Geri dönüş...

953 89 63
                                    


Üç gün sonra

Karol

Mahkeme günündeydik. Ruggerodan olabildiğince kaçmıştım. Kararımı değiştirmesini istemiyordum.ne o bana güvemişti, ne de ben ona. Aramızda güven yoktu. Yatağımdan kalkıp üzerime bir şeyler giydim.

Su dalgası Saçlarımıda salık bırakıp odamdan çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Su dalgası Saçlarımıda salık bırakıp odamdan çıktım. Kızlar aşağıda kahvaltı hazırlamış beni bekliyorlardı. Oturup yemeklerimizi yedikten sonra mahkemeye doğru yol aldık. Arabayla gidiyorduk. Eşyalarımızı toplamıştık. Bu ülkeden gitmek istiyordum. Allahtan benim yüzümden caro ve agus ayrılmamıştı. Uzak mesafeli aşk yaşayacaklardı. Onlar için zor olmıyacak gibi gözüküyordu. İçlerindeki bu aşkla hiç bir şey zor gelmez onlara.

Kızım, evet cinsiyetini öğrendik kızmış. Ona roma adını verdim. Orayı çok severim. Ruggeroda çok severdi. Bir elimi karnıma koydum. Derin bir nefes aldım. Araba durduğunda varmış olduğumuzu anladım. Ailelerimiz şuanda yurtdışındaydı. Kızlar bana doğru döndü. Tekrar derin bir nefes alıp arabadan indim. Benim inmemle onlarda indi. Yavaş adımlarla içeriye doğru yürüdük. Girdiğimizde gözlerim bir çift kahverengi gözü aradı. Bulduğundada içlerinde kayboldu.

Kendimi toplayıp bakışlarımı çektim. Ama ruggeronun bana doğru yürümesi işleri zorlaştırdı.

Ruggero: nerdesin sen? Benden kaçamazsın. Bu olmaz.
Karol: nedenmiş? Çocuğuma ben kendim bakabilirim ruggero pasquarelli.
Ruggero: onu babasız büyütemezsin karol pasquarelli
Karol: birkaç dakika sonra tekrar sevilla olucam.

Caro: yeter artık, bunları konuşmak için çok geç.
Agus: aynen dostum, zaten ikinizde birbirinize inanmıyorsunuz. Bu böyle yürümez. Eğer birlikte olmak istiyorsanız inanıpta gelin. Sevgi herşeyi yürütmez. Saygı ve güvende lazım.
Mike: hadi uzaklaşın dostum.
Valu: evet, karol hadi.

Derken bizim zamanımız geldi. Derin bir nefes alarak içeri geçtim. Diğerleride geldi zaten. İkimizinde birbirimize inanmamasından dolayı ayırdı. Bebeğimde henüz daha doğmadığı ve doğduğundada bana ihtiyacı olduğu için velayeti bana verildi. Dışarı çıktığımızda ne yapıcağımı bilmez hale gelmiştim. Artık tekrar sevillaydım. Telefonumdan saate baktım birkaç saat sonra uçağım vardı. Ama ruggero gideceğimi bilmiyordu. Ruggeroya döndüm.

Karol: ruggero biraz yalnız konuşabilir miyiz?
Ruggero: peki.

Onlardan uzaklaştık, sonra konuşmaya başladım.

Karol: ruggero ben gidiyorum.
Ruggero: nE? Hayır gidemezsin. Ben çocuğumu göremeyecek miyim yani? Olmaz. Daha adını bile bilmiyorum karol.
Karol: şuanda diyebileceğim tek şey italyada olucağımız.

Diyip yanından ayrıldım. Direk arabaya bindim. Oysa sadece bakıyordu. En azından gelip kızımızı görebilirdi. Kızlarda arabaya bindi ve havalimanına geldik. Hızlıca uçağımıza bindik. Birkaç saat sonra nihayet varmıştık. Burdaki tuttuğum evimize doğru gittik. Güzelce yerleştik. Evet acı çekiyordum. Onu hala deliler gibi severken ayrılmak zordu. Ama biz birbirimize güvenmiyorduk. Yeni bir sayfa değil, Yeni bir defter almıştım kendime. Şimdide bana ona yazmak düşüyordu.

Little Do you Know (Finish)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin