MEDUSA "Son Halka"

By mathilda_49

1.9K 520 805

Asıl canavarın Medusa olmadığını anlayacaktı Lisa. Kaderlerinin birleştiğini, dalınca taşa çeviren gözlerine... More

RÜYA
EL YAZMASI
SONUN BAŞLANGICI
HAYALET
GEÇMİŞ GÜNAH
KAÇIŞ
VEDA
VİCDAN
ANAHTAR
BAŞLANGIÇ: ÖLÜM

KIRMIZI

325 79 227
By mathilda_49

Yorumlarınızı okuyunca inanın o kadar mutlu oldum ki aslında fark edilmeyi ummuyordum. Eski bir arkadaşıma okudum ilk bölümü ve devam etmelisin dedi. Kendime olan inancım biraz olsun arttı. Yazmayı, hayal etmeyi hep sevdim. "Medusa" kitabının hepimizin birer  hayali olması dileklerimi diliyor ve sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum. Güzel günleriniz olsun <3






*17 Nisan 2020*

Domeniko'ya zarfı veren asker;

"Bunu lütfen Bayan Lisa'ya ulaştırınız. Papa Francis'in özel emri budur efendim." dedi.

Şaşıran Domeniko'ya daha fazla açıklama yapma gereği duymadan hemen hızlıca oradan ayrıldı.

Domeniko, başıyla selam verdikten sonra hızlıca kütüphaneden ayrılan bu askerin arkasından bakakaldı. Onu daha önce hiç görmemişti.

Ve Papa'nın özel emri mi? Lanet olsun şu an hangi bermuda üçgeninin arasında kalmıştı ya da dörtgeninin mi demeliydi?

Askeri hisleri ona tehlikeli sularda yüzdüğünü söylüyordu. Domeniko, elinde ki zarftan kafasını kaldırarak içerideki kadını incelemeye başladı. Papanın özel notunu alacak kadar önemli olan bu kadın da neyin nesiydi? Mükemmel yüzü ve yeşil gözleriyle fazla masumane duruyordu.

Domeniko, sen sadece görevini yapıp ve kadının Vatikan Kütüphanesi dijital arşivinde bulunan belgeler dışında başka herhangi bir belgeye ulaşmasına izin vermeyeceksin bu kadar basit deyip görevini kendine hatırlattı.

Bir kadını ikna etme konusunda çok iyiydi. Binden fazla kadın ile tanışmıştı. Her karakter de insanla aynı ortamda bulunmuştu. Kendine güveniyordu.

Görevini tamamlayıp sonra da tekrar eski görevine dönebilmeyi diliyor ve monoton hayatına bu görevden aldığı parayla küçük bir kaçamak tatil sığdırmayı umuyordu.

Basit bir görevi vardı. Kadını izleyecek, belgelerden uzak tutacak ve bir sorun olursa Antonio'ya haber verecekti.
Fakat Papa işin içine girmişse bu basit bir görev olmaktan çıkardı.

Lanet görevin bu denli zorlaşacağını bilseydi kabul etmezdi gerçi zorlaşan bir durumda henüz gerçekleşmemişti alt tarafı Papa'nın özel ilgisini çeken bir kadına bekçilik edecekti ama içinde susturamadığı tarafı şüphe içerisindeydi.

Bu görevi kabul etmemeliydi ama Domeniko hiç düşünmeden kabul etmişti. Çünkü o an basit ve anlamsız gelmişti.

Sürekli üniversite profesörlerine yaptığı gibi zeki insan bekçiliği yapıyor olacaktı tek farkla bu kadının belgelere dokunmasına izin vermeyecekti. İyi de daha önce verilen bu iznin bu kadına verilmemesinin sebebi neydi?

Sorguladıkça daha çok korkmaya başlayan Domeniko. Aslında kendisine yapılan bu teklifin daha önceki bebek bakıcılığı görevlerinden farklı olduğunu anladı. Bu kadar aptal olmamalıydı. Bu teklifin ona yapılmasının da planın bir parçası olduğundan şüphelenmeye başlamıştı. Belki de sadece yanılıyordu.

İçeride bulunan kadın belki de Papayla aşk yaşıyordu. Kadına göz ucuyla bakınca bu düşünce biraz canını sıktı. Eğer böyle bir durum varsa bu kadının moruklarla olması kadın açısından acınılasıydı istese Domeniko'yu bile elde edebilirdi.

Papa ile aşk yaşamak haa zaten birçok kez bu tür dedikodulara kulak misafiri olmuştu. Güya bakir hayatı yaşamak zorundaydı lanet olası moruklar ama ikinci gizli tuttukları bir yaşantıları vardı. Hatta çocukları olan papalar bile vardı.

İnançsız tarafının söylediği bu düşünceye minnet duydu. Sakin kalmalıyım diye söylenip duruyordu kafasında ki şüpheleri durduramayan adam.

Düşüncelerinden bir şekilde sıyrılmaya çalışan Domeniko elinde ki zarfın varlığını anımsadı. Zarfı kadına ulaştırmak adına biraz seri hareketlerle dijital arşiv odasına girdi.

"Bayan Lisa!"

Dedi hafif bir ses tonuyla kadın o kadar dalmıştı ki onu korkutmak istememişti. Kadın ise onu duymamıştı bile. Hala önünde bulunan not defterine muhtemelen önemli bulduğu bir şeyleri yazıyordu.

"Lisaaa"

diye sesini yükselterek tekrar etti adam. Kadın irkilerek ona bakınca;

"Yani Bayan Lisa üzgünüm siz beni duymayınca sesimi yükseltmek zorunda kaldım."

Domeniko'ya bakan Lisa, adamın yüzünde ki mahcubiyeti fark etti. Gülümseyerek;

"Ohh, sorun değil Bay Domeniko bir sorun mu var?"

Rahatlayan adam elinde ki zarfı kadına uzatarak;

"Bu zarf Papa Francis tarafından size yollandı."

Lisa şaşırmadan edemedi. Papa Francis her Vatikan Kütüphanesi ziyaretçisi ile bu kadar ilgili miydi gerçekten yoksa zarfın içinde defol git lanet kadın mı yazıyordu?

Askerin elinde bulunan zarfı alarak teşekkür etti.

Domeniko kadında ki şaşkınlığı fark edince saçmaladığı varsayımının yani kafasındaki aşk iddiasının olasılığının sıfırlandığını fark etti. Bu duruma sevinerek eski yerine dönen adam aklındaki diğer düşünce ile buz kesti. Şüphelerinde haklı mıydı?

Elinde tuttuğu zarfa bakan kadın özel hissediyordu ve dikkatlice zarfı açarken Lisa Saraçoğlu olan adının Vatikan'da ülkenin en önemli konumunda olan Papa'nın kulağına kadar nasıl gitmiş olduğunu düşünmeden edemedi.

Zarftan çıkan küçük notu okuması, onu hayal kırıklığına uğratırken bir yandan da epey korkutmuştu. Düşüncelerinden sıyrılmak adına notu en güvenilir olduğunu düşündüğü yere etrafı kolaçan ettikten sonra Domeniko'ya sırtını dönerek sütyeninin arasına hızlıca yerleştirdi ve boş zarfın içinede emredildiği gibi kendi yazdığı bir hoş geldin notunu yerleştirerek masanın en uç noktasına yerleştirdi. Ve araştırmasına kaldığı yerden devam etti.

***

Bütün gününü Vatikan Kütüphanesinin dijital arşivinde Medusa hakkında araştırma yaparak geçiren Lisa, araştırmasının amacı doğrultusunda ulaşması gereken belgelere ulaşmış hatta bütün belgeleri defalarca kez incelemişti.

Duraksayan Lisa aniden aklına gelen ve yüzünün solmasına sebep olan ona gizli tutulması gerektiği emredilen notla bildirilen belgeyi anımsadı.

Aniden bütün ilgisini sadece bu belgeyi hızlıca bulup içinde bulunan bilgileri herhangi bir yere kaydetmemesi veya not etmemesi gerektiğinden ezberlemeye yoğunlaştırmıştı.

Ezberleme tekniği mükemmeldi. Bu ezber tekniğini okuduğu bir kitap serisi olan Sherlock Holmes kitaplarından keşfetmişti. Kendi hafıza sarayını yaratmak...

Sana minnettarım Sir Arthur diyerek yazara içinden defalarca kez teşekkür etmişti. Yoksa bu görevinde başarısız olacağı muhtemeldi.

Ezberi bu teknikten önce çok kötü bir durumdaydı.

Lisa saatine bakınca hızlı olması gerektiğini düşündü. Ve monitörün arama kısmına defalarca kez anahtar sözcükler yazarak ve yan cümleler kullanarak istenilen belgeyi aramış fakat birçok kez hayal kırıklığına uğramıştı. Son çare olarak notta yazılan adıyla aratmış fakat dijital ortamda aradığı belgenin izine rastlamamıştı.

Lisa fazlasıyla yorulmuştu kafasını kaldırıp buruk bir gülümsemeyle gerildi. Aradığını burada bulamayacaktı. Göz ucuyla onu inceleyen Bay Domeniko'ya baktı. Bütün belgelere göz attığından bir kez daha emin olduktan sonra ekranda resmine gözünün takıldığı yılan saçlı kadına hitaben;

"Tekrar görüşeceğiz Medusa şimdilik hoşçakal."

Diye mırıldandı kadın ve derin bir nefes alarak kapıya doğru yürümeye başladı.

Kadının ona doğru yürüdüğünü fark eden Domeniko kolundaki saate baktı. Kadın araştırmasını beklediğinden erken bitirmişti ve bu inatçı kadın belgelere dokunmakta epey ısrarlı olacaktı.

Görevi onu olabildiğince belgelerden uzak tutmaktı. Kendini;

"Heyy Tanrı oralarda bir yerlerde varsan ve bana bu konuda yardım edersen sana inanacağım konusunda söz veriyorum."

Diye dua ederken buldu Domeniko.

Lisa düşünceli adama kaşını kaldırarak bakıp olabildiğince nazik bir tavır takınarak;

"Bay Domeniko işim bitti peki şimdi resmi belgelere bakabilir miyim?"

Domeniko içten bir gülümsemeyle samimi olmaya çalışarak;

"Bayan Lisa elbette bakabilirsiniz fakat belgelere dijital ortamda zaten erişim sağlamıştınız fazladan yorulmanıza gerek yok çıkış bu tarafta önden buyurun lütfen."

Seni sahtekar diye düşünen Lisa;

"Hepsine erişim sağlayabildiğimi düşünmüyorum Bay Domeniko."

İyice gerilmeye başlayan Lisa, Bay Domeniko'nun gerçekten onun yaşayacağı zaman kaybıyla ilgilenmediğini onu resmi belgelerden uzak tutmayı amaçladığını düşünmeye başlamıştı.

"Ben belgelere dokunabilmek adına Vatikan yönetiminden uzun zamandır izin almaya çalışarak gerekli erişim iznini aldım önümden çekilebilir misiniz?"

Adam iyice afallamıştı.

"Bana biraz izin verir misiniz Bayan Lisa?"

Adamın birilerini arayarak danışacağını düşünen kadın adamı başıyla onayladı fakat adam aksine yanından ayrılmadan derin düşüncelere dalınca adamın ne düşündüğünü merak etti. Belki de üstleri kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Lisa istemsizce adamın kulaklarına odaklandı.

Domeniko artık emindi. Kadının erişim izni muhtemelen göstermelik bir izindi. Gerekli yerlere açıklama yapmamak ya da en azından davalarla uğraşmamak adına Lisa'ya istediği belgeye erişim sağlayabileceği söylenmişti.

Önlem olarak da daha az baş ağrıtan bir yöntem olan özel bir emir ile bu erişimi fark ettirmeden engellenmeye çalışılmışlardı ama neden?

Beyninde daha çok soru işaretleri oluşan Domeniko yutkundu. O burada sadece kurban seçilen bir askerdi. Evet kurban olabilirdi ama Domeniko zeki ve güçlü bir askerdi. Çalıştığı bu yere kısa bakışlar atarak veda etti ehh zaten burası artık baydı beni diyerekten kendini teselli etti.

Askerliğinin ona kattığı şeylerden biri olan hızlı ve başarılı planlar yapabilme yeteneğine minnet duyarak hızlıca bir plan yaptı.

Onu harcamışlarken kaybeden taraf sadece Domeniko olmayacaktı.
Sarı uzun saçları ve yeşil gözleri ile yanında kısacık kalan kadına baktı.

Domeniko planını uygulamaya koyularak gülümsedi. Bu güzel kadını kırmamalıydı.

"Ah evet haklısınız Hanımefendi kabalığımı bağışlayın. Bu taraftan lütfen."

*13 Haziran 2015*

Aldığı duşun ardından hazırlanmaya başladı Lisa. Bugün erkek arkadaşının ona bir sürpriz hazırladığının farkındaydı ama o doğum gününü unutmuş gibi davranıyordu.

Eline aldığı kırmızı elbisesini üzerine tutarak aynaya baktı. Kırmızı ona en çok yakışan renkti. Kendini beğenerek gülümsedi.

Aniden rüyasında ki kızın çığlıkları kulaklarına doldu zavallı kız da kırmızı giyinmişti. Ve bu renk belki de onun kabusu olmuştu. Elindeki elbiseye korkuyla baktı. Sanki bugün kırmızı giyinirse rüyası gerçekleşecekmiş gibi hissediyordu. Elindeki elbiseyi odasının en uzak köşesine fırlatarak siyah sade elbisesini giyindi.

Rüyasını ve kırmızı elbiseyi düşünüp duran Lisa kendini sokağa bıraktı. Lisa nefes alamıyor gibiydi. Oksijen ciğerlerine doluyor fakat sadece canını yakıyordu.

Düşüncelerini dağıtmak adına erkek arkadaşı Robin'i aradı.

"Hey Yeşil hazır mısın?"

Robin'in sesini duyan Lisa biraz olsun rahatlamıştı.

"Hazırım Siyah sen nerelerdesin?"

Robin, ona Siyah diye seslenen sevgilisine o an sarılabilmeyi dilemişti.

"Sana doğru yürüyorum Yeşil. Arabayı bu gün maalesef babamdan alamadım. Peder bazen aksi olabiliyor."

Bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattılar.

Lisa huzursuzdu bunda rüyanın etkisi  epey bir fazlaydı. Aynı rüyayı defalarca kez görmüş sürekli sürekli aynı şey tekrarlanmıştı. 5 yaşından beri gördüğü rüya da değişen tek bir durum veya olay bile yoktu. Her seferinde Medusa'nın kurtulabilmesini diliyor fakat sonunda hep o çığlık sesi ile uyanıp ağlıyordu.

Robin'in ona seslenmesiyle solan yüzü gülmeye başladı. Koşarak sevgilisine sarılarak şakayla karışık omuzuna vurdu. Robin elinde ki paket yüzünden tam sarılamasa da sevgilisinin kokusunu içine çekmeyi ihmal etmedi.

"Ağaç oldum burada kök saldım Siyah nerede kaldın?"

Robin planladığı her şeyin mükemmel olması adına sevgilisini kıracak veya üzecek tek bir durumun olmaması konusunda kararlıydı. Bu yüzden sevgilisi kafasını kırsa bile ses etmeyecekti. Lisa'ya daha çok sarılarak;

"Ah öküz ben ah aptal ben ah minnak sen ah tatlı sen. Ben bu ağacın köklerini nasıl söksem de bir minnak seni kucağıma alıp etrafımda döndürsem."

Elinde ki paketi yere bıraktı. Lisa'yı kucaklayarak döndürmeye başlayan Robin, kahkaha atan sevgilisine baktı. Bir süre Lisa'yı eğlendirebilmeyi başarmıştı. Kucağından indirdiği Lisa'nın yanaklarını avucunun içine alarak;

"Bayan Yeşil' den bir şey rica edebilir miyim?"

Lisa gülümseyerek başıyla onay verdi. Robin eğilerek az önce Lisa'yı kucaklayabilmek adına yere bıraktığı paketi tekrardan eline aldı ve sevgilisine uzattı. Lisa bir kutlama ve ardından bir hediye beklerken bu kadar çabuk verilen hediyeye şaşırarak;

"Robin bu ne?"

Robin Lisa'nın ona ismiyle hitap etmesini hayal kırıklığına uğradığına yorarak içten içe kahkahalar attı.

İlk görev başarılı.

"Yeşil ya kutlama falan yorar bizi diye sana hediye verip kutlamak istedim yaş gününü uzatmaya gerek yok değil mi o ne öyle pastaymış süsmüş öggg?"

Şaşıran ve birazda kırılan Lisa;

"Haklısın Robin."

Sevgilisinin yanağından bir makas alan Robin,

"Yeşil şimdi yukarı çıkıp hediyeni hemen giymeni ve aşağıya gelmeni istiyorum."

İyice şaşıran Lisa paketi bile açmasına kalmadan içinde ne olduğunu söyleyen sevgilisinin kabalığına içten içe sinirlense de ses etmedi.

"Tamam sen burada bekle ben hemen geliyorum o zaman."

Diyerek hızlı adımlarla eve girdi.

"Hemen gelmeye niyetim falan yok öküz bozuntusu..."

diyerek sevgilisine kızıyordu Lisa kutuyu yatağının üstüne fırlattı. Kutuyu açmak için yarım saatlik bir süre koydu ve telefonunu rahatsız etmeyin moduna almayı ihmal etmeden müzik dinlemeye başladı.

İçten içe Robin'i bu şekilde cezalandırabileceğini düşünüyordu.

***

Kırk dakika sonra kutuyu eline alarak açtı. Paketli olan kıyafeti bir kenara koyarak eline aldığı notu okumaya başladı.

-Dışarısı umarım soğuk değildir. Yoksa bu kadar bekletilmeye soğuktan donmuş olabilirim Yeşil. Hadi hemen giy de gel gözlerim ve dikilip beklemekten yorulan bacaklarım bayram etsin.

SİYAH

Notu okuduktan sonra kahkahalara boğulan Lisa sevgilisinin onu bu kadar iyi tanımasına epey şaşırdı. Robin Ve Lisa'nın tanışmalarının ardından üç yıl geçmişti.

ilk karşılaşmalarında anlamıştı aslında Lisa ondan bir daha asla kurtulamayacağını ve doğrusu kurtulmayı hiç dilememişti.

Robin utangaç tavırlarla ona açılacak kadar cesaretli olamayınca Lisa onun evinin önüne gitmiş ve bağırarak;

"HEYYY SİYAH BENDEN HİÇ GİTME"

Demişti. Robin beklemediği bu durum karşısında şaşırmış en az onun kadar şaşıran Anne ve Babasına utangaç bakışlarıyla gülümseyerek;

"Ben yapamayınca dayanamadı sanırım."

Kahkaha atmaya başlayan ebeveynleri onu uyarmasa dışarda onu bekleyen Lisa'ya gidip sarılmayı akıl edemeyecek kadar şapşal ruhluydu.

Koşarak Lisa'yı kucaklayan Robin,

"Asla Yeşil asla senden asla gitmeyeceğim."

Deyip ağlamaya başlamıştı.

Anılarından sıyrılan Lisa alnına vurarak bu şapşal bu hediyeyi almayı zar zor akıl etmiştir. Neden kızıyorsam ona deyip Robin'i daha fazla bekletmemek adına elbise paketini eline aldı ve açtı.

Elbiseyi paketten çıkardığı gibi yatağın üzerine fırlattı Lisa. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı titriyordu. Zar zor çıkarabildiği sesiyle;

"Ama ama bu imkansız."

Diye fısıldadı Lisa...

Elbise rüyasında defalarca kez gördüğü Medusa'nın Kırmızı Elbisesinin aynısıydı. Bu nasıl mümkün olabilirdi.

Her bölümün sonu başka bir merak konusu oluyor. Ben de heyecanla neler olacak bekliyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yeni bir diğer bölümde görüşmek dileği ile baş baş <3

Continue Reading

You'll Also Like

8.3K 370 21
Takıntılı bir katil onun peşindeyken peki o ne yapacaktı? "Bir iki üç kurtulması güç" "Dört beş altı oyun sona çattı "
+18 Hikayeler By Ahu

Mystery / Thriller

43.1K 299 4
Bölümler birbirinden bağımsızdır. Her bölümde cinsel içerikli sahneler fazlasıyla mevcuttur.
269K 9.2K 34
Bora'nın üzerime gelen adımlarıyla birkaç adım daha ondan uzaklaşmak istesem de yatağa çarpan bedenimle durmak zorunda kaldım. Gözlerimin derinine ba...
72.2K 3.3K 29
Bir kız çocuğu daha ne kadar ölebilirdi nasıl sevilmezdi nerden çıkmıştı bu adalet terazisi nedendi erkek çocuğu bu denli kıymetli kız çocuğu değersi...