AŞK / Hayallerin Ötesinde

By SibelAzraDeniz

12.9K 957 448

- Kes sesini... Mehmet'le evleneceksin işte o kadar! +Abi ben evlenemem, çünkü ben, ben zaten evlendim. Male... More

1) Kendinden giderken
2) Kendine Gelmek
3) Düğün günü ♡
4) Hiç Hesapta Yokken
5) Beklenmedik Şeyler
6) Küçük Bir Umut
7) Yaşanacak Çok Şey Vardı
9) Yalan yalanı doğururmuş.,.
10) Umut
11) Tekrar Mutlu Olabilmek Mümkün Müydü?
12) "Böyle Olsun İstemezdim"
13) Küçük bir umut
14) Evlilik Oyunu
15) Veda Günü
16) Yeniden Ruhumun Ait Olduğu Yerdeydim
17) Gerçek ailen yanlarında büyüdüklerin midir?
18) Hazırlıklar güzel günler için miydi?
19) Büyük Anlaşma
20. Bölüm
21) Düğün *Part 1*
22. Düğün *Part 2*
23) Balayı ~ Bali ♡ 1
24. Bali ♡ 2
25. Büyük Gün
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Düğüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
*56. Bölüm **Final**

8) Büyük Yalan

288 22 3
By SibelAzraDeniz


Bu kabusun bir an önce bitmesini istiyordum ama bitmiyordu, uzunca bir zaman geçmişti, ağlamaktan gözlerim ağırmaya başlamıştı... Bedenim oradan oraya savrulmaktan yorgun ve acı içindeydi...

Ağladığım yerde uyuyakalmıştım. Uyandığımda tekrardan olanları hatırlamıştım. Hala abimin beni bir paçavra gibi fırlatıp bıraktığı köşedeydim. Telefonumdan gelen titreşim sesiyle, yavaşça yerimden kalkıp telefonumun olduğu yere elimi uzatıp, düştüğü yerden çıkarmıştım. İlk işim telefonumu sessize almaktı, telefonumu ne zaman elime alsam bildirim seslerini susturmak için telefonumu sessize alırdım. Yine öyle yapmıştım. Gelen bildirime baktığımda, Warda'dan mesaj olduğunu görmüştüm.

-Bir sorun olmamasına sevindim, nasılsın peki? Yolculuğun nasıl geçti?

yazmıştı... Ondan saklayacak bir şeyim yoktu. Ona attığım mesajın hemen ardından çok fazla şey olmuştu. Üzecek olsam da tek dert ortağım oydu, ona son mesajımdan sonra olanları, yaşadıklarımı olduğu gibi anlatmıştım. Oda korkmuş ne diyeceğini şaşırmıştı... Sonra ne yapacağımı düşünürken Warda'ya,

+sanırım Malezya'da evlendiğim yalanını söylemenin zamanı geldi diye söylemiştim.

-haklısın yapacak başka da bir şey kalmamış. Bunun için gerçekten çok üzüldüm. Lütfen kendini bırakma tamam mı? Her şeyin tekrardan düzeleceğine olan inancın hiç bitmesin sakın savaşmaktan vazgeçme kardeşim demişti.

+yapamıyorum. Öyle zor ki, nefes bile alamıyorum Warda.

-biliyorum kardeşim. Lütfen pes etme ne olur. Ben inanıyorum senin bu evlilikten bir şekilde kurtulacağına.

+İnşaAllah. Ama ben inanamıyorum.

-Ama ben sana inanıyorum Eylül.

+Biliyor musun bunu bana birisi daha söylemişti.

-Kim?

+Akif .

-Doğru söylemiş. Demek ki oda senin güçlü biri olduğunu anlamış.

+Ama sorun şu ki sandığınız kadar güçlü değilim ben...

-Hayır sen çok güçlü birisin.

+Değilim.

-Neyse orada saat geç olmuştur. Uyuyup yarın için güç toplaman gerekiyor. Uyuyamasan da zorla uyumaya çalışacaksın söz mü kardeşim?

+tamam kardeşim uyumaya çalışacağım.

-Allah'a emanet ol kardeşim. Kendini bırakmak yok Eylül tamam mı? Buraya tekrar geleceksin.

+inşaAllah Warda. Dua et benim için ne olur...

-dualarım her zaman seninle kardeşim. Esselamu aleyküm.

+ve aleyküm selam.

---------

Gece, yol yorgunluğu ve vücut ağrılarımla  son olanlara rağmen zorda olsa uyumayı başarabilmiştim. Sabah ezanı sesiyle, gözlerimi zorda olsa açtığımda olanlar bir bir yine gözümün önüne gelmişti. Kapatıp şarja taktığım telefonu yerinden sessiz bir şekilde çıkartıp, görünmeyecek bir yere gardrobumun altındaki boşluğa saklayıp, odamdaki banyoya girerek abdest alıp sabah namazımı kılmış, bugün için Rabbim'e dua ettikten sonra tekrardan uyumaya çalışmıştım.

Sabah mutfaktan gelen seslerle uykumdan uyanmıştım. Bugün cumartesi günüydü. Herkes evdeydi. Muhtemelen annem kahvaltıyı hazırlıyordu. Sesimi duyurmak için anneme seslenmeye başlamıştım.

+Anne buraya gel. Sana söylemem gereken önemli bir şey var. Bunu mutlaka söylemeliyim...
diye bağırıyordum sessizliğe.

Kimsenin sesi çıkmıyordu. Bende onlar cevap verene kadar sesimi duyurmak için bağırmaya devam ediyordum. En sonunda küçüklükten beri korktuğum, beni bu odaya fırlatıp atan abim kapının yanına doğru gelmiş.

-kes sesini yoksa ben kesmesini bilirim.
Diye kükremişti... Bende hazır buraya yaklaşmışken, evlilik yalanını söylemek için konuşmaya başlamıştım.

+Abi beni dinlemelisin. Ben hiç bir zaman sizin sözünüzden çıkmadım. Şimdide çıkmazdım. Dediğiniz kişiyle evlenirdim lakin ne yazık ki evlenemem. Lütfen abi inan bana. Beni dinleyin! Bunun için bir sebebim var.

- kes sesini...

+abi dur gitme. Yalvarırım bir kez olsun beni dinleyin. Ben evlenemem, çünkü ben, ben zaten evlendim. Malezya'da evlendim. Duyuyor musun beni? Yalvarıyorum çıkartın beni buradan.

-ne diyorsun lan sen... Bizimle kafa mı buluyorsun yoksa!! diye bağırdığında, Annem ve babamın da seslerini duymaya başlamıştım. Abim söylediklerimi onlara da söyleyince, annem çığlığı basıp, vah başımıza gelenler diyerek ağlamaya başlamıştı bile.

+hayır abi gerçekleri söylüyorum lütfen bana inanın. 1 hafta sonra tekrardan Malezya'ya dönmem gerekiyor. Eşim beni bekliyor. Buraya sizin yanınıza da aslında bunu söylemek için gelmiştim ama olaylar farklı şekilde gelişince bir türlü söyleyemedim. Orada birine aşık oldum ve evlendik.

-Bu evlilikten kurtulmak için yalan söylediğini biliyorum, sana inanmıyorum. Ağlamayı kes, bir kaç saat sonra evleneceğin kişi seni görmeye gelecek o yüzden sessizce bekle. Bu saçma yalanları da sakın onun yanında da söyleyeyim deme seni bu sefer gerçekten gebertirim...

+abii.... yalvarıyorum inan bana. Bir kez olsun bana inanın, beni de duyun, dinleyin artık ne olur yalvarıyorum. demiştim ağlarken.

Nafileydi hiç bir dediğime inanmamıştı.

Bir kaç saat sonra, damat bey ve ailesi eve geleceklerdi fakat ailesinden büyük amcaları hastaneye kaldırılınca oraya gitmişlerdi... Bunları annemin odaya bana öğlen yemek getirmesiyle annemden öğrenmiştim. Rabbime ne kadar şükretsem azdı. Sanırım ufakta olsa bir fırsat demekti bu benim için. Bir daha bu fırsatı yakalar mıydım bilmediğim için, abime söylediğim yalanı anneme de tekrardan söylemiştim.

Malezya'da birisiyle zaten evlendiğimi bu yüzden bir an önce bana ikinci bir koca bulmayı bırakmalarını söylemiştim. Ağlayarak söylediğim sözlerime annem inanmış olacak ki, odadan çıktıktan bir kaç dakika sonra abim odaya tekrar gelip, madem evlendin bize bunu kanıtla çabuk diye kükremişti.

O an telefonumu zor durumlar için saklamayı akıl edebildiğim için şükretmiştim içimden. Çünkü kanıtlayamazdım. Telefonum elimde olsa ne yapabilirdim ki? Bir fotoğraf bile gösteremeyecektim. Kanıtlama gibi bir şansım hiç yoktu. Ve bu yalanı söyleyince benden kanıt isteyebileceklerini düşünemediğim için içimden kendime kızıyordum.

+Kanıtlayamam. Telefonumu kaybettim, içinde nikahda çektiğimiz resimlerimizden vardı ama uçakta gelirken kaybettim.

Telefonumun kaybolduğu yalanını söylemezsem, bir kanıt bulmak için telefonumu kurcalayacaklarını biliyordum. O yüzden mecburen bir yalan daha söylemiştim.

-O zaman al benim telefonumu onu ara. Madem bir kocan var hemen ilk fırsatta bilet alıp buraya gelsin.

Her söylediği şeyde ben biraz daha kapana sıkışıyordum ve yalan üstüne yeni yalanlar ekliyordum. Halbuki en sevmediğim şeydi yalan... Şimdiyse peş peşe sıralıyordum.

Nasıl işlerin bu noktaya gelebileceğini hiç akıl edememiştim ki? Evlendim diyince beni rahat bırakabileceklerini, kimle evlendiğimi merak edebileceklerini ve inandırmam gerekeceğini nasıl akıl edememiştim ki... Bir kaç saniye ne yapmam gerektiğini iyice düşündükten sonra tekrardan konuşmuştum;

+şuan kendisi yoğun bir iş döneminde ama yine de arayıp durumu anlatacağım. Durumumu öğrenince kesinlikle işlerini bırakıp hemen gelecektir.

-Göreceğiz diye kükremişti. Ara çabuk.

Derken cebinden telefonunu çıkartıp sinirle  bana uzatmıştı... Bana inanmadığı gözlerinden gayet açık bir şekilde okunuyordu...

Aklıma aramak için bir tek Warda geliyordu ama onu ararsam telefon numarası abimin telefonunda kalacaktı ve abim doğruluğunu kanıtlamak için kesinlikle onu gizlice arayacaktı. Bundan emindim. Şimdilik hiç çıkmayacak bir numara çevirdikten sonra numaraya ulaşılmadığı söylenince bende şuan toplantıda olduğu için telefonu kapalıdır diyerek durumu geçiştirecektim...

+tamam arayacağım..
diyerek abimin elinden telefonu alıp tam da düşündüğüm gibi uyduruk bir telefon numarası çevirmiştim. Düşündüğüm gibi telefon numarası kullanılamıyor diye ingilizce olarak söylendiğinde gerçekten de geçersiz bir numara çevirmiş olduğum için, içimden şükrettikten sonra, abime. ''Telefonu kapalı, şimdi o  toplantıya girmiş olabilir''. diyerek abimi iyice kızdırmıştım. Ona bir an önce ulaş yoksa olacakları biliyorsun diyerek telefonunu bana verip odadan çıkmıştı.





~~~~~~~~~~ bölüm sonu ~~~~~~~~~

Hikayemi beğendiyseniz oylamayı ve iyi kötü yorum bırakmayı unutmayın. Destekleriniz benim ilerleyebilmem için çok önemli. Şimdiden teşekkür ediyorum. 🌸

Continue Reading

You'll Also Like

26.3K 1.5K 45
Ben geldim ana.! Bu sefer tek gelmedim ama, gelinini getirdim sana, vanilya kokulu kadınımı.! Ben bilmem seni, anlatılan kadarsın bende, resimler de...
7.7K 502 41
İki kalp vardı birbiri için atan. Ayrı yerlerde birbirlerini arayan iki insan. Defne ve Kuzey birbirlerini bulunca ne oldu peki? Neden her zaman mutl...
3.4M 168K 67
Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden b...
342K 27.2K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...