Karışık

938 88 8
                                    


Karol

Cama üfleyip seni seviyorum yazdıktan sonra arabayla ordan uzaklaştırdılar beni. Gözümden artık yaş düşmez dedikçe yenisi geliyordu. Mutlu sonlara inanırdım. Ama her mutlu olduğunuzdada önünüze bir engel çıkarsa bu mutlu sona ulaşılır mı. İşte bunun cevabını bilmiyorum. Sanırım bunun cevabını öğrenmek için bunu yaşamam gerekiyor. Bir eve getirip kolumu tutarak arabadan indirdiler. Daha sonra beni kolumdan fırlatarak eve soktu. Yere düştüm. Acıyla inledim. Hiç bir yaram daha tam kapanmamıştı ki benim.

Adam: kaçmayı aklından bile geçirme.

Dedi ve kapıyı kitleyip dışarı çıktı. Ayağıya kalkıp gözlerimle etrafı taradım. Camların arkasında demirler vardı. Önlerindede adamlar. Çekmeceleri karıştırarak bir şeyler aradım. Ama bir şey bulamadım. Camlardan korumanın olmadığı bir yer olup olmadığına baktım. Üst katın teras tarafına bakan bir adam yoktu, çünkü burası atlamayı düşünmemem gereken yükseklikteydi. Ama takar mıyım? Hayır. Atladım. Biraz canım yanıyordu ama iyiydim. Onalr beni fark etmeden koşmaya başladım. Ormanlık alanın içine girip izimi kaybettirmeye çalıştım. Kim olduklarını merak edip uzaktan çalılıkların içinden onlara baktım. Arabadan biri indi. Dikkatle baktığımda chucho olduğunu gördüm. O tam bir şerefsizdi. Hemen koşmaya devam ettim. Biraz bağırışma sesleri geldi. Kaçabileceğim çok bir yer yoktu. Her yer ormanlıktı. Ve tek kişiye bir sürü kişiydiler. Aklıma bir fikir geldi. Onlar beni bulmadan ağacın üstüne çıktım ve onların üstünden gitmeye başladım. Çok dikkatliydim. Bu beni pek zorlamıyordu çünkü ağaca daha önceden çok kez çıkmıştım. Uzaklaştığımı düşünüp başka yerleri aramaya başladıklarında aşağıya inip onlardan ayrı yöne koşmaya başladım. Çok fazla uzaklaşmamıştık. Geldiğimde ruggero da arabasıda burda değildi. Arkamı kollayarak yürümeye devam ettim. Sonra aklıma telefonum geldi. Bu telaşta onu almamışlardı. Hemen açıp ruggeroyu aradım. Ama açmadı. Tekrar aradığımda yine açmamıştı. Çalıp çalıp duruyordu. Onu aramayı bırakıp taksiye bindim ve gerçek evime döndüm. Anahtarımla içeri girdiğimde eşyaların bıraktığım gibi olmadığını fark ettim. Ruggero burda mıydı? Yukarı çıkıp baktığımda haklı olduğumu anladım. Ruggero candeye sarılmış yatıyordu. Ruggeronun böyle bir şey yapmayacağına emindim ama bu tablo kafa karıştırıcıydı. Diğer odalara baktığımda valu ve caronunda burda olduğunu fark ettim. Geri ruggeronun yanına gittim. Baya bir su alıp candenin üstüne döktüm. Sıçrayarak kalktı. Tabi o kalkınca ruggeroda kalktı. Kaşlarını çatıp candeye baktı. Sonra bir küfür savurdu.

Ruggero: böyle bir şey yapmadım karol, sana yemin ederim, ben seni arıyordum sonra ne olduğunu anlamadan bayıldım.

Karol: ruggero sana inanıyorum ama bu tablo kafa karıştırıcı. Sen böyle bir tabloyla karşı karşıya kalsan çoktan beni silmiştin. (Fesat düşünmeyin sadece sarılarak uyuyorlardı kdjddjj)

Ruggero: karol, nolursun inan bana.
Karol: bana zaman ver olur mu? Bu olanları sindirmem lazım.

Kalkıp sımsıkı şekilde sarıldı bana. Ben karşılık vermesem bile sarıldı.

Ruggero: bekleyeceğim.
Karol: arkadaş gibi olmak istiyorum, en azından bir süreliğine.
Ruggero: senin için deneyeceğim ama bu pek kolay olmayacak.

_____________________________________

Candeyi yollayınca ikimizde odalarımıza geçip yerleştik. Kızlar evlerine gitmişlerdi. ruggeroya onun chucho olduğunu söyledim ve polisi aradık. Şuanlık bizim aramız hariç her şey iyiydi. Kahvemi alıp terasa geçtim. Yorulmuştum. Kahvemi içtikten sonra hala yorgunluğumun geçmediğini fark ettim ve yukarı çıkıp yattım.

Ruggero

Yattıktan sonra Onun yanına çıkıp yatağa oturdum. Elimi yüzünde gezdirdim. Saçlarını okşadım. Yanağını öptüm. Daha sonra yanına uzandım ve elimi beline koyup onu kendime çektim. Saçını koklayıp öpücükler kondurdum. Boynunu öptüm. Daha sonra başımı saçına gömüp yattım. Onun bana olan sevgisi beni iyileştirirken, benim Ona olan sevgim onu yaralıyordu. Ona rağmen vazgeçmiyordu benden. Sadece ara verelim diyordu ki bu da sadece kafasını toplamak içindi. Belkide aklını karıştırmamak için ondan birkaç gün oldun uzak kalmalıydım. Hiç istemesemde kalkıp tekrar toparlandım.

Karol: nereye gidiyorsun?

Arkamı döndüm.

Ruggero: birkaç gün kafanı karıştırmamak için gidiyorum.
Karol: kafamı karıştırmıyorsun kalabilirsin.
Ruggero: olmaz güzelim, senden uzak kalmak banada zor.
Karol: kaç gün bu birkaç gün.
Ruggero: bir hafta veya daha kısa bir süre. Merak etme tamam mı? Daha fazla değil.
Karol: söz mü?
Ruggero: söz.

Karol

Hiç istemesemde aşağıya inip onu uğurladım. Önce başımı sonra dudağımı öptü. Sımsıkı sarılıp ayrıldı ve gitti. İşte şimdi tam anlamıyla yarım kalmıştım. Kafamı toplamam için gitmesi gerekmiyordu. Çünkü onsuzluk dahada karıştırıyordu aklımı...

Karol_Sevilla_1 oldumu yav sjsnsjsj diğer bölümü kısa olsun diye texting yapıcam ayakta uyuyom slöss

Little Do you Know (Finish)Where stories live. Discover now