Peruk

By regruby

124K 4.9K 1.6K

17 yaşında bir genç kız... Ne kadarını planlamıştı? Kontrol hep elinde miydi yoksa o da kendi oyununun bir... More

1
2
3
4
5
6
7
8
TRAILER (Tanıtım Videosu)
10
11
12
13
14
15
16
Peruk (Tanıtım Videosu 2)
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
30 (FİNAL?)

29

280 25 11
By regruby




"Bir hafta oldu. Madison buraya geleli tam bir hafta oldu. Hala onu görmedim. Bizi bilerek uzak tutuyorlar."

"Belki de böylesi ikiniz içinde en iyisidir. Fazla yakınlığınız nelere sebep oldu görmüyor musun?"

"Ne var Jamie biliyor musun? Bu tavrından çok sıkıldım. Dost olmamız gerekiyordu. Karşıma geçip sürekli eleştiriler yağdırmandan yoruldum artık. Dostların böyle şeyler yaptığını sanmıyorum. Gerçi ben ne bilirim ki değil mi? Sahip olduğum tek arkadaş sensin."

Jamie'nin buna verecek bir cevabı yoktu. Sessizce önüne koyulan yemeği yemeye devam etti. Harvey göz ucuyla ona baktı. Daha sonra bir hışımla masadan kalktı ve odasına doğru yürümeye başladı.

O sırada Madison Doktor Madeline ile görüşüyordu. Madison'ın odası kadının odasının hemen yanındaydı. Bu bilerek yapılmış bir şey mi yoksa tesadüf mü bilmese de onu pek sevmemişti.

"Buraya ilk geldiğinde eski sevgilinle, Cole yani, ismi buydu değil mi?"

"Evet."

"Eski sevgilinle ilgili soruları genellikle yanıtsız bırakmışsın. Onu öldürdüğünle ilgili olan soruları özellikle."

"Eh, geçmişi değiştiremem. Sanırım ikinci bir kişiliğim olduğunu hep biliyordum ama kontrolün bende olduğunu düşünüyordum. Genelde hislerimi kontrol edebilen biriyim. Cole hayatıma girdiğinde, ona aşık oldum ve bütün duygusal dengem altüst oldu. Yine de onu öldürmek bambaşka bir seviye, değil mi?"

Doktor yavaşça başını yukarı aşağıya sallayıp elindeki deftere notlar almaya devam etti.

"Buraya ilk geldiğinde onyedi yaşındaymışsın. Artık onsekiz oldun. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?"

Madison başını hayır anlamında sağa sola salladı.

"Birini öldürdüğün için hapse girebilirsin. "

Hapse girme düşüncesi Madison'ı oldukça geriyordu.

"Uzun lafın kısası seni bir süre gözetim altında tutacağız. Şimdi bana biraz Harvey'den bahset... Onunla nasıl tanıştın?"

"Aslında önce Jamie ile tanıştım. " Madison bir kaç saniye düşündü. Artık yalan söylemek için bir sebebi yoktu.

"Hastane çalışanlarından birine saldırdığım için beni bir hücreye koydular. Jamie bana yemek ve battaniye getirmişti. "

"Düşüp, kendini incittiğin günden mi bahsediyorsun? Hastane görevlileri seni yerde yarı baygın yatarken bulmuşlar."

"Vay canına, o dosyada her şey yazıyor olmalı."

Doktor nazikçe gülümsedi.

"Evet. O günden bahsediyorum."

Madeline elindeki defterde bir kaç sayfa geriye gitti. Son açtığı sayfaya dikkatlice göz gezdirip Madison'a döndü.

"Bunun Jamie ile ilk tanışman olduğunu söylüyorsun değil mi?"

"Evet."

"Jamie ilk tanışmanızı böyle anlatmıyor. Hatta gece hücrene gelmesiyle ilgili hiçbir şey anlatmıyor. Böyle olduğundan emin misin?"

Madison emindi. En azından hatıraları ona böyle olduğunu söylüyordu.

"Evet. Eminim...Sanırım."

Doktor kafası karışık bir ifade takındı yüzüne. Madison da ondan farklı değildi.

 "Bugünlük bu kadar yeter o halde. Çıkabilirsin." Dedi ve yüzünü tekrar elindeki deftere döndü. Madison'ın zihni allak bullak olmuştu. Kapıdan nasıl çıktığını bile hatırlamıyordu. Koridorun sonuna geldiğinde duraksadı. Bir ses duyduğunu sanmıştı. Yanılmıyordu da... Büyük bir el ağzını kapayıp onu geriye doğru çekti. Neredeyse çığlık atacaktı. Ellerin sahibi "Lütfen sessiz ol." dedi. "Benim." 

Madison onun sesini duyunca derin bir nefes aldı. Arkasına döndüğü an gözleri dolmuştu bile. "S-seni çok özledim." dedi ve kendini Harvey'nin gövdesine sıkıştırdı. Harvey kollarının içinde ufacık kalan kızı sıkıca sardı. Yüzünü ellerinin arasına aldı ve avuç içlerini kızın şakaklarında gezdirdi. "Ne oldu sana böyle..." Dedi. Elleri şakaklarından saçlarına kaydı. Madison da kendi saçlarına dokundu. Artık uzun ve mükemmel değillerdi. Harvey'e bakıp omuz silkti. "Fazla vaktimiz yok. Seni görmemem için ellerinden geleni yapıyorlar Madison neden burada olduğunu söyler misin?" Bunların hepsini tek nefeste söylemişti. Madison onun acele ettiğini görebiliyordu. "Burada olmam gerekiyor Harvey. Her şeyi hatırlıyorum. O-nu ben öldürdüm. "

Harvey duraksadı. "Sanırım içten içe bunu hep biliyordum--" Dedi. "--Ama yine de gerçek olmamasını diledim. "

Madison bakışlarını kaçırdı. Buna verecek bir yanıtı yoktu. Harvey, Madison'ın suratını tekrar kavradı ve dudaklarını daha önce hiç öpmediği gibi öptü. "Ben de seni özledim."

"Seni buradan kurtaracağım. Ama şimdi gitmem gerekiyor."

Madison kaşlarını çattı. "Nasıl?"

Harvey'nin gözleri ona sevgiyle bakıyordu. "Bir kere yaptım değil mi? Yine yapabilirim."

Madison'ı tekrar ve son kez öptü. Sonra odadan hızla ayrıldı. Dikkatsizdi ve arkasında duran kadını fark etmemişti bile.

"Hemingway, burada ne arıyorsun?"

Sadece onun sesini duymak bile Harvey'nin tüylerini diken diken etmişti. "Doktor Madeline... Merhaba. Ben de tam odama gidiyordum." Dedi ve o doktorun gitmesine öylece izin vermesini umdu.

"Bekle..." Dedi Madeline. "Zaten seni arıyordum. Benimle gel."

Kadının sesindeki soğukluk Harvey gibi soğukkanlı birini bile ürkütmeyi başarıyordu. Yine de ona itaat ederse sorun çıkmayacağını umarak peşinden gitti. Bir süre ilerledikten sonra duraksadı. "Az önce odanızı geçtik." Dedi. Madeline ona yüzünü göstermeden gülümsedi. "Odama gitmiyoruz."

"Nereye gidiyoruz? Aslında bugün seansımız da yok. En iyisi ben odama gideyim. Sizinle yarın görüşürüz. " Dedi Harvey ve arkasına dönüp yürümeye başladı.

"Hiçbir yere gitmiyorsun." Doktorun sesi koridorda yankılandı. Harvey tekrar duraksadı. İşin içinde bir bit yeniği olduğunu hissedebiliyordu. Ama seçme şansı yoktu. "Peki.." Dedi ve gülümsemeye çalıştı.

Hastanenin bilinmeyen karanlık taraflarına doğru yürümeye başladılar. Madeline asansör yerine merdivenleri kullanıyordu. Harvey hastanenin bu kısmında güvenlik kameraları olmadığı fark etti. Doktor cebinden bir anahtar çıkardı ve koridorun sonundaki büyük kapıyı açtı. "İçeri geç." Dedi ve kenara çekilip Harvey'nin yürümesini bekledi. Korka korka kapıdan içeriye giren Harvey'nin gördüğü manzara karşısında kanı donmuştu.

"Bu da ne böyle..." Tiksintiyle yüzünü buruşturdu ve çıkmaya yeltendi. Madeline cebindeki şok cihazını çıkarıp Harvey'i yere yığdı.

Doktor Madeline elindeki elektroşok cihazını Harvey'nin başına doğru yaklaştırırken oğlanın korku dolu gözlerine baktı. "Her şeyimi aldınız benden..." Dedi. "Oğullarımı."

Harvey çığlık benzeri sesler çıkarıyor ama ağzı kapalı olduğu için etki yaratamıyordu. Güçlüydü ama bileklerindeki iplerden kurtulacak kadar değil. Çırpınıyordu ama ipler gevşemiyordu bile. Madeline bir şok cihazına bir Harvey'e baktı. "Hayır hayır..." Dedi. "Bu kadar kolay olmayacak." Dönüp eline bir neşter aldı. Harvey'nin çıplak göğsüne ufak ama derin bir kesik attı. Oğlanın sol gözünden bir damla yaş akıp boynunun derinliklerine doğru kaydı. "Ah üzgünüm... Bağıramıyorsun değil mi?" Harvey'nin ağzındaki bandı sertçe çekti. "Ama ben ne kadar canının yandığını görmek istiyorum." Dedi. Harvey kadının yüzüne tükürdü. Madeline büyük bir kahkaha attı ve elindeki neşteri oğlanın bacağına sapladı. Harvey acıyla kıvrandı. Ama bağırmayacaktı. Ona istediğini vermeye niyeti yoktu. Kadın soktuğu neşteri ileri geri oynatmaya başladı. Harvey'nin turkuaz mavisi gözlerinin çeperi kıpkırmızı olmuştu belki bağırmıyordu ama akan yaşları durduramıyordu. Dişlerini sıktı. "Bunları ödeyeceksin." diye tısladı. Kadın ucuz bir kahkaha daha attı. "Öyle mi? Kim ödetecek... Sen mi?"

"Ah tatlı Harvey. Seninle işim bittiğinde bir bitkiden farksız olacaksın. Sonra da küçük sevgilinin peşine düşeceğim."

"Madison'dan uzak dur!" oğlanın kükremesi doktoru ürkütmüştü. Sağ bileğindeki ipi koparıp tek eliyle kadının boğazına yapıştı. Madeline bunu beklemiyordu ama akıllı bir kadındı. Cebinde taşıdığı sakinleştirici iğneyi çıkarıp Harvey'e sapladı. Oğlanın boğazını çevreleyen eli yavaş yavaş gevşerken "Aman tanrım..." dedi. "O psikopat kızı gerçekten seviyor olmalısın." Harvey'nin gözlerini kapandı. Madeline onu orada bırakıp yukarıdaki ofisine döndü.

Madison onu ofiste bekliyordu. "Burada ne işin var?" diye sordu Madeline. Farkında olmadan fazla sert konuşmuştu. "Seansımız için geldim... Siz, iyi misiniz?" Kadının beyaz önlüğündeki kırmızı lekelere ve boynundan akan su damlalarına bakıyordu. Madeline aceleyle üstündeki önlüğü çıkardı ve konforsuz sandalyesine oturdu. Seansları olduğunu unutmuştu. Bir hata yapmıştı. Ve planında hatalara yer yoktu. Eli ayağı adeta birbirine dolandı. Önce not defterini sonra kalemini teker teker yere düşürmüştü. Madison onun garip tavırlarından şüphelenmeye başladı ama belli etmedi. Harvey uzun süredir ortalıkta yoktu ve şimdi Madison doktorun bununla bir ilgisi olduğundan emin olmuştu. Henüz bir kanıtı yoktu ama hisleri çok yoğundu ve yanılmadığını biliyordu. 

Continue Reading

You'll Also Like

109K 7.9K 62
Sessizlik. Yalnız kalmak istediğimi söylemiştim sadece ona. Sadece sessiz olmasını! Neden dediğimde susmadın? Şimdi yoksun. Bu senin tercihindi!
383 126 13
Sürekli şiddet gören kızın kaçması.Kendini başka birinin yanında bulup gerçeklerle yüzleşmesi...
197K 3.4K 42
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim "Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sını...
YIKINTI By Buse

Teen Fiction

1.4M 55.7K 72
Yayınlama Tarihi:6 Temmuz 2014 [Tamamlandı, düzenlemede.] •Bu ad ile yayınlanan ilk hikayedir. Taklitleri değil, aslını okuyun.• ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Dizl...