.

Banka oturduğumuzda hiçbir şey demeden Alara'nın yüzüne baktım. O kadar mutlu görünüyordu ki sanki gözlerinin içi gülüyordu. Beni gerçekten sevdiği çok belliydi. Bu beni hem mutlu etmiş hemde strese sokmuştu, mutlu etmişti çünkü bir insanın etrafındakiler tarafından sevilmesi gerçekten çok hoş bir duyguydu ve strese sokması ise seni seven kişiyle bir ilişkiye başladığında onu yeterince sevememe ve ona olan sorumluluklarımı yerine getirememe düşüncesiydi. Ben yine düşüncelere dalarken Alara'nın sessizliği bozmasıyla kendime geldim.

- Efe, daldın gittin yine.

+ Ah evet kusura bakma ben arada böyle olabiliyorum.

- Olsun sorun değil. Şimdi seni dinliyorum.

+ Peki o halde şimdi kendi düşüncelerimi seninle paylaşacağım beni bölmeden dinle olur mu?

- Tabiki sen merak etme. Yeter ki sen içindekileri anlat bana.

+ Bak Alara, seni nasıl böyle etkiledim farkında değilim. Hatta kusura bakma ama senin varlığından bile haberdar değildim. Ben sıradan biriyim aslında yani pek bir numaram yoktur benim. O yüzden de okuldan eve evden okula gider gelirdim sürekli. Çok fazla arkadaşım olmazdı benim hatta o yüzdendir ki hiç sevgilim olmadı. Bu konularda cesaretli biri değilimdir, aklımdan geçse bile dilime dökülmesi çok zordur çünkü. Açıkçası Cemre ilk defa senden bahsettiğinde ben bunun bir şaka olduğunu düşünmüştüm ama sonra fark ettim ki gerçekmiş. Sevgilim olmadığı için sevgililerin neler yapıp nasıl vakit geçirdiği konusunda hiçbir fikrim yoktur benim. Bu ve bunun gibi konular yüzünden biraz çekimser kaldım. Ama ret etmek bana yakışmazdı. O yüzden de şimdi birbirimizi tanıyalım istedim. Şey , sanırım fazla konuştum şimdi seni dinleyeyim.

- Yok hayır, ben seni dinlemekten mutlu oluyorum ama madem sıra bana geldi şimdi de ben konuşayım. Aslında bende çok tecrübeli biri değilim, bu konuda seninle aynıyız. Okuldaki bir çok erkekten farklısın yani duruşun tavırların hatta konuşman bile.

+ Konuşmam mı? Nerden duydun benim konuşmamı?

- Biz kızlar karda yürürüz de izimizi belli etmeyiz.

+ Valla sizden korkulur.

- Yaaa sen benden korkma beybisuuu.

+ Beybisu mu?

- Eveetttt.

+ Ya böyle şeyler söylemesen olmaz mı?

- Ama ben sevgimi böyle gösteriyorum.

+ Anlıyorum. Bari herkesin ortasında söyleme böyle.

- Tamam tamam olur. Bu arada şimdi biz neyiz peki?

+ Neyiz?

- Bu işin bir resmiyete dönmesi gerek değil mi sence de?

+ Hmm bilmem ki.

÷ Hey naber çifte kumrular.

Bu ses.. Canım arkadaşım Cemre. Onu görünce bu kadar sevineceğimi düşünmezdim ama her şeyin bir ilki varmış.

( + Efecan, - Alara, ÷ Cemre )

+ Cemree, güzelim hoşgeldin.

÷ Hayrola gız Alara, ne yaptın bu çocuğa? Güzelim falan diyor bana.

- Valla bilmem ki Cemrecim aslında bir şey yapmadım ben.

+ Aşk olsun ama sen benim best friendimsin biliyorsun.

÷ Yok yok bunun kafa gidik belli.

O sırada kaş göz yapıp Alara'yı işaret ettim. Alara'nın gitmesini istediğimi belirttim. Ki gerçekten de Cemrenin benim best friendim olduğunu kanıtlamasını bekliyordum.

÷ Hay Allah!

- Ne oldu Cemre?

÷ Hiç sorma Alara benim Afacan ile çook önemli bir konuda konuşmam gerekiyordu hayat memat meselesi.

- Tamam anlat sen.

÷ Kızım çok önemli bir konu diyorum, gizli diyorum.

- Efecan ile benim aramda gizli saklı olmamalı ama.

÷ Niye sevgili oldunuz da benim mi haberim yok.

+ Ah Alara'cım çok çok önemli olmasa bunu senden istemezdik lütfen anlayış gösterir misin bize?

- Hmm. Peki madem ben sınıfa gidiyorum ama teneffüste yanınızdayım bunun acısını çıkarırım sizden.

÷ Tamam bacım hadi sen bir koşu sınıfına git hadi.

Cemrenin beni kurtarmasına o kadar sevindim ki direkt sarıldım ona.

- Noldu kız niye yollattın Alara'yı.

+ Ya ne bileyim tam benden çıkma teklifi bekliyordu ki sen geldin.

- E bu durumda giden o değil de ben olmalıydım.

+ Hayır ya elim ayağıma dolandı o sırada, iyi ki geldin.

- Desene durum vahim.

+ Hiç sorma.

- Ama senden bir teklif bekliyorsa demekki durum iyiye gitmiş öyle mi?

+ Yani sayılır.

- Anlat çabuk.

+ Bir şey yok anlatacak. Sana söylediklerimi ona da söyledim o kadar.

- Hoşlanıyor musun peki artık?

+ Ya bazı tavırları olmasa daha iyi olurdu ama işte.

- Olsun olsun öyle her kusuru görmeyeceksin yoksa sap gibi kalırsın.

+ Cemreee.

- İyi ya tamam sustum.

Ders zili çalmıştı, Cemre ile ben birlikte sınıfa girdik içeride Cemrenin sırasına oturmuş Bilgeyi görünce Cemreyi tutamadım.

- Hey Tatlıtuğ orası benim yerim.

+ Nasıl yani? Ben dün de buraya oturmuştum ama.

- Olabilir, fakat bu durum buranın benim yerim olduğu gerçeğini değiştirmez. Hem Melisa, aşk olsun niye söylemedin buranın benim yerim olduğunu.

÷ Ya ne bileyim sen dün Efe ile oturunca yine onun yanında oturursun diye düşündüm.

- Hayır efendim yanlış düşünmüşsün. Hadi bakalım Tatlıtuğ kalk sıramdan.

+ İyi ama ben nerede oturacağım.

Cemre bana dönüp sinsi sindi bakınca kaşlarımı hayır anlamında yukarı kaldırdım ama nafile, sinir olduğumu bile bile bu hatayı bana yaptı.

- Afacanın yanı boş işte sende oraya geç. Hem dün siz çok iyi anlaştınız bölünmesin dostluğunuz.

Bilge bana ne dersin gibi bir bakış atınca kendimi konuşmak zorunda hissettim.

× E otur bari.

Nasıl oluyor da dönüp dolaşıp yine Bilge ile karşılaşıyoruz hiçbir fikrim yoktu. İnsanın sevmediği ot burnunun dibinde bitiyor işte. Hayat yine yapıyordu bana yapacağını. Aslında sabahki konuşmamızdan sonra onun o kadar da kötü biri olmadığını düşünmeye başladım. Sanırım bu düşüncede şu çocuğun beni benden alan kokusunun büyük bir etkisi vardı. Hayır kendimi tutamayıp boynuna dalasım geliyor ondan korkuyorum. Napalım bundan sonra bu kokuya alışmam gerekiyor çünkü en az bir dönem aynı sırada oturacağız. Bakalım ne kadar dayanırım Allah bilir...

+ Teşekkür ederim

- Neden teşekkür ediyorsun?

+ Sıranı benimle paylaştığın için işte.

- Ha yok canım nolacak sanki. Zaten bende her an biri gelecek ve yanıma oturacak diye paranoyak olacaktım. Sayende beni bir dertten kurtardın da diyebilirim.

+ Tek oturmayı seviyor musun?

- Ohoo hemde çook.

+ Yani rahatsız ettim seni.

- Ya sen neden hemen üzerine alınıyorsun ki. Merak etme rahatsız etmedin.

+ Açıkçası bende öyle düşündüm.

- Nasıl?

+ Yani seni rahatsız etmediğimi düşündüm.

- Peki nerden vardın bu kanıya?

+ Açıkçası benim gibi birinin varlığı kimseyi rahatsız etmez aksine mutlu eder.

- Şu andan itibaren rahatsız etmeye başladın ama.

+ Artık çok geç ben alacağımı aldım.

- Bazen verdiğim kararları sorgulamam gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yanıma oturmana nasıl izin verdim bunu sorgulayacağım.

+ Belki karizmamdan sana da bulaşır diye düşünmüş olabilirsin.

- Kim? Ben mi böyle düşüneceğim? Güldürme beni.

+ Evet tabiki sen. Hadi ama itiraf et. Herkes benim gibi karizma biri ile arkadaş olmak ister.

- Lütfen egonu da alıp çeneni kapatır mısın? Zira olmayan şeyin havasını atma peşindesin ve komik duruma düşüyorsun.

+ Buna ego değil gerçekleri söylemek denir canım.

- Bence buna ukalalık denir canım.

+ Öyle mi denir canım?

- Evet canım. Yani şey, sadece Evet. Şimdi kapa çeneni dikkatimi dağıtıyorsun.

+ Tamam canım.

- Bilgeee.

+ Tamam sustum.

Bilge'nin hali tavrı ve egosu tüm ders boyunca beni sinir etmeye yetti. Normal başlayan bir konuşmanın sürekli olarak kötüye gitmesi aramızdaki anlaşmazlığın kanıtıydı aslında. Benimle uğraşmak sanki onu mutlu ediyordu. Ders boyunca ara ara kıs kıs gülmeye devam etti ve o güldükçe benim sinirim alt üst oluyordu.

Zil çaldı ve teneffüs başladı o sırada Cemre ile Melisa arkasını bize döndü. Melisa Bilgeye, Bilge korku ile karışık Cemreye, Cemre ise bana bakıyordu.

Cemre: Yenge birazdan buraya gelir.

- Alara!

Cemre: Evet canım Alara. Ne diyeceksin şimdi kıza?

- Bilmem ki.

Cemre: Daha kaçışın yok artık.

- Evet farkındayım.

Bilge: Neler oluyor acaba? Bir sorun mu var?

- Sana ne aslanım.

Cemre: Sıra arkadaşın sevgili yapıyor Tatlıtuğ.

- Cemreeeeeee.

Cemre: Ne var be yalan mı?

Bilge: Yok yaw. Ciddi misiniz?

- Noldu beğenemedin mi koçum?

Bilge: Yani ne bileyim, sen ve sevgililik. Pek bağdaştıramadım.

- Senin bağdaştırman ile mi oluyor bu işler aslanım?. Sen karizmayım karizmayım diye övünüyorsun ama bak benim sevgilim oluyor.

Alara: Sevgilin mi oluyor? Yaaa yerim seni beenn.

Alara'nın içeri girdiğini ancak araya girince fark etmiştim. Bilgenin söylemleri yüzünden sinirim tavan yapmıştı ama Alara'yı görünce de bir duraksadım. Ne diyeceğimi bilemedim. Aslında durmak da istemedim zira o kadar laf söylemişken herkesin ortasında, geri çekilmek olmazdı.

- Alara canım hoşgeldin.

Alara: Canım mııı? Yaa ne tatlısın.

- Bekle bak şimdi sana ne diyeceğim.

Alara: Ayyy hadi söyle bekliyorum.

- Her sabah seninle buluşunca o okyanus gözlerinde kaybolmak, elini her tuttuğum da bulutlara yükselmek istiyorum. Kalbimdeki tahta oturmanı ve benim prensesim olmanı istiyorum. Alara, sevgilim olur musun?

Ağzımdan çıkan sözleri duyan herkes adete şok olmuş gözleri fal taşı gibi olmuştu, Alara pamuk gibi olmuş bana boş boş sırıtırken Cemre ve tayfasının ağzı bir karış açık kalmıştı. Bilge ise sinir ile şaşkınlık arasında kalmış gibiydi. Ben bile neler söylediğime şaşırmışken sınıfın bu hale gelmesi normaldi. Alara'nın ' Eveeeettttttt aşkım evet evett' deyişi ve sarılışı ile sınıf, Cemrenin öncülüğünde bizi alkışlamaya başladı. Tek alkışlamayan kişi Bilge idi.

Bir anlık gaz ile sevgilim olmuştu. Bu şehre taşıdığımızdan daha doğrusu bu okula başladıktan sonra hayatım bambaşka bir hale büründü. Sevgilimin olması bana bir garip hissettirmişti. Çünkü kendimi buna hazır hissetmiyordum. Olan olmuştu ve ben buna kendimi alıştırmalıydım. Tabi bunu ne kadar başarabileceğimi ben bile bilmiyordum. Bakalım hayat bize neler gösterecek merakla, heyacanla ve kaygıyla bekliyordum...

**********

Continue Reading

You'll Also Like

310K 14.5K 34
"Gidicez Mardin'e duydun mu beni tatlım. Gidicez Mardin'e ablam bunu istedi senden. Bakarsın istemezsen seni alır gelirim buraya. Beraber yaşamaya d...
747K 8.7K 34
"Bu saatten sonra yer mekan fark etmez yüzbaşım." Yetişkin içerik !
3.8M 70.9K 22
[Bir ömür uçsam ufkun ötesine, Bazen yalnız bazen birlikte] *Olamayan Hayalin Karekteri bu kitap senin için. "Aynı yeryüzünde değil,aynı gökyüzündeyi...
1.9M 125K 56
TAMAMLANDI Siz: Her şeyi anlarım. Siz: Ulan beni babamın doğurduğunu bile anlarım ama, Siz: Birinin beni dolandırıp, bankamdan sadece 31 TL çekmesin...