Oğuz 'şiddet meselesini' çözeceğini söylediğinden beri sahiden fiziksel olarak yıpranmayı bırakmıştı Ardıl. Psikolojik şiddete karşıysa elinde güçlü bir koz vardı: Görmezden gelmek.
Ancak Emre'yle gülerek son dönem kitaplarıyla dalga geçerken artık yeni bir sorunu olduğundan habersizdi.
Oğuz'un her zamanki gibi üzerinde olan gözleri bu kez sert, boynundaki damar belirgindi. Karmaşık bir ifade vardı yüzünde.
Birkaç dakika sonra Ardıl'ın telefonu bir bildirimle aydınlandı. Gülümseyen yüzü düşmüş, kayıtlı olmayan numaradan gelen mesajı çözmeye çalışıyordu. Son zamanlarda başında olan belayı düşününce kim olduğunu bulmak zor olmadı.
Gözlerini karşıya dikip elinde telefonla ona bakan Oğuz'la bakıştı bir süre. Bu sayede kendini teyit etmişti. Numarayı kaydedip yanıtlamak üzere bildirime tıkladı.
Oğuz:Neden Emre'nin etrafında geziyorsun?
Ardıl:Arkadaşım çünkü?
Oğuz:Emre eşcinsel farkında mısın?
Ardıl:Biliyorum, söyledi.
Oğuz:Neden bir homofobik nefret ettiği bir eşcinselle arkadaş olsun ki?
Ardıl:Homofobiğim diye eşcinsellerden nefret edecek değilim?
Oğuz:Dalga mı geçiyorsun sen?
(Görüldü 14:43)
Ne var canım fena mı oldu hem mimiklerini öğreniyoruz hem daha fazla moment yakalıyoruz
N'olur bu halinin hoşunuza gittiğini söyleyin