Çok istenildiği için devamını atmaya karar verdim. Artık one shot olmaktan çıktı bu fic 🤤 20 bölüm olacak gibi duruyor. Şimdi Jungkook'un gözünden neler olduğuna bakacağız, iyi okumalar🖤
JUNGKOOK
Jungkook, Taehyung'un dairesinden ayrıldığında asansöre binmedi. Bunun yerine merdiven boşluklarından birine atladı ve 4 kat aşağı indi. Cebinden bir anahtar çıkararak birkaç aylığına kiraladığı lüks dairenin kilidini açtı, bir yerde yaşaması gerekiyordu ve sık sık yer değiştirmesine karşın konfor içinde yaşamaktan hoşlanıyordu. Gerektiğinde uzun süreli sefil, konforsuz ortamlara katlana biliyordu ama şu anda bunu yapmak zorunda olduğu zamanlardan birinde değildi, kaldı ki Taehyung'un burnunun dibinde yaşamak onu eğlendiriyordu.
Sessizlik onu karşılayıp bir örtü gibi etrafını sardı. Sadece tek başına olduğu zamanlarda kendisini rahat hissedebiliyordu- ne kadar rahat hissederse artık. Odalar boştu, mobilya alamadığı için değil o alanları boşluğu için seviyordu. Yatacak ya da oturacak bir yeri vardı, bir televizyon ve bilgisayara da sahipti. Mutfak sadece kendine yetecek kadar eşya bulunuyordu. Başka bir şeye ihtiyacı yoktu.
Oradan taşındığında bıraktığı bütün parmak izlerini yok etmek için her şeyi önceden temizlik solventi ile silip süpürecek, sonra bütün eşyaları bir yardım kurumuna bağışlayacaktı. Sonunda ise profesyonel bir firmaya dairenin temizliğini yaptıracak böylece orada hiç yaşamamış gibi olacaktı.
Bazı kıyafetlerini yanında götürecekti. Eşyalar gibi kıyafetleri de sadece birkaç kez kullanıp sonra onları ihtiyacı olanlara başlıyordu. Eğer ki bir kriminal teknoloji uzmanı onun gözünden ve sonra temizlik firmasının dikkatinden kaçmış bir ipucu bulursa ve bu dedektifin birine büyük piyango'nun vurmasıyla kendisini işaret ederse gardırobundaki hiçbir şey bu ipucu ile uyum sağlamayacaktı.
Bilgisayarı zayıf noktasıydı. Ama bu olmadan aldığı her işten önceki gerekli araştırmaları yapamazdı. Dolayısıyla riski sınırlamak için elinden geleni yapıyor, zaman zaman sabit diski tamamen siliyor sonra son önlem olarak eski sabit diski tamamen yok ediyordu. Bu düzenli güvenlik önlemleri kendisine zaman kaybettiriyordu ama bunlar sadece hayatının bir parçasıydı. Hiç şikayet etmeden bunları yapmakla yetiniyordu.
Hafif yüklerle ve hızlı seyahat ediyordu. Hiçbir şeye karşı duygusal bir bağ hissetmiyordu. Dolayısıyla bırakıp gidemeyeceği hiçbir şey yoktu. Tıpkı insanlar gibi... Onlar daha çok eşyaları gibiydiler. Uzaktan sevdiği insanlar vardı ama içinde güçlü duygular uyandıran hiç kimse yoktu hatta öfkede duymuyordu çünkü bunun bir vakit kaybı olduğunu görmüştü. Eğer önemsiz bir mesele ise arkasına dönüp giderdi. Uğraşması gereken bir Sorunsa konuyu sakin ve etkili bir şekilde ele alır sonrasında olanlar hakkında üzülmeye vaktini harcamazdı.
Bir katil olmak kendisini üzen ya da zevk veren bir şey değildi sadece kendisinin olduğu şeydi. Bir katil kendini bilen ve bu bilgiyi kabul eden biriydi. Diğer insanların hissettiklerini hissetmezdi. Kendisi için hafif ve uzak şeylerde bu yüzden hiçbir şey zihnini etkileyemezdi. Keskin bir zekası vardı, fiziksel olarak güçlü ve hızlıydı. Gerçekten mükemmel olan bütün nişancıların sahip oldukları olağanüstü el ve göz uyumuna sahip ve taşıdığı bütün özellikler seçtiği işe tamamen uygundu.
Ne kadar standartları olmasa da-çünkü standartlar kendisine bir tür ahlak danışmanlığı sistemini ima ediyormuş gibi gelirdi-kuralları vardı ve bir numaralı kuralı asla bir polis öldürmemekti. Asla... Ne olursa olsun. Onlardan birine zarar vermek kadar hiçbir şey aldığını yaptırımların bütün gazabını hızla üzerine çekemezdi. Ayrıca aşk ilişkisini içeren hiçbir işi üzerine almamıştı, asıl sebep sadece bunların karmakarışık olması değil ayrıca kazanç getirdikleri de söylenemezdi.
Ana hedefleri genelde yeraltı suç dünyası, sanayi casusluğu veya siyasetle ilgiliydi. Bunların ilki polislerin umurunda bile değildi. İkincisi genelde örtbas edilirdi ve siyasetle ilgili işleri bu ülkede hiç almamıştı. Bu sayede hayatı elinden geldiğince düzenli ve basit kalmıştı.
Yatak odasına gitti ve giysilerini çıkardı. Bunları banyoda bir sepete koydu sonra çıplak bir halde kaldı. Ten rengi lateksi kulak memelerinden dikkatle söküp aldı. Gereğinden fazla dikkatli olamayacağını varsayarak dış görünüşünü düzenli olarak küçük yöntemlerle değiştirirdi. Bugünlerde lanet olası teröristler yüzünden her yerde gözetleme kameraları bulunuyordu. Daima ödevine çalışırdı, kameraların konulabileceği en muhtemel yerleri belirlemiş kayda alındığını varsayarak açıları çalışmıştı.
Jimin'in banyosu yerine burada duş alabilirdi ama o insanların bilmelerini istediğinden çok daha zekiydi, acil bir durum olmadığı takdirde dört saatlik seksten sonra yıkanmayı ihmal edecek fazla insan yoktu- tabii başka bir yerde mesela aynı binanın içinde bir yerde duş alabileceğini bilmiyorlarsa. Belki Jimin bu sonuca varamayabilirdi ama risk almak istemedi. Taehyung'un gözlerini bağlayabilecek kadar zeki bir insan, kendisinin hafife alamayacağı bir insandı.
Öğleden sonrası kendisi için tatmin edici olmuştu. Çok tatmin edici... Sadece Taehyung hakkında çok şey öğrendiği için değildi bu ayrıca kendi kontrolünün sınırlarını zorlamış ve bundan fazlasıyla zevk almıştı.
Taehyung'un kendisine ne kadar ihtiyacı olduğunu bilmek istemişti ve cevap açıktı çok fazla-Taehyung'un konumu ile mirasının ana temeliyle ters düşerek sevgilisini paylaşmayı kabul etmesine yetecek kadar. Taehyung'un konumunda birinin kadınını(!) feda edeceği tek zaman ondan bıktığı zamandı. Ve katil durumun böyle olmadığından fazlasıyla emindi. Kore'de büyük bir uyuşturucu taciri olan son hedefinin kimliği merakını uyandırmıştı.
Taehyung büyük bir dağıtıcıydı ama onun işi uyuşturucu zincirinin sonunda, teslim aşamasındaydı. Uyuşturucu satıcıları sürekli birbirlerini öldürürlerdi ama bir dağıtıcının bir satıcı öldürmesi tuhaftı. Başka bir şeyler oluyordu. Yaptığı işte en iyi olan bir adam için çok kazançlı görünen bir şey...
Katil bütün açıları ve olanakları dikkatle gözden geçirmiş ve bilmek istediği şeyi öğrenebilmesi için bir yol bulmaya çalışmıştı.
Eğer cevap "Evet" olsaydı Taehyung çok geçmeden çaresizce katilin hizmetine ihtiyaç duyacaktır, bu da onun iş için fiyatını söyleyebileceği anlamına geliyordu.
Eğer cevap "Hayır" olsaydı gerçek anlamda hiçbir zaman meydana gelmemiş olacaktı, çünkü kendisi Taehyung'u onun için bir daha çalışmayacağı imhasıyla tehdit ederken, işlerinde herhangi bir azalma olmayacaktı. Aslında, kendisinden başkalarını öldürmesini isteyen insanların sayısında bir artış vardı, finansal açıdan hiç zarar beklemiyordu ve bir "Evet" cevabı kendisine ayrıca güzel bir bedensel prim sağlamıştı.
Jimin.
Yalnızlığı seven bir doğası vardı ama bir rahip değildi. Kadın ya da erkek fark etmiyordu ve aynı zamanda seksi seviyordu. Yine de bunları kendi fiziksel konforunu gördüğü gibi görüyordu; yani gerektiğinde bunlar olmadan da yapabilirdi. Genelde başka erkeklerin sevgililerinden uzak dururdu, çünkü durum içinden çıkılamayacak bir hal alabilirdi ve dikkatlerin bu kadar çabuk üzerine çekilmesini istemezdi. Ne var ki Jimin ile ilgili bir şey ilk gördüğü andan itibaren ilgisini çekmişti.
Bu onun dış görünüşü değildi, beğendiği özel bir tip yoktu ama çok zayıf, aşırı derecede seksüel, süs bebeklerine de ihtiyaç duymazdı. Yine de onun için hissettiği çekim ani ve güçlü olmuştu. Ten uyumunun bütün olumsuz etkenlerden daha önde geldiğini farz etmiş ve bu nedenle ona ikinci kez bakmıştı, o zaman onun, görünüşü ve davranışlarına rağmen budala olmaktan uzak biri olduğunu anlamıştı.
Jimin'i ele veren, herhangi bir davranışı değildi aslında. İtiraf ediyordu, davranışları kusursuzdu. Hem doğuştan hem de tecrübe ile yetenekli bir gözlemci olmuştu. İçindeki yırtıcı hayvan içgüdüsü insanların ifadelerindeki, vücut dilindeki dakikalık değişimleri doğru saptıyordu. Kendisini uyaran şeyin ne olduğunu tam olarak bilmiyordu, aniden bildiği tek şey vardı, o da bütün bu saçların altında keskin bir beynin bulunduğu ve onun Taehyung ile bir oyuncak gibi oynadığıydı.
Bunun farkına varmak kendisinin ona karşı çekimini ve rol yeteneğine duyduğu hayranlığı arttırmıştı. Jimin sahtekarlık yapmıyordu, Taehyung'un parası karşılığında iyi bir hizmet aldığına şüphesi yoktu ama kesinlikle bir risk alıyordu eğer en ufak bir şey ondan şüphelenilmesini sağlarsa Taehyung onu öldürmekte hiç tereddüt etmezdi.
Katil hayatta kalmayı başarabilenlere saygı duyardı ve Jimin böyle biriydi. Onu elde etmek için bir yol gördüğünde hiç tereddüt etmemişti.
Jimin'in ilk tepkisi onu şaşırtmıştı. Onun gibi görünüşlerini ve vücutlarını Taehyung gibi adamlardan alabildikleri şeyleri almak için kullanan kişiler, genelde seksi faydalı olarak görürlerdi. Başta isteksizliğinin sadece Taehyung'un egosunu okşamak için bir rol olduğunu düşünmüştü. Ama Jimin'in gerçekten de korktuğu açıkça belli olduğunda, içinden boş vermiş ve bütün bu işten vazgeçmeye karar vermişti. Sadece Taehyung'un tepkisiyle, bilmek istediği şeyi öğrenmişti.
Jimin balkona koştuğunda, onu bırakıp gitmek üzereydi ama alışıldık olmayan bir dürtü kendisini kadının peşinden yollamıştı. Jimin atlayacak kadar korkmuş görünüyordu, kendisi bunun olmasını istemiyordu. Oraya gitmek riskliydi-kahretsin, federal ajanlar Taehyung'u aralıksız gözetliyor olmalıydı- ama sonunda buna değerdi.
Jimin'in koluna dokunduğunda adeta elektrikli bir bağlantının cızırdamasını ve yaktığını hissetmişti ve saniyeler içinde Jimin karşılık vermeye başlamıştı- hala korku içindeydi ama o da güçlü ten uyumunu kendisinin hissettiği kadar şiddetle hissetmişti.
Sekse zamanını harcamak hoşuna giderdi ama bugün alışılmışın dışındaydı. Özellikle Jimin korkmayı bırakmış, kendisini kavuracak kadar ateşli olmuştu. Onun karşılık verişindeki şiddetten ilgiye, kendisinin olduğu gibi görülmesine, okşayan olmaktansa okşanmaya ne kadar aç olduğunu anlamıştı. Taehyung bir kadını bu kadar aç bıraktığına göre kötü, bencil ve tembel bir sevgili olmalıydı.
Öğleden sonra ne kadar keyifli olursa olsun, katil bunu tekrarlamayı planlamıyordu. Onun söylediği gibi bir kere yeterdi. Şimdi Taehyung yeniden bağlantıya geçinceye kadar ortadan kaybolacak ve bu gelişmekte olan durumu finansal çıkara dönüştürmeye odaklanacaktı.
♣️
40 dakika sonra, düşük omuzları ve hafif sallantılı yürüyüşüyle yaşlıca bir adam ön kapıdan dışarı çıktı. Kaldırıma giderken bir bastona tutundu ve kapıcının bir şoför çağırmasını bekledi.
Sokaktan yukarıda, yüksekte, Kim Namjoon ve Kim Seokjin yaşlı adamın çıkışını not ettiler ama onun daha önce oraya birkaç kez gelip gittiğini görmüşlerdi ve yüzeysel bir araştırma, onun binada bir kiracı olduğunu ortaya çıkarmıştı. Bu nedenle ilgileri çabuk söndü.
.
.
.
Evett an itibari ile hikayeye Namjoon ve Seokjin de girdi 🤤
Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yoksa ağlarım.
Sizi seviyorum, yakın zamanda görüşmek dileği ile 🖤