#4

421 12 30
                                    

Okul çıkışında duyduklarım beni bi hayli şaşırtmıştı. Şaşırmıştı çünkü bu benim başıma ilk defa geliyordu, bir kızın benden hoşlanıp başka bir kızla haber yollaması kaç erkeğin başına gelebilir ki? Bu duruma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.

Düşüncelere dalarken evin önüne geldiğimi bile farketmemiştim. Kapıyı yorgun bir halde çalmaya başladım. Kapının açılmasıyla annemin "hoşgeldin" demesi aynı anda olmuştu. Bende "hoşbuldum" deyip kendimi odama atmak için sabırsızlanıyordum. Annemin bana "aç mısın?" Demesiyle duraksadım ve "hayır" deyip odama yürümeye devam ettim. Kapıyı kapatıp üzerimi değiştirirmeye başladığımda aynadan kendimi gördüm. Yaklaştım ve kendimi incelemeye, kafamı bir sağa bir sola çevirerek yan profilime bakmaya başladım.

"Ulan ne yere bakan yürek yakanmışım bee" deyip güldüm. Aslında öyle Sarı saçlı, mavi gözlü, kıyafetini yırtacak cinsten kasları olan cool çocuklar gibi değildim. Kara saçlı, kara gözlü ama beyaz tenliydim. Sıradan biriyim, pek bi marifeti olmayanlardan yani. Bir kız benim gibi birinde ne bulmuş olabilir diye kendime soruyordum. Bir cevap bulmaya çalışırken üşüdüğümü farkedip üzerime bir kazak geçirdim. Cemrenin dediği kız kim olabilir diye sorguladım ama daha sınıfın önemli bir kısmını tanımıyordum bile. O sırada aklıma bişey geldi. Tabi yaa bunu ben neden daha önce düşünemedim ki..

Benden kimsenin hoşlandığı falan yok. Hepsi Cemre ve Tayfasının bana oynadığı bir oyundu. E tabii haklılar. 2 gündür onları esprilerimle ezersem onlarda bana bu oyunu layık gördüler. Ama ben bunları yer miyim?? Aslaaa.

Cemrenin bana oyun oynadığını düşündüğümden beri rahatlamıştım sanki üzerimden 5 ton yük kalkmış gibi hissediyordum. Derken içerden annem seslendi. "Efee bi gelir misin?". Ses etmeden çıktım odadan ve annemin yanına gittim. "Noldu" demeye kalmadan "oturda bi yüzünü göreyim" demesiyle kendimi bir koltuğa attım.

Aklıma cemrenin söyledikleri geliyor ve bende "yok canım, kesin şaka. Tabi yaa başka ne olabilir ki" diye kendimi kandırmaya çalışıyordum. O sırada annem benim düşünürken yaptığım hareketleri görmüş olacak ki bana bişeyler söylemeye başladı:

Ne o öyle, yine ne düşünüyorsun bakim?

Anne?

Efendim.

Sence ben nasılım?

İyisin.

Ya onu demiyorum.

Ne diyorsan doğru düzgün söyle de anlayayım.

Yani tip olarak nasılım.

Demeye kalmadan havalarda tükürükler uçuşmaya başladı.

Tü tü tü maşallah benim oğluma.

Ya tükürmeden söylesene fikrini. Yakışıklı mıyım sence?

Seni ben doğurdum. Bi baksana şu tipine, başka kim böyle yakışıklı doğurabilir.

Off anne ya. Beni mi övüyorsun yoksa kendini mi belli değil. Biraz gerçekçi ol.

Neyin var oğlum taş gibi çocuksun işte. Hele Bi 18 ol bak sen o zaman dünya-alem böyle yakışıklı görebilecek mi başka.

Sıradan Adam 🌈Where stories live. Discover now