Eve vardığımda Aras'a bu haberi vermek için sabırsızlanıyordum. İçeriye girdiğimde Aras'ın buz mavisi gözleri yine üzerimdeydi ama bu sefer bağırıp çağırmak yerine açıklamamı bekliyor gibiydi.
Daha fazla bekletmeden gülümseyerek karşısına geçtim ve konuşmaya başladım,
"Sevgilim sana güzel haberlerim var.."
"Delfin, babanın evinde ne işin vardı?!" Dedi gözlerini kısarak.
"Kendin de diyorsun 'babanın evinde' yani babamın evi olduğu için gitmiş olabilir miyim sence de?"
"Delfin delirtme beni, en son o adam benim babam değil diyordun!" Sinirle soluyarak Aras'ın sakinleşmesini bekledim.
Aras nihayet susmaya karar verdiğinde konuşmaya başladım,
"O eve evlendiğimizi söylemek için gitmiştim. Onlardan hiç bir beklentim kalmamıştı artık fakat babam bu sabah bana dedi ki Aras'la seni bu akşam ağırlamak istiyoruz."
"Söyle Mehmet Aksoy'a, hiç bir yere gitmiyoruz."
"Aras babam gerçekten bizi desteklemesede yinede güveniyor. İlişkimize inanıyor, senin bana zarar vermeyeceğine.."
"Delfin, Kuzey'de orada?! Ben o herifle seni bir daha aynı masada oturtmam."
"Kuzey'in sevgilisi var." Dedim aniden. Daha sonra dediğime pişman olmuştum, kahretsin! Neden yalan söyleme gereği duymuştum ki ben şimdi?!
"Öyle mi?" Başımı olumlu anlamda sallayarak gözlerimi gözlerinden kaçırdım ve kısık bir ses tonuyla "Öyle." Diye ekledim.
"Delfin ben o adamdan hoşlanmasamda senin daha fazla üzülmemen için gidicem." Dediğinde boynuna atladım. Sımsıkı sarıldıktan sonra geri çekilerek sözüme devam ettim,
"Onlar senin de ailen sayılır Aras. Biz evliyiz..."
"Onlar senin ailen, benim değil!"
"Tamam, dediğin gibi olsun. Sadece senden tek bi ricam var o da bu akşam sakin olman. Lütfen?"
"Delfin, kavga etmek için gitmiyorum oraya, merak etme sakin olucam."
Gülümseyerek dudağından uzunca öptüm ve ardından kıyafetlerimi seçmeye başladım...
***
Nihayet saat 10 olmuştu! Aynada kendime kısaca baktıktan sonra Aras'ı incelemeye başladım.
"Çok mu yakışıklı oldum?" Dedi tek kaşını kaldırarak aynadan gözlerime baktı.
Arkasından sarılarak boynundan öptüm,
"Evet, çok yakışıklısın." Sırıtmaya başladı.
"Hadi bi an önce gidelim artık bitsin." Gözlerimi devirerek önden arabaya doğru hızlı adımlarla yürüdüm...
Evin kapısının önünde araba fren yaptığında Aras'ın uzattığı elini sıkıca kavradım ve içeriye doğru ellerimizi ayırmadan yürümeye devam ettik.
Gözlerimi ilk olarak babama kaydırdığımda babam ise Aras'ı inceliyordu. Daha sonra ise bana doğru gelen Emir'e sımsıkı sarıldım.
"Delfin, Selin beni aradı..." dediğinde kaşlarım çatıldı. Geri çekilerek onu dinlemeye başladım.
"Geçin masaya anlatırım daha sonra."
Sema'ya bile sarılmıştım o anki mutluluğumla, Aras'la birlikteliğim devam ederken aynı zamanda ailem yanımdaydı.
"K-Kuzey yok sanırım?"
"Gamze'nin doğum günüymüş. Arkadaşlarıyla kutlamaya gittiler." Bunu duyduğuma sevinmiştim. İkimiz için de onun burada olmaması çok daha iyiydi.
Özenle hazırlatılmış masaya oturduğumuzda yemeklerin bi çoğunun benim sevdiklerimden olduğu gözümden kaçmamıştı...
"Aras karşıma oturacağı esnada Emir oturunca ufak bir kahkaha attım, ardından Aras'a baktığımda gözlerini Emir'in hareketlerine karşı devirerek yanıma oturdu." Boynuna doğru yaklaşarak kulağına fısıldadım,
"İyi gidiyorsun sevgilim." Daha sonrasında ise boynunu öperek geri çekildim.
"Aras Barkın, kızımla bize sorma cüretinde bulunmadan evlendin.." diye söze başladı babam.
"Öhm.." yalandan öksürerek babama bakış attığımda hala umrunda değildi.
"Aynen." Dedi Aras daha da umursamaz bir tavırla.
"Seninle bu akşam tartışmak istemiyorum, zaten isteseydim sizleri buraya çağırmazdım. Dediğim gibi, Rıza Barkın benim yakın bir dostumdu. Birlikte ortak çok fazla hisselerimiz vardı, eşim Delfin'e hamileyken doğumuna çok az kaldığı zamanlar bile Rıza Barkın Delfin'i gelini olarak almak istiyordu...
Sen ne yaptın? Babanı öldürdün! Ama Delfin'in anlattıklarına göre iyi bir gerekçen varmış. Rıza'dan hiç beklemesemde o da anneni öldürmüş! Bu yüzden seni anlıyabiliyorum. Akıl sağlığının yerinde olduğunu sadece intikamını almak istediğini anlayışla karşılardım bir süre sonra fakat sen benim kızımı kaçırıp bileklerini kestin! Ölüyordu lan! Kızım sana hiçbir şey yapmamıştı..!"
"B-Baba, sakin olur musun? Yalvarırım." Gözlerim dolmuştu. Eski olayları başka birinden duymak beni sinirlendiriyordu.
Aras ilk başta sakinliğini korudu, babam sözünü bitirdiğinde yutkunarak buz mavisi gözlerini
babama dikti;
"Mehmet Bey, size bu konuda saygım sonsuz. Kızınızı öldürüyordum, fakat bunun sebebi sizdiniz.
Siz benim hayata tutunma sebebimi..-"
Duraksayarak bana baktı ve elimi tuttu, ardından tekrardan babama döndü,
"Benden alıyordunuz, daha doğrusu onu benden siz bile alamazsınız, demek istediğim onun bana karşı sevgisini yok ediyordunuz. Sinirlenince kendimi tutamıyorum ve sevdiklerime zarar veriyorum ama dediğim gibi sebebi sizdiniz! Delfin beni sizin yüzünüzden reddetti."
"T-Tamam. Sevgilim, konuyu kapatalım?" Aras öfkeli bakışlarını babamın üzerinden çekti ve tabağına odaklandı. O sırada kapıdan içeriye önce kahkahaları sonrada kendisi gelen Kuzey'e döndük.
Kolunun altına aldığı kız arkadaşı olduğunu düşündüğüm kişi Kuzey'e bakarak gülümsemesini devam ettirdi.
"Hayırlı akşamlar! Aa, Aras Barkın'da buradaymış!"
Sarhoş olduğu konuşmasından ve bakışlarından belliydi. Sırıtarak konuşmasına devam etti,
"DDelfin Barkınnn, ABİCİM, ehehe , ABİCİMM evlilik nasıl gidiyor?"
Benden bahsederken gözlerimi kaçırdım. Babama baktığımda bir şey anlamadığından emin oldum.
"Sema! Allah aşkına oğluna söyle bizi daha fazla
rezil etmesin!"
Sema Kuzey'in diğer kolundan tutarak diğer kızla birlikte odaya götürdü. Aras, Kuzey'i görmekten gelerek konuşmaya başladı.
"Saat geç oldu, her şey için özelliklede Delfin'i affederek onu mutlu ettiğiniz için teşekkür ederim kendi adıma. Size kaldığımız evin konumunu atarız bizde sizleri en yakın zamanda ağırlamaktan şeref duyarız öyle değil mi sevgilim?"
Aras'ın babama karşı tavırları her ne kadar samimi gelmesede aralarındaki buzları eritmeleri beni aşırı derecede mutlu etmişti.
"Mutlaka, sizi geçireyim..."
Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlediğimizde babamın omzuma dokunmasıyla ona doğru döndüm,
"Delfin, kızım ofise uzun zamandır uğramıyormuşsun. Evlendiniz diye işe gitmeyi bırakacak değilsin dimi?! O kadar lisans-"
Sözünü kestim,
"Babacım, saçmalama. Evlilikle alakası yok,
tabiki devam edeceğim. Biliyosun ne zamandır bunu bekliyordum. Ama bazı özel sebeplerden dolayı istesemde gidemedim."
"Kötü bir şey mi oldu?"
"Sadece hastamın ailesiyle ilgili sorunlar yaşadım."
"Delfin, beni haberdar et bir daha ki sefere!"
"Tamamm." Diyerek yanağından öptüm ve daha sonra Emir'e sıkıca sarıldım. Daha sonra Aras'ın arkasından yürüyerek arabaya doğru ilerledim
***
Üzerime geceliğimi geçirdikten sonra yatağa
yatarak yorganıma sarıldım. O sırada Aras elinde şampanyayla birlikte içeriye daldı. Daha sonra elindeki şampanyayı zorluk çekmeden patlattı.
Kim bilir kaç kez kızlarla şampanya patlatmıştı şu yaşına kadar?!
"Sürpriz"
"Aras, noluyor?" Dedim onun bu hallerine gülümseyerek.
"Karımın ailesiyle barışmasının şerefine." Getirdiği bardaklara koyarak içlerine bir kaç tane buz attı.
"Sanki çok umrundaydı barışmamız. Fırsatları değerlendiriyorum desene!" Dediğime karşı sırıttı.
"Beni iyi tanıyorsun." Diyerek dudağımı karşılık veremeyeceğim bir hızla öptü ve geri çekilerek kadehi uzattı.
***
Şu an kendimi aşırı derecede aptal hissediyordum.
Aras'ı izleyerek sırıtmaya devam ettiğimde neden güldüğümü bile bilmiyordum. En son sarhoş olduğumda doğum günümdeydim ve Aras'ı öldükten sonra ilk defa görmüştüm...
Aras'ın yatakta üzerime doğru gelmesi dikkatimi daha çok dağıtmıştı. Ne yapabilirdi ki? Yani ben
ona birlikte olmaktan korktuğumu daha öncede belirtmiştim. Ben istemediğim sürece yapmazdı.
İç ses: Sen istemediğin sürece mi? Gerizekalısın sen kızım! Bileklerini kesti, Batuhan'ı öldürdü, seni kaç kere kaçırdı, boynuna isminin baş harfini yazdırdı... Aynen, aynen, seni baya dinliyormuş kocan!
İç sesimden geçenlere karşı gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Gözlerimi Aras'a kaydırdığımda boynumu öpmeye başlamıştı. Bu hem hoşuma gidiyor hemde ürpertiyordu...
En sonunda geri çekilip boş kadehleri yan taraftaki masaya koydu ve tekrar yatağa uzandı.
"Hadi yatalım."
"Yatmak? Uyumak anlamındaki yatmaktan bahsediyoruz değil mi?" dediğimde sorumun saçmalığından dolayı dudağımı dişledim.
"Bebeğim bir şey mi oldu?"
"İyiyim. Bir şeyim yok." dediğimde beni kendisine doğru çekerek kafamı onun kaslarına doğru yasladı. Gülümseyerek ellerimi boynuna doladığımda o da sağ elliyle saçlarımı okşuyordu.
***
Bir süre uyuduğumu düşünürken saate baktığımda sadece bir saat geçmişti. Aras henüz uyumamıştı, televizyonu açmış bir şeyler izliyordu.
Üzerinden kalkarak yatağın diğer tarafına kaydım
ve bağdaş kurarak oturdum. Aras gözlerini televizyondaki filmden ayırarak beni izlemeye başladı.
"Aras ben düşündüm..."
"Neyi?"
"Aslında bunu ilk gece yapmamız gerekiyordu ama salaklık ederek senide hayal kırıklığına uğrattım."
Bir süre duraksadım ve konuşmama devam ettim,
"B-Ben hazırım. Birlikte olmak istiyorum." Aras sırıtarak yanağımdan öptü ve geri çekildi,
"Delfin Barkın, emin misin? Ben çok can acıtırım..."
Kahkaha atmaya başladığında omzuna susması için sertçe vurdum. Daha önce başka kızlarla yapması sinir bozucuydu. Neyse Delfin, sakin..
"A-Aras, canımı acıtmazsın değil mi?"
"Daha önce bakire bir kızla olmadım. Ne kadar acıyacağını kestiremiyorum. Ama dikkatli olurum güzelim, merak etme senin canını asla yakmam..."
Saçlarımdan öptüğünde dediklerini düşündüm, eninde sonunda olacaktı zaten öyle değil mi?
Heyecanımı örtmeye çalışarak kucağına oturdum.
Diğer kızlardan daha iyisini yapmak istiyordum ama elimde değildi,
Saçlarımı diğer yana attığımda üzerimdeki geceliği onun kucağından düşmemeye çalışarak çıkarttım ve hafifçe yatağın üzerine koydum.
Yapmayı bildiğim tek şey olarak önce dudaklarına yapıştım. Onun üzerinde zaten bir şey yoktu. Eğer olsaydı onu çıkartmakla oyalanırdım ve bu benim yararıma olurdu.
O sırada ne düşündüğümü fark etmeden Aras'ın kucağından ani bi hareketle yatağa yapıştım ve o da üzerime çıktı. Kaslı kolları sağımda ve solumda duruyordu.
Gecenin devamını gözlerimi onun gözlerinden ayırmayarak geçirdim. Kokusu beni sarhoş etmeye yetiyordu zaten. O benim üzerimdeyken boynuna çok daha yakındım.
Dudağını kulağıma sürttü ve fısıldadı,
"Canını acıtırsam boynumu ısır." Dediğinde sırıttım.
"Yaparım biliyorsun değil mi?"
"Yaparsın, Delfin Barkın."
***
Gecenin onu ısırmakla geçiceğini sanmıştım ama sandığım kadar canım acımamıştı zaten acımaması için elinden geleni yapmıştı. Bi kaç defa onu ısırdım ama onu etkilememişti.
Acıyla zevki aynı anda tatmanın etkisiyle sabaha kadar uyuyamamıştım...