~40~

14K 591 354
                                    

Selin'in sesiyle irkildim,

"Delfin, hadi! Daha bavullarımızı hazırlıyıcaz!"
Son kez çevreye bakındıktan sonra arkam dönük bir şekilde Selin'e cevap verdim,

"T-tamam geliyorum.." Selin'in yanına gittim.

Aklımda bir sürü soru işareti vardı... Aras eğer ölmediyse neden kendi mezarını ziyaret etsin ki?!

Arabaya bindikten sonra ilk Selin'lerin evine gittik
ve ona kıyafet seçtik. İhtiyacı olabilecek takıları ve makyaj malzemelerini ayırttıktan sonra benim eşyalarımı seçebilmek için tekrardan bizim eve döndük.

"Delfin! Baksana ne buldum, bunu da al!"

"Selin'cim, kıt mısın? Bavulda yer kalmadı! "
Selin elindekini somurtarak katladı ve yerine koydu. Saat çok geç olmuştu, kaç saattir bavullarımızı hazırlıyorduk...

"Selin bu gece de bizde kal, zaten yarın buluşucaz?"

"Yok, benim daha duş almam lazım..."

"Burada alırsın?"

"Olmaz, en iyisi kendi evime gitmek.." diyerek gülümsedi. Bende karşılık verdim..

"İyi sen bilirsin"

"Acaba biz seninle ayrımı yapsak yolculuğu?" Dedi Selin kaşlarını çatarak.

"Nasıl yani?"

"Yani Emir ve Kuzey önden gitsinler bizde arkalarından onları takip ederiz arabayla?"

"Aslında.." Diyerek başladığım cümleyi çat kapı giren Kuzey tamamladı,

"Kesinlikle olmaz!" Bende üstelemedim. Selin ise somurtuyordu...

Selin gittikten sonra bende son hazırlıklarımı yapıp erkenden yattım çünkü yarın sabah erkenden kalkmam gerekecekti.

Sabah kapının tıklanma sesiyle gözlerimi araladım ve uykulu bir sesle "gir" dedim.

Kimin geldiğini göremiyordum ya Kuzey ya da Emir'di. Gözlerim kapalı bir şekilde konuşmaya devam ettim.

"Efendim?"

"Hadi hazırlan, çıkacağız birazdan." Bunu diyen Emir'di. Kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra daha fazla üstelemeyip odamdan çıktı.

On dakika falan sonra gözlerimi açabildim. Kıyafetlerim zaten dün akşamdan hazırdı. Yolculuk için fazlasıyla rahatlardı. Üzerime geçirdikten sonra saçlarımı tarayıp güneş gözlüğümü taktım.

Merdivenlerden aşağıya hızlıca indikten sonra Kuzey'i bavullarımızı arabaya yerleştirirken bir süre izledim. Yanına gittiğimde beni farketmemişti.

"Günaydın" dediğimde gülümseyerek bana döndü

"Günaydın."

"Ya hadi gidelim artık" Dedi Emir sıkılmış bir şekilde.

"Hadi o zaman bi an önce Selin'i almaya gidelim" dedim ve ön koltuğa binecekken Emir beni durdurdu

"Ön koltuk benim!"

"Emir, çocuk musun?!"

"Hayır, ön koltuk benim Delfin. Siz Selin'le arkada oturun..."

SAPLANTI 2: Tehlikeli OyunlarWhere stories live. Discover now