B U Z K A L P

By Sombre00

3.2M 113K 14.5K

Seni defalarca kırsa da dönüp dolaşıp ona varıyorsun çünkü başına yıkılsa da o senin evin. More

# 1
# 2
# 3
# 4
# 5
# 6
# 7
# 8
# 9
# 10
# 11
# 12
# 13
# 14
# 15
# 16
# 17
# 18
# 19
# 20
# 21
# 22
# 23
# 25
# 26
# 27
# 28
# 29
# 30
# 31
# 32
# 33
# FİNAL
-
-2

# 24

88.7K 2.8K 228
By Sombre00


Burada kesilir mi , kısa olmuş diyenlere yazardan kıyak geçilerek gününden önce gelen bir bölüm...saygılarımla.

Bence baya hoş oldu okuduktan sonra yorum sizde millet sizi seviyorum❤


Uzun soluklu öpüşmemizin sonlanması bir hayli zaman aldı. En son farkına vardığım bikini üstümün çıkmış kenara atılmış olduğuydu. Omzumda iz bırakırcasına ısırık atarken kalçamı resmen avuç içleriyle yoğuruyordu. Altımda hissettiğim sertlik beni dayanamayacak hale getirdiğinde ise geriye doğru kaymıştım.

Sonrasında beni yere indirmeden duşakabine girdi. Göğüslerim göğsüne yapışıkken ondan nasıl ayrılacağımı bilmiyordum. O anda asla utanmamıştım ama aradaki şehvet havaya karışınca utanç gün yüzüne çıkıverdi.

Aramızdaki az mesafelik yere elimi sokup göğüslerime bastırdım. Başım yerde iken geri çekilmeme izin vermeden belime sarıldı.

-"Utanma benden. Ve de kaçma." dedi yanağıma öpücük kondurup.

Elimi bastırdığım yerden çekip omzuna attı.

-"Yıkanalım çıkalım. Karnım acıktı." Kulak mememi dişleriyle çekiştirip suyu açtı. Soğuğa yakın ılık su üstümüzden akıp giderken ürperip göğsüne iyice sokuldum. Yanaklarımın kızarıklığını ancak böyle gizleyebilirdim.

-"Dur kızım böyle bana yapışık nasıl yapalım ?"

-"Sende soymasaydın beni !" diye utancımla karışık kızdım.

-"Hım...sesini mi yükseltiyorsun sen bana bakıyım." Sırtımı soğuk mermere yaslayıp boynumu durmadan öpünce kıkırdamaya başladım. Ellerimle göğsünden ittiğimde duraksadı. Bakışları koyulaşmıştı ve göğüslerimde takılı kalmıştı.

-"Bakma öyle." diye sızlandım. Utanarak gözlerimi yere indirdim.

-"O kadar güzelsin ki bakmazsam yazık olur." Eliyle yanağımı okşarken diğer elinin avucu sağ göğsümü kavramıştı. Aldığım nefes aşağıya gitmeden boğazımda takılı kaldı. Baş parmağını ucunda gezdirdikçe dizlerimden aşağısı uyuşmaya döndü. Düşmemek için dirseğinin iç kısmından destek aldım. Alt dudağımı ısırıp geri çekildi.

-"Şimdi ben seni soyarsam buradan çıkamayız o yüzden önce ben çıkarım." Şampuanı avucuna doldurup saçlarını köpürttü. Onu bulunduğum duvarın dibinde iç çekerek izledim. Saçları arındıktan sonra vücudunu köpürttü. Eli şortunun lastiğine giderken bana bakınca kızarıp gözlerimi elimle kapattım.

Ah o güzel kahkahasını görememek beni çok üzdü.

-"Çıkıyorum." dedi çok geçmeden. Banyo kapısının sesini duymadan elimi çekmedim.

Geri kalanında rahat bir nefes alıp doya doya temizlenmiştim. Islak bikinilerimi kenarda bıraktım. Katlı duran kısa beyaz bornozu giyinip kuşağını bağladım.

Saçlarımı tamamen kuruttuktan sonra buraya koyduğum makyaj malzeme çantamı açtım. Güzel bir göz makyaj yaptıktan sonra odaya gittim. Karan sadece boxer giyinmiş yatakta yatıyordu.

-"Sonunda gerçekten sonunda yani." Azar yeme kotam henüz dolmadı.

-"Ne yapabilirim uzun sürüyor." Bavuldan düzleştiriciyi alıp banyoya geri giderken arkamdan gelmişti.

Ben saçlarımı düzleştirirken onun yanımda saçını fön makinesiyle yapması yüzünden kendimi iki kere yakacaktım. İzlemekten bir şey yapamıyorum ki ! Niye bu kadar yakışıklısın diye çığlık atmak istiyorum.

Düzleştiriciyi fişten çekip saçlarımı kulaklarımın arkasına attım.

-"Giyinmem kısa sürer." dedim.

-"İnşallah."

Gıcık.

Kolları kabarık duran elbiseyi giyinmeden altına straplez bir südyen ve ince ipli külot giyindim. Elbiseyi giyindiğimde kapıyı tıklatıp içeri girmişti. Karan askıdan aldığı krem renkli hakim yaka gömleğini iliklerden bende tek bant topuklu giyiniyordum.

İkimizde hazır olduğumuzda giydiklerimin içime sinmesi nedeniyle keyifliydim.

-"Keseceğim bütün kısa elbiselerini." Asansörde ona bakıp sakallı yanağına uzandım. Başını çevirmesiyle dudaklarını öpmüş oldum.

-"Neyse artık gece sorarız hesabını." dedi kısık sesle.

Yanan yüzümü aksi yöne döndürüp JJ ve Vera'nın oturduğu masaya ilerledik. Otele ait restoranın büyüklüğü karşısında yuh dedim. Burası acaba hiç tamamen dolu oldu mu ?

Yemek siparişleri verildikten sonra güzelce yemiştik. Şık ve eğlenceli akşam yemeğinde her zaman ki gibi Karan'ın ağzını bıçak açmamış sadece yemeğini yemişti.

Yemekten sonra ruj tazelemesi için Vera ile lavaboya gidip işlerimizi hallettikten sonra bizi bekledikleri yere geri döndük.

-"Bara gidelim mi biraz ?" diye sordu Jabari , Vera'yı kolunun altına alırken.

Gözlerim Karan'a kayınca onun da bana baktığını gördüm.

-"Gidelim." dedi gözümdeki isteği görünce. Elimi sıkıca kavrayıp yanına çekti. Aldığım derin nefesi verirken bulduğum huzuru düşünüyordum. Belki sürekli yumuşak olmuyordu ama onun tek bir bakışı bile yetiyordu bana.

Uzun uzun koridorlardan geçip gürültülü müziğin geldiği bar kısımına geçtik. Burası otelin geri kalanına göre oldukça kalabalıktı. Çoğu genç kısımdı. Barın açık cephesi tamamen okyanusu ve kumsalı görüyordu.

Dışarıda da oturma yerleri vardı fakat Karan barın önüne oturunca mecburen yanındaki tabureye oturdum. 

Diğer yanıma Jabari oturunca Vera ile uzak kalmıştık. Bir içki isminden üç tane istedi. İngilizcemi geliştirmemiş olsam da anlamam zor olmuyordu.

-"Size kaliteli içki içirtiyorum kızlar." dedi masaya yaslanırken.

Önüme çantamı koyup Karan'a döndüm. Bana doğru geldi ve açıkta kalan boynuma ıslak bir öpücük bıraktı. Çekildiğinde yanına ilk geldiğimizde bizi karşılayan adam oturdu. İkisi anlamadığım dilde konuşurlarken biz yeni tattığımız içkileri yorumluyorduk.

Sarhoş olmamıştım ancak ısınacak kadar içmiştim.

-"Yeter bu kadar." Tökezleyerek indiğim tabureden düşmemi önleyen Karan kolunu belime doladı.

-"Good night." dedim arkaya doğru el sallayıp.

Asansöre yürürken başımı Karan'ın koluna yaslayıp öyle yürümüştüm. Odaya girdiğimizde bir iki adım atmıştım ki midemin ağzıma gelmesiyle koşarak klozete gittim. İçtiğim ne varsa çıkarırken arkadan saçımı tutup karnımı okşayan Karan'ı hiç ama hiç istemiyordum.

Öğürmem bittiğinde yüzümü buruşturdum. Boğazım çok acımıştı.

-"Git." dedim çatallı sesimle.

Bu iğrenç halde beni görmemeliydi. Daha yeni başlamışken tiksinmemeli.

-"Bitti mi ?" diye sorunca ayağa kalktım ve ona bakmadan lavaboda ağzımı çalkaladım. O metalimsi tat midemi iyice bulandırırken anında diş fırçama sarıldım.

-"Miden alışık değilken o kadar içki neyine senin aptal ?! Sana yiyecek bir şeyler söyleyeceğim. Bundan sonra içkinin i'si dahi yasak."

Banyodan çıkınca kapıyı üstüne kapattım. Elbisemi , ayakkabımı ve çantamı kenara bırakıp duşakabine girdim. Kustuğumda sanki kendi üstüme kusmuş gibi hissettiğim için böyle onunla asla aynı yatağa girmezdim.

Saçımı bir kere şampuanlayıp makyaj çıkarıcı jelle yüzümü temizledim. Temiz koktuğuma emin olup duştan çıkarken banyonun açılmasıyla gözlerim yerinden çıkacak kadar açıldı. Kalbim o an duracak gibi olurken ellerimi bacaklarımın arasını kapatacak şekilde aşağı indirdim.

-"Öyle girilir mi içeriye ?! Çıkar mısın hemen !" dedim utancımı gizlemek için kızarken.

Oysaki yüzüme hücum eden ateş belli etmişti.

-"Bana sesini yükseltmemen için seni uyarmıştım. Ayrıca kimi kimden sakınıyorsun ?" Kapının arkasına asılan bornozu alıp önüme geldi. Gözlerini gözlerimden çekmeden bana giydirmişti.

-"Senin utanman olmayabilir ama ben utanıyorum." dedim sesimi alçak tutup. Daha doğrusu utançtan pek çıkmamıştı.

Beni aynanın önüne getirip fön makinesini fişe taktı. Saçlarımı yumuşak hareketlerle kuruturken ona inanamazca bakıyordum. Basbaya saçlarımı kurutuyor. Hemde böyle sanki çok değerli bir bibloya dokunur gibi dikkatle.

-"Bitti." Makineyi banyo tezgahına bırakıp boynumu arkadan öptü.

Öpücüğü altında titremiştim. Her gün geçtikçe ona daha da aşık oluyordum. Umarım kalbimden büyük sevgim aklımı yitirmeme neden olmaz.

Ağzımı açamıyordum. Büyülenmiştim hareketleri karşısında. Yönlendirmesi eşliğinde yatak odasına girdik. Etraf oldukça karanlıktı. Sadece yatağın yanındaki abajur yanıyordu. Beni oturtup televizyonun altındaki masada duran tepsiyi kucağıma koydu. İçinde sıcacık tost vardı.

-"Hadi ye." dedi. Tam karşımda gömleğinin düğmelerini çözmeye başlayınca istemsizce iç çektim.

-"İstemiyorum." dedim dudağımı ısırıp. Yeni kusmuşken yemek cazip gelmemişti.

-"Bir iki ısırık al. Boş mideyle uyuma." Onu kırmamak ve kızdırmamak için dediği gibi iki ısırık alıp yuttum.

Daha yemeyeceğimi anlayınca tepsiyi yerine geri koyup gömleğini rastgele bir yere fırlattı. Pantolonunu bacaklarından sıyırırken başımı eğdim. Yanan son ışığı söndürmesiyle nefesimi usulca tuttum.

-"Ü-üzerimi giyecektim..." dedim güçsüz çıkan ses tonumla.

Sıcak nefesini yakınımda hissederken karanlığa alışan gözlerimle onu görmem kolaylaştı. Omuzlarımdan geriye doğru bastırıp yatakta düz yatırdı. Bacaklarıma çöken ağırlığı beni iyice sabitlemişti. Ağır hareketlerle bornozun kuşağını açtı.

-"Giyinmene inan hiç gerek yok." Sesi ilk kez bu kadar boğuk ve derinden gelmişti.

Kasılmıştım. Dibine kadar kasılmıştım. Bacaklarımı birbirine sabitleyip ellerimi örtüye batırdım. Boynumun bitiş yerinden iki göğsümün arasına kadar burnunu sürterek yol çizdi.

-"Tam olarak şimdi benim olacaksın."

'

Dedi ve oldu evet. İlk başta karşı çıkışımı her bir dokunuşuyla yıktı. Sarf ettiği güzel sözlerle beni sevmesi içmeden sarhoş olmamı sağlamıştı. Onun olmak gözüme öyle güzel gelmişti ki karşı koymak istemedim. Hayatımda aşık olduğum ilk adama ait olarak kalacaktım.

Gecenin acılarını saymazsak herşey çok güzeldi. Tenimin her noktasına kokusunu kazımıştı. Dudaklarının neredeyse her yerime değdiği aklıma gelince örtünün altında kıpkırmızı kesildim.

Ah dudakları delirtecek şekilde inanılmaz.

-"Güzelim.." Arkamdan bedenime kollarını dolayıp göğsüne çevirdi. Yanağımı ve boynumu öpüp kendine bastırınca gülümseyip elimi beline sardım.

-"Günaydın." dedi yeniden konuşup.

Teninden silinmeyen o kokuyu soluyup gözlerimi kapattım.
-"Günaydın." dedim. Büyük ölçüde yorgundum. Farklı pozisyonlardan dolayı belim ve kollarım ağırıyordu. Ama en büyük ağrı kasıklarımdaydı. Beni biraz fazla zorladı diyebilirim.

-"Biraz daha uyuyacağım ses çıkartma." dedikten sonra yüzünü boynuma gömdü. Bir sürü öpücükten sonra nihayet durmuştu.

Sabahın ilk ışıklarında uyumuştuk ama şuanda saatin erken olduğunu hiç sanmıyorum. Öğleden sonra üç olabilir diye düşünüyorum.

-"Karnım acıktı ama benim."

Homurdanıp bedenini üzerime çıkarttı.

-"Doyuralım o zaman seni." dediğinde yataktan çıkmayı bekliyordum yeniden sürecek olan saatlerce sevişmeyi değil.

Doyumsuz adam.




•••




Continue Reading

You'll Also Like

ZARİN(TÖRE) By Helin

General Fiction

3.4M 131K 51
"Zarin Hozan ve Beran Bejindarın Hikayesi başlasın o zaman! " Bir insan en fazla ne kadar sevilmezse işte o kadar sevmedi beni! 2019/7/24
1.5M 68.1K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
205K 18.2K 30
kimtae; sen aptalın tekisin jeon jeongguk.
1.2M 74.2K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.