Bölüm Şarkısı; ece Seçkin / Aman aman
Hatırlatma; Yanımızda araba durması ile arabaya baktık.
Araba'nın camı açılır iken bir adet Savaşlar ile karşılaştık. Lan bunlar daha teminler bizde değil miydi?
Kutay "gel sizi bırakalım" dediğimde benim yerime Damla "Eywallah gerek yok" dedi.
"Yav hadiyin yürüyün. Saat akşamın yedi buçuğu. Binin şu arabaya" dedi Anıl.
"Lan binmeyeceğiz. Basın gidin olum" dedim.
Savaş sürücü koltuğundan "iyi gidiyoruz" deyip gazı kökledi.
"Ulan bari ısrar etseydiniz" diye bağırdığında Damla'ya göz devirdim.
"Lan valla taksi geliyor ahey ahey ahey" deyip taksiyi durdurum.
Taksiye bindikten sonra hotele gittik.
Sıra yemek yeme zamanındaydı. Kendimize salçalı ekmek arası yapıp çay ile yemeye başladık.
Ohh. Afiyet. Miss.
Yemek yedikten sonra kendimize yataklara atıp uyumaya başladık.
Şu son günler gerçekten ağır ve yorucu geçmişti.
Gözlerim daha fazla yorgunluğa dayanamayarak kapandı.
İyi halaylı okumalar...
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
"Şemmame şemmame buke. Lokmade lokmade dıddı dı. Vıy vıy vıy vıyy" diye Damla ile halay çekerken sınıftakiler bize uzaylı görmüşçesine bakıyordular.
'Hayırdır yapraam' diyemesemde 'şemmamme şemmamme' diye söylüyordum.
"Hade kuziğğ" diyerek Damla'yı daha çok çosturuyordum.
Tavanda halay çekersek şaşırmayın derim.
Öğretmenler masasına iki ayağımı koyup Damla'da beni tutuyordu. Düğün dernek'teki gibi aynı yani anlaycağınız.
Yere kapaklanmam ile "ebene gül verip onu sana hediye edenin.." diye söylenirken Damla ise kahkahlarla gülüyordu.
Daha fazla bende dayanamayıp gülmeye başladım.
Yerde doğurulanıp bandaj kurup oturmaya başladım. Damlada yere çömelip yanıma oturdu.
"Lan yarın GalataSaray'ın şampiyonluk maçı var Beşiktaşla" dediğimde Damla gözlerini açıp "oha harbi lan bilette almadık Allah kahretsin" dediğinde sinsice sırıtıp "merak etme bebeğim var bende" dedim.
İnanmamışça Damla bana bakarken onun haline güldüm.
Hem'de dört tane vardı lan!
4 bilet ne alaka diye sorucak olucaksanız eski okulumdan kardeş gibi gördüklerimi arayacağım onlarda gelicek.
Yerimden kalkıp masanın üstünden telefonumu alıp 'Emrebenin sarıfuritti' yazan yere tıklayıp görüntülü aramaya başladım.
4. çalışta açılan telefon ile "nabıyorsun lan sarıfuritti" dedim.
"Oo sen arar mıydın bea at kafası" deyince güldüm.
Özledim lan bu kerataları.
"Lan bak ne diyicem bende bilet var. Berk'i al gel GalataSaray'ın maçı var ya hani" dedim.
"La biz sınıfça gidiyoruz" deyince gözlerimi büyütüp "sınıfça gidiyorsunuz ve beni çağırmıyorsunuz he iyi öyle olsun be" dedim Flash tv oyunculuğumu sunarak.
"Ay çen kızdın mi? Mal mısın kızım illa bizim ki dememiz lazım. Davetsiz misafir bile olabilirsin kardeşim" deyince 'Eywallah yiğido' bakışımı atıp gülümsedim.
"Bizim sınıfı göstersene" deyince arkama kemarayı alıp gösterdi.
Lan bunlar akıllı tahta'da wolfteam mı atıyorlar? Ağzım o şeklini alırken bir yandan da üzüldüm. Baya bir özlemiştim.
Emre ön kameraya alıp "lan yarın sabahtan gel buraya burdan direkt gideriz stada" deyince Berk Emrenin üstüne atladı.
"Ayol şekerim kız mı atıyorsun yoksa okula" dediği an gülmeye başladım.
"Ne kızı olum" dediginde Berk Emreye bakıp "Ne! Yoksa gay mısın?" dediği an resmen anırmaya başladım.
"Berk seni baban mı doğurdu lan koduğum malı" dediğinde ben maymun gibi gülerken Berk etrafına bakıp "lan bu gülme, bu anırma.." telefona bakıp "lan çaki burda kaçın lan" deyip ortamdan tüydü.
Ulan Berk ulan.
Berk tekrar kareye girip "selamun aleykum mumin gardaşım" dedi.
"Aleykum selam kafir bacım" dedim.
Berk gülerek gözlerini devirirken ben de gülüyordum.
"Duyduğuma göre buraya gelcekmişsin. Hayde kop gel kanka" deyip arkadan açılan harlem shake şarkısı ile dans etmeye başladı.
"Neyse kardeşim yarın sabah gelirsin o zaman" deyince "tamam kardeşim hem size süprizim var" dedim.
"Ne süprizi la" Berk deyince "yarın görürsün" dedim.
"Tamam çikilotam bay bay o zaman" dedi.
"Bay bay cancan" deyip görüntülü aramayı sonlandırdım.
Etrafa baktığım zaman herkes test çözüyordu.
Ne inek lan bunlar.
Ne bunlar inek lan?
Damla nerde lan?
Ben niye burdayım lan?
Kendime sorduğum sorular boş kalınca "sıkıldığığım" diye bağırdım.
Sonuç inekler başını bir kere kaldırıp bana bakmaları ve aşkla çözülen test sorularına tekrar döndüler.
Ulan Savaş bile kitap okuyordu. Yok artık!
Bu şekilsiz kitap okuyor muydu bea?
"Şekilsiz mi? Çarpılcan lan çarpılcan" diyen iç şesime yol verip yola fare kapağı koyup, kuyruğundan tutup mandal ile çamaşırlağı asıp susturdum.
"Diyarbakır yoluna hey Diyarbakır yoluna hey" diye bir ses duyduğumda bu deli'nin Damla olduğunu anladım.
&
Hızlı adımlar ile banyoda rutin işlerimi halletmeye başladım.
Galatasaray'ın maçını stadda, gururla izleyeceğim.
İlk gidişim değil ama ilk günki gibi heycan var üstümde. Aşk bu olsa gerek. Hem şapmiyonluk lan bu!
Heh o halde GalataSaray formasını giyme vakti gelmişti.
Gardırobumdan gurula GalataSaray formasını çıkarttım. Gururla formamı giyip altınada siyah kot pantolon giydim.
Bugün okul'a değilde eski okuluma gidip bizimkilerle İstiklâl caddesine gideceğiz.
Ulan bir eycan var eycan var anlatamam size gençlik.
Damla mutfaktan çıkıp "re re re ra ra ra Galsaray Galsray Cimbom bom" deyip bağırmaya başladı.
Bende ona katılıp ikimizde sabah sabah hotelde bağırmaya başladık.
"İkimkzde aynı giyinelim. Siyah kot giy" dedim.
"Tamam" deyip dolabından siyah kot çıkarttı. Ve, ve, ve GalataSaray formasını çıkarttı.
Oda giyindikten sonra hotelden çıkış yapıp eski okulmua doğru gitmeye başladık.
"Ulan Sinan ulan sinan Allah seni kahretmeye" diye beddua okurken maçın ilerleyen dakikalarda ritim bozulmuştu.
Heyecan doruktaydı.
Eğer maç 0 - 0 biter ise penaltılara kalıcaktı ve şampiyon belli okucaktı.
"Şereftir seni sevmek, Senle ağlayıp gülmek."
"GalataSaray sevgisi, sürecek sonsuza dek."
"Yetmiyor ki stad'lar, kalbimiz senle çarpar."
"Layıksın bu sevgiye, Şanlı GalataSaray."
Diye marşımızı söyler ike tüylerim diken diken oldu. Gözümden yaş düşmesi ile hemen sildim.
Lan ne oldu?
Maç 0 - 0 bitti ve penaltı vuruşu vurmaya başladık.
Sıra sıra golleri kullanırken durum 4 - 3'tü. Beşiktaş bir golü kaçırmıştı. Eğer bunuda atamazsa şampiyon biz olucaktık. İnşallah.
Pepe golü kaçırması ile şampiyonluk marşı direkt çalmaya başlamıştı. Gözlerim dolu dolu izlerken adeta ali samiyen cehennem olmuştu.
&
"Ne oldu lan sekiztaşlı? Hani şampiyon olcaktınız. Şampiyon yerine şampuan oldunuz" diye bir tinerci beşiktaşlı dayı ile dalga geçmeye başladım.
"Ulan hakem bir penaltımızı vermedi" deyince kaşlarımı çatıp "ne penaltısı lan. Hakem doğru bir karar verdi ve sarı kart çıkarttı. Dua edin hakem kırmızı kart çıkartmadı, bide hakemin üstüne doğru gidiyorsunuz" deyince adam ile birbirimizin üstüne doğru yürümeye başladık.
Bana adam küfür edince direkman adama daldım. Bana bildiğiniz bana küfretti.
Adamın saçından tutup yumruklar iken Damla'da bana yardımci oluyordu.
Kimin kuzeni be.
'Bu benim kuzenim. Biraz asalaktır, yeri gelir bazen ibnelik yaapaağar" diye içimden tik tok video'su çekerken 2 polis beni ve Damla'yı polis arabasıma soktu.
Yine mi be?
Buyrun cenaze namazına.
Polis arabası ile giderken aklımda tek bir soru vardı.
Acaba Arka sokaklardaki merkeze mi gidiyorduk?
Gözlerimi maymunun elinden muz alınmışçasına gözlerimi şokla açtım.
Yok artık.
Daha neler.
Lan şu an resmen Arka sokakaklardaki merkez değil mi lan iç ses?
Lan iç ses bozuntusu.
Cevap versene lan?
İyi be vermezsen verme.
Koşa koşa polis merkezine girerken polislerde arkamdan bağırmaya başladı.
"Rızağg babağğ" diye cırlarken Damla'da "Engin komiserrğğğ" diye bağırıyordu.
Bizi polis arabasına alan polisler yanımıza gelip "hey, hey tamam" dedi.
Amerika'damıyız olum.
"Lanet olsacıca pislik bırak beni, Rıza babacığım göreceğim" diyordum.
"Ne Rıza babası be" diye polis deyince İstanbul ağzına döndük.
"Arka sokaklardaki Rıza babamı görüceğim" dedim.
"Millet deliye hasret biz akıllıya" diyen polis abiye 'sen olmamışsın' bakışımı attım.
Damla "aha valla geliyor Engin komiser, amıcam" geliyor deyince Damlaya baktım.
Onun baktığı yere bakınca Engin komiseri ve Rıza baba'yı gördüm.
Polisten kurtulup koşa koşa Damla ile onların yanına gittik.
Damla "engin komiserim bir foto çekinek mi" diye Damla sorunca Engin komiser gülümseyip "tabii, olur" dedi.
Bende Rıza babaya dönüp "selamun aleykum Rıza babağ bi foto be" dedim.
Rıza baba gülümseyip "tamam" dedi.
Fotoğraf çekindikten sonra polisler bize amirleri ile görüştürmeye başladı.
"Ama bak amirim, adam küfür etti bana bizde daldık adama" dedim.
"İyi bakalım. Bidaha olmasın" dedi.
Mutluluk ile karakoladan çıkıp istiklal caddesine gittik. Orda GalataSaray'ın şampiyonluğunu kutlamaya başladık.
Daha fazla dışarda oyalanmadan eve gelip kendimizi yatağa atıp uyumaya başladık.