TUTSAK KADIN

By Esradgn33

13.3K 798 186

O gün bana çok güzel bir söz söyledi "Ne güzel de kokuyorsun" Söylediği şey ile Nutkum tutulmuş, bir şey sö... More

1.BÖLUM: SENDEN NEFRET EDIYORUM
2.BÖLÜM: Lutfen Bana yardım Et
3.BÖLÜM: ESILA KARACA
4.BÖLÜM: YAMAÇ DEMIRKIRAN
5.BÖLÜM: KADIR KARACA
6.BÖLÜM: KADERIME AGLIYORDUM
7.BÖLÜM: INANIYORDUM...
8.BÖLÜM: Hayatım'a Koşuyordum
9.BÖLÜM: Hiç Bir Yere Gitmek Yok
10.BÖLÜM: Yüzleşme Vakti Gelmişti
11.BÖLÜM: Ne Kadar'da Güzel Kokuyorsun
12.BÖLÜM: ÖYLE BIR SEV KI
13.BÖLÜM: GITMEM LAZIM
14. BÖLÜM: SENİ SEVİYORUM..❤
15. BÖLÜM: AŞK'TA GURUR OLMAZ
16.BÖLÜM: KAYBETME KORKUSU
17.BÖLÜM:CEHENNEMİNE HOŞGELDİN BEBEĞİM
19.BÖLÜM: PARLAK YILDIZ
20.BÖLÜM: HEP BEN OLDUM...
21: BÖLÜM: KISKANÇLIK
22.BÖLÜM: ANKET VARRR!
23.BÖLÜM: DEPO
24.BÖLÜM:BİR OLDUK

18.BÖLÜM: SESSİZLİK

290 28 3
By Esradgn33

Bu bölüm NimetUur8 ithaf edilmiştir. desteğinden dolayı teşekkürler🙏♥️

Tam iki saattir ameliyat kapısının önünde bekliyordum, neden kimse bir şey söylemiyordu sinirden delirmek üzereydim "Allahım lütfen ona bir şey olmasın."

Ameliyathanenin kapısı açıldığında yerimden dogrulup kapıdan çıkan doktorun yanına gittim.
"Yamaç nasıl ?"
"Kurşun kalbinin tam yanına isabet etmiş, eşiniz çok şanslı ameliyat başarılı geçti birazdan normal odaya alınır."

"Ben onun eşi değilim"dedim kafamı yere egip,
"Kusura bakmayın sizi öyle görünce eşiniz sandım."
"Sorun değil"

Gozlerimden yaşlar geldiginde burukca gülümsedim, fısıltı halinde söylediğim sözler ağzımdan bir kaç kez çıkmıştı  "beni bırakmadın, gitmedin  sözünü tuttun teşekür ederim, teşekür ederim"

"Peki ne zaman görebilirim?"
"Birazdan odaya alındığında görebilirsiniz,geçmiş olsun" diyip yanımdan ayrıldı.

Yanımda olan adama baktığımda onun surekli yamac'ın yanında olan koruma oldugunu farkettim. "adın ne" diye sordum sesim kısık çıkmıştı anlayamamış olacakki
"Buyrun" dedi.
"Adın ne"
"Ali efendim"

"Efendim" kelimesi hiç hoşuma gitmiyordu bana boyle hitap  edilmesini kadir'in evindeyken de sevmiyordum ama yine de bir şey soylemeyecektim.

"Bana su getirirmisin"
Gerçekten de dilim damagim kurumuştu su içsem fena olmazdı.

"Hemen efedim" diyip yanımdan ayrıldı .

İçim o kadar rahatlamıştı ki şu an pek  iyi değildi belki ama iyi olacaktı hemde çok iyi...

Odanın kapısına geldiğim de içimde sanki onu yıllar sonra ilk defa gorecekmişim gibi heyacan vardı.

Derin bir nefes alıp tutuğum kapı kolunu çevirdim ve içeri adım attım. Odaya biraz ilerledigimde yamac'ın uyuduğunu gördüm yanına gidip yatağa oturdum ve ilk başta tereddüt etsemde elini ellerimin arasına aldım. o kadar güzel uyuyordu ki ömür boyu sıkılmadan bu görüntüyu  izleyebilirdim.  Yüzüne düşmüş saçlarını  geriye doğru yatırdım  ve yeni yeni çıkmaya başlayan sakalları ile oynamaya başladım.

"Gitmedin, beni bırakmadın, sana bir şey olacak diye çok korktum. Beni hiç dusunmedin mi?" dedim yalancı bir sinirle, beni duymuyor olabilirdi ama yanında olduğumu hissettigine adım kadar emindim.

Yanında bir süre onu izleyerek kaldım.
Elimi elinden istemeyerek  çektim
Gidip Ali ile konuşmam lazımdı.

Tam ayağa kalkıyordum ki kolumdan tutulmam ile olduğum yerde kaldım. bakışlarımı yerden kaldırıp yavaşça başımı cevirdim.

Uyanmıştı, ve cok güzel bakıyordu  bu bakış nasıl tarif edilir.

Hayır hayır!  tarif edilemez, bu bakışta ki güzelliği bir tek bana gösterdiğine eminim ve bunun tarifi yok.

Hiç düşünmeden sarıldım, burnumu boynuna koyup derin bir nefes aldım. ellerini belime koymuştu ve  kısa süre icersisinde   saçlarımda nefes alişverislerini  hissettim.

Aklıma yarasının olduğu gelince, hemen geri çekilmeye çalıştım. Fakat ne kadar çekilmek istesem beni daha çok sıkıyor ve bırakmıyordu. "canın acıyacak"

"Acısın ben seni çok özledim" dedi.
Gülumsedim, şu an aklıma gelen şeyi yapmak istiyordum.
Az sonra yüzüne bakınca utanacağımıda cok iyi biliyordum. ama umrumda değildi, şu an bunu yapmak istiyordum. Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım bakışlarım bir gözünde bir dudaklarında dolaştığında daha fazla düşünmeden dudaklarına yaklaşıp küçük bir öpücük bıraktım.  Ve  geri çekildim gozlerine asla bakmiyordum  heybetli bedenine  tekrar sarılıp "ben de seni çok ozledim" dedim.

Burcu'dan

Gözlerimi acı içinde açtığımda kendimi boş bir deponun içinde buldum, içeri sadece küçücük bir delik ten ışık vuruyordu o kadar berbat kokuyordu ki kusmak uzereydim.
Ayağa kalkmak için hareket ettiğim de acı içinde inledim. 

Bacağıma baktığımda gördüğüm derin yara  ile yüzümü buruşturdum

Ve aklıma dün gece olanlar geldi.

9 saat önce

"Cehennemine hoşgeldin bebeğim"
Tutmuş olduğu saclarımı iyice kavrayıp daha sert çekerek ayağa kaldırdı ve geldiğimiz eve doğru yürümeye başladık. Ne olacağını bilmiyordum ama deli gibi korkuyordum bu adama nasıl inanmıştım ben, abim'e ne olmuştu? hiç bir şey bilmiyordum. Kapıdan girgimizde canım acısa da sesimi cıkarmıyordum.

Ne olursa olsun abimden öğrendiğim en iyi şey korksam bile asla korktugumu belli etmemeliydim, canım yansa bile asla canımın yandığıni belli etmemeliydim  her zaman güçlü olmalıydım, Ve asla kimseye yalvarmamalıydım.

Güçlü olmadığımı kabul ediyordum evet ama, en azından güçlü görünebilirdim.
Bence bunu başarabilirdim.

İçeri girdigimizde beni duvara doğru fırlattı.

Duvara sert bir şekilde carptigimda
Dişlerimi sıktım canım çok acımıştı.

Histerik bir kahkaha attığın da kafamı kaldırıp yüzüne  baktım.

Şu an karşımda tam bir ruh hastası gibi duruyordu.
Çok güzel bir gülüşü olabilirdi ama bir o kadar da korkutucu.

"Sana çok üzülüyorum biliyormusun? ne kadar da safsın, anlattığım her şeye hemen inandın.
Hiç dusunmedin mi benim kadar zeki bir adam için o kağıtları ayarlamak ne kadar zor olabilirdi ki."

Ahh tanrım! ben ne kadar da aptaldım öyle.

Hayır, aslında düşünmüştüm ama karşımda duran bu adama 6 sene önce deli gibi aşıktım şimdi duygularım azalmış olsa bile lanet olsun ki asla bitmemişti.

Aslında böyle bir şey yapacağını içimde kabul edemiyordum bu da söylediği yalanlara hemen inanmama sebeb olmuştu.

"Her neyse artık nasıl bir adam olduğumu öğrendin"
"Sen böyle değildin"dedim kendime hakim olamayarak,
"Evet böyle degildim, bende senin gibi aşık oldum ve o kişinin beni sevmediğini hissedince  zorla sevdirmeyi denedim ve bundan garip bir şekilde zevk aldım.  Aslında bakarsan bu çok güzel bir yöntem. Zorla da  olsa esila'ya sahip oldum ve  çok mutluydum  bana geldiğinde eski güzel günlerimizi tekrar  yaşayacağız"diyip
yanıma yaklaştı.  Ellerini saçlarıma götürüp saclarımla oynarken gözlerimi yere indirip elini çekmesini bekledim.
Bana iyice sokulup,konuşmaya başladı  "herşeye rağmen beni hala seviyormusun küçük kız?

Söylediği şey ile kafamı kaldırıp gözlerinin içine korkusuzca baktım ve şu an bundan çok emin olduğum şeyi söyledim.

"asla ! sen iğrenç bir adamsın" yüzümü burusturup igrenir gibi yüzüne baktım senin gibi bir adamı nasıl sevmişim ben, senden şu an ne kadar nefret ediyorum bir bilsen bu soruyu bana sormazdın"

Gözlerindeki ateşi gördüğümde birazdan neler olacağını düşünmeye başladım.

"Öyle mi ? peki? dediğinde kolumdan tutup beni yukarı doğru sürüklemeye başladı.
"emiiir!" Diye resmen kükrediginde,
Az önce abimin vuruldugunu söyleyen adam önümüze geldi.
"Buyrun efendim"
"Depoyu hazırla"
Depo da ne yapacaktık tahmin ettiğim şey olmaması için dua ediyordum.

Odasına girdiginde beni de içeri soktu ve kapıyı kapattı  beni  sertçe itmesiyle  yatağa  düştüm Üstüme doğru gelmeye başladığında  geri geri gidiyordum  bana yaklaşıyordu ve ben bundan çok korkuyordum. Yatağın sonuna   kadar gittiğim de başka gidecek yerim kalmamıştı ve ben kaçacak delik ariyordum.

bana doğru iyice yaklaştı. Nefeslerimiz  birbirine carpıyordu. Lanet olası kalbim neden böyle atıyordu şimdi, bu adam dan az önce nefret ettiğimi  yüzüne karşı soylememismiydim, ve bundan o kadar  da emindim neden böyle hissediyordum dusuncelerim ile cebellesirken   birden kahkaha atmaya başladı.

"Üzgünüm sana dokunmamı çok istedigini biliyorum, ama sevgili karıcığıma böyle bir şey yapamam" dedi ve geri çekildi arkasını dönüp önündeki dolabı açtığında hiç dusunmeden konuşmaya basladım "Sevgili karına abim çoktan dokundu ama"

Hayır hayır bunu söylemiş olamazdım degil mi? 

Kafasını hızla çevirip yanıma geldi ve sert bir tokat attı.

"Sakın bir daha böyle bir şey söyleme"
Yuzume vurduğu sert tokat ofkelenmeme sebeb olmuştu ve ben öfkelendigimde ne diyecegimi bilmezdim"

"Şunu kafana sok yıllardır seni sevemeyen kadın abime 3 günde aşık oldu.
"Ne yaparsan yap onu asla abimden alamayacaksın"

"Sus" diye kükredi sesi kulaklarımda şu an çınlıyordu.
Elleri ile kulaklarını kapatıp "sus"diye takrar bağırdı odada dönüp duruyor ve  bağırıyordu elini kulağından çekip kahkaha atmaya başladı.

Önündeki dolabtan bıçak çıkarıp yanima gelmeye başladı.

Şu an çok  korkuyordum  bana zarar verecekti bundan emindim.

Dibime kadar gelip kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.
Bıçağı yüzüme doğru getirdiğinde geri çekilmek istedim  ama buna izin vermiyordu.

Gülümsedi.

"Merak etme burada hiç bir şey yapmıyacagım diyip aşağı doğru inmeye başladı beni de peşinden  resmen sürüklüyordu.

Aşağı indigimizde bir odaya girdik
Odaya girdiğim anda buranın bir oda olmadığını anlamam zor olmadı, çok büyüktü ve bomboştu, iceride sadece bir sandelye ve ip vardı.
Ha bir de az önce kadir'in çağırdığı adam vardı.

Kadir daha fazla beklemeden hızla yürüyüp beni de arkasından sürüklediğin de  sandalyenin önünde durduk   adam'a çıkmasını söyledi.

Burası berbat kokuyordu
Adam çıktığında oturmamı söyledi.
hemen oturdum daha fazla zıt gidersem hiç iyi şeyler olmiyacakti çünkü,  arkaya geçtiğinde ellerimi de arkaya doğru alıp ip ile bağlamaya başladı

Sadece Sessizce neler olacağını düşünüyordum.
Ellerimi bağladığında ayaklarımı da birleştirip bağlamaya başladı.
Ayağa kalkıp cebine koyduğu bıçağı çıkardı ve yüzüme doğru eğildi "az önce ne demiştin" dedi.

Sustum.

Derin bir nefes aldığın da tekrar dan "ne demiştin" diye bağırmaya başladı "söyle ne dedin daha yeni" o kadar çok bağırıyordu ki delirmiş gibiydi.

Bıçağı hiç düşünmeden boynumun üzerinde gezdirip bir çizik attı.
Bu çok acımıştı.
"Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak, abin mi?" diyip histerik bir kahkaha attı.
"Aaa pardon abin de ölmek uzere o da kurtaramaz"

Ellerini bacaklarıma götürüp dokunduğunda  bacağımı çekmeye çalıştım.

"bu biraz canını yakacak"  ben neden bahsettiğini anlamaya çalışırken bacağımda hissettiğim acı ile tiz bir çığlık attım.

Bıçağı bacağıma batırmıstı.
"Daha fazlasını da yapabilirim istermisin? " diyip takrar kahkaha attığında yüzümü burusturup  "sen tam bir ruh hastasısın" dedim.

Kahkasi söylediğim cümle ile yüzünden silinmişti,  bıçağı çevirmeye başladığında tekrar çığlık atmaya başladım, bu o kadar canımı acıtıyordu ki kendimi tutamiyordum. Bu adamın görünce sevinecegi bir seyi yapmak istemiyordum ama buna asla engel olamıyordum.

Gözlerimden akan yaşları bir türlü durduramiyordum, hem bağırıyor hem ağlıyordum, ama asla bırakması için yalvarmiyordum bunu yapmamalıydım.

Gozlerim kapanmaya başladığında engel olmadım ve kısa süre sonra
Acı içinde uykuya teslim oldum. 

*

Canım cok yanıyordu ve bacağım çok kötü gözüküyordu kapının acilma sesi ile bakışlarımı o tarafa yonelttim...

İçeri giren kadir ve yanında ki adam ile bakışlarımı yere indirdim.

Yanıma gelen Kadir adama "ne yapabilirsin" dedi soğuk bir sesle,

Adam yanıma geldiğinde egildi ve elindeki çantayı yere bıraktı bacağıma dokundu  bacağımı bir sure inceledi ve  kafasını kaldırıp "bu bacağa burada bir şey yapamam" dedi.

"Ne yapacaksan burada yap doktor hastane olmaz" dedi.

"Sakat kalma ihtimali çok yüksek" dediginde gozlerim yerinden çıkacakmış gibi büyüdü.

"N-na- nasıl ?"dedim kekeleyerek,
Gozlerimden tekrar yaşlar akmaya başlamıştı ve gittikçe siddetleniyordu
Hıçkırıklarımı hiç durduramiyordum.

Kadir'e doğru kafamı kaldırıp bakmayua başladım gozlerimin içine bakiyordu.

Acı içinde gülümsedim  yüzündeki ifadeyi asla secemiyordum "istediğin oldumu ?
Yoksa daha hırsını alamadın mı?  histerik bir kahkaha attım şu an gerçekten delirdigime  emindim "gerçekler ne kadar da zoruna gidiyor, Esila abime aşık ve onu çok seviyor  sende sinirini beni belkide sakat bırakarak çıkardın, elin kolun bağlı hic bir şey yapamıyorsun, sana kendine asla yediremedigin bir şeyi söyleyeyimmi?" dedim ve  biraz bekledim  tekrar konuşmaya basladigimda dikkatli bir şekilde beni dinliyordu. "Abimden deli gibi korkuyorsun ve  onu deli gibi kıskanıyorsun bu asla degismiyecek kadir karaca."

Tekrar dan sinirlendigini farkettmistim ama bende şu an o kadar sinirli ve üzgündum ki soylediklerimden zerre pişmanlık duymuyordum.

"Bugün de bu şekilde kalacak" dedi doktora dönüp,

"Nasıl olur, yara mikrop kapmış zaten daha fazla böyle kalırsa sakat kalma ihtimali daha da artar" dedi.

Bunu yapacaktım başka sansim yoktu içimden "özür dilerim  abi"dediğimde

Kadir'e dönüp  kafamı yere eğdim ve "lütfen" dedim.

Beni anlamamış gibi baktgında  "lütfen bırak baksın sakat kalmak istemiyorum"

"Az önce dediklerini unutmadım bunun içinde seninle daha sonra hesaplasacagiz.
Şimdi böyle kalacaksın" dedi.

Gozlerimdeki yaşlar durmuyordu  "lütfen baksın" gözlerimi kapattım ve asla  söylemek istemediğim bir şeyi söyledim "yalvarırım..."

"Abin bana böyle yalvardıgını duyarsa sana ne kadar kızar biliyorsun demi? abine hiç cekmememişsin,
Doktora dönüp "ne yapacaksan burada yapabilirsin" dedi ve cevap beklemeden kapıdan çıktı...

Esila'dan

Sessizlik;  6 yıl boyunca en korktuğum şey oldu. Şimdi bu hastane odası o kadar sessiz ki sadece dışarda öten kuşların cıvıltısı dolduruyor odayı, bu oda da o kadar garip bir şey oluyor ki
Ben  hiç korkmuyorum
Peki korkmamamın sebebi ne ?

Mekan mı? hayır! hiç sanmıyorum. benim korkmamamın sebebi  "o"

Yanımda bana böyle güzel sarılarak yatan adam,   

Ellerimi saçlarına götürüp oynamaya başladım bir insan nasıl kusursuz olabilirdi ki ?
Herkesin bir kusuru olurdu  bu zamana kadar benim için hep öyle oldu, benim için herkesin bir kusuru vardı ama bu adamın yoktu arıyordum gerçekten  hala arıyorum  çünkü aklım almıyor kusursuz insan olamaz diyorum içimden.

Ama şu an anlıyorum ki varmış,

bu adam gerçekten  kusursuz ve  eşsiz..

O lanet olası odaya tutsak olduğum zaman oradan kurtulabilecegime inandım, inandım ama 5 yıl boyunca bu inancım yavaşça azalmaya başladı.

"O gün"  yıllar sonra içimde azalan umut tekrar dan yeşerdi gerçekten kurtulacagımı düşündüm.

Ama beni kurtaran adama aşık olacağımı  hiç düşünmedim.

Her şey güzel olacaktı o lanet yerden kurtulduktan sonra bir daha oraya geri dönmek mi  dersiniz,

asla aklımdan gecmiyordu  ama şu an oraya gitmeliydim,
Gitmek zorundaydım.

Onu tekrar bıraktığıma çok kızacak
Bunu biliyorum ama gitmeliyim kadir  burcu'ya zarar verebilir ve ben ona bir şey olursa kendimi asla affetmem.

Yanağına ufak bir öpücük bırakıp kokusunu derince içime çektim.

Kulağına eğilip belkide hayatimda ona bir daha  söyleyemeyeceğim şeyi söyledim  "seni seviyorum."

Bu hikaye benim hikayem her şey güzel gidemez, her masal mutlu son ile bitemez,  sevdiğim adam ile güzel şeyler yaşadım evet,  ama kadir'in daha fazla kimseye zarar vermesini kaldıramam. Arkamı dönmeden kapıdan çıktım   çünkü biliyordum ki arkamı dönersem onu bırakmam daha zor olacaktı.

Geldiğim yere geri dönmek için sarsak adımlar ile yürümeye başladım  kaçarken özgürlügume kosuyordum
Şimdi ise tutsak kadın olmaya gidiyorum tekrardan tutsak kadın.

Yazar'ın ağzından

Kadın adamı çok sever  ama seven sevdiği için herşeyi göze almazmı?  genc kadın sevdiği adam  için  yine gitmeyi seçti. Onu çok seviyor olsa bile sevdiği adamın hayatı onun bu aşkının önüne geçecek derecede önemliydi...

Bölüm sonu ♥️

Keyifli okumalar

Bol bol vote ve yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 😘♥️











Continue Reading

You'll Also Like

44.6M 2M 84
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
1.8M 50.8K 87
sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı..
32.5K 1.5K 17
Tesadüfen yolları kesişen avukat kızın ve askerin yaşadıkları zorluklar, aynı zamanda beraber geçirdikleri güzel vakitler... Kitaptaki olayların hiçb...
45.1K 2.2K 16
l Asker - Doktor l kurgusu ve aşk; Bazen nefes almak kadar kolay, bazen ise; sol göğüsüne saplanan kurşun kadar acıdır. Bu isimle yazılan tek kitap