Autumn Leaves | yoonmin ✓

By vkooksyoonmin

317K 22.8K 14.5K

Park Jimin, kardeşi Jeongguk ile birlikte hayranı olduğu Agust D'nin şirketinde stajyerlik yapmaya başlar. More

╰autumn leaves╮
╰1╮
╰2╮
╰3╮
╰4╮
╰5╮
╰6╮
╰7╮
╰8╮
╰9╮
╰10╮
╰11╮
╰13╮
╰14╮
╰15╮
╰16╮
╰17╮
╰18╮
╰19╮
╰20╮
╰21╮
╰22╮
╰23╮
╰24╮
╰FINAL╮
╰EPILOGUE╮

╰12╮

10.1K 777 394
By vkooksyoonmin

Autumn Leaves-12

Hislerim, kontrol edemeyeceğim derecede artıyordu. Onu görüşümde, onunla göz göze gelişimde, ismimi normal bir tonda söylediğinde, yüzüme dokunduğunda, dudaklarını tenimde gezdirdiğinde, bana gülümsediğinde, sahnede onu şarkılarını özgürce söylerken izlediğimde... Her an, ona daha da fazla aşık oluyordum ve bu beni de artık korkutuyordu.

Beni yanından ayırmıyordu. Konser bitince selam vermek için her zaman yanına çağırıyor, insanlar bizi çekerken elimi sımsıkı tutarak havaya kaldırıyordu. Hiç utanması yoktu.

Bugün olduğu gibi.

Yakında geri dönüş yapacaktı ama bundan önce katılması gereken programlar, röportajlar, törenler vardı ve beni de çoğuna götürüyordu. İdol değildim, bunu o da biliyordu ama yine de yanında olmamı istiyor, beni çıldırtıyordu.

Bugünkü röportajını vereceği kişi, garip bir şekilde benimle de röportaj yapmak istemişti. Ve bu yüzden Suga, Taehyung'a Jeongguk ile kalmasını söyleyerek yine beni sürüklemişti. Her zaman yanında olmayı sevmeme rağmen, henüz bu kadar fazla göz önünde olmaya alışamamıştım.

Suga ile yan yana oturmuş, Bay Xijyung ve Suga'nın konuşmasını gülerek dinliyordum. Arada ben de konuşuyor, genellikle gülmekle meşgul oluyordum. Ama tabii ki de buraya öylece oturmaya ya da sadece gülmeye gelmemiştim.

Korktuğum şey başıma gelmişti.

"Jimin, biraz da senden bahsedelim."dedi Bay Xijyung. Sakallı ve hafif tombul yüzünde tatlı ama biraz da insanı geren bir gülümseme vardı. "Suga'nın yanında staj yapacakken kendini birden sahnede bulmak nasıl bir şey?"

Dudaklarımı yaladım. Suga'nın gözleri üzerimdeydi ve ben nasıl cevap vermem gerektiğine hiç çalışmamıştım. "İlk başlarda korkunçtu."deyip gergince kıkırdadığımda, Suga da güldü.

"Seni o kadar çok mu geriyordum Jimin-ssi?"

İşte! Bir röportajın ortasında benimle flört edecekti ve ben tepki vermemeye çalışacaktım, öyle mi?

"Hayır, sadece gözüne girmeye çalışıyordum. Bu yüzden de çok çalışıyordum ve hayatımda hiç o kadar sıkı çalıştığımı hatırlamıyorum. Sadece şirket için iyi olmaya çalışıyordum."dedim ve ona yandan bir bakış atarak tekrar karşımdaki Bay Xijyung'a baktım. Bizi dikkatle izliyordu.

Ama onun yerine Suga'nın dudaklarından tüylerimi diken diken eden iki kelime çıktı. "Geunyang* geunyang..."dediğinde melodik şekilde, gerçek anlamda donup kalmıştım.

Resmen ona söylediğim şarkının ufak kısmını röportajın ortasında söylemişti. Tamam, kimsenin anlamasına imkan yoktu ama yine de bunu ben yanındayken yapmamalıydı!

Tanrım... Peki ya sesi neden o kadar tatlıydı?

Gözlerim benden izinsiz Suga'ya kayarken, o Bay Xijyung'a bakıyordu.

"Peki ne zaman çıkış yapacaksın? Şirketinin sahibi de buradayken bunu sormadan yapamazdım."

Suga'nın konuşacağını anlar anlamaz, araya girmeliymişim gibi hissettim. "Bunun için henüz çok erken. Hala bir stajyerim ve yeteri kadar iyi değilim."

"Yanılıyor."dedi anında Suga. Bana döndüğünü hissettiğimde, kızararak ona baktım. Gözleri dikkatle bana bakarken kaşları çatılmıştı. "Çok sıkı çalışıyorsun, ben bile stajyer olduğum zamanlarda böyle değildim. Yemek yemeyi bile unutuyorsun Jimin-ssi." Dilini şaklattı ve kafasını iki yana sallayarak Bay Xijyung'a döndü. "Onun sağlığı konusunda endişeleniyorum. Neredeyse hiç yemek yemiyor ve buna rağmen saatlerce pratik yapıyor. Lütfen ona bir şeyler söyle. Benim sözümü dinlemiyor."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Onun sözünü dinlemiyor muydum? Dinlediğim tek kişi oyken böyle söylemesi komikti. Ve sevimli. Yalan söylerkenki kızaran yanakları fazlasıyla tatlıydı ve şu an kameralar etrafımızda olmasaydı onu deli gibi öpebilirdim.

"Jimin-ah, sağlığın her şeyden önemli. Eminim hayranların da senin için endişeleniyordur. Lütfen sağlığına dikkat et."

Sanırım sadece stajyer olmama rağmen beni destekleyen hayranların olduğunu biliyordu. Ve söyledikleri birden içimi ısıtmıştı. "Edeceğim."dedim sadece gülümseyerek. Ardından da beni çeken kameraya parmak kalbi yaptım ve utanarak gülerken kalbi bir süre kameraya gösterdim.

Hemen sonra da Suga diğer stajyerlerden bahsetmiş, ilgiyi üzerimden almıştı. Tabii bir ara Jeongguk'tan bahsettiği için gözler yine bana dönmüştü ama röportajdaki rolüm o kadardı.

Ya da ben öyle sanıyordum.

"Son olarak, hayranlara Jimin hakkında nasıl bir bilgi verebilirsin Suga?"

Avuç içlerim gereksiz yere terlerken, kalp atışım oldukça hızlanmıştı. Gözlerimiz Suga ile birleşirken dudakları kıvrıldı ve yoğun gözleri Bay Xijyung'a döndü. "Kesinlikle Jimin'in gözlerinin içine bakmamalılar. Yoksa aşık olurlar."

*

Röportajdan sonra, Suga beni şirkete götürmek yerine bir restorana götürmüş, bu sefer birilerinin bizi çektiğini fark etmemek imkansızken rahatça yemeğini yemişti.

Bana da zorla yedirmiş, her ne kadar teni tenime dokunmasa da gözleri, çatık kaşları ve sivri dili onu dinlememi sağlamıştı. Ben hala röportajda dediği şeyi atlatamazken o oldukça rahattı.

Tanrı aşkına, gözlerimin içine baktıktan sonra hayranları o şekilde uyarması o kadar absürttü ki!

"Artık düşünme."diye uyarırken gözlerimi devirdim.

"Burada senin kariyerinden bahsediyoruz ama sen bunu umursamıyorsun bile."deyip kafamı iki yana salladım. "Yaptığın her şey boşa gidecek; oyunlar, fotoğraf çekimleri, videolar, programlar, adaylığın olan ödül törenleri, konserler... Her şeyin benim yüzümden mahvolmasını istemiyorum."

"Mahvolmayacak. Hiçbir şey olmayacak."dedi ve tekrar gözlerimin içine baktı. Gözleri her şeydi. Sesi her ne kadar duygu barındırmıyorsa, gözleri o kadar derindi. Beni boğuyordu, korkutuyordu. Ona aynı şekilde bakabildiğimi bile emin olamıyordum ve bu beni çok korkutuyordu. "Sadece bana söz ver Jimin."dedi ve gözlerindeki yoğun duygu sesine yansıdığı için kalbimin ağırlaştığını hissettim. "Her şeye rağmen yanımda olacak mısın?"

"Suga hyung... Ben sandığın kadar güçlü birisi değilim."dediğimde kaşlarının çatıldığını görmek tüylerimi diken diken etmiş, söylediğim şeyi birkaç kez düşünmeme sebep olmuştu. Ruhumun bile ağırlaştığını hissetmek beni daha da fazla gerdi. "Demek istediğimi anlıyor musun?"diye yavaşça sorduğumda, gözlerini kırpıştırdı.

"Yetersiz olduğunu düşünüyorsun."dedi. Dudakları hafif aralık dururken, söylediği şeye inanamıyor gibiydi ama gerçek buydu.

Dile getiremiyordum ama evet. Gerçek tam anlamıyla kullandığı cümledeydi.

"Jimin..." Yutkunduğunu fark edince gözlerim endişeyle onu süzdü. Yüzü asılmışken gözleri fazlasıyla yoğun bir koyuluktaydı. "Sadece bedensel olarak değil, manevi olarak da bana yetmeyeceğini düşünüyorsun. Sikeyim seni Jimin." Titrek nefesi kulaklarıma ulaşırken ben çoktan nefesimi tutmuş, benim için olan ilgili ve yoğun tavrı yüzünden ölmeyi bekliyordum. "Bebeğim."diye fısıldadı ve masanın üstünden bana eğildi. "Sen yetersiz değilsin. Yemin ederim ki dünyadaki herkesten çok daha fazlasısın. Ah, şu an her yerini öpmek ve sana benim için ne kadar değerli ve yeterli olduğunu göstermek istiyorum."

Gözlerim anında kocaman açıldı. "Deneme bile!"dediğimde tatlı gülüşüyle beraber kendisini geriye attı. Ben ise öldüğümü düşünüyordum.

"Tamam, tamam! Denemeyeceğim ama sen de şunu unutma; sen benim sevgilimsin ve dünyada tanıdığım en güçlü kişisin. Sesin, dansın, kişiliğin, mükemmel ruhun ve gülüşün ile kalbimi, ruhumu gözüm kapalı verebileceğim tek kişisin."dedi ama sonra birden gözleri hafifçe açıldı. Yoğun bakışları yine gözlerimi yakalarken kendimi yine karnımın ve kalbimin heyecanla kasıldığı anlardan tekinde bulmuştum. "Belki de çoktan vermişimdir."

*

(*Geunyang: Serendipity'de geçen sadece sözcüğünü karşılıyor ve burada Suga'nın bunu söyleme sebebi Jimin'in konuşurken birden fazla sadece demesi ve aklına şarkıyı getirmesi.)

Continue Reading

You'll Also Like

913 118 7
İnsanlığımı yitirmek bir olguydu: Onun kollarında bir ömre bedel geçen birkaç senenin acısı gibi, yavaş yavaş ölüme sürüklüyordu. "Seni mahveden kişi...
6.7K 479 11
Burada evrenimizin merkezi sizsiniz ve biz sadece sizi memnun etmek için buradayız. Sevgili okuyucu, bu gecenin onur konuğu sizsiniz ve hepimiz memnu...
6K 818 27
Park Jimin gündüzleri enerjik geceleri ise daha enerjik birisiydi. Barlar onun okuldan sonra en çok ziyaret ettiği yerler olurken istediğini yapar, k...
58.4K 5.8K 8
Korkma küçüğüm, sesini duydum...