KIZ
Şadan: Neşeli, sevinçli
Şadıman: Sevinçli, neşeli
Şadiye: Sevinç, gönül ferahlığı, mutluluk
Şaduman: Sevinçli, neşeli, memnun.
Şafak: Gündoğumundan önceki aydınlık
Şafakgün: Şafak renkli, kızıl
Şafaknur: Şafak aydınlığı
Şahande: Mutlu, memnun
Şahane: Tam anlamıyla güzel
Şahbanu: Hükümdar eşi, şah hanımı
Şahbender: Konsolos
Şahdane: İri inci tanesi
Şaheser: Değerli, üstün nitelikli, kalıcı, üstün yapıt
Şahhanım: Hanım sultan
Şahıgül: Gül dalı
Şahika: Zirve, doruk
Şahine: Büyük boylu, kanca gagalı, yırtıcı bir kuş
Şahmelek: Melekler kadar güzel, güzellikte lider
Şahnaz: Çok nazlı
Şahnisa: Hükümdar kadın, hükümdar karısı
Şahnur: Kaynak, ışık kaynağı
Şahsan: Dallık, ağaçlık, koruluk
Şahsınur: Nurlu kişi, aydınlık kimse
Şaire: Kadın şair, daha çok unvan olarak kullanılır.
Şakire: Şükreden, durumundan memnun olan, Allah'a şükreden, Kur'an'da çok sık geçen
kelimelerden biridir.
Şamiha: Yüksek, gösterişli
Şanal: Ünlen, ünün yayılsın anlamında
Şanveri: Hükümdara yakışan, hükümdara uygun
Şayan: Uygun, yakışır, münasip, layık
Şayeste: Uygun, layık
Şaygan: Layık, yakışır, münasip, yansır
Şaylan: Övünen, gururlu, neşeli
Şaziment: Allah'ın adamı, Allah'a ait olan, O'nun yolundan giden kişi
Şazimet: Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz
Şaziye: Sevinç, gönül ferahlığı
Şebefruz: Geceyi aydınlatan
Şebnem: Su damlacığı, çiy
Şebnur: Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı
Şebyelda: Yılın en uzun gecesi (22 Aralık)
Şecia: Cesur, yürekli, yiğit
Şefakat: Şefkat, acıyarak ve esirgeyerek sevme
Şefika: Acıyan, esirgeyen
Şefkat: Sevecenlik, acıma ve sevgi duygusu
Şehbal: Kuş kanadının en uzun tüyü
Şehime: Akıllı ve kurnaz yiğit
Şehla: Koyu mavi ela göz
Şehnaz: Çok nazlı, türk müziğinde bir makam
Şehper: Kuş kanadının en uzun tüyü
Şehrar: Şehri süsleyen, şehre süs veren
Şehrazat: Özgür
Şehri: Nazik, terbiyeli
Şehriban: Şehrin ileri geleni
Şehrinaz: Türk müziğinin en eski makamlarından.
Şehriyar: Padişah, hükümdar
Şekibe: Sabırlı, dayanıklı
Şeküre: Çok şükreden, şükredici, değer bilen
Şelale: Çağlayanın büyüğü
Şemime: Güzel kokulu şey
Şeminur: Mum ışığı, mum aydınlığı
Şenay: Ayın parlaklığı, güzelliği
Şengül: Güleryüzlü
Şeniz: Mutlu, sevindiren iz, hatıra
Şennur: Neşeli, nurlu
Şenol: Şen, mutlu ol
Şerare: Kıvılcım
Şerife: Şerefli, kutsal
Şermende: Utangaç, çok utanan, mahcup
Şermi: Sırrına erilemeyen doyumsuz güzellik
Şermin: Mahcup, utangaç
Şeval: İlkbahar
Şevkidil: Gönül neşesi, gönül sevinci.
Şevkiye: Neşeyle, istekle ilgili
Şevval: İlk üç günü şeker bayramı olan ay
Şeybe: Saçlarına ak düşmüş yaşlı kimse. Moğol hükümdarlarından birisi.
Şeyda: Çok tutkun, aşık
Şeyma: İslamdan önce türk adlarından
Şeymanur: İslamdan önce kullanılan adlardan biri
Şeza: Kokulu şeylerin kokusu
Şezerat: İşlenmeden maddenin içinde toplanan altın parçaları. Süs olarak kullanılan inci ve altın taneleri.
Şiar: İlke, ülkü, düstur
Şihban: Akan yıldızlar
Şiir: Bir sanat türü
Şilan: Yaban gülü, dağ gülü gibi anlamlarına gelir. (Kuşburnu)
Şimal: Yön olarak Kuzey
Şiraze: Pehlivan kispetinin parçası
Şirem: Tatlım, bana ait şire
Şirin: Cana yakın, sevimli
Şirvan: Aslan barınağı
Şöhret: Ünlü, şöhreti ağızlarda dolaşan.
Şölen: En üst idareci tarafından bütün halka verilen, dini ve içtimai fonksiyonları olan yemek,
ziyafet.
Şule: Alev, ateş
Şükran: Gönül borcu, minnettarlık
Şükriye: İyilik bilen
Şükufe: Çiçek. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarz.
ERKEK
Şaban: Ramazandan önce gelen ay
Şadan: Sevinçli, keyifli
Şadi: Sevinç, mutluluk
Şafaaddin: Dinin, Allah ile kul arasınadaki aracılığı, dinin şefaati.
Şafak: Güneş doğmadan önce ufukta beliren aydınlık
Şafi: Suçlunun bağışlanması için araya girip yalvaran kimse
Şah: Hükümdar. Birleşik isimlerde 1. ve 2. isim olarak da kullanılır: Selimşah gibi.
Şahabettin: Dinin yıldızı
Şahamet: Şişmanlık, topluluk
Şahan: Şahlar, padişahlar
Şahap: Akan yıldız, kıvılcım, cesur, yürekli
Şahat: Güçlü, güzel cins at, atların şahı
Şahbaz: Beyaz, iri doğan
Şahbey: Üstün nitelikli, saygın, yüce
Şahdar: Dallı, budaklı ağaç
Şahi: Şah'a hükümdara mensup, şah ile ilgili. Şahlık hükümdarlık.
Şahin: Küçük kuşlarla beslenen, eğitilerek kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş sınıfı ve bu sınıftan bir kuş, doğan
Şahinalp / Şahiner: Şahin gibi yiğit
Şahinhan: Güçlü, yiğit kimse
Şahinkan: Yiğit soydan gelen, güçlü, kahraman.
Şahinter: Çok yiğit, kahraman, şahin gibi
Şahistan: Şah ülkesi
Şahkar: Baş eser, en güzel eser
Şahnur: Kaynak, ışık kaynağı
Şahran: Büyük işlek yol, ana yol, cadde
Şahrun: Yüce ruhlu, görkemli, üstün kişilikli kimse
Şahsan: Dallık, ağaçlık, koruluk
Şahsuvar: İyi ata binen yiğit kimse
Şahvar: Şaha, hükümdara yakışacak surette
Şahzade: Şehzade, şah oğlu, hükümdar çocuğu
Şahzat: Sevilen, sayılan kişi
Şaik: İstekli, hevesli
Şair: Şiir yazan, ozan
Şakar: Yiğit, cesur
Şakir: Durumundan memnun, şükreden
Şakrak: San asma nevinden bülbül gibi öten bir kuş
Şamih: Yüksek, görkemli
Şamil: İçine alan, kapsayan
Şanal: Adın her yanda duyulsun, ünün yaygınlaşsın, iyi ün sahibi ol
Şanalp: Ünlü yiğit
Şaner: Ünlü kimse
Şanlı: Ünü yaygın, ünlü, iyi ün sahibi
Şanlıbay: İyi ün sahibi ve varsıl kimse
Şansal: Adını, şanını her yana duyur, şan ver
Şanver: Ünün, şanın her yana yayılsın
Şarani: Gür ve uzun saçlı kimse. İslam tarihinde bu isimde birçok meşhur vardır.
Şarbay: Kentli, şehirli kimse
Şarık: Parlak, parlayan
Şatır: Büyük bir kimsenin atı yanında gitmekle vazifeli ağa
Şati: Kıyı, kenar
Şaylan: Kendini öven, övüngen; neşe saçan, sevinçli; ince, incelikli, nazik
Şaylaner: Neşeli yiğit, incelikli erkek
Şazi: Sevinç, mutluluk
Şaziment: Allah'ın adamı, Allah'a ait olan, O'nun yolundan giden kişi
Şebab / Şebap: Gençlik, tazelik
Şebefruz: Geceyi aydınlatan
Şebhan: Gece öten bir cins bülbül
Şebib: Gençlik, tazelik
Şecaaddin: Dinin kahramanı, dinin yiğidi
Şeci: Cesur, yürekli, yiğit
Şefi: Şefaat eden
Şefik: Şefkatli, acıması olan
Şefkat: Sevecenlik, acıma ve sevgi duygusu
Şehalem: Evrenin hükümdarı
Şehamet: Zeka ve akılla birlikte olan yiğitlik, cesaret
Şehba: Kır, akçıl
Şehim: Akıllı ve kurnaz yiğit
Şehinşah: Şahların şahı, en büyük hükümdar.
Şehlevent: Leventlerin şahı, boylu poslu, canlı, yakışıklı
Şehmuz: Hükümdar soyundan gelen
Şehrar: Şehri süsleyen, şehre süs veren.
Şehri: Nazik, terbiyeli
Şehriyar: Padişah, hükümdar
Şehrud: Büyük çay, nehir
Şekib / Şekip: Sabır, tahammüllü, dayanıklı
Şekibe: Sabırlı, dayanıklı
Şekür: Şükreden, şükredici.
Şemail: Huylar, davranışlar, alışkanlıklar
Şemdin: Dinin mumu, dinin aydınlığı
Şemi: Mumla, ışıkla ilgili, ışıklı
Şemim: Güzel kokan
Şemsettin: Dinin güneşi
Şemsi: Güneşle ilgili
Şemsifer: Güneşin aydınlığı, parlaklığı
Şen: Yaşamından memnunluğunu davranışlarıyla gösteren, bunu çevresindekilere de yayan kimse, neşeli
Şenalp: Neşeli yiğit, şen yiğit
Şenaltan: Neşeli ve zengin kimse
Şenay: Parlak, canlı ay
Şencan: Neşeli ve cana yakın
Şendoğan: Neşeli doğmuş kimse
Şenel: Neşelen, mutlu ol
Şener: Neşeli yiğit, şen yiğit, şen erkek
Şengül: Neşeli ve gül gibi kimse
Şengün: Neşeli gün; ve güneş gibi kimse
Şenkal: Neşeli kal
Şenkaya: Neşeli ve kaya gibi kimse
Şenol: Her zaman neşeli ol
Şensal: Neşeni çevrene yay, herkes neşelensin.
Şensoy: Soyu şen kimse, şen soydan
Şentürk: Neşeli, canlı, mutlu türk
Şerafet: Şerefli olma hali. Soydanlık, asalet. Hz. Muhammed (s.a.s)'in soyundan olma
Şerafettin: Dinlerin en şereflisi
Şeref: İyi ahlak ve fazilet sonucu oluşan manevi yücelik, iyi ün
Şerefhan: Büyük, yüce hükümdar.
Şeren: Tezcanlı, çevik
Şerif: Şerefli, kutsal, soylu, temiz
Şevket: Büyüklük, heybet
Şevki: Güçle, şevkle ilgili
Şeyban: Saçlarına ak düşmüş yaşlı kimse. Moğol hükümdarlarından birisi.
Şezre: İşlenmemiş ham altın. Süs için asılan inci ve altın
Şide: Parlak, ışıklı, güneş.
Şihab: Kıvılcım, akan yıldız
Şihabeddin: Dinin parlak yıldızı
Şimşek: Çok bulutlu, yağmurlu havalarda, buluttan buluta ya da yere elektrik boşalırken oluşan, kırık çizgi biçimindeki çok yoğun elektrik akımı; (mecaz olarak) çok hızlı kimse
Şinas: Anlayan, tanıyan, bilen
Şinasi: Anlamakla ilgili
Şiran: Kaleler, hisarlar
Şiraz: Türk müziğinde eski bir makam
Şirzat: Aslan gibi güçlü, kişilikli kimse
Şiyar: Duyarlı, hisleri güçlü olan, kabiliyeti, anlama düzeyi yüksek olan ve refleksleri güçlü olan insan
Şükran: Gönül borcu, minnettarlık
Şükrü: Şükretmek, hoşnut olmak