B U Z K A L P

By Sombre00

3.2M 113K 14.5K

Seni defalarca kırsa da dönüp dolaşıp ona varıyorsun çünkü başına yıkılsa da o senin evin. More

# 1
# 2
# 3
# 5
# 6
# 7
# 8
# 9
# 10
# 11
# 12
# 13
# 14
# 15
# 16
# 17
# 18
# 19
# 20
# 21
# 22
# 23
# 24
# 25
# 26
# 27
# 28
# 29
# 30
# 31
# 32
# 33
# FİNAL
-
-2

# 4

92.4K 3.3K 406
By Sombre00


Tıkırtılar ruhumu uykudan sıyırırken kapının tıklanma sesi geldi. Henüz gözlerimi açabilecek kadar uyanmamıştım ama kapının açılmasını duydum.

-"Gir dedim mi Oğuz ?! Çık dışarı."

Karan'ın sesi mi bu ?

İnanamıyorum !!

Odada mıymış ?!! Gelmiş ve uyandırmamış mı ?!! Tanrım yanında uyuyorum !!

Kapıdan tekrar ses geldiği sırada yeni uyanmış gibi gözlerimi araladım. Masanın önünde ayakta duruyordu ve benim bitirdiğim dosyalara bakıyordu. Nasıl uyuduysam hala o pozisyonundaymışım. Başımı koltuğun kolundan kaldırıp dikleştim. Belim feci tutulmuş.

-"Karan bey ?..Ben uyuya kalmışım özür dilerim." diye uykulu sesimle mırıldanıp ayağa kalktım. Tam gözümü ovuşturacaktım ki makyajım aklıma gelince sadece saçımı düzeltip elimi indirdim.

-"Sorun yok."

Dosyalardan ayrılıp tekli koltuğa oturdu. Oturduğu yerde ceketinin olduğunu fark ettim.

Orada ben uyurken oturmuş olma ihtimali var mı ?

-"Ben bitirdim , umarım bir problem yoktur. Baktınız mı ?" dedim tekrardan konuşarak.

Ceketinin cebinden çıkarttığı sigarayı yakıp dudaklarının arasına koydu. Geriye yaslanıp ayağını dizine yerleştirdi.

İnanılmaz bir görüntü  varmış gibi sessizce iç çektim. Yakışıklılığı dizlerimi titretmişti.

-"Olmuş. İçerden viski getirsene bana orada tezgahın üstünde." Başıyla işaret ettiği yere bakınca masanın yanında kalan kapıyı göstermişti. Orayı ilk fark edince merak etmiştim ama özel olabilir düşüncesiyle girmemiştim.

-"Getiririm hemen." Ceketsiz yanında yarı çıplak hissiyatı rahatsızlık vermişti. Hatta ona arkamı dönüp dediği yere yürürken delici bakışlarını sırtımda çok iyi hissetim.

Girdiğim odanın bir köşesinde küçük iki kapalı mutfak gibi yer vardı. Karşısında camla çevrili duş başlığı ve açık askılarda yer alan takım elbiseler. Bekletmemek için incelemek yerine tezgahta görünen viski şişesine yaklaştım. Açıp bulduğum bardağa yavaşça döktüm. Şişeyi yeniden kapattıktan sonra bardağı alacakken arkamdan uzanan elin bardağı benden öteye itmesi bir oldu.

-"Aay !! " dedim refleksle bağırıp.

Sırtıma vurduğu nefesi yüzünden kalbim hızla çarpmaya başladı. Göğsümden çıkacak gibi atıyordu ve o sırada bir milim daha yaklaştığını hissettim. Çünkü gömleği tenime değmişti.

Farkında olmadan tuttuğum nefesimi usulca üfledim.

-"Ne yapacağız senin bu korkmalarını ?" Kulağımın dibinde fısıldayınca içki kokan nefesi vurdu.

-"Y-yaklaşmasanız ?"

Yoksa en sonunda bayılacağım demek isterdim.

Parmağını sırt dekoltesinin başladığı yere bastırıp yukarıya sürüklemeye başlayınca titreyen kirpiklerim kapandı. Değdiği her yer hem canımı yakıyor hemde kalbimi avucuna almış gibi sıkıyordu.

Saçlarımı sol omzuma doğru ittirdiğinde bir sonraki hamlesini diken üstünde bekleyişe geçtim. Sesimi çıkarmamak için dudağımı o kadar sert ısırmıştım ki canım acıyordu. Sağ kulağımın aşağısında saç diplerimin olduğu noktaya dudağını bastırmasıyla dudaklarım aralandı. Yere yığılmamak için hızla elimi tezgaha sabitledim. Aynı anda sanki o da hissetmiş gibi elini karnıma koyup beni tutmuştu.

-"Nefes al." dedi dalga geçer gibi tonuyla. Ardından içkisini alıp beni öylece bıraktı ve gitti. Kendime gelmem yaklaşık beş dakika sürmüştü.

Elimi hafifçe ıslatıp boynuma sürdüm. İçeri geri döndüğümde bir elinde içki ağzında sigarasıyla gözlerini yere dikmişti. Onu izlemeye daldığımda kapının tıklanma sesi odayı doldurdu. İçeriye giren esmer uzun boylu adam ilk bana sonra Karan'a baktı. Onun da yüzü etraftaki çoğu insan gibi ifadesizdi.

-"Konuşalım." dedi bir kaç adım ileriye gidip.

Karan başını kaldırmadan dudaklarında duran sigarasını aldı ve içkisinden yudumladı.

-"Ne oldu ?"

Adamın gözleri bana çevirilince rahatsızlık duydum.

-"Kız çıksın."

Başımı sallayıp çıkmaya hamle yapıcakken Karan'ın sesi yeniden yükseldi.

-"Çıkmıyor , üstünü giy. Sende konuş ne konuşacaksan." diyip şişeyi sertçe masaya koydu. Arkasına yaslanırken ayağını dizine koymuştu.

Çıkmamı istememesiyle biraz şaşkınlık yaşadım. Ama hoşuma gitmedi değil. Dediği gibi ceketimi giyinip oturduğu koltuğun arkasında ayakta beklemeye başladım.

O adam ise oturmak yerine karşısına geçti.
-"Bak bu yaptığından vazgeç tamam mı ? Bu gece kararını değiştirdiğini söyle. Senden başka birisi yerine gelemez Karan !"

Bir anda bağırmaya başlayınca gözlerim Karan'ın geniş sırtına kaydı. Gömleğinin yakasından görünen yanık ensesini kaşıdı.

-"Boşuna zahmet etmişsin buraya kadar. Bir şeylerin kararını verirken akıl almaya ihtiyacım yok !" dedi istifini bozmadan.

Adam iyice çileden çıkarcasına kaşları olabildiğince çatıldı.
-"Sen kafayı mı yedin ?! Bunca zamana kadar canla başla en iyisi olurken bir anda vazgeçmek niye ?! Kurduğun düzeni devam ettirecek kim var ?!"

Aklım sürekli konuyu çözmeye çalışıyordu ama üstü kapalı konuşulanlardan bir şey çıkaramadım.

Karan bir sigara daha yakarken rahat tavırları dikkatimi çekti. Yüzü sıkıntılı gibiydi aslında.

-"Sanane oğlum sana mı soruyorum ?! Kim olarak karşıma geçip de hesap soruyorsun sen ?!" Karan ayağa kalkıp bana yandan bir bakış attı ve camın önüne gitti.

-"Abin olarak soruyorum Karan ! Emir verdiğin adamlar olarak değil abin olarak !"

Yuh.

Abisiymiş !

Asla aklıma gelmezdi.

-"Umrumda mı sence ? Siktir git Sarp. Çok meraklıysan yerime geçer sen devam edersin." dedi sırtı hala bu tarafa dönükken.

-"Pişman olacaksın !" Odadan çıkmadan önce söylediği son şeydi. Ortam öyle gerilmişti ki ilk bir kaç dakika kıpırdayamadım.

-"Hadi çıkıyoruz." diyince kabanım ve çantamı çabucak alıp peşine takıldım.

Eve gidene dek aldığı derin solukları dinleyip durmuştum.

Asansörün olduğu yere yürüdüğümde arkamdan geleceğini düşünmüştüm ama bir adamla konuşmak için durmuştu. Asansöre binip yukarı çıktım fakat çok karanlıktı. Dışarıdan sadece ay ışığı vuruyordu. Işığı açmaya prize uzanıyordum ki ultra sessiz evde tıkırtıyı duymamla bütün bedenim korku alarmı verdi. Başıma hücum eden sıcaklık nedeniyle hızla arkama dönerken göremediğim birisi sırtımı göğsüne dayayıp boynuma soğuk bir şey dayadı.

-"Şiişşt sakin ol...sesini çıkarma yoksa öldürürüm seni." Çırpınmayı bırakırken yüreğim korkuyla kuş gibi çırpınıyordu.

-"B-bırak b-beni..lütfen." dedim. Gözlerime doluşan yaşlara ek olarak sesim titremeye yaşlar akmaya başlamıştı.

-"Abi şunu da alıyorum." Salonun ortasından gelen başka bir adamın sesiyle irkilince boğazımdaki baskı arttı. Diğer elimi iğrensem de koluna bastırmış istemeye çalışmıştım ama çok güçlüydü.

-"Çabuk lan çabuk ne alıyorsan al !"

Bu adamlar hırsızdı sanırım. Ama buraya nasıl girmeyi başarmışlardı ?

Ben çıktığımda otomatik olarak aşağıya inen asansörün şimdi yukarıya çıktığını fark etmesin diye hızlıca bir şey düşündüm ve dirseğimle karın boşluğuna vurmak istedim.

-"Rahat dur bak elimde oyuncak yok ! Canına mı susadın sen ?!"

Beni bir hışımla göğsünde sabitleyip yeniden bıçağı bastırınca derim sızım sızım sızladı. Kesildiğini hissetmiştim ve akan kanıda öyle.

-"Bırak ! Bırak beni bırak !! Hayvan herif kestin !" Sesimi duyurmak için bağırırken asansörün kapısı açıldı. Beni tutan adam da donakaldı.

Asansörde bu görüntüyle karşılaşan Karan ve yanında aşağıda konuştuğu adam öne atıldı.

-"Ahmet kaç lan !" Boynumdaki baskı kaybolurken adamlar arka odaya koştular. O odalardaki camlarla ormana kaçabilirlerdi. Tabi yakalanmamış olsalardı.

Karan ve o adam ikisini ölesiyle döverken elimi boynuma attım. Acısını hissettiğim kesik yüzünden iç çekerken nefes nefese duvara yaslandım.

Kesinlikle hayatımda yaşadığım en büyük korku bu oldu.

-"Şerefsiz orospu çocukları ! Al şunları at bir yere altta toplanın geliyorum. Ecdadınızı sikeceğim oğlum sizin ! Dağ havası alın diye mi etrafa diktim ben sizi pezevenkler ?!!" Gözüm yere kayınca Karan son kez vurduğu adama tekme atıp geri çekildi. Nefes dahi alamayacak hale gelenleri adam asansöre taşımış Karan'ı onayladıktan sonra gitmişti.

Işıklar evin içini aydınlattığı an duvardan uzaklaşıp boynumda kana bulanmış elimi indirdim.

Gözleri anında endişeye bürünmüştü ve hemen yanıma gelip hasar tespiti yapmak için başımı geriye itti.
-"Ulan onları öldürmezsem şerefsizim! Geç otur doktor çağırıyorum." diyip telefonuna uzandı.

-"Aslında-" Siyaha dönmüş gözleri susmamı sağladı. Kesik derin olsa daha çok acı verirdi. Yüzeyseldi fakat fazla kanıyordu yalnızca.

Doktoru çağırdıktan sonra aşağıya indi. Onun gidişinin ardından odama gittim ve kabanımla ceketimi kenara bırakıp aynaya baktım. Beyaz elbisemin yakası kırmızı olarak renk değiştirmişti. Yüzümü buruşturup odadan çıktım. Banyoda bulduğum peçeteleri ıslatıp boynumu silmek istedim ama sildikçe yine kanamasından dolayı bıraktım. Kanlı peçeteleri atıp temizleri boynuma bastırarak alta geri indim.

Çok geçmeden asansörün kapısı açıldı. O yöne baktığımda Karan gelmişti. Yanında doktor olduğunu tahmin ettiğim kadınla.

Koltukta yanıma oturup bileğimi tuttu ve indirdi.

-"Acıyor mu ?" diye sordu tuhaf bakışları eşliğinde.

Öyle güzel bakmıştı ki evet diyesim gelmedi. Başımı iki yana salladım.

-"Doğru söyle."

-"Birazcık." diye yanıtladım.

-"Ben bakıyım isterseniz Karan bey." demişti kadın.

Öyle söyleyince Karan diğer yanıma geçti ve kadın oraya oturdu. Kanlı yerleri temizleyip pamuk yardımıyla ilaç sürdü. Büyük olmayan dikdörtgen bir bezi kesiğin üstüne yapıştırdı.

-"Bu bıraktığım kremi sürersin izi kalmaz. Çok derin değil ama yinede istersen kapatman için gerekli malzemeleri koyuyorum buraya."

Sehpaya dediklerini bırakıp geçmiş olsun dedikten sonra gitti.

-"Benim bir saatlik işim var. Bir şey olursa ararsın." Koltuktan kalkınca endişeyle ona baktım. Evde tek başıma şuan için durmak biraz endişelendirmişti.

O da fark etmişti.

-"Korkmana gerek yok eve birisi giremez. O itler evin önünde bilerek arabaları bozulmuş gibi plan yapmış bizim salaklar yardım edelim derken boşluktan faydalanıp girmişler." Açıklama yapmasının bile nasıl bir incelik olduğunu düşündüğüm sıralarda üzerini değiştirdikten sonra evden ayrılmıştı.

O gelene kadar uyuyamayacağımı bildiğim için üzerime pijamalarımı giyip koltuğa oturdum. Oturduktan sonra bileğime taktığım tokayla saçlarımı topuz yaptım ve televizyonu açtım. Salona girmeden aldığım gevreği yerken en sevdiğim dizinin başlamasıyla arkama yaslandım.

•••

Continue Reading

You'll Also Like

672K 28K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
135K 8.3K 86
Aşk kelimesiyle güzel, yaşattıklarıyla dayanılmaz bir işgencedir. Kitap şarkısı; PERA- ZEMHERİ •~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~• KİTAP KURGUSUYLA TAMAM...
447K 38.1K 55
Ellerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir...
1.6M 72.9K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...