Narin ,Aycan'ın karşısında engel olamadığı siniri ile oturdu.
Onu uyarmıştı fakat yinede kendini suçlu hissediyordu .
"Aycan ,bir sakin ol artık böyle yaparak sadece kendini üzüyorsun ."
"Yok Narin siz beni anlamıyorsunuz ! Ben o ayıyla evlenmem bir gecede öldürür o beni ." Deyince Narin aklına gelenle kıkırdadı.
"Ben o şeyi mi ima ettim ! O ayı dokunabilir mi bana ? Ölürüm ,öldürürüm yinede onun koynuna girmem ."
"Ne yapabilirsin ki ben sana karışmaman gerektiğini söylemiştim demek istemiyorum ama ben seni uyardım karışma dedim be canım ,ille sokacağım diyorsun olay görünce bu güzel burnumu ."
"Biliyorum hay benim bu kopasıca vicdanım ,Dilan hanımı kurtarayım derken vahşi ayının pençesinde sıkışıp kaldım . Abim bayağı gönüllü
değil mi ,kesin verecek yani beni o vahşiye !"
Narin görümcesinin sinirle söylediklerine istemsiz gülüyordu.
"İyi adam diyor ,sever zamanla diyor aynı şeyler işte ."
"Narin benim mutlu olmamı istersin değil mi ?"
"Ne biçim soru bu Aycan tabi isterim ama sakın kaçmaktan falan bahsetme yapamayız .Dilan kaçmaya kalkı olanları gördük !"
"Yok yok kaçmayacağım Mirza ile konuşmam lazım konuşursam kesin ikna ederim soğuturum kendimden ."
Aklına koyduğu planı gerçekleştirmek için Mirza ile konuşması gerekiyordu.
"Aycan iyice saçmalamaya başladın sen ne konuşacaksın adamla ki seni istemekten vazgeçecek ."
"Sen orasını bana bırak abimin telefonundan numarayı kap gel yeter yengoşum" deyip Narin'in yanağını sıktı.
"Ben bu plandan pek emin değilim !"
"Sen daha iyisini bul onu yapalım madem !"
"Tamam ya tamam gidiyorum. Gelirim birazdan ."
Plan aklına yatmasa da kendini Aycan'a borçlu hissettiği için mecburen kabul etti.
Narin ,çekinerek odaya girince Ali'yi gözleri kapalı buldu.
Fırsat bu fırsat diye düşünerek uyuyan adamın yanına geldi komidinin üstündeki telefona elini uzattı.
Tam numarayı ezberlemeye başladığı an Ali uyanıp karısına soran gözlerle baktı.
Narin, ne yapacağını düşünürken kafasında uçan rakamlarla Ali'in dudaklarına adeta yapıştı.
Elindeki telefonu yavaşça komidinin üstüne bırakıp kocasına daha da sokuldu.
Ali karısının öpüşüne istekle karşılık verip tek hamlede altına alıp öpmeye devam etti.
İkiside içlerinde yanmaya başlayan ateşle birbirlerine karşılık verirken Aycan odasında bir sağ bir sola dönüp duruyor Narin'in getireceği numarayı sabırsızlıkla bekliyordu.
Ferit'e olan hislerini çoktan gömmüştü.Kalbi boştu ,Mirza ayısı bir şans verip tanımak isteyeceği kadar da yakışıklıydı fakat ayıydı. Kaba ,saba ve Aycan'ın en nefret ettiği şeyi yapıyordu.
Onun kararlarını hiçe sayıp zorla evlenmek istiyordu.
Aklı erdiği günden beri böyle evliliklere karşı çıkan kız karşısına kim çıkarsa çıksın istemezdi.
Aycan sabırsızlıkla Narin'in getireceği telefon numarasını beklerken odada volta atmaktan yorulup yatağa uzandı.
Birini sevmeyi , sevilmeyi o kadar istiyordu ki .
Artık evlilik yaşı gelmiş hatta bu topraklara göre geçiyordu.
Genç kız Mirza yüzünden kapattığı aşk defterinin açılması ile ne yapacağını düşündü.
Aradan bir kaç saat daha geçimce Narin'in gelmeyeceğini düşünüp çaresiz yatağın içene girip yastığına sarıldı.
Uyumak ve Mirza'nın yüzünü unutmak için gözlerini sımsıkı kapattı.
Tam uykuya dalacağı vakit odasının kapısının sesi ile gözlerini açtı.
Karşısında saçları ıslak üzerinde sabahlıkla Narin'i görünce yüzüne genişçe bir gülümseme yayıldı.
"Sakın yorum yapma gülme tepki dahi verme !
Mirza'nın değil benim elimde kalacaksın . Yaz şu numarayı unutmamak için neler çektim ."deyip Aycan'a numarayı söyleyip parmak ucunda odasına doğru yürümeye başladı.
Aycan ise Narin'in haliyle kapıdan çıktığı an tuttuğu kahkahasını patlattı.
Ali ise yaramaz karısının banyoda işinin uzun süreceğini düşünerek telefonun ekranında görünen Mirza Karaaslan ismine basıp aradı.
Karaaslan konağında ise hala evliliğin yankıları sürüyordu.
Babasına aşkını kabul ettiren Mirza sıranın yengesine geldiğini biliyordu.
Huyunu suyunu bilmediği bir kıza karşı böyle duygular hissetmek ona da tuhaf gelse de adam kalpten inanıyordu.
Aycan ,onun için biçilmiş kaftandı.
Bir diğer mevzu ise Bilal ve Hazal'ın ne olacağıydı.
Adam refleks ile bir karar vermişti fakat kimsenin zorla evlenmesinden yana değildi.
Şimdilik bu konuyu ertelesek olur diye düşündü.
Aklına Aycan'ın hırçın yüzü gelince gülümsemesi yüzüne yayıldı.
Sonra gözünün önüne gelen havaalanında yanında ki uzun adam ile morali bozuldu.
"Ya sevgilisi varsa !" Diye kendi kendine kurmaya başlamıştı ki telefonun sesi ile bu düşünceye dalmakta kurtuldu.
Ekran da Ali ismini görünce şaşırıp oturuşunu dikleştirdi.
"Alo "
"Selamun Aleyküm ."
"Aleyküm selam Ali ağam ,bir sorun mu var ?"
"Yok ne sorun olacak . Ben sadece verdiğin karardan emin misin diye son kez konuşmak istiyorum ."
"Ali açık açık konuş asıl sorun ne ?"
"Aycan ,kardeşim evlenmek istemiyor ben zorlamak istemiyorum.
Gönülsüz yapılan izdivaçtan kimseye fayda yok en iyi biz biliyoruz Mirza . Sende bende yaşadık ,kalp sevmeyince saygı yetmiyor yuva kurmaya başka bir çözüm bulalım Mirza gönülsüz olmaz bu işler ."
"Aycan ,o neden istemiyor? Bir sevdiği mi var ?"
"Yok sevdiği olsa çekinmez söyler kardeşim ."
"O zaman benim için bir sorun yok Ali zamanla ister . Hangimiz aşık olarak evlendik değil mi ?"
"Haklısın ama iyi mi yaptık Mirza ne olduğunu anlamadan evli bulduk kendimizi aynı şey kardeşimin başına gelsin istemiyorum ."
"Bende kardeşimi vereceğim Ali inan benim içinde kolay değil ama bilirim ki Bilal babasına rağmen iyi adamdır .Ben kalpten inanıyorum ,sende bana inan bir tanısın beni Aycan .Sende beni bilir tanırsın eğer benden yana olmazın varsa kabul olmasın bu iş ısrar etmem ." Dedi.
"Yok Mirza olmadığını sende biliyorsun ."
"O zaman hafta sonu hayırlı bir iş için kapınıza geliriz."
"Bu kadar çabuk mu ?
Daha sen Dilan ile nişan atalı kaç gün oldu?"
"Şey haklısın sanırım ben çok acele ettim bunu düşünmemiştim ."
Ali ,adamın sıkıntılı haline gülümsedi.
Banyo kapısından başını merakla uzatmış Narin'i gördü .
Karısına bakıp başını sağ sola sallayınca Narin hemen kafasını geriye çekti.
"Tamam o zaman görüşürüz Mirza şu senin nişan faslı kapansın iki üç haftaya buyrun bekleriz ." dedi .
Banyoya Narin'in yanına girip aynadan kızın yüzüne baktı.
Narin yakalanmanın verdiği panikle kocasına tedirgin bir şekilde baktı.
"Bitti mi konuşman ?"
"Sence bitmemiş gibi mi görünüyor ?"
"Niye dalga geçiyorsun Ali'm benimle ?"
Ali uzanıp kızın ince beline sarıldı başını boynuna gömdü.
"Hakediyorsun anlat bakalım Narin hanım senin benim telefonumda Mirza'nın numarası ile ne işin var ?"
Narin şaşkınlıkla kocasına bakıp gözlerini ve ağzını kocaman açtı.
"Ne oldu yüzüne ışık tutulmuş tavşan gibi kaldın ?"
Narin kendine gelince başından beri adamın her şeyi bildiğini kendisini tuzağa çektiğini anladı sinirle
adamın yüzüne doğru döndü.
"Sen en başından beri biliyordun .Benimle sevi" gerisini dile getirmesine Ali izin vermedi dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
"Evet hanımefendi başından beri biliyordum sen beni öpücükle kandırırken bile !"
"Alçaksın Ali nasıl yaparsın hih ya hamile kalırsam düşünebiliyor musun çocuğumuz kumpas çocuğu olacak. Annesi oyuncu, babası oyunbaz ."
Deyip kocasının omzuna yalancı bir sinirle vurdu.
"Çok tatlı olur senin gibi bir kızımız olsa ."
"Gerçekten kız mı istersin erkek istemez misin ?"
Narin öyle tatlı soruyordu Ali karısına sımsıkı sarılıp kucağına aldı.
Yatak odasına gelince yavaşça yatağın üzerine bıraktı.
"O da olur kız erkek farketmez ki sağlıklı olsunlar başka bir şey istemem tabi birde annelerine benzesinler ."
"Ali'm niye çoğul konuşuyorsun ? "
"Çünkü kocaman bir aile istiyorum Narin hanım "deyip kızın burnunun ucunu öptü.
"Aycan ne olacak Ali'm istemiyor kız zorla mı vereceksin ?"
"Mirza çok hevesli Narin bırakalım denesinler nişan dönemini uzatırız yine istemezse bakarız başkada bir şey yapamam . Sen yinede bunu Aycan'a deme yoksa adama hiç şans vermez ."
"Tamam Ali'm söylemem ."
"Narin "
"Efendim "
"Hafta sonu Hatice ve Elif ile gezmeye gideyim diyorum ,nereye gitsek ."
"Bilmem ki Elif'in istediği bir yer olsun parka falan gidebilirsiniz şehre oradan yemeğe götürürsün Hatice abla tatlı seviyor orayada gidin ."deyip kocasına sokuldu.
Aycan ,telefonuna yazdığı numaraya bakıp bir süre yatağının üzerinde oturdu.
Eli arama tuşuna bir türlü gitmiyordu.
Ayağa kalkıp pencerenin önüne doğru yürüdü konaktan dışarı evlerin tek tek yanan ışıklarına baktı.
O evlerde binlerce kadın sevmediği adamlara esir edilmişti .
Kimisi kuma ,kimisi berdel adı altında can çekişiyor, en iyisi ana babalarının seçtiği adamlara görücü usulu esir oluyordu.
Böyle bir hayat istememişti ki ; bu yaşına kadar bu adetlere törelere karşı çıkan Aycan bir adamın iki dudağından çıkan sözle yaşayamazdı.
İçine dolan sinirle ve çaresizliğin verdiği deli cesaretle Narin'in getirdiği numarayı çevirdi .
Diğer taraftan ses gelene kadar bu yaptığından emin olamayan kız Mirza'nın gür sesi ile yutkundu.
"Alo ! Konuşsanıza kimsiniz ? Ulan madem konuşmayacaksınız niye arıyorsun gecenin bir vakti? Bir kere de akıllısı beni bulsa hay ben sizin !"
"Biraz kibar ol ayı ,belki karşındaki sesini ayarlıyor , belki telefon çekmiyor !"
"Sen ha ?"
"Ben ya ben ,nasıl da tanıdın iki dakikada hayatının içine sıçtığın kızı !"
"Doğru konuş lan ben kötü bir şey yapmadım. Daha ne istiyorsun Karaaslan konağına gelin alıyorum seni !"
"Bana lanlı lunlu konuşma dağ ayısı !"
Mirza kızın sözleri ile saçlarını karıştırdı sinirlerine hakim olmaya çalışarak "Ya sabır ya selamet "
Amacı bu kızla kavga edip ,düşman olmak değildi ama damarına damarına basıyor içindeki ayıyı ortaya çıkarıyordu.
"Sabır Mirza sabır oğlum " diye kendi kendine söylendi.
"Tesbihin bitti mi ? Dilinde Allah'ın duası var ama can almaktan korkmuyorsun ya pes doğrusu !"
"Kimin canını aldım ? Ne biçim konuşuyorsun sen benimle ? Abin sana çok yüz vermiş ama ben almasını bilirim !"
"Höst sen kimsin bana ayar veriyorsun manyak herif ! İki dakika susta meramımı anlatayım ona bile izin vermiyorsun. "
"Bağırma bana ! Düzgün konuş !"
"Hay senin gibi adamın ben "deyip Aycan hırsla telefonu Mirza'nın yüzüne kapattı.
Mirza ,sinirle telefonu yatağın üzerine atarken Aycan adamın damarına basmaya devam edecek mesajı yazmaya başladı.
"Bak benim bir sevdiğim var .
İstanbul'da ben ona söz verdim yani seninle evlenemem o yüzden ettiğin sözü geri al .
Benden sana ne eş olur ne de çocuklarına ana .
Ben bu topraklara ,bu töreye ait olmak istemiyorum .
Eğer bu evlilik olursa katil olursun bir dakika düşünmem canıma kıyarım .
Vazgeç senle ben olmayız bu mümkün değil ! "
yazıp adama mesaj attı .
Mirza ,yatağın üzerinde duran telefonun sesi ile pencerenin önünden gelip telefonu eline alıp yatağın bir ucuna oturdu.
Aycan'ın attığı mesajı görünce başını sağ sola salladı. Kıza hiç düşünmeden sinirle mesaj yazdı.
"O zaman sana kefen alalım gelinlikten daha ucuz, iki masraf yapmamış olurum ."
Aycan okuduğu mesajla gözlerini kocaman açıp anlamak için bir kez daha okudu.
O adama neler yazmıştı ayının verdiği cevaba bak diye söylenerek sırt üstü yatağa uzandı .
"Benim adımda Aycan'sa yaşattıklarını ağzından burnundan getirmeden ölmem Mirza ayısı ölmem"
diye söylenerek yorganının içine girip sarıldı.
Aklındaki plan ile uyumaya çalıştı.
Mirza ise elinde telefon kızdan karşı atak bekliyordu.
Kafası karışmış vicdanı sızlıyordu.
Bu kız Dilan gibi değildi bunu bir konuşmasından bir bakışından anlıyordu ama içinden bir his eğer evlenecekse bu kişinin sadece o zehir dilli ile olacağını söylüyordu.
Yoksa neden her yerde karşısına çıkıp durmuştu.
O da kafasında Aycan'a yapacaklarını yola getireceğini düşünerek kendini yatağın üzerine sırt üstü bıraktı.
Sabah Ali karısının karnına elini koyup okşayınca Hatice birden uyandı.
"Günaydın "
"Günaydın Ali "
"Ben kızıma dokunmak istemiştim kusura bakma korkuttum seni ."
"Önemli değil ne zaman odaya geldin sesini duymadım ?"
"Gece geldim uyuyordun ."
Hatice anlamaz gözlerle kocasına bakıp iç çekti.
Adamın kollarına sığınmayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki kocası sanki onun için bir yabancı olmuştu.
İçinde yaşadığı karma karışık duygularla bakışlarını Ali'den kaçırdı.
"Hatice bir sorun mu ? Neden eğdin başını ?"
"Ben bir daha doğuma kadar yanıma gelmezsin sandıydım ."
"O nasıl söz sende benim karımsın çekinme hadi kaldır güzel gözlerini ."
Hatice kocasının sözleri ile umutla kaldırdı başını istekle ,aşkla baktı adama .
Sevdiğiydi Ali atası ,babası ,kocası her şeyi en önemlisi toprağı ,vatanıydı.
Ondan öncesi yoktu ondan ötesini de bilmiyordu .
Adamın gözlerinin içine dolu dolu bakınca Ali uzanıp karısını kendine çekti sarıldı. Hatice'nin ağzından kopan hıçkırık sesi ile Ali karısının saçlarını okşadı.
"Ağlama ,ağla diye gelmedim ki yalnız kalma eksik hissetme diye geldim ."
"İyi ki geldin Ali'm iyi ki geldin yüzüme değen nefesini bile özledim ."
Adamın beline göbeğinin izin verdiği kadar o da sarıldı.
Ali ise iki karısı arasındaki dengeyi kurmanın yollarını ararken yıllarca Hatice'ye yaşattığı eksiklikleri farkediyordu.
Adam bu ikilem ile ne kadar daha devam edeceklerini bilmezken ,Hatice yolun sonuna geldiklerinin farkındaydı.
Tek korkusu doğum da ona bir şey olursa kızı Elif'in üzülmesiydi.
Karnında ki küçüğü Narin kendi evladı gibi büyütür eksik hissettirmezdi.
Kocasının kolları arasında bilinmeyen ucu bucağı görünmeyen karanlık bildiği gelecek günlere ağladı.
Azıcık yeni bölüm 🙃 birazcık yolum sana düştüden☺️ alıntı.
Ara bölüm olduğu için bir hafta bekletmek istemedim .
Instagram " seda_ok_ hesabına beklerim.
Hem bölümler hakkında fikirlerinizi yazın hemde sohbetler edelim. 🌸
Yeni bölümde Hazal minnoşum ile görüşürüz.