Üç yaşında ailelerinden alıkonulup on sekiz yaşına geldiklerinde krala hizmet için saraya gönderilmek üzere manastırda yıllarca eğitilen on kız...
Sonunda yaşlarını doldurup eğitimlerini bitirdiklerinde kralın kirli işlerini yapmak için saraya gönderilirler.
Kızların bu hizmet dışı hayat yaşamaları yasaktır. Evlenmek, bir ilişki sürmek yasaktır. Bunun cezası ölümdür.
Kurallara uyacağından manastırdan çıkarken emin olan Isabel ile bir demirci çırağının yolları kesişir. Erkeği etkileme derslerinde iyi olan Isabel ne yaparsa yapsın demircinin dikkatini üzerine çekemez. Aynı zamanda âşık olmanın bile yasak olduğunu bildiğinden duygularını da içinde gizlemek zorundadır.
Isabel aşkı için savaşmaya çalışırken aynı zamanda yıllardır hizmet etmek için eziyetlere dayandıkları kralın onlara anlatıldığı kadar iyi biri olmadığını fark eder.
Isabel mücadele etmekte kararlıdır. Kendilerini bir zindanın içinde tıkılmış gibi hisseden kızlar da öyle...
Peki, kızlar özgürlükleri için mücadele edecek mi, yoksa kaderlerine teslim olup görevlerini yerine getirmeye devam edecek mi?