AŞK / Hayallerin Ötesinde

Autorstwa SibelAzraDeniz

12.9K 965 449

- Kes sesini... Mehmet'le evleneceksin işte o kadar! +Abi ben evlenemem, çünkü ben, ben zaten evlendim. Male... Więcej

1) Kendinden giderken
2) Kendine Gelmek
3) Düğün günü ♡
4) Hiç Hesapta Yokken
5) Beklenmedik Şeyler
6) Küçük Bir Umut
7) Yaşanacak Çok Şey Vardı
8) Büyük Yalan
9) Yalan yalanı doğururmuş.,.
10) Umut
11) Tekrar Mutlu Olabilmek Mümkün Müydü?
12) "Böyle Olsun İstemezdim"
13) Küçük bir umut
14) Evlilik Oyunu
15) Veda Günü
17) Gerçek ailen yanlarında büyüdüklerin midir?
18) Hazırlıklar güzel günler için miydi?
19) Büyük Anlaşma
20. Bölüm
21) Düğün *Part 1*
22. Düğün *Part 2*
23) Balayı ~ Bali ♡ 1
24. Bali ♡ 2
25. Büyük Gün
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Düğüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
*56. Bölüm **Final**

16) Yeniden Ruhumun Ait Olduğu Yerdeydim

252 22 8
Autorstwa SibelAzraDeniz

Bekleme alanına girdiğimizde, kalabalığın içinde gözüm hemen Warda'yı aramıştı. Ben onu bulmaya çalışırken Fahri koluma dokunup, onun olduğu yeri gösterince, Akif ve Fahri'yi ardımda bırakarak Warda'ya koşmuştum.

Uzunca sarılış sonrası Warda ile birbirimizden ayrıldığımızda, Fahri'de valizleri almış yanımıza gelmişti. Yanında Akif' i görememiştim. Fahri'ye sorduğumda "acelesi varmış gitti'' demişti. Ne kadar acelesi olsa da, en azından hoşçakal diyecek kadar samimiyetimiz olduğunu düşünüp bu yaptığına anlam verememiştim...

Çıkış işlemlerimizi tamamlayıp, üçümüz birlikte Warda'nın arabasıyla yola koyulmuştuk. Malezya'ya her gelişimde yaptığım şeyi tekrardan yapmıştım. Camı açmış, buranın havasını iyice içime çektikten sonra mırıldanarak ''yeniden merhaba'' demiştim. Bu sefer ek olarak ''ikinci evim'' de demiştim.Aslında artık burası benim birinci evim olmuştu.

Buraya temelli gelmiş olmak düşüncesi, olacakların endişesi, beni biraz ürkütmeye başlamıştı bile. Yol boyunca düşündüğüm şeyler de bunlardı. Aileme söylediğim yalan için üzülmeyi bırakmıştım artık. Artık kafamda daha başka dertler, stresler vardı. En başında 4 gün sonra Fahri ile olacak düğünümüz vardı...

Babamlara söylediğimiz yalanın aynısı burada da söylenmişti. Yani şuan burada evli olarak biliniyorduk. Fahri'nin babasının hastalığı yüzünden o an sadece imam nikahı kıyılmış gibi biliniyordu, şimdi ise evliliğimizin gerçek olduğunu resmi bir şekilde duyurmak için resmi nikah yaparak büyük bir törenle evlenecektik.

Warda' nın ailesi de durumdan bu şekilde haberdardı. Düğün törenimize kadar bir kaç gün onlarda kalacaktım. Çünkü burada ki ailem onlardı. O yüzden annem ve babam olarak, bana bu konuda yol gösterecek, rehberlik edeceklerdi. Bunun için onlara minnettardım.

Burada evlilikler fazla uzatılmadan olduğu için Warda'nın ailesi evleneceğimi duyunca o kadar da aşırı tepki vermemişlerdi. Warda öyle söylemişti. Bu yönden sıkıntı olmayacağı için çok mutluydum. Ama Fahri'nin amcaları, bu işin başkanlık toplantısından 1 ay önce olduğunu duyunca, ilk tepkileri evliliğin gerçek olmadığı yönünde olmuştu. Fahri aileme gösterdiği fotoğrafları onlara da gösterince susmuş, ama Fahri onların bu işin peşini kolay bir şekilde bırakmayacaklarını da söylemişti. Bu yüzden insanların içinde davranışlarımıza daha fazla dikkat edecektik. Her an birilerinin bir açığımızı yakalamaya çalışacağı düşüncesi beni şimdiden korkutmaya başlamıştı bile....

Öte yandan Fahri'nin ablası da imam nikahı kıyılırken haberi olmadığını duyup haklı olarak kızınca da Fahri, ona imam nikahını sadece amcalarının düğünü seçimler için aceleye getirdiğini öğrenmesinler diye söylediği bir yalan olduğunu açıklamıştı. Ablası sadece imam nikahının gerçekten yapılmadığını biliyordu. O da diğer herkes gibi evliliğimizin gerçek bir aşk evliliği olduğunu zannediyordu.

Ben düşüncelerimle boğuşurken, Fahri'nin dürtmesiyle gerçeğe dönmüştüm. Yan tarafımda oturan Fahri'ye dönüp;

+ efendim? demiştim.

- Nereye daldın öyle, kaç sefer seslendim duymadın, iyi misin?

+nasıl olabilirim ki, idare eder. Kusura bakma, ne diyordun?

-Düğüne kadar benim evimde, yani bizim evimizde kalabilirsin, ben diğer eve geçerim. Hem evi görmüş olursun. Dekorasyonda mobilyalarda değişiklikler yapabilirsin. Gerçi ben böyle bir evlilik yapmayı planladığımı düşündüğümden beri evde ufak değişiklikler yapmıştım, görmüş olursun.

+evimiz.... diyip susmuştum Türkçe olarak. Tam ben söyleyecekken, Warda;

×araya giriyorum ama annemler Eylül'ü bekliyorlar. Düğüne kadar bizde kalması daha uygun olur dediler. Hem Eylül henüz buradaki adetleri tam bilmediği için, hazırlıklar konusunda biz yardımcı olacağız. Senin için sakıncası yoksa tabi?

Fahri bana taraf dönüp,

-Haberim yoktu, Eylül söylemedi unuttu herhalde. Sakıncası yok tabi ki. demişti. Bakışları değişmişti.

+Evet kusura bakma unuttum gerçekten de. Zaten dün konuştuk bunu. Hem sen de rahatını bozmamış olursun.

-Önemli değil ama bundan sonra en ufak bir şeyi bile birbirimize haber verirsek daha iyi olur. Çünkü işler bundan sonra o şekilde gidecek. Farkındasın dimi? ses tonu ciddileşmişti.

+Farkındayım ama sende benim yaşadıklarımın farkındasın dimi? Onca şey iki üç gün içinde oldu ve oluyor.

-Bende farkındayım. Ama işlerin bundan sonrası benim için gerçekten önemli. Babamın yadigarını o kıymet bilmezlere yedirmeyeceğim. O yüzden biraz daha dikkat edersen ve anlasmamızı aklından çıkarmazsan sevinirim.

+Haklısın, özür diliyorum..... Dikkat edeceğimden şüphen olmasın.

diyip kafamı cama taraf çevirmiştim hızla... Warda sessizce ilk atışmamızı dinlemişti. Fahri'de susmuş arabadan inene kadar kimseden çıt çıkmamıştı.

Bir süre sonra, Fahri nin tarifleriyle büyük bir villa'nın önünde durmuştuk. Şuan durduğumuz yer onun eviydi. Demir parmaklıklar ardından evin sadece üst katı görünüyordu, çok büyüktü. Kocaman evde annesiz, babasız, kardeşsiz yaşamak onun için kim bilir ne kadar da zordu. Benim küçük ama kalabalık evimde, kalabalığın  içinde hissettiğim yalnızlığımla kıyaslanabilir miydi bilmiyordum ama onun yalnızlığı için üzülmüştüm.

Fahri ile arabadan inmiş, bir daha Warda'lara üç valizle gitmeyeyim diye 2 büyük valizi önceden ayarladığımız şekilde Fahri'ye vermiştim. Bana kalan büyük bir valizde 3 gün yetecek kadar kıyafet, hem'de Warda'lara aldığım hediyeler vardı. Bunu evdeyken ayarlamıştım. Fahri'nin alacaklarını ayarlayıp, sözlü olarak vedalaştıktan sonra ben arabaya doğru ilerlerken, Fahri;

-İçeri gelmek ister misiniz? Evi de görmüş olursun. Fazla vaktimiz yok biliyorsun.

+ Bakmak isterim ama Warda'nın acil uğraması gereken yerler var. Yarın sabahtan yada akşam iş çıkışında uygun olduğun bir zaman gelsek?

- iki gündür işe gitmediğim için, işe çok erken gideceğim, gece geç saatlere kadar çalışacağım büyük ihtimalle. İki günlük boşluğu doldurmak benim için kolay olmayacak. Yani yarın vaktim yok ne yazık ki.

×Eylül bakmak istiyorsan durabilirsin, seni dönüşte alabilirim?

+Sağol ama dinen de uygun olmaz ki Warda. Fahri ne zaman uygun olursa o zaman baka....rız diyecekken Fahri sinirle araya girmiş;

-sizin evde aynı odada kaldık farkındasın di mi? Zorla söyletiyorsun demişti...

+Farkındayım Fahri! diye kızgınca söylemiştim... Bundan hoşnut olduğumu mu zannediyorsun? En azından ailem evdeydi, ne kadar günahıma mazaret olmasa da. Neyse bence sen git. Bakmasam da olur. Müsait olduğunda fotoğraf çekersin yada video atarsın. Evinin eşyalarına zaten müdahale etmek gibi bir düşüncem yoktu. Sadece kalacağım odayı merak ediyorum. demiştim sitemle...

*Peki tamam, sen bilirsin diyip. Warda'ya bıraktığı için teşekkür ettikten sonra, iyi akşamlar diyip valizleri kaldırıma çekmişti...

Warda' da iyi akşamlar dedikten sonra, arabayı sürmeye başlamıştı, kısa bir sessizlikte sonra;

×Fahri'yi hiç böyle görmemiştim.

+Nasıl?

× Yani çok fazla stresli görünüyor. Endişeli gibi.

+İki gündür bir şey yoktu, buraya gelince birden bire değişti. Sana stresli geliyor ama bana göre çok sinirli. Umarım normalde de böyle değildir...

×Eminim stresten dolayı böyle olduğuna. O öyle birisi değil güven bana... Eğer öyle biri olsaydı, sen ne kadar ısrar etsen de ben konuşmanıza bu işin olmasına fırsat vermezdim..

+bilemiyorum. Sence yanlış mıydı yaptığım? Şuan aramızda bir ilişki yok ve de uygun değil. Tamam elini tuttum, aynı odada kaldık ama bunların hiç birini isteyerek yapmadım ki. Bu işlediklerimde günah. Bu günahlara iyice günah eklemek istemiyorum ki. Daha fazla günaha gireceksem evi görmesem de olur.

×Çok iyi anlıyorum. İyi yaptın. Kusura bakma, işim acil olmasaydı böyle sonuçlanmazdı.

+Senin bir suçun yok ki. Elinde olan bir şey değildi. Onun bu kadar ısrar etmesine hiç gerek yoktu.

Sohbetimiz devam ederken Warda'ların evine gelmiştik. Buradaki ilk evime. Buradaki ailemin evine. Warda ile içeriye girmiştik. Warda 5 dk bizimle oturduktan sonra, beni ailesiyle yalnız bırakmış işlerini halletmek için dışarıya çıkmıştı.


~~~~~~~~~~ bölüm sonu ~~~~~~~~~

Bölümü beğendiyseniz oylamayı ve iyi kötü yorum bırakmayı unutmayın. Şimdiden teşekkür ediyorum. 🌸

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

KUM TANESİ Autorstwa ✨

Literatura Kobieca

186K 6.2K 39
Mardin miydi onları buluşturan yoksa kader mi? Yerden aldığım taşı hava da sallayıp"Sana bunu ödeteceğim Pis Adam!"dedim bağırarak. Beni takmayıp ara...
26.3K 1.5K 45
Ben geldim ana.! Bu sefer tek gelmedim ama, gelinini getirdim sana, vanilya kokulu kadınımı.! Ben bilmem seni, anlatılan kadarsın bende, resimler de...
27K 871 25
"Sen beni aldattın. Bundan ötesi var mı ha?" "Evet seni aldattım. Çünkü ben ahlaksız kadının tekiyim." - Kapak tasarımı bana aittir! - Bu isimdeki il...
113K 2.5K 15
Başlama tarihi:12.07.2018 Düzenleme tarihi:15.11.2019 En baştan ve tek tek anlatılacaktır. ~~~