The Passionate Love

Oleh Kidrauhlieber_JB

24.9K 846 134

Birbirinden çok farklı iki genç birbirine aşık mı olacak? İmkansız Aşk yoktur. Yeter ki aşkınızın gücüne inan... Lebih Banyak

TPL / Bölüm 1: "Talihsiz Tanışma"
TPL / Bölüm 2: "Justin?"
TPL / Bölüm 3: "Baştan başlayabilir miyiz?"
TPL / Bölüm 4: "Hadi şu işi bitirelim."
TPL / Bölüm 5: "Yağmurun Altında"
TPL / Bölüm 6: "Aşık değilim eminim."
TPL / Bölüm 7: "Ben ailemi özledim.."
TPL / Bölüm 8: "Evimi görmek ister misin?"
TPL / Bölüm 9: "Bana yardım et.."
TPL / Bölüm 10: "O bir katil."
TPL / Bölüm 11: "Söz veriyorum seni koruyacağım."
TPL / Bölüm 12: "İlk öpücük"
TPL / Bölüm 13: "Çünkü seni seviyorum.."
TPL / Bölüm 14: "Beni tanıdın mı Bieber?"
TPL / Bölüm 15: "Onu bırakma."
TPL / Bölüm 17: "Senin geleceğin benim bebeğim"
TPL / Bölüm 18: "Oyun başlasın."
TPL / Bölüm 19: "İşte tam aradığım kişi."
TPL / Bölüm 20: "Sana asla yardım etmem."
TPL / Bölüm 21: "Bu kız kesinlikle benim ilacım."
TPL / Bölüm 22: "Katie?"
TPL / Bölüm 23: "1, 2, 3, shot!"
TPL / Bölüm 24: "Sen hep burada kalacaksın."
TPL / Bölüm 25: "Sürtük."
TPL / Bölüm 26: "Kızı çok üzdün, Bieber."
TPL / Bölüm 27: "İnadım tuttu."
TPL / Bölüm 28: "Beni affedebilecek misin?"

TPL / Bölüm 16: "Sevgilim.."

848 37 6
Oleh Kidrauhlieber_JB

JUSTIN'İN AĞZINDAN:

Dudaklarımın altında dudaklarını hissettiğimde, bugün yaşadığım tüm gerginlikleri üzerimden tek bir saniyede attığımı hissetmem çok uzun sürmedi.

Onu seviyordum, ne pahasına olursa olsun.

O benim olmalıydı, sadece benim. Bunun da farkındaydım.

Ben onu seviyordum. Hemde ben, Justin Bieber. Bu, gerçekten inanılmaz bir şey. Kim düşünebilirdi ki benim tekrar aşık olabileceğimi? HİÇKİMSE.

O herkesten farklıydı. Ona karşı fazla özel hislerim vardı. Anlatamayacağım hisler. Ve bu beni ona daha da çok bağlamakla kalmayıp, onun benim için en iyisi olduğu gerçeğine de daha çok inandırıyordu.

Alice şaşırmıştı ve birkaç saniye sonra dudakları benim dudaklarımla uyum içinde dans etmeye başlamıştı. Belini kavradım. Boynumun arkasında ellerini birleştirdi.

Bana hala çok sinirli olduğunu biliyordum fakat bana karşı koyamıyordu.

Bu düşünceler aklımdan geçerken dayanamayıp öpücüğümüzde sırıttım.

Geri çekildi. Ellerini boynumdan omuzlarıma indirdi ve omuzlarımdan tutup derin bir nefes aldı. İkimiz de nefes düzenimizi kontrol etmeye çalışıyorduk.

Üzerinde göbeğinin biraz açık olduğu askılı tişört, altında da mini ve spor, bacaklarını seksi gösteren şort vardı. Saçları yarı açık, yarı toplu bir topuzdu.

"Neden geldin?" Bana baktı.

"Mhm, seni özledim?" Tatlı bir şekilde ona baktım.

"Hadi ama Justin, neden geldin?" Kollarını göğsünde birleştirip ağırlığını sol kalçasına verdi.

"Sana gerçeği anlatmak için." Yere baktım.

Anında gözleri parladı. "Gerçekten mi?"

Başımı salladım. "Mhm."

Yatağını gösterdi ve ceketimi çıkardıktan sonra birlikte gidip yatağına uzandık.

Ona doğru döndüm. O da bana döndü. Bana iyice sokuldu ve tişörtümün üzerine yine hayali bir şeyler çizmeye başladı. Ardından bana bakmadan konuşmaya başladı. "Dinliyorum?"

Elimi beline koydum ve dudaklarımı yaladıktan sonra konuşmaya başladım.

"Ashley, yani bugün kapımıza gelen o kadın, benim eski sevgilimdi. Ashley'den sonra aşka inanmamaya başlamıştım. O tam bir sürtüktü. Yaklaşık bir buçuk yıl önce onunla çok güzel giden bir ilişkimiz vardı. Onu çok seviyordum, bağlanmıştım. İki yıldır birlikteydik. Fakat son günlerde beni çok boşlamaya başlamıştı. Her yanıma çağırdığımda işim var diyordu, benden uzaktı. İşim var dedikten sonra çıkıp sürekli bir yere gidiyordu. Ona güveniyordum fakat.. İçimde bir kuşku, bir rahatsızlık vardı." Alice beni dikkatle dinliyordu. "Sonunda her ne kadar ona güvendiğimi düşünsem de onu takip etme kararı aldım. Bir gün onu aradım, her zamanki gibi bir yerde bir işi olduğu açıklamasını yaptı. Evinin önüne gittim ve çıkmasını bekledim. Çıktığında hemen saklandım beni görmemesi için. Gizlice onu takip etmeye başladım. Bir taksi çevirdi ve içine atladı. Bende arkasından bir taksiye binip arkasına takıldım. Uzun bir yoldan sonra ormanın biraz içinde lüks bir evin önünde durdu. Taksiciye evden biraz uzak bir yerde durmasını emrettim. Ashley arabadan inip eve girdikten sonra taksiciye beni burda beklemesini söyledim ve arabadan inip eve doğru yürümeye başladım. Eve iyice yaklaştım ve gizlice içeriyi gözetlemeye başladım. Ve gördüklerim karşısında.." Duraksadım, o an aklıma geldikçe öfkeleniyordum. Anlatmaya devam ettim. "Şok oldum." Alice meraklı gözlerle bakıp "Neden?" diye sordu. Anlatmaya devam ettim. "Onları gördüğümde.. Öpüşüyorlardı. Öpücüklerini derinleştirdiler ve gitgide ilerliyorlardı. Soyunmaya başladıkları anda içeriye dalıp çocuğu yumruklamaya başladım. Hayatımda hiç kimseyi bu kadar dövdüğümü hatırlamıyorum." diyip sırıttım. Alice de sırıttı ve "Sonra?" dedi. "Sonra Ashley'le ayrıldık. Hayatımdaki en büyük hayal kırıklığını o gün yaşadım. İçimdeki üzüntü zamanla nefrete dönüştü ve beni bambaşka bir insan yaptı." Alice'e baktım. "Ama sonra sen geldin. Beni karanlıktan tekrar aydınlığa çıkardın. Beni kendinle aydınlattın, kendi ışığınla. Kendine aşık ettin. Aşka tekrar inanmam gerektiğini hatırlattın bana. Ve aşka tekrar bir şans verdim." Alice'in gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde ona sıkıca sarıldım ve kulağında doğru "Seni seviyorum" diye fısıldadım. "Ben de seni." dedikten sonra ellerini sıkıca belime kenetledi.

Birkaç dakika öyle kaldıktan sonra Alice aramızdaki sessizliği bozdu. "Justin, seninle bir konuyu konuşmayı unuttuk."

"Hangi konuyu bebeğim?" Kafamı biraz eğip ona baktım.

Ellerini belimden çekip düzensiz bir şekilde parmaklarıyla oynamaya başladı. "Mhm, şu.. Sizin şu çete olmanız hakkındaki konu. Brian bana her şeyi anlattı. Herşeyi."

Brian'a bir kere daha s*ktiri çektikten sonra tekrar Alice'e döndüm ve onu bu konu hakkında kafasını yormaması için elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım.

"Bebeğim, bunu sana ilk başta söylemediğim için üzgünüm. Ama bilmemenin seni daha çok güvende tutacağını düşündüm ve bunu öğrenip benden uzaklaşma ihtimalini göze alamazdım," tekrar tişörtüme bir şeyler yazmaya, çizmeye başladı. "Seni kendimden uzaklaştırmak istedim fakat bunu yaparak kendime ne denli acı çektireceğimi biliyordum. Ve sen de durduk yere senden uzaklaşma sebebimi sorduğunda iyice dibe çökecektim, bunu istemedim."

ALICE'İN AĞZINDAN:

"Ama Justin, bunu bana söylemen gerekirdi. Seninle ilgili gerçeği öğrendiğimde ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı biliyor musun?" Hüzünle ona baktım, o anki hayal kırıklığı aklıma geldikçe gözlerimin dolmasına engel olamıyordum.

"Biliyorum meleğim, biliyorum. Ama benim elimde olan bir şey değildi. İçgüdüsel olarak sana söylemek istemedim. Peki senin benden nefret edeceğini düşünmek bile içimi yiyip bitirirken, kelimelerin mecazlığını atıp gerçeğe dönmesinin, yani senin benden nefret etmenin bana ne kadar acı verebileceğini biliyor musun?" Saçlarımı okşamaya başladı.

Haklıydı, kendi çapında. İkimiz de kendi tarafımızdan haklıydık. Ve bu konuda yapabileceğim tek şey bunu kabullenmekti.

Dediği şeye karşı cevap veremedim. Ona baktığımda gözleri acı bir şekilde bana bakıyordu. Ondan nefret etme ihtimalimi bile aklına getirdikçe bu kadar üzülüyorsa, sahi, nefret etsem ne hale gelirdi?

Üzülmesini istemiyordum. Onu seviyordum ve onun üzülmesini istemiyordum. Gözlerindeki 'üzgünüm' bakışını oradan silinip, yerine 'seni seviyorum' bakışlarının eklenmesini istiyordum.

Gerçi bana gözleriyle de seni seviyorum diyebiliyordu.

Yanağını okşamaya başladım. "Şşş, bebeğim, lütfen üzülme. Senden asla nefret etmem, edemem. Ben sana aşığım Justin. Sen ne yaparsan yap ben yanındayım, hem de her zaman. Ben seni böyle kabullenebilirim."

Gözlerindeki hüzün ışıkları söndükten hemen sonra umutla bana baktı. "Gerçekten mi?" Sesindeki o ümit dolu bekleyiş fark edilebilirdi.

"Tabii ki," muzur bir şekilde ona baktım. "Hem ayrıca, hayatımda biraz aksiyon olsa fena olmaz, değil mi?" Kıkırdadım.

"Ah, tabii olmaz." O da kıkırdadı.

Ona baktım. İzlemeye başladım. Ardından gözlerim dudaklarına gitti. O kalp şeklindeki çekici dudaklarına. Kontrolüm dışında, parmaklarım dudaklarına gitti. Parmaklarımı dudaklarının üzerinde gezdirmeye başladım.

Kalp atışlarım hızlanmıştı. Dudaklarına yapışıp yapışmamak arasında kaldım.

Fakat o benden önce davranıp kendini tutamadı ve yavaşça dudaklarıma doğru eğilip gözlerini kapattı, aynı şekilde ben de kapattım.

Fakat öpmüyordu, dudaklarını dudaklarımın üzerinde gezdiriyordu.

Nefesi nane ve sigara kokuyordu. Ayrıca onu öptüğümde ağzıma gelen tat da buydu. Ve bu müthişti.

Sonunda dudaklarımız birleşti ve yavaşça, sakince öpüşmeye başladık.

Tanrım, bu gerçekten iyi hissettiriyordu. En gergin anlarımda bana iyi gelecek ilk ve tek ilacı bulmuştum. Justin'in eşsiz dudakları.

Aklıma o sırada bir soru geldi ve geri çekildim. Justin 'Noldu?' anlamında bir bakış attı.

"Ben.. Bir şey soracaktım."

Saçlarımı okşamaya başladı. "Sor güzelim."

Tüm cesaretimi toplayıp derin bir nefes aldım. "Biz şimdi neyiz?"

"Nasıl, neyiz?" Justin şaşkınca kaşlarını çattı.

"Yani, ilişkimiz konusunda?"

Justin anlayınca güldü. "Mhm, sen ne olmasını isterdin?"

Gözlerimi kısarak düşman edasında, "Düşman olmak." diye fısıldadım.

"Bebeğim, zaten onca düşmanım varken bide araya seni ekleyemem." Kıkırdadı.

Dediği şey karşısında kahkaha attım.

Düşünür gibi elimi çeneme koydum, "Ben şey olmak isterdim.."

Justin sordu. "Ne isterdin?"

"Of Justin, anladın sen işte." Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum.

"Hayır bebeğim, anlamadım." Güldü.

"Ah pekala, şey olmak isterdim," duraksadım. "Sevgili."

Kesinlikle şuan domatese döndüğüme dair yemin edebilirdim.

"O zaman sana güzel bir haber vereyim güzelim," diye fısıldadı. "Biz zaten sevgiliyiz."

Gözlerim anında mutluluk ışığıyla doldu ve salak gibi sırıtmaya başladım.

Ne yani, gerçekten sevgili miydik?

İşte hayatımın en güzel anı diyebileceğim anlardan biriydi.

Sessizce mırıldandım.

"Sevgilim.."

- - - - - - - - - - - - - - - - - -

ARKADAŞLAR GERÇEKTEN HİKAYEYİ BEĞENİYOR MUSUNUZ? OKUYUCU SAYISI GİDEREK ARTIYOR VE BEN ÇOOOK MUTLU OLUYORUM. YORUMLARINIZ SURATIMA BİR GÜLÜMSEME YERLEŞTİRMEME SEBEP OLUYOR VE BAZEN OKURKEN KAHKAHA ATTIKLARIM DA OLUYOR. GERÇEKTEN BAZILARINIZ ÖYLE YORUMLAR YAPIYOR Kİ :D BENİ GÜLÜMSETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM, UMARIM BEN DE SİZİ MUTLU EDİYORDUMDUR. HEPİNİZ BENİM İÇİN AYRI AYRI DEĞERLİSİNİZ. SİZİ SEVİYORUM, UMARIM BÖLÜM KISA GELMEMİŞTİR, İYİ OKUMALAR! <3 (Bu bölümü 'bencoksevilesi' adlı okuyucuma armağan ediyorum)

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

1.5M 67.5K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
277K 630 19
+18 içerir
77.4K 4.5K 31
TAHASSÜR Cihan ve Kamerin hikayesi... Yıllar önce birbirine verilmiş sözler... Yıllarca birbiriyle kavuşmayı bekleyen iki insan yıllar sonra tekrarda...
698K 17.8K 77
Herkesin korkulu rüyası olan Yer altının en büyük mafyası yer yüzünün hakimi sadist sinir hastası piskopat bir adamın bir kıza aşık olması Ve haya...