ERKEK FATMA

Od merceell

144K 7.9K 2.6K

"Şarkıyı sana hediye ediyorum güzel kadın" dedi.. Více

ERKEK FATMA 1.BÖLÜM
ERKEK FATMA 2.BÖLÜM
ERKEK FATMA 3. BÖLÜM
ERKEK FATMA 4. BÖLÜM
ERKEK FATMA 5. BÖLÜM
ERKEK FATMA 6. BÖLÜM
ERKEK FATMA 7. BÖLÜM
ERKEK FATMA 8. BÖLÜM
ERKEK FATMA 9. BÖLÜM
☆ KARAKTER TANITIM ☆
ERKEK FATMA 10. BÖLÜM
ERKEK FATMA 11. BÖLÜM
ERKEK FATMA 12. BÖLÜM
ERKEK FATMA 13. BÖLÜM
ERKEK FATMA 14. BÖLÜM
ERKEK FATMA 15. BÖLÜM
ERKEK FATMA 16. BÖLÜMDEN KESITLER
Erkek Fatma 16. Bölum
EMINE BULUT
Erkek Fatma 17. Bölüm
Erkek Fatma 18. Bölüm
Erkek Fatma 19. Bölüm
Erkek Fatma 20. Bölüm
Erkek Fatma 21. Bölüm
Erken Fatma 23. Bölüm
Erkek Fatma 24. Bölüm
Erkek Fatma 25. Bölüm
Erkek Fatma 26. Bölüm
ERKEK FATMA 27. BÖLÜM
Erkek Fatma 28. Bölüm
Erkek Fatma 29. Bölüm
DUYURU
Erkek Fatma 30. Bölüm
DUYURU
Erkek Fatma 31. Bölüm
Erkek Fatma 32. Bölüm
Erkek Fatma 33. Bölüm
Erkek Fatma 34. Bölüm
Erkek Fatma 35. Bölüm
Erkek Fatma 36. Bölüm
Erkek Fatma 37. Bölüm
Erkek Fatma 38. Bölüm

Erkek Fatma 22. Bölüm

2.3K 144 82
Od merceell

Başımın zonklamasıyla kafamı kaldırırken yerde yattığı farkettim. Belim ağırırken koltuğa oturarak başımı yasladım.

Telefonuma bakınca saatin 15:30'a geldiğini gördüm.

Ayağa kalkarak şişeleri toplamaya başladım.

Dün ne olmuştu, aklımda en ufak bir şey yoktu. Şişleri toplayarak mutfağa götürdüm. Çöpe atarak odama girdim. Birkaç tane kıyafet çıkartarak duşa girdim.

45 dakikalık duştan sonra aynanın karşısına geçip kendime baktım. Gözlerimin altı şişmiş ve morarmıştı.

Aynadan kendime bakarken gözlerim doldu. Saçım ıslakken umursamayıp salona indim.

Kulaklığımı alıp üstüme montumu giyerek dışarı çıktım. Kulaklığı takarak müzik listemden bir şarkı açıp dinlemeye başladım.

Gidiyordum işte biyere. Kafam dop doluydu. Herşeyi nasıl düzelteceğim. Nasıl yapmalıyım?

Önümde birden Savaşın arabası durunca heyecanla ona bakmaya başladım. Arabadan sinirle inerek önümde durdu.

"Savaş" dedim.

Savaş sinirli gözlerle bakarken kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Bir şey mi oldu?"diye sordum.

"Cemre sen anneme giderek onu tehdid ederek başını mi yardın" deyince şok gözlerle ona baktım.

"Konuşsana" diye kolumu sıkarak bağırmaya başladı. Onu artık ben tanıyamıyordum.

"Ya Cemre artık ne istiyorsun? Bütün fotoların ortaya çıktı. Dahala uğraşıyorsun" diye sinirle konuşurken kolumu hızla çektim.

"Savaş hani ben gittiğimde beni çok aramıştın ya beni tekrar kaybediyorsun" dedim.

"Keşke geri dönmeseymişin" deyince göz yaşlarım akmaya başladı.

"Seninle aynı şeyleri hissettiğim günlerden özür dilerim. Senden nefret etmek istiyorum ama bu kalbim izin vermiyor. Büyü kalbim var ya acı çekiyor. Sen olmayınca kalbimde boşluk oluşuyor. Bir şey batıyor ve acıyor" diyerek elimi kalbime götürdüm. Bir şey batıyor hissi vardı. Yere çökerek "çok acıyor" dedim.

"Ne o bana kendini mi acındırıyorsun" dedi.

"Tek bir insan bana inanmıyor. Gerçekler ortaya çıkınca her şey için çok geç olacak" dedim.

"Bir daha kimseye zarar vermeye çalışma Cemre" diyerek arkasını dönerek arabasına doğru yürümeye başladı.

Kalbimi tutarak "hiç bir zaman sizi affetmeyeceğim. Çiçek açarsanız ben kaktüs olurum. Yangının ortasında kalsanız size su dökmem. Herşey için artık çok geç" diyerek ayağa kalktım.

Eve doğru gözyaşlarımla gitmeye başladım.

Belkide İngiltere'de okumalıyım.

Eve varınca hızla Cemil Bulut yazan kartı alarak aramaya başladım.

"Alo Cemil Bey. Ben boğazına girmiş dal parçasını çıkaran insanım.Cemre Aktaş. Ben teklifinizi kabul ediyorum" dedim.

"tahmin etmiştim kabul edeceğinizi. Bu yüzden erken aldım bilet. Yarın uğrayabilir misiniz" dedi.

"Yarın sabah sizin yanınıza uğrarım" dedim.

"eğer hastanede bulamazsaniz beni tekrar arayabilirsiniz" diyerek güldü.

"Tamam o zaman iyi günler" diyerek telefonu kapattım.

Artık bazı şeyler için geçti. Geç kalınmıştı.

Yarın İngiltere'ye girecektim. Çok çabuk bu İstanbuldan tekrar tekrar kurtuldum. 7 yıl burada olmayacaktım.

Odama çıkarak valizimi hazırlamaya başladım. Herkesin herşeyini vericektim. Kimsenin kimsede anısı kalmayacaktı.

30 dakika Valizimi hazırladıktan sonra sıra herkesin birşeylerini vermede.

Islak olan saçlarımı topuz yaptım. Poşet alarak içine eşyaları koydum.

Arabama binip Savaşın evine doğru sürdüm. Varınca poşeti alarak arabadan indim.

Evin kapısına gelince zile bastım. Kapıyı Ceren açarken onu ittirerek eve girdim. Herkes buradaydı.

"Hepinizin eşyaları burada" diyerek masaya bıraktım. Arkamı dönüp "ha bu arada" diyerek boynumdan kolyeyi çıkarttım. Masaya koyup bir şey demeden evden çıktım.

Artık bazı şeyler için uğraşmamak gerekiyordu. Bir süre sonra insan bırakıyor.

Eve vardığımda telefonumu şarja koyarak televizyonu açtım. Kaç saat oldu televizyon izlediğimi bilmiyordum.

Kapının çalması ile ayağa kalktım. Sena gelmişti. Miray Asel uyuyordu.

"Mirayı yatağına bırakıp geliyorum" dedi.

"Tamam" diyerek tekrar koltuğa oturdum.

Sena Mirayı bıraktıktan sonra yanıma gelerek oturdu.

"Nasılsın" diye sordu.

"İyiyim" dedim.

"İki gün sonra nikahım var geleceksin dimi" dedi.

Yarın ben ingiltereye gidiyordum. Kimsenin haberi olmayacaktı gittiğimden. Arkamda bir iz bırakmadan gidecektim.

"Geleceğim" dedim ama gitmeyecektim.

"Anılla nikahı kıydıktan sonra Anılın evinde kalacağım" dedi.

Gülümseyerek "sevindim" dedim.

"Cemre bak kendini yalnız sakın hissetme tamam mı? Beni her zaman arayabilirsin" dedi.

Güldüm.

Kaşımı kaldırarak "sende mi?" dedim. Sena başını eğdi.

"Sıkıntı yok" diyerek kanal değiştirdim.

Mirayın ağlaması ile Sena ayağa kalktı "ben bir bakayım" dedi.

Başımı tamam anlamında salladım.

Başıma ağrı girmesiyle mutfağa giderek bir ağrı kesici içtim. Telefonumu şarjdan alarak odama çıktım. Biraz Instagramda dolaşırken anasayfamda Kayla durum paylaşmıştı. Hep birlikte fotoğraf çektirmişlerdi.

Instagram'dan çıkarak telefonu yastığımin altına koydum. Yorganı kafama kadar çekerek uyumaya çalıştım. Ağlamamaya çalıştım desem daha doğruydu.

YARİN 13.35✨

Montumu giyerek bavulumu yatağımin üstünden aldım. Sena erken saatlerde gitmişti yarın nişanı vardı çünkü.

Merdivenlerden inerek dış kapıya geldim. Koltuğa baktım. Burada biz Savaşla uyumuştuk. Gözlerim dolarken "ağlama Cemre güçlü olmalısın" diyerek kendime teselli vermeye çalıştım.

Daha fazla oyalanmayarak evden çıkıp kapıyı kilitledim. Bavulu sürükleyerek arabanın bagajına yerleştirdim.

İstikamet Hastaneyeydi. Ordan uçak biletimi okul için gerekli evrakları alacaktım.

Arabaya binerek çalıştırdım. Hastaneye varınca artık İngiltere'ye gitmeme sadece 1 adım kalıyordu.

Danışmaya Cemil Karabulut'u sordum. Yemeğe çıkmıştı. Kantinde bulabileceğimi söylemişti.

Kantine bularak kapısını açtım. Onu görünce yanına gittim. Beni görünce gülümseyerek oturduğu masadan kalktı.

"Hoşgeldin Cemre" diyerek eliyle sandalyeyi gösterdi. Gülümseyip oturdum.

"Nasılsın, iyi misin?"dedi.

"İyiyim teşekkür ederim siz" dedim

"Bende iyiyim Allah'a şükür. Teklifimi kabul edince çok mutlu oldum" dedi.

Gülümsedim.

Cebinden bir kaç tane kağıt çıkartıp bana uzattı.

"Bunlar okul için evraklar" dedi. Elinden alarak çantama koydum. Ardından uçak biletini uzatmıştı. Biletin üstünde de bir anahtar vardı.

"Bu" diye sordum.

"Orada kalacağın ev. Orda benim bur arkadaşım var seni karşılayacaktır. Herşeyde sana yardımcı olacaktır" dedi.

"Birşey sormak istiyorum bana niye bu kadar yardım ediyorsunuz" dedim.

Başını eğerek derin bir nefes aldı "senin yaşında kızım vardı. 2 sene önce vefat etti. Seni görünce kızım aklıma geldi. Onun gibi bakıyorsun. Ona çok benziyorsun. Seni ilk gördüğüm gün ısındım" dedi.

Elini elinin üstüne koyarak "bundan sonra beni 2.ci kızın olarak görebilirsin" dedim.

Gülümsedi. "Herşey için teşekkürler, ben sizin hakkınızı nasıl ödeyeceğim bilmiyorum Cemil Bey" dediğim anda "şş Cemil bey yok hocam. Ha bu arada hakkımı ödemek istiyorsan iyi bir doktor ol" dedi.

"Peki hocam" diyerek güldüm.

"Hadi uçağıni kaçırma 1 saate uçağın kalkmış olur" dedi.

Ayağa kalkarak "tekrar teşekkür ederim" dedim.

Gülümsedi.

Hastaneden çıkınca havaalanına doğru gitmeye başladım. Cemil hoca beni tekrar aramıştı.

"Buyur hocam" diyerek açtım.

"Ben sana söylemeyi unuttum. Arabani 2 gün içinde yollayacağım" dedi.

"Hocam herşey için sağ olun" dedim.

"Sıkıntı olduğu zaman beni ara" diyerek kapattı.

Havaalanına varmama az kalmıştı. Yeni bir sayfa dolusu elinde defter aldım. Ve yazarı bensem, her zaman intikamın doğru yerde alınmasını tercih ederim.

SAVAŞTAN;

Ayrılmıştık. Herşey bitmişti. Odamda oturuyorduk. Ceren ve ben vardık.

"Savaş iyi misin?" diye sordu Ceren.

"Biraz canım sıkıldı. Son olanlardan" dedim.

"Senin bir suçun yok hepsi Cemrenin suçu. Annenin olayı, benim olay sizi kandırması hepsi onun. Onun için canını sıkma. Hem artık onu gerçek yüzünü gördün daha fazla değmeyecek bir insan için üzülme" dedi.

Derin bir nefes alıp "haklısın" dedim.

Ortamdan sessizlik oluşurken Ceren bana doğru yaklaşmaya başladı. 3-4 santim kalmıştı aramızda birden Cerenin arkadaşlarının sesini duydum.

"Savaş" diye Simge bağırdı.

Hızla geri çekilerek "ne oluyor" dedim.

Adımlarımı hızlandırarak merdivenlerden inerek salona girdim.

Tuana, Simge ve Yağmur hepsi bana bakıyordu.

Tuana, Simge ve Yağmura kafayla işaret yaptıktan sonra ikisi Cereni tuttular. Kaşlarımı çatarak "ne oluyor" dedim.

"Biliyor musun Savaş ben seni akıllı biri zannederdim ama aptalın tekisin. Ama tek değilsin, arkadaşlarinda" diyerek hepsinde gözlerini gezdirdi.

Anlamaz gözlerle herkes ona bakarken "bu mal kızın dediklerine inandın mı gerçekten" dedi.

"Ne demek istiyorsun?" diye sordum.

"Şunu demek istiyorum" diyerek telefonunu cebinden çıkarttı.

Ceren bağırarak "sakın Tuana hepinizin hayatını bitiririm" dedi.

"Sus sürtük" diyerek bağırdı Simge.

"Sözümü kesmeden dinleyin hepiniz beni. Bu Ceren sizi oyuna getirdi. O ses kaydı tamamen montajlanmıştı. Orijinal hali benim elimde. Ceren annenle iş birliği içinde annen normalde Cerenin babasından intikam almak istiyordu çünkü annenle Cerenin babası eskiden beri tanışıyorlardı. Cemre ve Cerenin babası eskiden kumarbazın tekiydi. Taki annesiyle tanışana kadar. Babası annene yanlış yaptı ve babasinda olan bir şeyi alıcaktı daha kolay olması için Cereni oyuna dahil etti belki de daha yakın olmak istiyordu. Cereni sizinle seninle kandırdı. Motnaj işi tamamen yalan" diyerek telefonuna tıklayarak gerçek ses kaydını açtı.

Ses kaydını dinledikten sonra Cerene baktım.

"Savaş" dedi.

"Sus" diye bağırdım.

Ben nasıl inanmıştım. Kaç kez söyledi bana ben aptal gibi inanmamıştım.

Tuana Cerene bakarak "ve Ceren hatırliyor musun? Lisede senin kolunu kırmıştım. Şimdi yüzünü dağıtacağım" diyerek üstüne doğru gitmeye başladı.

"Ne değişti" diye Ceren sordu Tuanaya.

Tuana güldü "artık liseli ergen tavırlar yok. Ve ayrıca ben senin kadar kötü olmayacağım" diyerek tokat atarak saçına yapıştı.

Kayla ve Damla kavgayı ayırırken onları umursamayarak evden çıktım.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Nasıl inananmaıştım ona ben. Bu oyuna nasıl kanmıştım. Gerizekalının tekiydim.

"Gidiyoruz Savaş" diyerek Hakan arabaya bindi. Kızlar da arka koltuğa binince bende ön koltuğa oturdum.

Anıl, Sena, Samet ve Kutay da Anıl'in arabasıyla arkamızdan geliyordu.

Cemrenin evine doğru gidiyorduk.

Ben kendimi ona nasıl affetirecegim.

Varınca direkt arabadan inerek zile bastım. Açan yoktu.

Kayla "paspasın altında hep bir anahtar bırakıyor. Belki uyuyodur" dedi.

Eğilerek paspasın altına baktım. Anahtarı bulunca kapıyı açtım. Herkes "Cemre" diye bağırıyordu.

Üst kata çıkarak odasına girdim. Odası düzenliydi. Dolabına baktığımda hiçbir eşyası yoktu.

Gitmişti.

Yere çökerek bağırdım.

Gözümden yaş düşerken herkes odaya gelmişti. Kutay "ne oldu" diye sordu.

"Gitmiş" dedim.

"Abi ben ona inanmadım. Ben malım" diyerek kafama vurdum.

"Daha hiçbir şey için geç değil. Onu bularak kendimizi affettirmeliyiz" diyerek zorla konuştu Damla.

"Geç" dedim. Ardından devam ederek "bana Savaş hani ben gittiğimde beni çok aramıştın ya beni tekrar kaybediyorsun dedi. hiç bir zaman sizi affetmeyeceğim. Çiçek açarsanız ben kaktüs olurum. Yangının ortasında kalsanız size su dökmem. Herşey için artık çok geç dedi" dedim göz yaşları içinde.

Kalbime bir şey batıyordu. Boşluğun içinde resmen kalbime bir şey batıyordu

Elimi kalbimin üstüne götürdüm. Onunda kalbi böyle mi acımıştı.

Ve bazen kırılıyor insan saç uçlarına kadar.

🌸

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin ♥️

🌸

Görüşmek üzere 🌸😍

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

882K 61.3K 36
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
1.8M 32.8K 36
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
YUVA Od _twclr

Teenfikce

796K 38.8K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
2.3M 142K 60
pabucumun bayboyu Ayşen: Ama senin gibi tiplerden hoşlanmam. Ayşen: Senin gibi tipler dediğim. Ayşen: Kötü çocuk gibi takılan. Ayşen: Zeki ve çalışk...