NOT: Jessey Stevens - Doğukan
Altan ayağa kalktı.
-"Neyden vazgeçer?!"
Yağız ayağa kalktı.
-"Aşkından!" dedi ve elini uzattı.
-"SAÇMALIK!!! Ne yapıyorsunuz siz ya...?" dedim ve ayağa kalkıp Yağız'ın eline vurdum. "Bu hayatımda gördüğüm en adice iddaa!!!" ve sıradan çıkıp sınıfı terk ettim. Ardımdan sınıftan gürültüler yükselmeye başlamış olsa da ardıma bile bakmadım. Koşarak kendimi kızlar soyunma odasına attım. Kimse yoktu ve burada sessizce ağlayabilirdim. Koridordan gelen top sesleriyle kapıyı araladım acaba o da gelmiş miydi? Tek tek geçen çocukları izlerken etrafta şuursuzca koşan birisini fark ettim. Tek tek durdurup bir şeyler soruyor gibiydi. Tam kapının önünde bir çocuğu durdurdu. Yağız...
-"Si-simay'ı gördün mü? Voleybol takımında olan hani..."
-"Nasılda biliyorsun ne ara öğrendin sen bunu ya?" diye fısıldarken başını bana çevirdi ve fark edip içeri daldı. Ben kendimi geri atmamla beni belimden tuttu ve ayağa kaldırdı.
-"Beni yanlış anlamanı istemem"
-"Bravo böyle mi başlanır cümleye" deyip elini sırtımdan çektim ve başka tarafa yürüdüm. O da kapıyı kilitledi ve yanıma yaklaşıp:
-"Amacım o çocuğa ders vermekti"
-"Ne diyorsun sen?"
-"Aslında o tehlikeli biri"
-"Sen geleli kaç gün oldu ki onu çok iyi tanıyormuş gibi davranıyorsun?"
-"Ben onu önceden beri tanıyorum... seni elde edip kullanmaya çalışacak bunu biliyorum seni korumak istiyorum"
-"Neden?"
-"Ç-çünkü sen benim sıra arkadaşımsın"
-"Tek neden bu mu?"
-"Kankamın sevgilisinin kankasısın"
-"2. Neden bu mu? Peki neden aşkından dedin o halde"
-"O lafın gelişiydi yani aşkından derken ben..."
-"Ha her türlü beni kullandın yani"
-"Öyle demek istemedim"
-"Senin beni korumana ihtiyacım yok"
-"emin misin?"
-"Evet! Şimdi defol" dedim ve kolundan tutup onu dışarıya attım. Bir dakika sonra kapıyı aralayıp orada mı diye baktığımda yoktu. Yine gitmişti. Koridora çıkıp ona bakındım ve daha sonra erkekler soyunma odasına doğru gittim. İçeriden yine ses gelmiyordu fakat bu sefer kapıyı araladım. Gömleğini çıkarmış dolabında başka bir kıyafet arıyordu. Ve muhteşem kaslarını izlemekten kendimi alamıyordum. Birden dolabın içinde o paketi fark ettim.
-"Biliyorduum" diye fısıldadım kendi kendime. Ve paket bir el hareketiyle yere düştü. Fakat o ilgilenmemiş hala dolabını karıştırmakla meşguldu. Başımı eğip pakete baktığımda DAN DAN DAN!!! Benim iç çamaşırım mı??? Aman ALLAHIM! Ben kıyafetimi çıkarırken nasıl onunda çıktığını fark etmem. Pakete çıkardığım gibi geri koymuştum Ah benim aptal kafam! Hazır o görmemişken diyerek odaya bir kez daha daldım. Beni görünce:
-"Yine mi? Bak fazla oluyorsun ama!" dedi sert sesle.
-"A-a merhaba! K-kıyafetleri senin verdiğini biliyorum. Kara bahtım kör talihim yine üzerimi kirlettim kıyafetleri geri alıyorum" diyerek yere eğilip paketi aldım.
-"Hani neresi?"
-"Beni korumak istiyorsun gibime geliyor... ya-yani ben aliyim bunu çok minnettar kalırım"
-"Karşılığında ne vereceksin?"
-"A-aa şey ne istersin?"
-"Düelloda beni desteklemeni"
-"Al o düellonu da başına..."
-"Efendim?!"
-"Y-yok bir şey oldu o zaman sana başarılaaar" deyip paketi alıp odadan çıktım. RE-ZA-LET!
Elimdeki paketle bir o yana bir bu yana koşmaya başladım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. En iyisi Beren'e sormaktı. Teneffüs olduğu için dışarıda olmalıydı deyip kantine doğru gittim. İçeriye girdiğimde Doğukan'la masada oturuyorlardı. Koşarak masaya gittim ve dilimle dişim arasında:
-"Sininli birşiy kınışmam girik"
-"Efendim noldu kanka?" dedi samimi bir şekilde. Doğukana dönüp:
-"Bizi yalnız bırakabilir misin enişte?"
-"Tabii bayanlar ne içersiniz?" diyerek masadan kalktı bende paketi yere bırakıp iyice yayıldım.
-"Kola"
-"Ben bir şey içmeyeceğim canım"
Doğukan gittikten sonra:
-"Ne oldu anlat hadi!"
-"Kanka ben... salaklığıma yanıyorum resmen. Yağız'ın kıyafetlerini sinirle koyarken iç çamaşırım da karışmış"
-"Allah belanı vermesin ya vallahi şuan dövesim geldi seni"
-"Tamam ya kızma ne yapmalıyız bir düşün!"
-"Şuanda aklıma bir şey gelmiyor!?"
-"Okulda hiçbir çöpe atamayız. Yaksak mı?"
-"He Simay sınıfa koyalım sıraları üzerine dayayıp yakalım... ya neden kızlar soyunma odasında dolabına koymuyorsun?"
-"Harika bir fikir hadi gidelim!"
-"Bu çok basit bir fikir kanka övme bu kadar"
-"Tamam şımarma hadi" dedi ve ikimiz ayağa fırlayıp kızlar soyunma odasına doğru gittik. Kapı kolunu tutup itmemle...
-"Kilitli!"
-"Ah! Anahtar hangi hocadadır acaba?"
-"Bilmiyorum ya gel spor odasına gidelim"
Spor odasına gittiğimizde orada da kimse yoktu.
-"Beren bir saniye... kıyafetler nerede?"
-"Aman Allahım! Soyunma odasının önünde mi unuttum acaba?" koşarak merdivenleri indim ve uzun koridorda yürüdüm fakat kıyafetler yoktu. Geri dönüp:
-"Bulamadım ya"
-"O zaman kantinde unuttun"
Koşarak kantine gittiğimizde kantinde kimse kalmamıştı ve son dersimizdi. Ben masanın altlarına baksamda bulamadım. Sınıfa gittiğimizde hoca çoktan derse başlamıştı. Sessizce yerlerimize geçtik. Ve ben bozulan telefonum yüzünden küçük kağıda mesaj yazıp Beren'in sırasına koyuyordum.
"Beren sorsana bir Doğukan mı almış paketi?"
Birkaç dakika sonra:
"Evet... paketin Yağızdan olduğunu bildiği için götürüp arabaya koymuş çıkışta verecekmiş Yağız'a"
"Ne alaka o benim yani sen ona öyle söyle"
"Tamam ben alırım arabadan sizin eve getiririm merak etme"
Çıkışta ben koşarak otobüse bindim ve eve gittim. Beren'i ev telefonundan arayıp:
-"Ne oldu alabildin mi paketi?"
-"Hayır yemekteyiz şuan"
-"Tamam" deyip kapattık. Evin içinde bir o tarafa bir bu tarafa volta atarken telefon çaldı:
-"Şimdi nerdesin?"
-"Kanka ben... almayı unuttum"
-"Nasıl unutursun sen bunu nasıl yapabilirsin bu bizim sonumuz olur rezil oldum Allahım ben nerelere gidem..." tam uzun uzun konuşurken kapı çaldı "bekle annem geldi sanırım" deyip telefonu kapattım. Aşağıya inip kapıyı açtığımda:
-"Ya inanmıyorum sana ya aldın mı?"
-"Bırakır mıyım Simay benden bahsediyoruz" deyip kahkaha attı Beren. İçeri geçip paketi boşalttık ve hemen makineye attım. Serseri kızlar gibi tekrar dağınık götürmeyecektim. En azından bir yıkayıp ütülemeliydim.
Ertesi gün okula kıyafetleri ütülü temiz bir şekilde götürdüm. Ders başlamadan önce kıyafetlerini sıranın üzerine bıraktım ve yanına oturdum.
-"Umm verdiğin için teşekkürler"
-"Ne ara giydin ki ben görmedim"
-"Giydim işte"
-"Bu arada bugün düello var beni destekleyeceksin değil mi?"
-"Ha zorla kendini desteklettireceksin yani söz vermedim"
-"Tamam dedin"
-"Sende bana tamam demiştin ama gelmedin"
-"Nereye?"
-"A yok bir şey"
-"Sen beni mi beklemiştin?"
-"Yok öyle bir şey"
-"Ne zaman bekledin?"
-"Hiçbir zaman"
Yan döndü elini sırtıma sıranın üzerine koydu ve:
-"Ya böyle ağzından kaçırıp sonra inkar etmeler senin huyun mu?"
-"Çok komiksin sen ya" deyip elini arkamdan aldım ve dizine vurdum.
DÜELLO ZAMANI
-"Beren bu çok saçma aradaki konu benim. Benim üzerime iddaa oynuyorlar ve onları izlemeye asla gitmem ASLA!"
-"Bak seni zorlamayı çok isterdim ama beni dövmenden korkuyorum gelmeyeceğine emin misin?"
-"Evet"
-"O zaman al bu telefonu"
-"Kimin bu?"
-"Doğukan'ın. Ben sana basketbol maçında neler oluyor yazacağım her an. Kimin kazanacağını vs"
-"Ah bu daha iyi tamam o zaman ben kantindeyim"
Kraker vs alıp masaya oturdum. Elimdeki telefonu çevirip duruyordum. Kim kazansın istiyordum bende bilmiyorum. Tek bildiğim kazanan kim olursa olsun her ikisiyle de bir ilişkiye başlayamayacağım gerçeğiydi. "1 mesaj alındı –Böceğim-"
-"Iyy böceğim mi ilişkiye bak ya kankamı sevişine bak insan bir hayatım diye kaydeder odun işte odun tüm erkekler aynısınız"
"Simay Altan çok iyi oynuyor ya bu arada Yağız seni sordu lavaboda gelir dedim yazık çocuk ümitlendi ya seni bekliyor sanırım gel istersen"
"Yok kanka böyle daha iyiyim"
"İlk seti Yağız aldı"
"NE?!"
"Şimdi dinleniyorlar Yağız bu tarafa doğru bakıyor"
Ve son mesaj
"Simay inanamayacaksın ama maçı...
Evet tahminleri alalım gençler kim kazanır :)