Yeni Melez

Da raingoddess1

233K 9.2K 2.6K

Bu kitap agir ergenlik gecirdigim donemlerde yazilmistir.Akil ve ruh sagliginiz icin okumamanizi oneririm. Bu... Altro

BÖLÜM 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Erica
Yeni Bölüm Değil
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
KAPAK
Karakterler
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Karakter Tanıtımı
Önemli!
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Yeni Bölüm Değil!
Özür Dilerim
Bölüm 36
Bölüm 38
Bölüm 39
ONEMLI

Bölüm 37

1.7K 76 128
Da raingoddess1

Multi:Afra

Hatırlatma:

_Yarın günlerden çarşamba idi.Cuma gününe kadar okula giderim ve daha sonra Adalend'e gitmek için planlar yaparım.Evet bu haftaki planım bu şekilde.

Bu yorucu günden sonra beni güzel bir uyku bekliyordu.
Yatağıma uzandım ve yarın olacak boktan günü düşünerek uyumaya başladım.

Sabah kalkınca okula gideceğimi hatırlayarak üstümü giymeye başladım.Güçlerim geri geldiği için artık yemek yememe gerek yok.Ki bu beni oldukça mutlu ediyor.

Okula gitmeyi seviyorum aslında çünkü kafamı dağıtıyor.

Üstümü giydikten sonra arabama bindim ve okula doğru gitmeye başladım.

(Kıyafeti okula göre abartı bulabilirsiniz ama ben çok beğendiğim için bunu sorun etmedim :) )

Okula geldiğimde hiçbir şeyin değişmediğini farkettim.Gerçi ne bekliyorsam okul bu değişmez tabii.

Okula geldiğimde bütün gözler bana döndü demek isterdim fakat bahçede kimse yoktu.Ders zamanı geldim sanırım.Yerini zar zor hatırladığım sınıfıma doğru gitmeye başladım.
Sınıfı bulduğumda kapıyı çalmayarak içeri girdim.Adını ve dersini bilmediğim bir öğretmen ders işliyordu.Ama banane.
Ders matematikti fakat beni hiç ilgilendirmediği için telefonuma bakmaya başladım.Çoğu göz önüne dönsede bazı kişiler halen bana bakıyordu.Onlara doğru baktım ve tek kaşımı kaldırdım.Bu hareketimden sonra önlerine dönmüşlerdi.Şükür.
Burada ki küçük işlerimi hallettikten sonra Adalend'e gideceğim.Küçük işlerimden biri mafya toplantısına gitmek.Diğer ülkelerde başta olabilirim fakat Türkiye'de kimse beni tanımıyor.Küçük bir sürpriz hazırlayacağım onlara.
Mafya toplantısına katılmamda ki amaç burada da en güçlü olmak,herkesi yönetmek,herkesin korktuğu kişi olmak.Zaten mafya toplantısı bugün olacağı için işler gecikmeye uğramayacak.
Bunları düşünürken zil çaldı.Bu sanırım yemek molası çünkü herkes kantine iniyor.Melez güçlerimi kullanmaya başlasam da kurt olan tarafımı beslemek için yemek yemem gerekiyor.O yüzden bende hızlıca kantine inmeye başladım.
Kantinde aşırı sıra vardı ve bu sırayı beklersem aç kalacağım kesindi.Fakat sırayı bekleyen kim?
Önümdekileri ittirerek geçiyordum,bir şeyler mırıldanıyorlardı ama banane.
Okula yeni bir uyuşturucu çetesi gelmiş diye duydum yakın zamanda onların da fişini çekmem gerekecek.
Heh!İti an çomağı hazırla.Uyuşturucu çetesi tam önünde duruyordu,herkes onları ittiremeyeceğimi düşünerek gülmeye başlamışlardı.Ama unuttukları bir şey var.
Ben hiç kimseden korkmam.
En öndeki kişiyi hızlıca ittirerek kantinciye istediğim yemekleri söyledim.O hazırlarken kolumu sıkıca bir kol tuttu.Arkamı dönüp baktığımda çeteden biri olduğunu gördüm ama tanımadığım için isimleri bilmiyorum.
Kolumu tutan çocuğa yarım ağız sırıttım ve kolunu alıp bükmeye başladım.O bağırırken benim istediğim yemekler hazır olduğu için kolunu bıraktım.
Tostumu ve kolamı aldıktan sonra boş bir masa buldum ve sessizce yemeğimi yemeye başladım.O kolumu sıkan kişiyle daha sona görüşecektim.
Derken biri ellerini sertçe masaya vurdu.Alayla gülümseyerek kafamı kaldırdım ve bingo!
Kolumu sıkan çocuk gelmiş bana sert sert bakıyor .
Çok korktum (!) cici çocuk.
Çocuk bana halen bakarken 'ne var ?'anlamında kafamı salladım.Çocuk ise bağırarak konuşmaya başladı:
_Sen kimsin de sırayı umursamadan hadi onu geçtim bizi umursamadan davranıyorsun?Sen kendini ne zannediyorsun aptal kız? Dedi.
Uuuu birileri baya sinirlenmiş galiba.
Alaycı yüz ifademi takındım ve ifadesiz sesimle konuşmaya başladım:
_Benim kim olduğum ve kendimi ne zannettiğim kimseyi ilgilendirmiyor.Ayrıca benle konuşurken dikkatli konuşmanı öneririm.Ha yok konuşmazsan-bu kısmı kulağına yaklaşarak söylemiştim-kanser olan kız kardeşin birden ölür.Ne acıklı (!) ama. diyerek kantin çıkışına doğru yürümeye başladım.
İnsanların düşündüklerini duymak çok güzeldi.Özellikle bana hayran olanların ve beni kıskananların düşünceleri çok komikti.Bazı kızlar beni türlü türlü işkenceler ile öldürmeyi düşünürken bazı erkekler ise yataklarında nasıl olacağımı düşünüyordu.
Bu aptal insanlar çok eğlenceli!
Arabama bindim ve hızlıca eve gitmeye başladım.Bugün akşam mafya toplantısı olacağı için ona hazırlanmam gerekiyor.Bugün sadece mafya olup olamayacağımızı öğreneceğiz.
Yani bize işkence edecekler ya da adam öldürtecekler.
Bebek oyuncağı.
Eve geldiğimde hızlıca duşa girdim.
Duştan çıktıktan sonra saçımı düzleştirdim ve makyaj yapmak için ayna karşısına oturdum.
Karanlık gözükmemi sağlayacak bir makyaj yapmalıydım.

(Göz rengi ve göz makyajı fakat bu kız Afra değil)

(Kıyafeti)

Piercinglerimi taktıktan sonra motoruma bindim ve toplantının olacağı yere hızlıca gitmeye başladım.

(Afra'nın motoru ve motor üstündeki hali)

Yarım saatlik yolu çok hızlı kullandığım için 10 dakikada gelmiştim.
Kocaman bir depoda olacaktı bu toplantı ama sanırım biraz geciktim,çünkü dışarda kimse yoktu.
Valla mafya toplantısına geç kalmakta göt ister!
Allah'ım ben ne diyorum?İnsanların içinde ne kadar bulunduysam iyice onlar gibi konuşmaya başladım.
Bunu bir ara düzeltmem gerek.Neyse.
Kapıyı sertçe ittirdim ve içeriye doğru dik ve sert adımlarla yürümeye başladım.
Benim için kenardan bir yer ayrılmıştı oraya gittim ve oturdum.
2-3 hafta içinde burada değil en başta oturacağım diye düşünerek  kendimi keyiflendirdim.
Ben rahatça gelip oturduğum için herkes bana şaşkınca bakıyordu.
Masadaki kişilere göz gezdirdiğimde tek kızın ben olduğumu farkettim.Tabii tanıdık yüzler de vardı ama isimlerini unuttuğum için bir şey söyleyemeyeceğim.Mesela bugün kantinde kavga ettiğim uyuşturucu çetesi de buradaydı.Beni gördüklerinde yüzlerinde oluşan ifadeyi unutacağımı hiç zannetmiyorum.Çünkü aşırı komikti.

Masada en başta oturan kişi bana bakarak sert sesiyle konuşmaya başladı:

_Evet,prensesimiz de geldiğine göre-bunu söyleyince birkaç kişi kıkırdadı-başlayabiliriz dedi sonrasında sanki yarışmayı anlatır gibi bugün be yapacağımızı anlatmaya başladı:

_İlk olarak korumalarla dövüşeceksiniz eğer kaybederseniz ölürsünüz.Daha sonra çakı silah vb.aletleri nasıl kullandığınıza bakacağım en son ise işkence göreceksiniz eğer bu bölümleri başarıyla geçerseniz mafya olmayı başarırsınız dedi.
Tabii ki ben dinlememiştim.Ne çok konuştu be.

Ben en son geldiğim için en son ben bu testten geçecektim.Sıra bana gelene kadar sıkılmamak adına kaç kişi olduğunu saydım.32 kişi vardı acaba bunlardan kaçı mafya olabilecek.

Koduğumun mafyaları.Hepsi kendini dünyadaki en kötü kişi olarak görüyor.Ego meselesi.

Bunları düşünürken yavaş yavaş sıkıldığımı farkettim ve ben sıkılırsam hiç iyi şeyler olmaz.Etrafa göz gezdirmeye başladığımda zeminin kanla kaplı olduğunu gördüm.Bu hoşuma gitmişti.Ben etrafı incelerken birinin 'prenses' diye seslendiğini duydum.Kim olduğunu öğrenmek için dönüp baktığımda buradaki en kıdemli kişi-Ahmet-olduğunu gördüm.

Prensesmiş hah senin baban prenses yavşak herif.

Düşüncelerimi umursamayarak Ahmet'in yanına gittim.İlk olarak benim 2 katım olan korumayla dövüşmem gerekiyordu.Çok adil (!).Herkes bana alayla bakıyordu,kimse mafya olabileceğime inanmıyordu.İnsanlar bu ön yargıyı bırakmalı.

Korumanın karşısına geçtiğimde alaycı bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

_Seni tek elimle yenerim dedi ve hemen ardından iğrenç bir kahkaha attı.Ben ise sırıtmakla yetindim.

Koruma bana yumruk atmaya çalıştığında hızlı bir refleksle yumruktan kurtulup bacağına sert-güçlerime de kavuştuğum sanırım biraz fazla güç uyguladım-bir tekme attım.Bir yerden kemik kırılma sesi geldi ama umarım korumadan gelmemiştir.O attığım tekmeden sonra inleyerek yere düştüğünde üstüne çıktım ve yüzüne yumruk atmaya başladım.

Yaklaşık 3 dakikadır adamın yüzüne yumruk atıyordum ve artık yüzü kandan görünmeyecek hale gelmişti.Bu kadar yeter diyerek belimden silahımı aldım ve korumayı alnının ortasından vurarak öldürdüm.

Aslında öldürmek yoktu ama abartmayı sevmek benim suçum değil.

Etrafıma baktığımda herkesin kocaman gözlerle bana baktığını gördüm.Düşündükleri şeyler o kadar komikti ki gülmemek için yanağımı ısırıyordum.Tam bir şey söyleyecekken kapı açıldı ve içeriye bir kız girdi.

Ah!Ne şaşırtıcı bir gün ama.

İnsanları giyimine göre yargılamam fakat bu kızın sürtük olduğu çok belli.Tabii bunu etrafımdaki insanlar anlayamasa bile ben anlarım.Neden mi?Çünkü onların akıl okuma gücü yok.

Kız belli ki sadece arkadaşlarına hava atmak için buraya gelmiş.Hadi ama sırf bunun için ölmeye değer mi?Kız eğleniyor gibi duruyordu ta ki bakışları benimkilerle kesişene dek.

Ben bunları düşünürken kız karşıma gelmiş sırıtıyordu.Onu öldürmeme saniyeler kaldı galiba.Tam belimdeki silaha uzanacaktım ki Ahmet sert sesiyle konuşmaya başladı:

_Burasının neresi olduğu hakkında fikriniz var mı?Mafya toplantısı burası yol geçen hanı değil.Burada adam öldürüyoruz,makyaj yapmıyoruz diyerek bana ve yeni gelen kıza bakmaya başladı.Siz li konuşmasının nedeni de galiba bana ve yeni gelen kıza bunları söylemesi.

Gerçekten sinirlenmeye başladım ama.Sert ve oldukça gür sesimle konuşmaya başladım:

_Bana bak mafya bozuntusu sabahtan beri şu siktiğimin testini geçmek için bekliyorum.Bir sürtük geldi diye bana bağıramazsın.Aslında bana hiçbir sebepten ötürü bağıramazsın.Sadece şu aptal testi yap ve gideyim dedim.

Masada ki insanlar ilk defa sesimi duyduğu için şaşırmışlardı,mafya babasına bunları dediğim için daha da çok şaşırmışlardı galiba.Her neyse.Yeni gelen kız tiz ve bir o kadar iğrenç olan sesiyle konuşmaya ya da çığırmaya(?) başladı:

_Pardon!Sen benim kim olduğumu biliyor musun tatlım?Ben Ahmet'in sevgilisiyim.Bana sürtük deme hakkını sana kim veriyor.Burada bir sürtük varsa o da sensin bebeğim dedi ve iğrenç bir kahkaha attı.

Sanırım şuan öldüreceğim onu.

Umursamaz bir ses tonuyla konuşmaya başladım:

_Ben seni daha öldürmemiş miydim? dedim ve belimdeki silahı alarak alnına ateş ettim.

Ve bingo!İğrenç bir sesi daha dünyadan temizlemiştim.İnsanlar bende daha ne bekliyor,daha ne kadar yardım edebilirim onlara?

Ben bunları düşünürken kafamda hissettiğim soğuk metalle ürkütücü bir kahkaha attım.Bu kahkahamdan sonra bazılarının ürktüğünü hissetmiştim.Bu daha da çok kahkaha atmama sebep oldu.

Hadi ama çocuklar!Eğlence yeni başlıyor.


BÖLÜM SONU!!

Evet,farkındayım aylardır yazmıyorum ve hiç geçerli bir sebebim yok.Size sebep sununca daha çok sinirleneceğinizi bildiğim için sebep sunmuyorum.Özür olarak uzun bir bölümle karşınızdayım.

Okunmalar,oylar,yorumlar çok düştüğü için belki kitabı silebilirim.

Lütfen kitap hakkında ki yorumlarınızı yazmayı unutmayı.

Kelime sayısı:1371

Continua a leggere

Ti piacerà anche

49.6K 2.6K 69
Çıldırmıştı gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü öyle ki kolay kolay korkmayan ben bile korkudan bayılmamak için zor tutuyordum kendimi En so...
290K 14.5K 50
Annesi hilal kurtlarından babası melez olan bir ailede doğan iki ikiz çocuk. Biri melez diğeriyse soyları neredeyse bitmiş olan hilal kurtlarından...
17.6K 715 7
ayakları tutmayan bir çocuk ve dört vampir ilk defa hikaye yazıyorum lütfen fikirlerinizi belirtin
371K 409 2
" Kaç santim?" Bir kahkaha attı ve; " Vajinanı zorlayacak uzunlukta." Kızardığımı hissettim ve yutkundum. Bunları daha önce yaşamış olmamıza rağmen s...