Queen.

Por belkisonbaharda

295 60 93

"Bu dünyada tek kaybeden kraliçelerdir." Kim Taehyung x Bae Joo Hyun x Kim Junmyeon başlangıç? 26 Mart 2020 b... Más

prolog
ep. 2
ep. 3

ep. 1

79 15 20
Por belkisonbaharda

1754, Daegu/Güney Kore

Kraliçe kendini aynada son bir kez süzdü. Bugün mor giyinmişti, asilliğin temsilcisiydi. Üzerindeki mor elbise beline kadar dar şekilde inmiş, belinden aşağıya doğru ise kabarıyordu; sade bir elbiseydi. Sadeliği her zaman gösterişe göre daha çok sevmişti. Lady'lerinden biri kraliçenin tacını takmak için eline aldığı sırada kafasını sallamış tacı yerine bıraktırmıştı.

"Gidebilirsiniz."

Lady'ler gittikten sonra kendi ile baş başa kalmıştı kraliçe Irene. Ayna da kendine bakmaya devam etti. Tacı olmasaydı eğer o bir hiçti ve istediğini yapmakta özgür olacaktı. 28 yıllık hayatı boyunca kendini kısıtlamak zorunda kalmayacaktı. Bir kral ile evlenene kadar bir odada kimse ile görüşmeden yaşamak zorunda kalmayacaktı. Irene, herkesin canından çok sevdiği o taçdan nefret ediyordu. Çocukluğunu mahveden bu taçdan nefret ediyordu Irene. Kraliçe olmaktan nefret ediyordu.

"Kraliçem."

Kral Suho odaya girdiğinde Irene tacını kafasına takmış hemen yanında yerini almıştı. O tacı taktıktan sonra yapacağı her hareket kısıtlıydı ve kraliçe gibi davranmak zorundaydı. Kralın koluna girmiş beraber taht odasına doğru yürümeye başladılar. Taht odasına kadar hiç konuşmadan ilerlemiş oraya geldiklerinde de hazır olan kahvaltı sofrasına oturmuşlardı. Sofra da herkes vardı-Kralın piç kardeşi Taehyung, ana kraliçe, Kralın kız kardeşi-ve başlamak için kral ile kraliçenin yerleşmesini bekliyorlardı.

"Başlayabilirsiniz, afiyet olsun."

Kral başladıktan sonra herkes başlamıştı. Kraliçe, Taehyung'un arada ona baktığını gördükçe kıpırdanıyor, rahatsız olduğunu belirtiyordu. Hayatı boyunca izlenmekten nefret etmişti. Böylece yarım saat geçmiş herkesin kahvaltısı bitmişti. Yine kralın komutu ile herkes kalkmış işlerine geçmişti, kral ve kraliçe ise tahtlarına oturmuşlardı.

"Kralım, bu adam beni dolandırdı."

Onlar taht odasındayken halktan birkaç insan gelmiş sorunlarını kral ile paylaşıp çözüm istiyorlardı. Kral her soruna adil bir çözüm bulmaya çalışırken kraliçe sıkılmış krala gideceğine dair işaret vermiş ve taht odasından çıkmıştı. Ilk önce hava almak için sarayın arka bahçesine çıkmış, kimse olmadığını görünce de taşlıklara oturmuştu. Burası onun en sevdiği mekandı, en azından gerçeklerden burada uzak kalıyordu. Kraliçenin Luca adındaki köpeği geldiğinde, günün ilk gülümsemesini ona sunmuş ve kucağına almıştı.

"Tek senin yanında mutlu hissediyorum Luca."

Diyerek Luca ile konuşmaya başladı Irene. Hem Luca'nın sırtını okşuyor hem de onunla konuşuyordu.

"Hayatımı seçebilecek olsaydım asla bu hayatı seçmezdim."

Irene derin bir nefes aldığı sırada yanında hareketlilik hissetti. Kafasını gelen kişiye çevirdiğinde Taehyung olduğunu gördü ve göz devirdi. O sırada Taehyung Luca'yı kendi kucağına almış seviyordu. Irene kendisine ait olan birşeyin izinsiz elinden alınmasından nefret ettiği için sinirle Luca'yı aldı ve yere bıraktı. Luca serbest kalınca bahçenin diğer tarafına koştu.

"Bir kraliçenin elinden ona ait olan birşeyi izinsiz alamazsın!"

Onun bu sinirli haline karşı Taehyung gülmüş yerde diz çöküp, bir elini Irene'ye uzatmış diğer elini de karnına götürmüştü ve kafasını eğmisti dalga geçercesine.

"Majesteleri, affınıza sığınırım."

Kraliçe gülmüş ardından Taehyung'un ona uzattığı elini tutarak ayağa kalkmıştı. Ardından Taehyung'da ayağa kalkmış toprak olan pantolonunu silkelemişti. O pantolonunu silkelerken kraliçe yürüyordu, büyük ve hızlı adımlarla tekrar kraliçenin yerini almıştı.

"Mutsuz birini güldürebildiğime göre ne mutlu bana."

Diyerek konuşmaya çalışmıştı kraliçe ile. Kraliçenin gülümseyen suratı yine ciddi bir hâl almıştı.

"Yoksa eşinizin piç kardeşi ile konuşmama kararı mı aldınız kraliçe?"

Taehyung'un kendine 'piç' sıfatını kullanması Irene'in sinirini bozmuştu. Sonra 8 yıldır kraliçelik yaptığı topraklarda bu durum normal karşılandığı aklına geldiği için birşey diyememişti. Kendi geldiği topraklarda bu durum asla normal karşılanmaz, herkesin tek eşi olurdu. Eşini aldatanlar ise gerekli cezayı alırdı. Bu topraklarda kadınların yetersiz bir eşya gibi görünmesi her ne kadar sinirini bozsa da birşey diyemiyordu. Ülkenin kralı bile eşine sadık kalmazken halk ne yapsın?

"Suho ile nişanlandığımda 5 yaşındaydım. 5 yaşından 20 yaşıma kadar bir odada kaldım Taehyung."

Ikisi de oldukları yerde kalmış birbirlerine bakıyorlardı. Taehyung Irene'in ağzına bakıyor, devam etmesini bekliyordu.

"Sarayda balolar yapılırdı, yapılan güzel yemeklerin kokusu bana gelirdi ya da şarkıların sesi bana gelirdi ama katılamazdım balolara."

Irene bir an genç kızlık günlerini hatırladı. Özgür bir insanın en mutlu olması gereken günler...Ağlamamak için bir süre gökyüzüne odaklandı. Bu konu her açıldığında ağladığı için kimse ile konuşmazdı ama ilk defa kendini Taehyung'a açmıştı.

"Kendi kendime danslar ederdim, karşımda abimi hayal ederek."

Hiç erkek görmemiş bir kızın erkek hayal etmesi zordu, Irene'in de hayatında o zamanlar tek gördüğü erkek abisiydi.

"Ben erkeklere karşı kendimi ister istemez kapattım Taehyung. Şimdi istediğim kadar konuşabilecek olsam da beceremem ama teşekkürler."

Taehyung olduğu yerde dururken Irene saraya doğru ilerlemeye başladı. Aklına gelen şey ile bir an arkasına dönüp Taehyung'a seslendi.

"Kendimi sadece sana karşı açtım. Aramızda kalsın lütfen."

Taehyung onaylar şekilde kafasını sallayınca Irene yoluna devam etti. Kraliçe, Taehyung ile konuşmasının ardından odasına geçmişti. Odasına geçtiği gibi masasının üzerinde bir mektup ile karşılaştı. Mektup eski ladylerinden olan Seulgi'dendi. Hemen açıp okumaya başladı.

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm Irene. Bu şekil bir mektup ile sana dönmeyi asla istemezdim ama çok zor durumdayım. Evlendiğim adam öldürüldü, kendimi zor kurtardım. Şimdi ise Busan çevresindeki köylerden birinde ebenin evindeyim. Doğum gerçekleşmek üzere yardımına ihtiyacım var. Suho artık herşeyi bilmeli.

- Kang Seulgi

Irene gelen mektup ile tedirgin olmuştu. 8 yıldır çocuk veremediği kralın çocuğunu doğuracaktı eski yakın arkadaşı. Seulgi'yi ölüme terk etmekle etmemek arasında kaldı ama bunu düşünmesi ona göre bir hataydı çünkü ortada masum bir çocuk vardı. Seulgi eline mektubu alıp taht odasına doğru ilerledi.

"Hepiniz çıkın!"

Taht odasında bulunan herkesi kovduktan sonra elindeki mektubu krala verdi.

"Git kurtar Seulgi'yi."

Suho mektubu okuduktan sonra hiçbir şey anlamamıştı. Irene bunu fark ettikten sonra derin nefes aldı.

"Seulgi'nin çocuğunun babası sensin."

Dediği anda Suho koşarak atların olduğu çiftliğe gitti. Irene de peşinden giderken ana kraliçenin sinirle atraftakilere emirler yağdırdığını duyunca duraksadı.

"Veba başladı! Hemen saraya giriş çıkışları kapatın."

Irene duyduğu cümle ile sarayın çıkış kapısına gitti. Suho henüz gitmemişti. Atıyla kapıdan geçecekti ki bağırarak durdurdu onu.

"Gitmene izin veremem."

Suho atın üzerindeyken kafasını ona çevirdi.

"Beni gönderen sensin Irene." Irene kafasını salladı. "Evet ama izin veremem. Vebaya yakalanmana sebep olamam." Suho Irene'i dinlemeden gideceği sırada Irene kapıdaki gardiyanlara bağırdı. "Kapıları kapatın!" Suho'nun çıkmasına izin vermeyecekti. Arkadaşı ve bebek umrunda değildi şu anda, kocası daha önemliydi. "Tek çocuğumu ölüme terk edemem. Açın kapıları!" Suho bağırdığı gibi kapılar yarıya kadar inmişken tekrar yukarı çıktı ve Suho arkasına bile bakmadan gitti. Tek çocuğunun yanına gitti. Bu cümle Irene'e ağır gelmişti. Eğer o çocuk resmileştirilirse Irene'in etkisi kalmayacaktı. Irene bu adam için gençliğini boşuna feda etmiş olacaktı. Irene ise olduğu yerde kaldı.

Geride kalan, gençliğini çaldığı kızı düşünmeden gitti Suho.




Açıklamalarımı yapayım;

*Kore'nin kültürüne göre bir kraliyet fici olmayacak daha modern olacak.

*Reign ve diğer kraliyet dizilerinden alıntılar olabilir ama konunun onlarla alakası yok

Iyi okumalar!♡

Seguir leyendo

También te gustarán

304K 28.5K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
270K 20.4K 14
Tek başına bebeğiyle Seule taşınan omega jeon jungkook ve komşusu safkan alfa kim taehyung . Omegaverse! SafkanAlfatae! Omegakook! Text&Düzyazı!
1.5M 123K 35
yüzbaşı alfa kim taehyung'un başı feminist omega jungkook ile dertteydi -Enemies to lovers
90.3K 10.8K 49
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...