Homofobikmişsin | ⚣

By isimlerlearamyok

2M 141K 59.8K

"Homofobiğim diye eşcinsellerden nefret edecek değilim." BoyxBoy More

Başlamadan Önce
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
44
45
46
FİNAL
Ya Sonrası? (Özel Bölüm)
Oğuz ile rüyalar alemi (Özel Bölüm)
Giray'ın hikayesi için böyle alalım.

43

27.8K 1.8K 1.2K
By isimlerlearamyok

Yılbaşı gecesiydi.

Oğuz, "Bir daha cennette içki içme fırsatım olmayacak."diyerek,deli gibi içmişti.

Elbette cennetten kastı Ardıl'ın yanıydı.

Şimdi ise hafifçe yağan yağmurun altında Ardıl'la el elelerdi.

Sokakta gürültü kalmamıştı.Etraf sakindi,sokağın uyanık olan tek sakinleriyse sokak lambalarıydı.

Fakat Oğuz'un sesi dağıttı bu sükuneti.

"Seninleyim!"dedi küçük bir kahkaha atmadan önce.

Ardıl gelecekleri anlayınca gülümsedi.Son birkaç saatir Oğuz Romeo kesilmişti.Durup dururken ilan-ı aşk ediyordu.

"Bunca yıl yaşadım.Hiçbir şeyden haberim olmadan."Ardıl'ın önüne geçip yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Onca sabaha uyanıp,güneşi hiç görmeden.Defalarca izleyip yıldızları, hiç düşünmeden.Bir kez okşamadan bir sokak kendisinin başını.

Ve şimdi buradayım!Seninleyim."Sesindeki minnet ve mutluluk Ardıl'ın gülümsemesini genişletti.

Oğuz dudaklarını ısırıp etrafta gezdirdi gözlerini.

İçi içine sığmıyordu.

"Sabahın beşinde kalkıp güneşin doğuşunu izliyorum,ellerini tutuyorum güneş uyanmadan.

Her gece bir yıldız seçiyorum,sen de görürsün diye içine sığdırıyorum içimi.Görüyorsun,biliyorum.

Her gün kalbimden bir odacık ayırıyorum.Seviyorum,dünyada sevilecek ne varsa.Çirkinin içinden ayırıyorum tüm güzelliği.

Sırf sen varsın diye!Sırf sen bana öyle öğrettin diye!"Önünde dizleri üzerine çöktü.

Ona kalırsa,sevgisinin ağırlığındandı.

Sevgilisinin ellerini tutup defalarca öptü.

"Ah benim güzelim,sen dünyayı sevdirirsin,dünyadan bıkmış insana."Yağmur hızlandı.Ardıl eğilip ellerini tutan elleri bu kez o öptü.

Karşısındaki sarhoş çocukla ne yapacaktı bilmiyordu.Ve asıl sorun,kalbine yaptıklarıyla ne yapacaktı?

"Hadi gidelim sevgilim,hasta olacaksın."dedi Ardıl yüzünü okşarken.

Oğuz başını olumsuz anlamda salladı.

"Gidemeyiz!Zamanımız çok kısa.Bir daha asla bu kadar genç olmayacağız.Hayatımız çok kısa,dans etmeliyiz."Ardıl kıkırdadı.Bayılmıştı sevgilisinin bu haline.

Fakat Oğuz ciddiydi.Sevgilisini ayağa kaldırıp boynuna sardı kollarını.Telefonundan gülümseten bir şarkı açtı.

Leonard Cohen'in Dance Me to the End of Love'ı. (Burada önerim şarkıyı açmanızdır.Size kalmış elbette.)

Ardıl'ın belini tuttu nazikçe.Yüzü yüzünün kıyısında,yüzlerinde kocaman birer gülümsemeyle,ritme uygun dans ettiler.

Şarkının can alıcı notlarını mırıldanmayı unutmadılar elbette.

Oh let me see your beauty when the witnesses are gone.

Cümlelerinin sonunda öptü sevgilisinin dudaklarını Oğuz.

Dance me to the children who are asking to be born.

Yağmur şiddetlendi.Sırılsıklam oldular.Yine de devam ettiler dans etmeye.

Dance me through the curtains that our kisses have outworn.

Şarkı bitti,dakikalar geçti.Onlar yine de dans etti.

Kafalarındaki müziği susturabilen kimdi?

Oğuz gülümsedi.

"Zamanımız çok kısa!"dedi tekrar,heyecanla.Sevgilisinin elinden tutup kahkaha atarak koştu yağmurda.

Ardıl'ın sarsak adımlarla koşan sevgilisine güveni sonsuzdu.Sorgulamadan takıldı peşine.

Oğuz'un evine vardılar.Anlaşmış gibi eve girer girmez öptüler birbirlerini.Kafalarında hala aynı müzik.

Üzerindeki sırılsıklam ceketten kurtuldu Oğuz.Sonra Ardıl'ınkinden.Vakit kaybetmeden sarıldı uzaklaştığı dudaklara.

Ardıl'ın eli,tişörtünün altından Oğuz'un karnına kaydı.Yavaşça sıyırdı tişörtü yukarı doğru.

Oğuz hafifçe ayrıldı Ardıl'dan.Gözlerine baktı.

Ardıl o ay ışığında parlayan mavilerini dikti mavilere.

"Zamanımız çok kısa."dedi sevgilisini taklit ederek.İkisi de gülümsedi.

(Azıcık M)

Çok geçmeden dudakları buluştu.Ayakları yatak odasına adımladı.Birkaç eşya düşürdüler bu sırada boş evde,küçük kahkahalar attılar.

Odada Ardıl ıslak tişörtünü çıkardı sevgilisinin.Sonra kendi tişörtünü.

Hala sırılsıklam olan vücutlarından akan damlaları izlediler öpücüklerin arasında.

Oğuz sevgilisinin yatağa uzanmasını sağlarken pantalonunu sıyırdı.

Durup izledi vücudunu.Ah,ne güzeldi ay ışığı altında.

Günün her saatini kıskandı,mahrum kaldığından bu güzellikten.

Birkaç su damlası çarptı gözüne.Göğsünde,karnında,kasıklarında.

Dudaklarından başladı temizlemeye damlaları.Ardıl'ın kendisini öpecek dudaklarından kaçtı.Gülümsedi.

Çenesine ilerledi.Boynuna.Orada biraz oyalandı.Nabzının attığı yerde kaldı dudakları uzunca.

Hiçbir yeri atlmamaya yemin etmiş gibi,omuzlarını öptü bu kez.Kollarını,bileğini,parmak uçlarını...

Göğsüne döndü.Sol tarafında oyalandı bu kez.Göğüs uçlarını öptü.

Altındaki bedenin hafifçe titreyişine şahit oldu.

Tekrar ve tekrar öptü aynı bölgeyi.Hatta belki biraz ısırdı.Ardıl hafifçe inleyip,saçlarına geçirince ellerini güldü.

"Oğuz!"dedi fısıltıyla kızarak.Oğuz açıkca kahkaha attı.

Şu halde bile bayılıyordu sevgisiyle uğraşmaya.

Yine de onu daha fazla kızdırmadı.Karın kaslarının üzerinde gezdirdi bu kez dudaklarını,dilini.İyice aşağı indi.Kasıklarının üzerini emdi.Ardıl'ın kasılmış kaslarına eşlik eden mırıltıları zevkle karşıladı.

Altındaki parçayı sıyırdı.Bacaklarının içine,arasına minik öpücükler bıraktı.Baldırı,bilekleri boyunca devam etti sevgilisini öpmeye.

Sonra bacağını kavrayıp,kendi omuzuna yaklaştırdı dizini.Kendine bacakları arasında yer ayırdı böylece.Vücudunu bastırıp altındaki çocuğun tepkilerini izledi.

Kapalı gözler kısıkça açıldı.Dudaklarını ısırıyordu.

İyice güzelleşiyor muydu baktıkça?

Oğuz üzerindekilerden kurtuldu.Tekrar yerleşti bacaklarını arasına.

Sevgilisinin ellerini tutup,avuç içlerini öptü.Sonra dudaklarına eğildi.Burnunu burnuna sürttü.

"Güzelim..."dedi bir tık daha erkeksi bir hal alan,fakat aynı merhamete sahip sesiyle.

Dudaklarını öptü. Kırılmasından korkar gibi bir özenle hazırladı onu.

Ve doldurdu içini sevgilisinin,bedeniyle.

Ardıl'ın ilk anda kasıldı vücudu.Oğuz ellerini tutunca gevşedi.Zamanla da alıştı.Şikayetçi değildi,sevgilisinin bedenine karışmaktan.

Hatta sonrasında utanarak hatırlayacağı,haz dolu çığlıklar,birkaç sırtta,omuzda tırnak izi de bırakmış olabilirdi.

Oğuz mutlaka hatırlatacaktı.

Saatler geçti.Bedeninin dışında öpmediği nokta bırakmadı Oğuz Ardıl'ın.Ve içinde keşfetmediği.

Tıpkı bir kum saati gibi.Her bir zerreleri birbirine karıştı.Koca zamanları eskittiler.Sevdiler.

Gecenin sonunda,terden ıslanmıştı bu kez,yağmurun ıslattığı vücutlar.Fakat ikisi de halinden memnundu.

Oğuz,Ardıl'ın yanında yatarken saçlarını okşadı.Dudaklarının üzerine günün son öpücüğünü bıraktı.

"Mutlu yıllar bebeğim."Ardıl gülümsedi.

"Mutlu yıllar sevgilim."

Sonraki gün ikisi de yatak döşek hasta oldular.


Selam naber
Smut yazamıyorum
Ama açıkcası yazmak da istemedim.Pornografik bir içerik üretmek istemedim daha doğrusu.'Sevişme' konseptine uygun kalsın istedim her şey ve rahatsız edici bir boyut almasın.
Umarım yine de sevmişsinizdir.

Bu arada bölümün mimarı kesinlikle multimediada gördüğünüz şarkıdır.Dinleyin,şenlenin.

Ayrıca kendi yaptığım kötü bir shopu da bıraktım. ÖPTÜM.

Continue Reading

You'll Also Like

96.5K 8.9K 12
[Tamamlandı] Sadece on yedi yaşındaydık ve elimizden bu kadarı gelmişti. -Texting-
24.7K 564 21
Abisi tarafından emanet edildiği adamın karanlık yüzüyle tanışmaya başlayan Işık kurtuluş ve onu kendi cehennemine çeken suç örgütü lideri Han Barlas...
1.6K 1.1K 11
İnsanlar o kadar zayıf ve güçsüz varlıklar ki onları yönlendirmek her zaman çok kolay olmuştu . Sadece yaşamak için çaba gösteren basit ve küçük can...
2.3K 454 17
"Ne kadar inkar etsen de kalbin hep biliyor ya. Herkesi kandırsan da onu kandıramıyorsun ya. Hele de sevdiğini görünce deli gibi atıyor ya. O yüzden...