Sude ve Ufuk bölümü, bir sonraki bölüm Mısrap :)))
Carly Gibert - Do You Even Care
ufukcoskun: Doğum gününü tüm içtenliğimizle kutluyoruz pırasam ♥ @akyurekpars
702 beğeni, 3 yorum
@sudeerkoc: Ya fotoğrafın tatlığına ağlamak istiyorum ben
@ufukcoskun: @sudeerkoc Burada bir şeyin tatlılığına ağlayacak birisi varsa o da benim :))
@akyurekpars: Sağ ol kardeşim ♥
***
sudeerkoc: Cici insan
560 beğeni, 2 yorum
@guneykurt: Melek yüzlü şeytan
@sudeerkoc: @guneykurt Eyv
***
ufukcoskun: Pars'ın doğum gününe gelecek misin?
sudeerkoc: Sen orada olacak mısın?
ufukcoskun: Niye sordun?
ufukcoskun: Şiplik malzeme mi lazım khgkdfjldhgl
sudeerkoc: Yok be kfjdkljgld
sudeerkoc: Sen yoksan gelmem, Pars'ın çevresini çok tanımıyorum ya
ufukcoskun: Eski sevgilisi kankan lan nasıl tanımıyorsun
sudeerkoc: Ohoo, Ecrin ve Pars ayrılalı epey oldu
sudeerkoc: O zamanlar bu kadar da yakın değildik onunla
sudeerkoc: Neyse, sen gidecek misin?
ufukcoskun: Sana gelip gelmeyeceğini sorduğuma göre?
ufukcoskun: Bir de Pars benim kankim olduğuna göre?
sudeerkoc: Ne iğneliyorsun şerefsiz?
sudeerkoc: Gelirim o zaman
ufukcoskun: Gel gel lkdhgjlkdfş
ufukcoskun: Sana kendi şipimi gösteririm
ufukcoskun: Onları görünce sen de şiplemeye başlayacaksın eminim kdnfkdjgldjkfl
sudeerkoc: Yeni shipler yeni heyecanlar...
sudeerkoc: Hadi bakalım dfkjgdlkjfk
ufukcoskun: Bir şey sorabilir miyim?
ufukcoskun: Bugün attığın fotoğraftaki çocuk kimdi?
sudeerkoc: Niye aşık mı oldun?
ufukcoskun: Sude, inanmayacaksın ama ben şu an ciddiyim
sudeerkoc: Allah Allah
ufukcoskun: Peki, anlaşılan cevaplamayacaksın
ufukcoskun: Sadece meraktan sormuştum
ufukcoskun: Bana hesap veriyormuş gibi hissettiysen eğer
sudeerkoc: Ufuk, sen şu an trip mi atıyorsun?
ufukcoskun: Evet lkfdjgdhfkl
sudeerkoc: Ya salak kdhfjklfj
sudeerkoc: Yanımdaki abim
ufukcoskun: Senin abin mi vardı bacım?
ufukcoskun: Kusura bakmayın rahatsız ettim sizi dünya ahiret kız kardeşim
ufukcoskun: İyi günler diliyorum
sudeerkoc: Geri zekalı amk kfdngdksjfldshgkld
***
Sude
"Nasılsın dönek?"
Ufuk, sesimi duyduğunda başını başka yöne çevirip havaya bakmaya başladı. Gülüp tek elimle yanaklarını sıkıştırdım ve kafasını bana çevirdim. Elimi yüzünden indirip bana ayıplayan bakışlar attı.
"Bacım ne yapıyorsunuz?"
"Salak." dedikten sonra gözlerimi devirdim. Bu çocuk harbi maldı ama şeytan tüyüne sahipti, sevdiriyordu kendini. Çevremde ne kadar insan varsa hepsi Ufuk'un kankasıydı.
Ortam orospusu.
"Bana shipini gösterecektin, söz vermiştin."
"Bunun için iki dakika beklemen lazım." Ufuk, bir yandan telefonuna bakıyor bir yandan da etrafı gözetliyordu. O kadar dikkatli inceliyordu ki etrafını benim de ona baktığımı fark etmemişti, tabii bu benim işime gelmiyor değildi. Daha rahat oluyordum.
Ufuk eğlenceli bir insandı, her insan onun yanındayken rahat davranıyor ve kendisi gibi oluyordu. İnsanları güldürüyordu, neşe saçıyordu ve enerjisi çok güzeldi. Onu ciddiye almaya başladığımdan beri bana karşı bir şeyler hissetmesi bana çok uçuk bir fikir geliyordu ama bu konuda şaka yapacak biri de değildi. Ama bir şey vardı, içimde bir korku vardı ve tanımlayamıyordum. Bu yüzden bu konuyu ona açmaktan da çekiniyordum.
Benim daha önce kimseyle bir ilişkim olmamıştı, daha önce kimseden hoşlanmamıştım bile. Kimseyi hoşlanacak kadar ciddiye almadığımdandı bu. Ufuk'la bu konuda birbirimize benziyorduk, bazı şeyleri ciddiye almadığı için hayatında 'aşk' anlamında doğru düzgün birisi olmamıştı.
"Sude, şimdi Pars'a bak."
Gözümü Pars'a çevirip onu inceledim, o da bakışlarını etrafta gezdiriyordu. Gözü bir yere takıldığında yüzündeki ani değişim beni şaşırtmıştı. Resmen yüzüne ışık gelmişti bir anda. Kime baktığını anlamak için Pars'ın bakışlarını takip ettiğimde sürekli Ufuk'un yanında gördüğüm kızı görmüştüm.
Ufuk, kulağıma eğilip alçak sesle konuştu. "Ben isimlerini Mısrap koydum. Mısra ve Pars..."
"Ufuk, shipine düşmek üzereyim."
Gözüm bir Mısra'nın bir de Pars'ın yüzünde gidip gelirken Pars'ın kıza bakışlarının içtenliği ve Mısra'nın utangaç tavırları kalbime bir heyecan salmıştı. Galiba feels geçiriyordum. Ve bu ikisine feels geçirmemin tek bir anlamı olabilirdi, o da bu shipe düştüğümdü.
"Vallahi düştüm, fena düştüm ikisine."
"Peki bana ne zaman düşeceksin?"
Konuşmaktan korktuğum o konuyu dolaylı yoldan açtığında Ufuk'a bakmaktan çekinmiştim. Ufuk'un kendi kendine güldüğünü duydum, yüz ifadesini merak ettiğim için bakışlarımı ona çevirdiğimde ilk kez gözlerinden alayın yoksun olduğunu görmüştüm.
"Sen korkuyorsun, Sude. Beni sevmekten ve senin kalbini kırmamdan korkuyorsun."
İçimdeki tanımlayamadığım his ağzından çıkan kelimelerde bir anlam kazandığında bunun doğru olduğunu tüm hücrelerimde hissetmiştim. Evet, korkuyordum. Korkuyordum çünkü daha önce hiç aşık olmamıştım ve herkesin anlata anlata doyamadığı o histen korkuyordum.
"Ama korkman gereken başka bir şey daha var." Dalgın bakışlarım yeniden gözleriyle buluştuğunda Ufuk oldukça ifadesiz görünüyordu. "Benim kalbimi kırmak... Bundan da korkmalısın. Ve söylemeliyim ki,"
Yutkunup kaşlarını çattı, gözlerini gözlerimden kaçırdığında kalbimdeki sancıyla boğuşuyorum. Ufuk, yarım bıraktığı sözlerini tamamladı.
"Şu an kalbimi kırmaya oldukça yakınsın."