Little Do you Know (Finish)

By Cermak26

25.9K 2.1K 1.9K

İki en iyi arkadaş aileleri için evlenmek zorunda kalıyorlar. Arkadaşlık aşka dönüşebilir mi? Veya zaten birb... More

Evleneceksin kızım
Ard arda gelen şoklar
Düğün
Kumsal
Can yakan düşünce
Sarhoş
Birde soğuk sokak kalmıştı sadece....
~Yanlış kararlar ,doğru insanlar~
Aşkın tanımı...
Hesap
Her şey ters
Karışık
Seni özledim, kötüyüm
Özlemin sonu
Ayrılık, Aldatma!!??
Yani bir sayfa değil, yeni bir defter
Geri dönüş...
İlaçlar
Psikolojik sorunlar
Bizim kızımız
Son...

Little do you know (küçüğüm biliyor musun?)

1.3K 106 170
By Cermak26

Bahsettiğim bomba bölüm bu hazır mısınız?
Kapı açılıp kapanma sesi geldi. Kızların olması umuduyla aşağıya indim. Ve evet kızlardı.

V:karol biz yemeklikleri aldık candede yok şimdi hep beraber alışverişe gidelim.

K:hep beraber derken

Ca: ruggero, sen, ben ve valu

K:kızlar ben-

V:karol lütfen kırma bizi, geldiğimizden beri bizimle hiç dışarı çıkmıyorsun.

K:off peki

Kızlara normalde bütün olanları anlatırdım ama candeye çok sinirlenip her an dalabilirlerdi ve bu olmamalıydı.

Ca:karol biz üstümüzü değiştirelim ruggeroya sorup gelsene, sonra sende değiştirirsin.

K:t-tamam

Dedim ve ruggeronun odasına girdim. Ruggeronun arkası dönüktü.

K:ruggero

Dedim kısık çıkan sesimle.

Bir anda bana döndü. Mutlu olmuştu.

R:efendim küçüğüm

K:kızlar... Bizim arkadaşlığımızın b-bittiğini bilmiyorlar yaa.... Alışverişe gidicez senide çağrıyorlar gelicen mi?

R:hı hı

K:tamam

Dedim ve kapıyı kapatıp odadan çıktım. Artık yürümek daha kolay geliyordu. Hala işkence gibiydi ama öncekine göre daha kolaydı. Bu yaralar kolay kolay geçmezdi. Hele karnım. Kaç adam tekmeledi hatırlamıyorum. Kaç tokat yedim hatırlamıyorum. Ne kadar dövüldüm hatırlamıyorum. Odama girdim ve üstümü değiştirmeye başladım.

(Her şey ordaki gibi)

Giyerken bile zorlanıyordum. Çok fazla süslenmedim. Buna halim yoktu ama bence yinede güzel olmuştum. Aşağıya indiğimde kızlar ve ruggero beni bekliyordu. Yavaşça aşağıya indim. Ara sıra canım feci alıyordu ama yaptım tek şey sımsıkı gözlerimi kapamak ve küçük bir inilti. Aşağıya indiğimde arabaya indik ve alışveriş merkezine geldik. İçeri girdiğimizde kızlar ordan oraya koşturuyordu. Bende alışveriş yapmayı severdim ama caro ve valu gibi deli değildim. Geçtiğimiz her mağazaya giriyorlardı. Ben ve ruggero aramızda mesafeyle arkalarından, caro ve valu poşetlerle önümüzden yürüyorlardı. Sonra bir anda valu bize döndü.

V:çocuklar bir sorun mu var? Siz normalde arkamızdan yürürken konuşur gülerdiniz ve birbirinize yakın olurdunuz. Şimdi aranızdan iki insan geçicek kadar mesafe var. Ne oldu?

Ruggero kolunu acıtmadan omzuma attı ve kendine çekti. İkimizde gülümsüyorduk. Zorundaydık.

R:bir şey olmuyor valu, geçen olan olaydan sonra üzgünüz sadece

Ca:peki, valu şurayada girelim mi?

V:ay hadi

K:ben burdayım

V:karol hadi ama

K:hayatta olmaz, girdimi 5 saat çıkmıyorsunuz ordan. Birde banada bir şeyler denetirsiniz şimdi siz. Bir şeyler giyerken çok zorlanıyom zaten girin siz

Ca:giyerken canın mı acıyor?

K:kızlar, biraz daha burda bekleyip girmezseniz sizi burda bırakıp gidicem ona göre.

V:tamam ama bunu sonra konuşçaz, hadi caro

Dedi ve beraber girdiler. Ruggeronun eli hala omzumdaydı. Saçımı kokluyordu.

R: bu ay çiçekli şampuanın mı? Çikolatalıya ne oldu?

K:bu sefer bunu kullanmak istedim.

Onun konuşması ne kadar sıcaksa benimkide o kadar soğuktu. Söyleyiş şekillerimizin tek ortak yanı söylerken bile acı çekiyor olmamızdı. Bu kadar senelik arkadaşlığımızın bittiğine inanamıyordum.

K:ruggero şuan kızlar yok, kolunu çeker misin?

R:olmaz, böyle çok rahatım. Sen yanımdasın

K:bedenimin yanında olması ne farkeder ki, ruhum sana küs olduktan sonra.

R:yapma böyle.

K:şuan seninle konuşmak istemiyorum ruggero, bana inandığın gün gel konuşalım. Ama o günde kavga etmek için konuşuyor olucam.

R:...

Sustu ve diğer kolunuda bedenime sardı. Bu sarılış beni boğuyordu. Ama gerçek değil mecaz anlamda. Kelimeler bir cam misali kesiyordu boğazımı. Düşündüm o an hiç tanışmasaydık ne olurdu diye. Biz çocukluk arkadaşıydık. Tanıştığımızda ben 5 o 7 yaşındaydı. Düşündüm. Oyuncağımı paylaşmasam ne olurdu diye? Bir şey olmazdı çünkü akşamda ailesi yemeğe gelmişti yine tanışırdık onunla. Düşündüm. Gelmeselerdi ne olurdu diye? Bir şey değişmezdi çünkü yan komşularımızdı yine tanışırdık onunla. Düşündüm yan komşularımız olmasaydı ne olurdu diye? Bir şey değişmezdi çünkü aynı sınıfa aynı okula gidiyorduk. İlkokuldada, lisedede, üniverstedede. Elbet...yine tanışırdık onunla. Kader elbet bizi bir yerde birleştiriyordu. Sanki benim oyuncağımı vermeme ihtimalime karşı, misafirliğe gelmişler gibiydi. Ve diğer herşey böyle sıralanıyordu. Hayat onlar illa tanışıp arkadaş olcak dermiş gibiydi.

Yürümeye başlamamızla kendime geldim. Ruggero bana sarılı bir şekilde yürüdüğü için o yürüyünce bende yürüyordum. Kızlar mağazadan çıkmışlardı ve eve gidiyorduk. Canlı bir ölü gibiydim. Tarifi çok zordu. Ama öyleydi. Eve gittiğimizde cande gelmiş mutfakta oturuyordu. Ruggeroyu görünce ona doğru geldi ve öpmeye başladı. Ruggeroda karşılık veriyordu. Ama arada kalmış gibiydi. Umursamadan mutfağa gittim ve kahve yapıp balkona oturdum. Kızlar aldıklarını onlara hazırladığımız odalara yerleştriyorlardı. Evet eda yoktu. Oturma odaları 2-3 taneydi. Bizde yatak alıp güzel odalara çevirdik onları. Artık gözümden yaş gelmiyordu. Takmadığım için değil. Gözyaşım tükenmişti. Şuan istediğim tek şey candenin gerçek yüzünü ruggeroya kanıtlayıp ölmekti. Onun beni sevebileceğine inanmıyordum.

Arkama bakmadığım için şuan ayrıldılar mı? Ne yapıyorlar bilmiyordum. İçeri girip Baktığımda ruggero odasına geçmiş cande mutfaktaydı.

_______________________________

Yavaşça mutfağa geçtim. Bardağımı yıkamaya başladım. Candede yanıma geldi (cande yazarken yanlışlıkla cadı yazıyordum, allah işte dhdjdmn). Yine yaklaşıp aynı duruşunu yaptı ve bana baktı. Bıkmış bir şekilde derince iç çektim ve ona döndüm.

K:yine ne oldu cande?

C:seni dövdürmem işe yaramadı galiba. Hala ruggeroya çok yakınsın. Onu dövdürtüceğimden korkmuyor musun?

K:korkuyorum, ama zaten başka sebeblerden dolayı onunla arkadaşlığımı bitirdim.

C:bu gün onunla kapıdan sarılarak giriyordunuz.

K:kendisi sarıldı.

C:bana bak, benim onu parası için sevdiğimi zaten söyledim. Eğer yoluma çıkarsan bu sefer ona acımam onuda dövdürtürüm. Canın ne kadar yandı değil mi?

K:İstediğin canımın yandığını duymak dimi? Hayır. Canım yanmadı cande. İnan bundan 1000 kat daha acıtan şeyler var.

C:canının çok yandığını biliyorum. Her gün duyulmasın diye ses çıkartmamaya çalıştığın halde acı dolu iniltilerini duyabiliyorum. Kıyafetini giyerken bile zorlanıyorsun. Hiçbir kremi ruggeroya sürdürtmüyorsun çünkü o kadar kötüler ki ruggeronun delirceğini biliyorsun. Çünkü o kadar acıyor ki o sürerse acıdan kıvranıcağını ve bunun onu göreceğini biliyorsun.

Alaycı bir şekilde güldü. Bense gülümsüyordum.

K:hayır, bu zevki sana asla yaşatmam cande, acımıyor. Bir daha mı dövüceksin? Döv. Beni yine aynı numarayla oraya çekebilirsin. Çünkü ona bir şey olmasından o kadar korkuyorum ki, ya bu sefer ki gerçekse diyip yine giderim.

C:evet, onu çok önemsediğini biliyorum.

Dedi gıcık gıcık.

C:ama maalesef o her zaman beni seçicek, senle ben arasında kaldığı bütün savaşları ben kazanıcam.

K:gerekirse ölürüm ama sana savaş kaybetmem cande.

Güldü. O sırada aşağıya ruggero indi.

R:ne oluyor burda? Cande? Karol?

K:ne istiyorsun ruggero?

R:bir şey istemiyorum sadece sizi gördüm yanınıza geldim.

K:peki

Dedim ve kendime bir kahve daha hazırladım. Cande bile ruggeroya böyle davranmama şaşırmıştı. Bardağımı elime aldım.

K:ben odama çıkıyorum

Dedim ve bir şey demelerine izin vermeden odama çıktım. Tabikide ses kaydına almıştım her şeyi. Üç tane kağıt yazdım ruggeroya, valuya ve carolinaya. Sonra onları odalarına koydum. Şuan hiç biri odalarında değildi. En son ruggeronun odasına geldim. Kağıdı koydum ve yanına telefonumu. Geri aşağıya indim.

K:ben çıkıyorum

R:nereye?

K:hava alıcam

Dedim ve çıktım. Belkide beni bulduğunuzda hava alamıyor olucaktım.

Ruggero

Artık candeye karşı bir şey hissetmiyordum. İçimdeki ses bana karolun doğru söylediğini söylüyordu ama candenin bunu yapacağınada inanamıyordum. İçimdeki çocuk konuşmuyordu. Çünkü o her zaman karoldu. Şimdi yoktu. Yarım kalmış gibiydim. Kalbim batıyordu. Ama öyle böyle değildi. Sanırım ben en yakın arkadaşıma aşıktım. Kimseye bir şey demeden odama çıktım. Yatağımda bir kağıt birde telefon vardı. Korkarak kağıdı açtım.

Selam ruggerito

Ben duygusal konuşmalar yapamam, direk konuya geçelim falan demiyecem. Çok güzel yaparım ama seni ağlatmak istemiyorum. Öncelikle seni affettiğimi bilmeni isterim. Bu kalp Sana hala kırgın ama bir o kadarda çok seviyor seni. Sana bahsettiğim kanıt telefonumda. Diğer yerleri okumadan önce Ses kaydını açıp dinle.

Bu mektubu yazarken ağladığı belliydi. Göz yaşları akmış, mürekkep dağılmıştı ama okunabiliyordu. Elim titreyerek telefonu aldım ve ses kaydını açtım. D-doğru söylüyordu. Cande beni param için kullanmıştı ve karolu dövdürmüştü. Ben önemli değildim ama karolu o dövdürtmüştü. Karolun bunu söylediğini candeye söylemememi istemesinin sebebi ise candenin söylerse benide öyle döveceğini söylemesiymiş. Karol beni çok önemsiyormuş meğersem. Ona inanmadıktan sonra bile hala giderdim oraya demesi. Ah benim küçüğüm, her şey için özür dilerim.

Dinledin mi? Umarım onu tekrar afetmezsin. Bu yaralar gerçekten çok acıyor rugge. Rugge dememi sevdiğini söylemiştin, ihtiyacın olduğunu söylemiştin dimi? Bende senin bana küçüğüm demeni seviyorum. Sadece bana özel olmasını. Senin bana değişini seviyorum. Ben en yakın arkadaşıma aşık oldum rugge. Sana. Özür dilerim. Ama belki şimdi bu hatamı telafi edebilirim.

Önce kuş gibi uçucam, sonra nefessiz kalıcam...

Seni seviyorum.

Sevgilerle küçüğün

Hayır, hayır, hayır. Bu kadar yakınımdakini nasıl farketmedim ben. Bu kadar duyguyu nasıl sakladı içinde. Uzun zamandır sevdiği ben miydim yani? Candeyi önünde öpüşüme, ona sarılışına nasıl katlandı peki?

Önce kuş gibi uçucam, sonra nefessiz kalıcam ne demekti? İntihar etmezdi değil mi? Yapmazdı bunu bana. Onun yalnız gitmesine nasıl izin verdim ki? Direk koşarak dışarı çıktım. Her yerde küçüğümü arıyordum.

Karol

Uçurumun dibindeydim. En ucu ve en ince kısmında. Ara sıra taşlar sökülüp gidiyordu ucundan.

Önce kuş olup uçucak, sonra nefessiz kalıcaktım...

Biraz daha ilerledim mümkünmüş gibi. Çok yüksek değildi ve yerde çimenler vardı. Atlayıp ölmeme ihtimalim vardı ama beni bulana kadar kesin kan kaybından ölürdüm.

Ben gözümü karartmışken arkamdan birinin sesini duydum. Nefes nefeseydi.

R:KÜÇÜĞÜM

arkamı döndüm. Ama hala uçurumun kenarındaydım.

R:SAKIN, SAKIN

K:niye geldin?

R:KAROL SAKIN, KÜÇÜĞÜM SAKIN GEL BURAYA

K:hayır, ben böyle yaşayamam. Ben en yakın arkadaşıma aşık oldum ve böyle yüzüne bakamam.

R:KAROL SAKIN

dedi ama bir şey demedim.

R:KÜÇÜĞÜM BİLİYOR MUSUN?(little do you know)
SENİ GÜNEŞ SÖNENE KADAR SEVİCEM

bu ne demekti?

K:bu ne demek?

R:KÜÇÜĞÜM BENDE SANA AŞIĞIM. LÜTFEN YAPMA GEL BURAYA, LÜTFEN

dedi ve elini uzattı. Vazgeçmiş bende ona elimi uzatmışken umurumun ucu çöktü. Düşüyordum.

R:KÜÇÜĞÜMMMM

işte şuan kuş gibi uçuyordum. Birazdanda yere çakılıp nefessiz kalıcaktım...

Bölüm sonu

Size bahsettiğim bomba bölüm buydu.

Beğendiniz mi?

Sizi seviyorum

Ciao bella🌊🌻🌹

Continue Reading

You'll Also Like

140K 760 6
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
7.7K 96 3
... Her gün, her gece gökyüzünde ışığını hiç kesmeden parlayan bir ay. Her gün, her gece orada parlıyor tek değişen şey ise rengi. Dört farklı renk...
298K 22.2K 52
WATTYS 2018 KAZANANI! (KAHRAMANLAR KATEGORİSİ) Hreak ayağa aheste bir şekilde kalktıktan sonra kenarda yayılmış geniş postları eğilerek aldı. Geniş...
A0023 By ruhperver

Science Fiction

846K 71.3K 58
On altı yaşındaki Reena zamanda donduruldu. Yıllar sonra gözlerini yeni bir dünyaya açtı. Ait olduğu medeniyet yok olmuş ve geriye yalnızca bir ülke...