Kod: 18 Deney Başarısız

由 rainbowandcandies

129K 11.4K 9.8K

Yıl 2050 İnsanlığa yön verecek deneylerin her geçen gün daha da artması sonucu başarısız olarak tanımlanan d... 更多

Giriş
Kod 18
Sevimli ve zararsız?
Köpük
Konuşma
İyi geceler Magnus
Korkuttun beni
Çok güzel uyuyordun
Sevgi?
Kızma bana...
Onu sevmedim
Lütfen kızma
Bowling
Kokun çok güzel
Soğuk ve karanlık
Neden değerliyim?
KISKANANLAR ÇATLASIN
Yanında olacağım
Alkollü içecek
Lunapark Macerası Bölüm 1
Lunapark Macerası Bölüm 2
Dudakların çok güzel
Dans
Bana dokunmanı istiyorum
Sen mükemmelsin
Utandın mı?
Bilerek yaptın!
Salaksın sen
Onu seviyorum.
Ne yapacağımı söyle
Bir deniz anası boynuna yapıştı sanırım.
Senin dilin bayağı uzadı.
Kıskançlık
Masum
Akşam yemeği
Sophia
Bana yalan söyledin
Sana küsüm ben.
Duygu sömürüsü
Senden uzak kalamam
Özlem
Saf ve temizsin.
Sürpriz
Yanlış yöndesin
İşkence odası
Son aşama
Güvendeyim Alec
Rüya
İyi eğlenceler
Bana güven.
Final
Sen benim her şeyimsin.
Ben kötü birisi değilim.
Biz kazanacağız
Daha iyi hissediyor musun?
Bunu yapmanı istemiyorum
Sensiz uyuyamıyorum.
Hile yaptın.
Şefkat
Sevgi kavramı
Bunlar senin suçun değil
Birlikte gitmeliyiz
Çocuk değilim ben
Ben mi korkağım?
Plana sadık kalmalıyız

Saphael

1.7K 137 164
由 rainbowandcandies

Çok fazla malec hikayem var ve ara ara da Saphael yazıyorum. Bu da onlara özel bir bölüm olsun istedim. ♥♥

Bence hepimiz bir saphael hssi görmek isteriz.

Multimedia:

Simon: Raphael sarıl bana (spoon kaşık pozisyonunda sarılma demek)

Raphael: hayır.... kesinlikle olmaz... tamamiyle hayır... HAYIR (sarılır)

Raphael:

Magnus akşama doğru evden gittikten sonra Alec uyuyacağını söyleyip odasına çıkmıştı. Biz de Simon ile baş başa kalmıştık.

"Ben de uyuyayım bence."

Ayaklanıp benden uzaklaşmaya çalıştığı anda onu bileğinden tutup sertçe kucağıma çektim.

"Kaçamazsın güzelim." Dediğimde "Hiç mi şansım yok?" Deyip dudak büzmüştü.

"Ne yazık ki yok." Deyip elimle yüzünü okşadım. "Demek canımın yanması hoşuna gidiyor öyle mi?"

"Şaka yaptım sevgilim, öyle şey olur mu?"

Kucağımdan kalkamaya çalıştığı zaman bacaklarını sertçe tuttum ve onu tekrar kucağıma bastırdım.

"Bugün nasıl bir seks istersin?"

"Ihmm... acısız?"

"Dat, yanlış cevap. Bugün hiç iyi şeyler olmayacak."

"Öyle mi? O zaman... ALEC YARDIM ET."

Simon'ın ağzını kapamaya çalışsam da birkaç kez daha bağırması ile Alec salona inmişti.

"Neler oluyor?"

Simon hızlıca kucağımdan inerken derin bir nefes aldım.

"Raphael canımı yakacağını söyledi."

"Seninle ne konuşmuştuk Raphael."

"Alec sevgilim ile arama girme. Bizim Simon ile aramızdaki bir şey bu."

"Bana çok kötü şeyler yapacak Alec."

"Simon abartma! Alec ciddiye alacak sonra." Ayaklanıp Simon'ı çekmeye çalıştım ama Alec birden bileğimi tuttu.

"Simon şaka mı yapıyorsun yoksa ciddi misin?"

"Dostum, şaka yapıyorum sinirlenme hemen. Raphael'i sinir etmeye çalışıyordum."

Simon'ın dediği şeyle Alec bileğimi bıraktı.

"Sevişecekseniz düzgünce sevişin, çocuk gibi hareketler yapıyorsunuz."

Alec bunu deyip salondan giderken arkasından bakakalmıştık.

"O çok tuhaf birisi. Neyse ben mutfağa gidecektim."

Simon kaçma girişiminde bulunduğu anda onu duvara doğru itip kendimle duvar arasına hapsetmiştim.

"Nereye kadar kaçacaksın, benim evimdesin Simon."

"Iııı, şey... ocakta yemeği unuttum ben."

"Ocakta yemek filan yok." Deyip yavaşça yüzünü elimle tuttum. "Bebeğim cidden senin canını yakıyor muyum? Sen böyle yapınca şüphe duymaya başladım çünkü."

"Yaniii, bazen ileriye gidiyorsun ama canımı yakmak için yapmıyorsun." Dediğinde yüzüm düşmüştü.

"Yani yakıyorum." Dediğimde bir şey demedi. "Bana söylemeliydin."

"Seks sırasında bazen insanlar kontrolü içlerindeki canavara bırakırlar. Bunu sen söylemiştin."

"Ama sen benim hiçbir zaman canımı yakmadın." Dediğimde beni süzdü ve gülümsedi.

"Nasıl yakabilirim ki? Senin canının yanması demek benim canımın yanması demek. Şaka yaptığımı biliyorsun Raphael, canın yansa hoşuma filan gitmez. Ben... seni kaybetmekten çok korkuyorum. Biraz aptalca davranıyorum ve bazen katlanılmaz oluyorum ama sen bana katlanıyorsun."

"Şu an kendimden nefret etmeme neden oldun." Dedim sessizce. Bunu derken sesimin titremesi yüzünden kendime küfür etmiştim.

"Hey saçmalama, niye nefret edeceksin?"

"Senin düşündüğün şeye bak ve benim yaptığım şeylere..." dudaklarına sakince birkaç öpücük bıraktım. "Çok üzgünüm."

"Raphael saçmalama, sen bu değilsin." Deyip gülümsedi ve elini yüzüme çıkardı. "Ayrıca bazen, ileri gitmemizi seviyorum çünkü genelde daha fazlasını isteyecek kadar açık sözlü ya da cesur olamıyorum."

"Lütfen ol. Fazla ileri gitmeyi istemiyorum. Bir daha senin canını yakmak filan da istemiyorum. Şu an kendime aşırı sinirlendim."

"Sinirlen diye söylemedim Raphael. Ya da üzülmen için. Bana şöyle bakmayı kes!"

"Üzgünüm ben... seni çok fazla seviyorum ve canının yanmış olma düşüncesi beni delirtti."

Bu şekilde düşününce Magnus'un neden bu kadar delirdiğini anlamak daha kolay olmuştu.

Sevdiği adama orada neler yapmışlardı. Sakin kalması bile tuhaftı.

Simon'a bunların yüzde biri yapılsa dünyayı yakardım.

"Sen bunu fazla söylemezsin, bugün sende bir tuhaflık var Raphael." Eliyle yavaşça yüzümü okşadığı zaman eline küçük bir öpücük bırakmıştım. "Bana anlatabilirsin."

"Yalnızca... Alec zamanında kötü şeyler yaşamış ve Magnus ona karşı fazla korumacı. Bir an için senin canının yanması düşüncesi delirmeme neden oldu hepsi bu."

Elini tutup tüm parmaklarını teker teker öptüm.

"Elinde bile bir çiziğe neden olsa bıçakla kavga ederim ben." Deyip elini tekrar yüzüme yasladım.

"Biliyorum Raphael, lütfen kendini bir şeyler yüzünden suçlama. Şu dünya üstünde, şüphe duyacağım son şey senin bana olan hislerindir."

"Magnus ve Alec'i görünce bir an için belli edemiyor muyum acaba dedim kendi kendime."

"Onlar normal değiller. Alec fazla takmış ve Magnus fazla babacan davranıyor. Onlarla kıyaslama yaparsak birbirimizden nefret ediyor bile olabiliriz." Demesiyle kahkaha atmıştım.

"O kadar haklısın ki sevgilim, şu an seni parçalamak istiyorum. Ama nazik bir şekilde."

"Yap o zaman." Demesiyle yavaşça elimi onun boynuna indirdim ve dudaklarımı boynuna yaklaştırıp beyaz tenine küçük öpücükler bırakmaya başladım.

Bunu ne kadar sevdiğini bildiğim için genellikle ön sevişmeyi uzun tutup onun boynu ile fazlaca ilgileniyordum. O da genelde omzuma ya da sırtıma iz bırakırdı.

Ama şu an için sırf onunla ilgilenmek istiyordum.

Dudaklarımı hırçınlaşmamaya dikkat ederek boynunda gezdirirken kulağıma doğru inlemişti. Yukarı doğru sıyırmaya çalıştığım tişörtü elimi yumruk yaparak sıktım ve dişlerimi sakince boynuna geçirdim.

Eliyle saçıma tutunduğunda tişörtünü başından çekip aldım ve yana fırlattım.

"Vücuduna aşığım." Deyip elimi göğüsünde sakince gezdirdim ve adım adım dudaklarımı omuzlarına doğru indirdim.

Ellerim daha aşağılarla ilgilenirken omuzlarını dilimle sakince ıslatıp sonrasında dişlerimi baskın tutarak emiyordum. Bu sayede sanki vampir ısırmış gibi küçük izler oluşuyordu omzunda.

Acıtmaktan çok zevk verdiği için bunu yapmamı seviyordu Simon. Tabii ben yaptıktan sonra bir hafta boyunca aynaya bakıp izi geçmedi diye sövüyor orası ayrı.

Artık saçlarımı daha çok çekiştirmeye başladığında mesajı almıştım.

Kendi tişörtümü de sakince çıkarıp yana attım ve Simon'ı koltuğa doğru ilerlettim.

Üçlü koltuğa uzandıktan sonra hemen üstündeki yerimi almıştım. Aşağıya doğru kayıp dudaklarımı bu sefer karın kaslarına bastırmaya başladım. Elini tekrar saçıma attığında dişlerimle sakince kaslarına izler bırakmaya başlamıştım.

"Artık... başlasak."

Sabırsız bir halde kıpırdanmaya başlandığında zor durumda olduğunu anladım ve hızlıca altında duran pantolonu çıkardım.

Kasıklarına küçük bir öpücük bıraktığım zaman beni hızlıca kendine çekmişti. Daha fazlasını yapmama da izin vermiyordu yapmayı da istemiyordu. O kadar sevimli gelmişti ki uzanıp dudaklarını öpmeye başladım.

Sakince bana karşılık verdiğinde onu bir süre en masum şekilde öptüm ve bir yandan da kendi pantolonumu çıkarmaya çalıştım.

Sonunda pantolonumu aşağıya sıyırdığımda onun bacaklarını hızlıca belime çekmiştim.

"Seviştiğimiz ilk günü hatırlıyor musun?" Dedim onun üstüne sakince uzanarak. Simon ile bir barda tanışmıştık ve ikimizin de kafası fazla güzeldi. Sonunun yatakta biteceği kesindi ve zaten öyle de olmuştu.

"Beni içirip içirip yatağa attığın günden mi bahsediyorsun?" Demişti muzipçe gülerek.

"Öyle bir şey olmadı. İçip üstüme atlayan sendin."

"Onu geçtim, eve kadar sabredemeyip arabada sevişmiştik." Demesiyle kıkırdadım.

"Yanlış, sen eve kadar sabredemeyip üstüme atlamıştın. Sonra eve gelip ikinci tura geçmiştik."

Bacaklarını yavaşça okşarken kendimi nazikçe onun içine itmiştim. Bunu yapmamla dişlerini sıktı ve hafifçe inledi.

"Sabah sana kahvaltı... hazırlamıştım ve sen bana... sen hala burada mısın demiştin."

Söylediği şey aklıma gelince kendime yine sövmüştüm. Simon'ın o anki yüz ifadesi çok üzücüydü.

"Salaktım." Deyip kendimi ona biraz daha ittim.

"Ah.. e..evet salaktın."

"Sonra yine aynı bar...da karşılaşmış olmamız..." eğilip dudaklarına bir öpücük bıraktım.

"Ve senin beni.. ihmm... yanımdaki arkadaşımdan... kıskanman..."

"Çünkü aklımdan hiç çıkmamıştın ve o bara sırf seni tekrar görmek için gelmiştim."

"Be...ben de..." deyip kollarıyla boynuma tutundu ve destek almaya çalıştı. Hızlıca üstüne uzandım ve boynuna öpücükler bırakırken hareketime nazikçe devam ettim.

Bir elim saçlarını okşarken diğer elimle belinde daireler çiziyordum.

Şu hayatta sahip olduğum çok fazla şey yoktu ama en güzel şeye zaten sahiptim ve bu yüzden kendimi fazlaca şanslı hissediyordum.

...

Ya bu nasıl mükemmel bir bölüm böyle 😍😍

继续阅读

You'll Also Like

15K 978 32
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
28.7K 3.7K 68
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...
30.2K 1.8K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
80.7K 3.4K 29
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...