MAFYA

By ccaglasuu

3.2M 97.6K 25.6K

Tanışmaları değişik olmuştu biraz.Adamın düşmanının kendisine yaptığı saldırı sonucunda,sıyrılan kurşunun bir... More

1. Bölüm : Kurşun
2. Bölüm : Yeni Okul
3. Bölüm : Kerem
4. Bölüm : Araf'ın Evi
5. Bölüm : Mert
6. Bölüm : Öpücük
7. Bölüm : Ödeşme
8. Bölüm : Sahte Sevgili
9. Bölüm : Kafes dövüşü mü?
10. Bölüm : Kaçırılma
11. Bölüm : Hastane
12. Bölüm : İkinci Öpücük
13. Bölüm : Masum
14. Bölüm : Kerem'in ekibi
🎉🎉MUTLU YILLAR🎉🎉
15. Bölüm : "Yanındayım"
16. Bölüm : "Seni Gerçekten Seviyor"
17. Bölüm : "Annem gibi kokman senin suçun"
18. Bölüm : Kıskanç Beyimiz Araf
19. Bölüm : Operasyon
❤️ÇOK TEŞEKKÜRLER❤️
20. Bölüm : "Benim sana ihtiyacım var"
21. Bölüm : "Ben de bu öküzü seviyorum"
23. Bölüm : Sarhoş
24. Bölüm : İç Çamaşırı
25. Bölüm : "Sadece sen"
26. Bölüm : Ateş Atay
27. Bölüm : "Ya sen niye nefes alıyorsun ki?"
28. Bölüm : "Senin de beni gerçekten sevdiğini"
29. Bölüm : Dünyanın en güzel annesi
30. Bölüm : "Cehennemine hoş geldin Su Başaran"
31. Bölüm : Cehennem (Part 1)
32. Bölüm : Cehennem (Part 2)
33. Bölüm : Beni yanlış anlamamıştır değil mi?
34. Bölüm : Halil Karan öldü mü?
35. Bölüm : "Unut beni.Hoşçakal Sarışın."
36. Bölüm : Ölüm dövüşü
37. Bölüm : Hoşgeldin yaz! Hoşgeldin tatil!
38. Bölüm : Korkut belası
39. Bölüm :"Beni özlemedin mi ağabeyciğim?"
40. Bölüm : "Yine mi sen?"
41. Bölüm : "Yanımdasın"
🎊💞🎊 200K!! 💞🎊💞
42. Bölüm : "İlk kez kaybetme korkusunu yaşadım"
43. Bölüm : 6 yıl sonra...
44. Bölüm : Yeni hayat
45. Bölüm : "Tüm benliğinle benimsin gökyüzü"
46. Bölüm : Tartışma
47. Bölüm : Cinsiyet
48. Bölüm : Hoşgeldin Elis bebek!
49. Bölüm : Cenaze
-FİNAL-
SÜRPRİZ!!!
🖤❤️1 YIL❤️🖤

22. Bölüm : "Seni bana hapsedesim var"

68.7K 2.1K 1.1K
By ccaglasuu

Kelime sayısı:3700
Vote ve yorum atmayı unutmayın!
Keyifli okumalar.🖤

Bildirim geldi ve çığlık mı attınız yine? Bu seferki boşa gitmedi.😂gecemavisii2004 cikolatamm00
İthaf:Deli ve psikopat okuyucum likesia 'ya🖤.

Alya'dan
Gözlerimi açtım kırpıştırarak.
Araf beni ikna etmiş ve yanında yatmıştım dün.Fazla rahat değildi belki ama onun yanındaydım en azından.
Hala utanıyordum tabii.
Ve hala inanamıyordum.
Arkamdan sarılmış,başını boyun girintime koymuş uyuyordu.
Elleri ise karnımda birleşmişti.
Ellerinin üstüne elimi koydum gülümseyerek.Sanırım en mutlu kalktığım cumartesi sabahıydı.
Onu uyandırmamak için yavaşça kalkmayı denedim.
Uyanık olsa gerek,her kalkmaya çalıştığımda daha da sıklaşıyordu belimdeki elleri.

"Araf."

"Hı?"

Boğuk çıkan sesi gülme isteğimi bastırırken kendime engel oldum.

"Ellerini çeker misin?"

"Sus Alya,bu anı hiç bir şey bölemez."

"Ya çekil."

"Nereye gideceksin?"

"Kızları aramam lazım."

"Bunun için mi,sus ve uyu."

Yavaşça ona döndüm.
Yeni çıkmış sakallarına dokunmak istiyordum ama utanıyordum.
Biliyorum artık sevgiliydik ama daha acemiyim işte.
Gözlerini yavaşça açtı.
Açtıktan sonra sırıttı ve beni yine kendine çekti.Başımı göğsüne yaslarken bir elini saçıma götürdü ve okşamaya başladı.
Ben hemen mayışırken,o kulağıma fısıldadı.

"Benimsin artık sarı.Benim."

Dedikleri ile tamamen ona sokuldum.Kalbim çok hızlı atmaya başladı.Utandırıyordu beni pislik.Kıkırdama sesini duyduğumda ne zamandan beri bu kadar çok gülmeye başladığını sordum kendi kendime.

'Sen yanında olduğundan beri.'

İç sesimi ve düşüncelerimi bölen benim Araf'a sorduğum soru oldu.

"Neden gülüyorsun?"

"Hala utanıyorsun."

"Ne var bunda?"

"Benden utanmayacaksın.Senin utanacağım en son kişi ben olacağım."

Gülümsedim.
Başımı kaldırarak gözlerine baktım.

"Gökyüzüm,hatunum,hayatımsın bundan sonra."

Dedikleri ile kalbim hızlanırken gözlerim sonuna kadar açıldı.
Sıkıca boynuna sarıldım.Bu adamı daha önce hiç böyle görmemiştim ama bu hali çok harikaydı.Fakat Araf'ı tanımıştım.
Her zaman böyle olmayacağını da biliyordum.Kapı tıklatıldığında ayrıldık.Araf'a yardım ettim ve sırtını yatak başlığına yasladı.Doktor içeri girdi ve gülümsedi.

"Günaydın."

"Günaydın."dedim bende gülerek.
Yeni otuzlarına girecek olan genç doktor Araf'ın kontrolünü yapmak için içeri girdi."Ben kızları arayıp geliyorum."dedim Araf'a dönüp.
"Çabuk dön."
"Tamam."
Odadan çıktım ve doktor ile Araf'ı yalnız bıraktım.
Telefonumu çıkarttım,Su'yu aradım.
"Alo?"
"Günaydın Alya,ne oldu sabahın erken saatinde aradın?"
"Nasıl olduğunuzu merak ettim.Nermin sultan nasıl?"
"Şey,biz evde değiliz.Nermin sultan da izinli."
"Nasıl ya,siz neredesiniz?
"Biz,Araf'ların evindeyiz."
"Neden?"
"Aslında,yani biz de emin değiliz.Yeni komşular taşınmış mahalleye.Bizim tam karşımızdaki eve.Biz yokken kapımızı çalmışlar.Eve giderken görmüşler bizi.Bora gil de dediler bizimle kalın."

"Yeni komşular mı?

"Evet.Hatta bugün de birileri daha taşınıyor.Evli bir çiftmiş.İki de çocukları var."

"Sen nereden öğrendin?"

"Evlerine eşyalarını taşırlarken gördüm.Ama emin değilim tam."

"Kızlar da iyi mi?"

"Sadece Buket biraz garip davranıyor.Onun dışında iyiyiz."

"Garip derken?"

"Sürekli bir dalgın."

"Anladım,sonra ararım seni.Kendinize iyi bakın."

"Tamam,görüşürüz."

"Görüşürüz."
Telefonu kapattıktan sonra doktor odadan çıktı.
"Araf Bey'in yarası iyi durumda.Fakat kendini zorlarsa dikişleri zarar görebilir.Yarın,hatta belki bugün hastaneden taburcu olabilir."

Kocaman gülümsememi sundum gözler önüne.
"Peki Teşekkürler."
"Rica ederim,iyi günler."
İçeri gülerek girdiğimde Araf'ın suratı yine sert halini almıştı.

"Ne oldu?"

"Neden o adama güldün?"

Gülümseyerek yanına gittim kapıyı çektikten sonra.Yanına oturduktan sonra utanarak da olsa başımı omzuna koydum.

"Bunu mu kıskandın?"

"Gülünce ne kadar güzel olduğundan haberin var mı hatun?
Benden başka kimseye gülmeyeceksin.Seni bana bağlayan en önemli özelliğini başkalarına sunamazsın."

Başını eğerek bana baktığında burunlarımız birbirine değiyordu.Dudaklarımız arasında ise milimler vardı.Çok güzel konuşmuştu.

"Kıskanç ve sert bir psikopatı da dize getirecek bir kadın varmış demek ki."

"Çirkef bir sarışını da dize getirecek bir adam varmış."diyerek güldü.

"Sensin çirkef be,ne çirkefliğimi gördün?"

"Çirkef olmadığın zamanı mı gördüm?"

Pis gıcık.Yataktan kalkacakken iki elini karnımda birleştirdi ve kendine çekti.

"Sakin ol güzelim.Ben seni bu çirkefliğinle de severim."

Başını boyun girintime koyduktan sonra yanağımdan öptü.Gülümsemem genişlerken Araf'ın telefonu çaldı.
Telefonu açtıktan sonra konuştu.
"Konuş!"
"....."
"Seni bulamayacağımı mı sanıyorsun?"
"....."
"Kimse Alya'yı benden alamaz.O benim lan!"
"....."
"Kendi ellerimle öldüreceğim seni."
Telefonu kapattığında meraklı gözlerle ona baktım.
"Ne oldu Araf?"
"Yok bir şey güzelim.Yok bir şey."
Başımdan tutarak göğsüne bastırdığında bir şey demedim.Ama içime bir kuşku düşmüştü.

Buket'ten
Erkenden uyanmıştım.
Uyuduğumu da söyleyemezdim zaten.
Demir o sözleri söyledikten sonra hızla odama çıkmıştım.
Çok ani olmuştu.Yani ben de kendimden emin değildim ki.Ben,Demir'i seviyor muydum?
Ona aşık mıydım?
Telefon şarjımı almak için aşağı indim.
Kapıyı açtım ve çıktım.
Eve yürümeye başladım.
Kapıyı açıp içeri girdim.
Yukarı kata çıktıktan sonra şarjımı aldım.
Alya ve Araf'ı bekleyecek olmasam bizim evde kalırdım ama çıkmak zorundayım.
Şarjı aldıktan sonra aşağı indim.
Kapıyı açtığım gibi karşımda biri belirdi.
Yani,genç ve yakışıklıydı.
Bu komşularımızdan biri miydi acaba?
"Selam,yani günaydın."dedi samimice.
Gülümsedim önce.Kapıyı kapatıp kilitledim ve ona döndüm.
"Sana da selam ve günaydın."
Gülümsemesi genişledi.
"Siz,yani biz yeni,yani aslında,karıştırdım ya."
Elini ensesine atarak başını eğdiğinde kahkaha attım.
O ise sırıtıyordu.
"Önemli değil,yeni komşularımız olmalısınız."
"Bende onu demeye çalışıyordum.Bir ara buraya gelmiştiniz ama kısa sürdü.İlk kez orada gördük sizi."
"Gördük?"
"Arkadaşlarım ve ben."
"Anladım."
"Bugün müsait misiniz?"
"Neden?"
"Belki birlikte bir yerlere gidebiliriz.Yeni komşularımızla tanışmak isteriz."
"Şey,kızlara sorduktan sonra sana haber veririm."
"Tamam,tanıştığıma memnun oldum.Bu arada adım Emir."
"Bende Buket.Memnun oldum."dedim uzattığı elini sıkarak.
"Görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."
Utangaç halleri sırıtmama sebep olurken eve doğru yürüdüm.
Ama yürürken bile sırıtıyordum.
Evin aralık bıraktığım kapısından içeri girdim.Girdiğim an Demir beni kapıyla arasına aldı.
"Bana söylemeden evden çıktın,o oğlanla konuştun,ona güldün,hatta kahkaha attın.

İki elini birden belime sardı ve iyice birbirimize yapıştık.
Başımı kaldırıp ona baktım.
Çok öfkeliydi.

"Sadece konuştuk."

Bir müddet bir şey demedi.Daha sonra konuştu.

"Buket."

Başımı kaldırdığım gibi geri indirdim.Söyledikleri ile çok utanmıştım ama fazlasıyla da etkilenmiştim.

"Seni bana hapsedesim var."

Alnını alnıma yasladı.
"Gözlerime bak Buket."
Gözlerimi indirdiğim yerden kaldırdım.
Gözlerimiz kesiştiğinde daha sıkı sardı beni.
Bir süre sadece bakıştık.Bakışlarıyla konuştu adeta.

"Bir daha sormamı bekleme.Romantik olmaktan nefret ediyorum."

Dünkü meseleden bahsettiğini biliyordum.Ama şu anda düşünebildiğim tek şey göğüs kafesimden fırlayacak olan kalbimdi.

'Uzatma lan aşıksın işte.Neyin nazını yapıyorsun?'

İç sesimi haklı buldum.Söyle kız Buket!

"Olabilir.Kokum yalnızca sana ait olabilir."

Ağzımdan bir anda çıkan kelimeler ile hem ben hem de Demir şaşırmıştı.
Demir şaşkınlığını atlattıktan sonra dudaklarımla dudaklarını örttü.

"Bir çift haram kasıcı daha elde etmiş olduk böylece."

Gamze!
Su'dan
Yatakta oturmuş,yeni aldığım rujumu deniyordum.
Kırmızı yakıştı,yani dudaklarımı baya dolgun gösterdi.
Odada ıslık sesi duyunca irkilerek kapı tarafına döndüm.
Bora sırıtarak bana bakıyordu.

"Ne bakıyorsun öyle,hem,sen beni mi dikizliyordun?"

"Doğru tahmin."

"Neden beni dikizliyordun?"

"Bilmem,canım istedi bende seni dikizliyorum.Hatta şu anda canım seni deli gibi öpmek istiyor."

Bir de göz kırpıyor ya!
"Sapıksın oğlum sen.Yani,senin kadar sapığını da ilk kez görüyorum.Onca kişi yavşadı ama hiçbiri senin kadar sapık değildi be."

"Öncelikle sana yavşayanlardan bahsederek beni sinirlendirme."

Bunu dedikten sonra kapıyı kilitledi ve bana yaklaşmaya başladı.

"N-neden geliyorsun?"

"Sonra,sen sapık görmemişsin bence güzelim."

Yatakta otururken üzerime eğildi.
"Çekilsene be,sapık!"

"Yine sapık dedin,bence iyiliğin için susmalısın."

"Asıl iyiliğim için konuşuyorum.Sapık!"

"Sapık nasıl olur görmek ister misin?"

'Yürü Su,altta kalma!'
İnşallah iç sesimi dinleyerek doğru yapıyorumdur.

"Zaten görüyorum ya,senin gibi bir sapıktan daha beterini görmediğimi söyledim."

'Su vurdu gol oldu,ama birazdan boku yiyecek.'

Gözleri önce dudaklarıma kaydı.Daha sonra yüzünü tamamen benim yüzümün dibine soktu ve üzerime çıktı.
Gözlerim pörtlerken ellerimi hemen göğsüne koydum.

"S-sen n'apıyorsun?"

"Sapık nasıl olur onu gösteriyorum."

Beni öpeceğini anladığımda ellerimle dudaklarımı kapattım.Bu halime sırıttı önce.Daha sonra konuştu.

"Çok mu korktun güzelim icraata geçince?"

Sinirlendiğim için ellerimi dudaklarımdan çektim ve konuşmaya başladım.

"Kalk üstümden pis sap-"

Bu sefer boş bulunduğum anımdan yakaladı ve beni öpmeye başladı.

"Ulan yine mi haram kasıcılar,herkes sapık bu evde.Olum sevap kasın sevap!"

Tam Bora'yı itecekken Gamze'nin kapı arkasından gelen sesi ile gülmeme engel olamadım.
Bora beni öperken güldüğümü görünce dikeldi ve o da sırıttı.
Bir dakika ya ben niye gülüyorum?
Bu pezevenk beni öptü!
Hemde yine!
Kulağıma eğildikten sonra etkileyici ses tonu ile fısıldadı.

"Gülüşünden öptüm."

Gülüşünden öptüm...Gülüşünden öptüm...Gülüşünden öptüm...

Bu cümleler beynimde yankılanırken Bora konuştu.
"Çok mu etkilendin güzelim?"

"Hı?"

Bora bu sefer kahkaha attığında inledim.
Hayvan ne kadar ağır!

"Çok ağırsın!"

Koyulaşan gözlerini dikti gözlerime.

"İstersen devam edebiliriz."

"Tamam tamam,değilsin.Sapık değilsin."

Zafer sırıtışını takındı.Sonra düşünür gibi yaptı.Ardından da konuştu.

"Ama bu kalkmam için geçerli bir bahane değil."

"Yine ne istiyorsun,beni öptün ya!"

"Bir daha öpebilirim mesela!"

"Asla!"

"O zaman sen beni öpeceksin!"

"Hayır!"

"Yanağımdan öpersin güzelim."

Gözlerimi kaçırdım.Üstümde olmasındansa onu öpmem daha iyiydi tabi,ama bunu sürekli yüzüme vurup dalga geçecekti.

"Tamam."

Sırıtarak sağ yanağını döndü.
"İkisini de öpeceksin!"

"Ya-"

"Öperim yoksa!"

Oflayarak sağ yanağını öptüm.
Bedeninin kasıldığını hissettim bir an.
Diğer yanağını döndüğünde onu da öptüm.Sırıtarak gözlerime baktı.
"Aferin."

Sonunda üstümden kalktığında derin bir nefes aldım."Hayvan,çok ağırsın be!"

"Eyvallah güzelim."

Gözlerimi devirdikten sonra alışverişe geç kaldığımı hatırladım.
İndirimi kaçıracağım!

Hızla ayaklandım.Bora odadan çıktıktan sonra kapıyı kilitledim.
Pencereden havaya baktım.
Görünüşe bakılırsa yağmur var.
AVM'ler kışın fazla sıcak oluyordu ve ben elimde montla geziyordum.
Üzerime kalın bir kazak geçirdim,mont giymeme gerek kalmamıştı.

Zaten arabayla gidip geliyordum.
Kotumu giydikten sonra koyu gri oduncu gömleğimi belime bağladım.
Her zaman tarzız bebeğim.
Her zaman yanımda taşıdığım küçük aynamı çıkardıktan sonra ince ve kuyruklu bir eyeliner çektim.Daha sonra rimel ve göz kalemi ile tamamladım.
Şeftali renginde rujumu sürdüğümde aynada kendime göz kırptım.Parfümümü sıkmayı da unutmadım.
Siyah deri çantamın içine cüzdan,telefon,makyaj malzemesi,parfüm diyene kadar çantam da hazır.
Tek koluma çantamı astıktan sonra arabanın anahtarının bizim evde olduğunu fark ettim.
Odadan çıktıktan sonra aşağı indim.
Koltukta Buket'in başını Demir'in omzuna yasladığını görünce gözlerimi pörtlettim."Buket!"
Buket bana baktı.
"Hı?"

"Oha,siz ne ara?"

"Bende anlamadım ki."dediğinde Demir güldü.

"Etti iki enişte."

Odaya amuda kalkarak giren Gamze ile gözlerimi devirdim.
Amuda kalkmadı canım lafın gelişi.
"Nereye?"
Bora arkamdan seslendiğinde ona döndüm.Beni süzdü önce.
Kaşlarını çattığında konuştum.

"Sanane?"

"Söyle."

"Yoo."

Beyaz Adidas'larımı ayaklarıma geçirip evden çıkacaktım.
Evet çıkacaktım ama çıkamadım.
Kolumdan kendine çeviren Bora ile ona sorarcasına baktım.

"Ne oldu yine?"

"Sana nereye dedim!"

"Bende sanane dedim."

"Nereye gittiğini söylemezsen seninle birlikte gelirim."

"Söyleyince gelmeyeceksin yani."

"Tabii ki geleceğim."

"Hiç senlik olmayan bir yere gidiyorum."

"Nereye?"

"AVM'ye."dedikten sonra evden çıktım.

"Ben evden arabanın anahtarını alacağım.Sen bekle."

Eve girip benim arabanın anahtarını aldım.Kapıyı açıp evden çıktım.
Kilitledikten sonra Bora tüm ihtişamı ile yan evden çıktı.
Siyah kazağı,siyah kotu ve deri ceketi onu oldukça sert ve havalı göstermişti.
Aferin yanıma yakışır olmuş.

"Arabanın anahtarını ver."

"Hayır ben süreceğim."

"Ölmek için çok gencim güzelim.Kızlar üzülür sonra."

"Senin kızlarına sıçarım!"

Bir anda kabaran kıskançlık damarım sebebi ile aniden konuşmuştum.

"Kıskanma güzelim,hadi ver anahtarı."

Başımı iki yana olumsuz anlamda salladım ama anahtarı elimden aniden çekti.Gözlerimi devirerek sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa geçtim.Bora da sürücü koltuğuna geçtikten sonra yolculuğumuz başlamış oldu.Radyo da çalmaya başlayan 'Ah bu ben' şarkısına eşlik etmeye başladım.

Kırmızı ışıkta durduğumuzda başımı cama dönerek şarkıya eşlik etmeye devam ettim.Yeşil ışık yandığında arabanın hala durduğunu fark edince konuştum.

"Bora sürsene."

Araba hala duruyordu.Kaşlarımı çatarak Bora'ya döndüğümde bana bakarak donduğunu gördüm.Elimi gözlerinin önünde salladığımda kaşlarını çattı ve sonunda kendine geldi.

Arabayı sürmeye başladığında bende geri cama döndüm.
AVM'ye geldikten sonra arabayı kapalı otoparka park etti ve arabadan indik.
Bora yanıma geldiğinde birlikte içeri yürümeye başladık.

"Baştan uyarıyorum seni,alışverişim uzun sürer.Gelmeyi sen istedin.Sonra 'Hadi gidelim Su,ne zaman gideceğiz Su?' falan deme."

"Bitti mi?"

"Evet."

"İyi."

Güvenlikten geçtikten sonra AVM'ye girdik."Hadi şuraya girelim."

"Yavaş."

Bir mağazaya girdikten sonra gezinmeye başladım.

"Bu nasıl?"

Elimde tuttuğum kazağı Bora'ya gösterdim.

"Kısa mı bu?"

"Azıcık göbeği açıkta bırakıyor.Çok değil az."

"Hayır,beğenmedim.Koy."

"Hayır alacağım ben bunu.Çok güzel bir kere."

Bora sabır dilercesine yukarı baktı.Yutkunduğunda aşağı yukarı hareket eden adem elmasına dokunasım gelmişti.Herneyse diyerek birazda elbise bakmak istedim.Bugün cumartesi olduğu için biraz kalabalıktı.
Elime aldığım elbiseyi Bora'ya gösterecekken onun kadın bir çalışanla gülüşerek konuştuğunu gördüm.
Kaşlarım çatılırken kendime o soruyu sordum.
'Onu mu kıskanıyorum?'
Yok canım.
Ama o buraya benimle geldi.
Yanlarına gittikten sonra konuştum.

"Ben de Elif."diyerek kendini tanıtan kızın karşısına geçtim.
"Merhaba bende Su.Bora ile birlikte geldik de."

Kız gözlerini bana çevirince yapmacık gülümsemesini takındı.
"Merhaba merhaba."

"Bora bu elbiseyi deneyeceğim baksana."

Çalışan kızla konuşurken beni takmaması sinirlerimi çok bozmuştu.
Yumruklarımı sıkarak kabinlerden birine girdim ve siyah elbiseyi üzerime geçirdim.

Önünde göğüs dekoltesi bulunan elbisenin arkasında da aynı şekilde sırt dekoltesi vardı.Elbise hoşuma gitmişti.
Kabinden çıktıktan sonra büyük aynanın karşısına geçtim.Kalabalıktan bir kaç çift göz beni bulurken sonunda Bora'nın dikkatini çekebilmiştim.Kız bir şeyler konuşmaya devam ederken Bora onu umursamadı ve bana doğru gelmeye başladı.Ben aynada kendimi süzerken,kimse görmeden beni kabine itti.Kendisi de girdikten sonra kapıyı kitledi.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

"O elbiseyle milletin içine neden çıkıyorsun lan?"

"Sanane,sen gidip çalışan kızla sohbet etsene!"

"Sorumun cevabı bu değil bu bir.İkincisi,bu elbiseyi alamazsın!"

"Yoo alırım."

"Alamazsın!"

"Sen neden bana karışıyorsun?"

"Çünkü senin iyiliğini istiyorum."

"O zaman elbiseyi almama izin ver."
Bana yaklaşmaya başladı.Dibimde bittikten sonra ellerini belime attı.
"Sen bu elbiseyi giydiğinde erkekler ne yapmak ister biliyor musun?"

"H-hayır."

Elleri yavaşça bacaklarıma indiğinde hızla onu ittim.Kaşlarımı çatmış ona bakıyordum."Şimdi o elbiseyi çıkar,beni uğraştırma."
Gözlerimi yere diktim.
Kabinden çıktığında kaşlarımı çatarak bende üzerimi değiştirdim.
Tabiki o elbiseyi alacaktım.

Erkekler bana dokunamaz,bir kadın olarak istediğimi giyebilme özgürlüğüne sahibim be!

Elbiseyi elime aldıktan sonra kabinin kapısını açıp etrafa baktım.
Etrafa göz attığımda Bora'nın telefonla konuştuğunu gördüm.
Kabinin kapısını kapatarak kasaya ilerledim hızla.Sıranın fazla olmaması şansımaydı.
Elbiseyi poşetledikten sonra sıkış tepiş olacak şekilde çantama soktum.
Kabine adeta koşarak geldiğimde Bora hala telefonla konuşuyordu.Kabinin kapısını açıp kapattım.Yeni çıktığımı sanan Bora bana döndü.

"Tamam,durumu sürekli rapor et."

Telefonu kapatıp yanıma geldi.
"Daha ne kadar sürecek bu?"

"Ohoo Bora bey,akşama kadar buradayız."
***
Hava kararırken bu sefer bovlinge girdik Bora ile.AVM'nin oyun bölümüne girmiş ve baya eğlenmiştik.Tabi Bora'nın benden adımı soran çocukla kavga etmesi dışında.
Aslında kavga etmediler,Bora çocuğu dövdü diyelim.

"Ben hiç bovling oynamadım ki."
Gülerek bir top aldı.
Yanıma geldikten sonra önüme döndüm.
Arkamdan üzerime eğilerek elimle topu tuttuğunda kokusu burnuma erişti.
"Hedefini al."dedi lobutlara bakarak.
Önüme dönerek lobutlara baktım.
"Biraz eğil."
Biraz eğildim ve topu daha sıkı kavradım.
"Topu nereye atacağını kavradıktan sonra gönder."
Başımla onayladım."Birlikte."diye fısıldadı kulağıma.
Sırıttım hafifçe.
Topu gönderdikten sonra heyecanla gidişini izledim.Lobutları kolayca devirdi,fayansta yalnızca iki lobut kalmıştı.
"İlkine göre çok iyi."dediğinde ona döndüm."Teşekkürler,sayende."
Göz kırptıktan sonra nefesini verdi.
"Gidelim mi artık?"
"Olur."

Yemek yemiş,alışveriş yapmış ve baya vakit geçirmiştik.
Kapalı otoparka giderken çıkış kapısının ilerisinde baloncu görünce içimdeki çocuk Su baş gösterdi.
"Bora,balon alalım."
"Yürü Su."
"Lütfen Bora."
Dudaklarımı büzdüğümde gözleri dudaklarıma kaydı.

"Tamam,yürü."

Gülümseyerek yürümeye başladım.
Yağmur yağdığını gördüğünde montunu bana verdi.
"Teşekkür ederim."
Balon alırken kalpli olanı istedim.Birden çantam elimden çekilince Bora yetişti.

Bora benden önce fark etti çantamın çalındığını.Bora hızla hırsızın peşinden koşarken bende koşmaya başladım.
Çok fazla uzaklaşmışlardı.
Yağmurun altında kaldım öylece.
Beklemeye başladım.
Bora beş dakika sonra elinde çantamla gelirken üzerine yapışan kazakla birlikte saçları sırılsıklamdı.
Hızla yanına koştum.
"Çok ıslanmışsın."
Montu üzerimden çıkarıp üzerimize tutmaya başladım.

"Tazı gibi koşuyor pezevenk."

Gülümsedim.Çantamı omzuma taktıktan sonra montu bana giydirecekken itiraz ettim.
"Olmaz,hasta olursun.Şurası zaten-"diyerek sağıma dönmüştüm ama bu yağmurda oraya kadar hastalanırdık.
"Zaten sırılsıklam oldum,sen ıslanma."

"Sen giyeceksin banane!"

"Uzatma Su!"

Başımı iki yana salladım.
"Su!"
Ceketi indirdikten sonra bana giydirmeye çalıştı ama geri çekildim.
Yavaşça ıslanmaya başladığımda gülümsedim.Yağmurlu havaları severdim.
Yağmur kokusunu da.
"Su hasta olacaksın!"

"Sende olacaksın!
Bir dakika ya,biz neyi tartışıyoruz ki,altı üstü bir ceket."

Yanıma geldikten sonra montu üstümüze tuttu."Bana sen bakacaksan hasta olmayı çok isterim."
"Çantamı kurtardığın,AVM'de her şeyin parasını ödediğin ve bana bovlingi öğrettiğin için karşılığında sana bakabilirim sanırım."

"Hayatım boyunca da bunu yapabilir misin peki?"

'Ay yağmur da yağıyor,dediklerinden sonra beni öperse bayılacağım.'

Yavaşça yaklaşmaya başladı.Yaklaştı,yaklaştı ve yaklaştı.
Kalbim çok hızlandı lan!

Gamze'den
Evde herkes sapık arkadaş.
Aşağı iniyorsun öpüşüyorlar,yukarı çıkıyorsun kapı kilitlemeler falan.Ne oluyoruz yani.Of nerede benim hıyar turşum.
Yalnızım dostlarım,yanımda sadece hıyar turşum var benim.Gerçek dostum.
Ben en iyisi eve gideyim.Odamızın sonunda(!)açılan kapısından geçtim ve çantamı alıp çıktım.
Aşağı indikten sonra önce haram iş var mı diye baktım.Olmadığını gördüğümde hızla kapıyı açtım ve çıktım.
Yağmur yağdığı için kapüşonumu kafama geçirdim.Hmm,yeni komşular.
Bunların çocukları var.
Bu da demek oluyorki;bu veledler marketteki çikolataları sömürecek!
Somurtarak eve yürümeye başladım.
Anahtarımı çıkartıp kilide sokmaya çalıştım.

"Girsene sıçtığımın anahtarı."

İçeri girmeyi başardıktan sonra kapıyı kapattım.
Pencereler falan kaç gündür açık değildi.Bu yüzden ev baya sıcaktı.Odama çıkıp en rahat kıyafetlerimi,siyah eşofmanımı ve beyaz göbeği hafif açıkta bırakan salaş üstümü giyindim.Tekrar aşağı inip buzdolabını açtığımda gözlerimden kalpler çıkıyordu çünkü Nermin sultan dolabı doldurmuştu.
Hızla elime gelen her şeyi,daha doğrusu buzdolabında ki her şeyi oturma odasının ortasındaki masaya dizdim.
Yemek yerken özgüvenim yerine geldiği için korku filmi açtım bir tane.
Yerime geçip yayıldıktan sonra kapı çaldı.

"Kapı ile aramızda kilometrekarelerce mesafe var.Az kır da gir ya."

"Açsana kızım kapıyı!"

Berke hıyarının,dur hıyara hakaret oldu.Sevmediğim yemek de yok ki.
Neyse işte Berke'nin sesini duyunca ofladım.

"Berke kapıya çok uzağım."

"Gamze!"

"İyi be!"
Ayaklandıktan sonra kapıyı açtım.
Berke'nin ıslandığını görünce sırıtarak kapının önünden çekildim.
Berke içeri geçtikten sonra kapıyı kapattım.Masayı gördükten sonra şaşkınca bana döndü.

"Ne?"

"Bunları tek başına mı yiyeceksin?"

"Evet tek başıma yiyeceğim ama doyurmaz herhalde."
Gülüp koltuğa geçtim.
Elime mısır ve cips kaselerini aldıktan sonra koltuğa geçtim.
Berke de yanıma geçti.
"Korku filmi sever misin?"diye sordu.
"Yemek yerken korkmam.O yüzden açtım."
"Yemekle ne alakası var?"
"Ne bileyim,özgüven patlaması yaşıyorum."
Berke güldükten sonra önüne döndü.
Filmin en heyecanlı yerine geldiğimizde bacağımdaki şeyle çığlık atacaktım ama Berke'nin kafası olduğunu gördüğümde kaşlarımı çattım.
Neyse diyerek bunu da geçiştirdim.Filmden korkmam diye düşünmüştüm ama korkmuştum.Hatta odama gidemeyecektim artık.En zoru da akşam su içmeye kalkarken koridorda depar atmak.
Cipsi yedikten sonra filmi izlerken parmağımı yalamaya başladım.
Berke elimi ağzımdan çektikten sonra ona döndüm."Yapma!"dediğinde konuştum.
"Niye ya?"
"Yapma dedim.Uzatma!"

"Ya ben bunun için ne kadar çaba sarfettim sen biliyor musun?
Elime her cips alışımda parmağımı yalamamak için kendimi zor tutuyorum.Sonuna kadar bekliyorum,sende gelmiş yapma diyorsun."

"Bitti mi?"
"Evet.Şimdi elimi geri ver."
"Heryerini batırmışsın kızım.Ağzının kenarı,hatta burnunun ucu bile baharat olmuş."
Bunu dedikten sonra tebessüm etti.
"Ben elimi yüzümü yıkayıp geleceğim."

Başını bacaklarımdan çektiğinde ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.
Tam tuvaletten çıkacakken yağmur nedeniyle olsa gerek elektrikler gidince çığlık attım.
"Gamze!"
"Berke!"
"Bekle geliyorum."
Korkuyla ilerlemeye çalışırken ayağım bir şeye takıldı ve yere düştüm.
Oflayarak yerimde kaldım.
Korktuğum zaman hareket etmeye bile korkuyordum.
"Gamze."
Berke geldiğinde telefonun fenerini açtı.
Ayağımı burkmuştum sanırım.
Yanıma eğildiğinde ona baktım.
"Ne diye korku filmi açarsın ki?"
Ayak bileğime elimle dokundum.
"Burktun mu?"diye sordu.
"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle."
Beni dizimin altından ve belimden tutarak kucağına aldığında göz göze geldik.
Koltuğa oturduktan sonra beni kucağından indirmedi.
"Hala korkuyor musun?"
"Biraz."
Başımdan tutarak göğsüne yasladı.
"Elektrikler gelince ayağına bakarız."
"Neden sizin eve gitmiyoruz?"diye sordum.
"Orada da elektrikler yoktur ki."
"Mantıklı."dedim.Mantıklı deyince aklıma mantı geldi.Acıktım sanırım.

"Hem ben seninle yalnız kalmak istiyorum esmer güzeli."

"Berke."dedim heyecanlandığımı belli ederek.

"Söyle."

"Sence,ben güzel miyim?"

"Güzel olmasan sana sürekli esmer güzeli demezdim."

Gülümsemem genişlerken arka cam duvardaki koca silüet beni çok korkutmuştu çünkü karanlıktı.
Çığlık atarak Berke'ye sokuldum ve başımı göğsüne gömdüm.
"Gamze,ne oldu?"
"B-biri var.Gördüm."
"Nerede?"
"Orada."dedim parmağımla camı göstererek."Tamam,sen bekle ben geleceğim."

"Hayır,beni bırakma."

"Ama güzelim-"

"Lütfen Berke.Korkuyorum."
Gözümden düşen bir kaç damlaya engel olamadım."Şşh,ağlama.Tamam gitmiyorum.Buradayım Gamze."
Başımı göğsüne yasladım yine.

"Hastane de sana dediğimi hatırlıyor musun?"

Utancım yine baş gösterirken başımı daha çok göğsüne bastırdım.Elini saçımda hissettiğimde ise başımı aşağı yukarı salladım,hatırladığımı bildirmek istercesine."Benim sana ihtiyacım var."diye fısıldadı kulağıma.
Başımı bu sefer kaldırdığımda gülümsememe engel olamadım.
Camda yine silüeti gördüğümde "Berke yine orada.Biri var.Bizimkilere haber vermeliyiz.Bak orada."

Berke cama baktıktan sonra küfrederek bana döndü.Berke'nin ona döndüğünü gören silüet hızla kaybolurken Berke telefonunu kulağına götürdü.

"Demir,bahçede birileri var."

"....."

"Furkan'a haber ver.Biz evden çıkarsak herhangi bir şey olabilir."
Telefonu kapattıktan sonra bana baktı.

"Korkma güzelim.Yanında ben varken korkma."

"O kim Berke,ya tehlikeli biriyse?"

"Ben ondan tehlikeliyim güzelim."

Elini yine başıma götürdü ve yine göğsüne bastırdı.Güvende hissediyordum.Fazlasıyla.

"Berke."

"Efendim güzelim?"

Gülümsedim yine.Güzelim demesi hoşuma gitmeye başlamıştı.

"Belki de hıyar turşusundan daha çok sevebileceklerim vardır."
Güldü önce.

"Neden olmasın?"

"Bana güzelim deyişin hoşuma gidiyor."

"O zaman-"

Telefonu çaldığında açtı.

"......"
"Tamam Furkan.Aferin."
Telefonu kapatıp bana döndü.
"Yanlış görmemişsin güzelim.Birileri varmış bahçede.Korkma hallettik.Şimdi-"diyemeden ışıklar tekrardan yandı.
Gözleri hemen ayak bileğime gitti.

"Hangi bileğin?"

"Sağ."
Elini yavaşça bileğimde gezdirdi.
"İncinmiştir.Bizim eve gidelim hadi."

"Ama yemekler arkamızdan ağlar.Ve ben yemekleri bir başına bırakamam."
Bu dediğime güldükten sonra konuştu.
"O zaman ne yapalım biliyor musun?"
Heyecanla sordum.

"Ne?"

"Bugün burada kalalım seninle."dedi gülerek."Hem ben yemek yapmasını bilirim."
Gözlerim sonuna kadar açılırken "Ciddi misin?"diye sordum.
"Evet."
"Benimle evlenir misin?"diyesim gelmişti içimden.Allah'ım,böyle koca nasip et bana.
"Umarım senin gibi bir kocam olur."
Kaşlarını çattı ve sonra sırıttı.
"Benim gibi kocam olacağına kocan ben olsam."
Şaşkınlık yavaşça bedenime yayılırken sırıtıyordum ama kaşlarım çatılmıştı.

"Yatağım seni duymasın,öldürür valla."

Vote ve yorum atmayı unutmayın!
🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤

Continue Reading

You'll Also Like

491K 24.4K 32
Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni... Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil deği...
33.8K 1.6K 13
Bir sabah uyandığınızda evcil kedinizin insana dönüştüğünü görseydiniz, ne yapardınız..?? Muhtemelen böyle bir şeyin gerçek olduğuna inanmazdınız, de...
31.7K 1.3K 30
Melin; Kaç kez diyeceğim seninle davete gelmeyeceğim diye, hediye yollayıp durma! Ekin Soner; Kabul edene kadar yollayacağım. Melin; Desene o zaman p...
19.9K 2.8K 39
Paralel evren, eşçinsel bir kurgu. Eşçinsel evliliklerin olduğu kadın erkek cinsiyetinin yanında erkeklerin hormon testi ne göre doğurgan, yada bask...