MAFYA

By ccaglasuu

3.2M 97K 25.5K

Tanışmaları değişik olmuştu biraz.Adamın düşmanının kendisine yaptığı saldırı sonucunda,sıyrılan kurşunun bir... More

1. Bölüm : Kurşun
2. Bölüm : Yeni Okul
3. Bölüm : Kerem
4. Bölüm : Araf'ın Evi
6. Bölüm : Öpücük
7. Bölüm : Ödeşme
8. Bölüm : Sahte Sevgili
9. Bölüm : Kafes dövüşü mü?
10. Bölüm : Kaçırılma
11. Bölüm : Hastane
12. Bölüm : İkinci Öpücük
13. Bölüm : Masum
14. Bölüm : Kerem'in ekibi
🎉🎉MUTLU YILLAR🎉🎉
15. Bölüm : "Yanındayım"
16. Bölüm : "Seni Gerçekten Seviyor"
17. Bölüm : "Annem gibi kokman senin suçun"
18. Bölüm : Kıskanç Beyimiz Araf
19. Bölüm : Operasyon
❤️ÇOK TEŞEKKÜRLER❤️
20. Bölüm : "Benim sana ihtiyacım var"
21. Bölüm : "Ben de bu öküzü seviyorum"
22. Bölüm : "Seni bana hapsedesim var"
23. Bölüm : Sarhoş
24. Bölüm : İç Çamaşırı
25. Bölüm : "Sadece sen"
26. Bölüm : Ateş Atay
27. Bölüm : "Ya sen niye nefes alıyorsun ki?"
28. Bölüm : "Senin de beni gerçekten sevdiğini"
29. Bölüm : Dünyanın en güzel annesi
30. Bölüm : "Cehennemine hoş geldin Su Başaran"
31. Bölüm : Cehennem (Part 1)
32. Bölüm : Cehennem (Part 2)
33. Bölüm : Beni yanlış anlamamıştır değil mi?
34. Bölüm : Halil Karan öldü mü?
35. Bölüm : "Unut beni.Hoşçakal Sarışın."
36. Bölüm : Ölüm dövüşü
37. Bölüm : Hoşgeldin yaz! Hoşgeldin tatil!
38. Bölüm : Korkut belası
39. Bölüm :"Beni özlemedin mi ağabeyciğim?"
40. Bölüm : "Yine mi sen?"
41. Bölüm : "Yanımdasın"
🎊💞🎊 200K!! 💞🎊💞
42. Bölüm : "İlk kez kaybetme korkusunu yaşadım"
43. Bölüm : 6 yıl sonra...
44. Bölüm : Yeni hayat
45. Bölüm : "Tüm benliğinle benimsin gökyüzü"
46. Bölüm : Tartışma
47. Bölüm : Cinsiyet
48. Bölüm : Hoşgeldin Elis bebek!
49. Bölüm : Cenaze
-FİNAL-
SÜRPRİZ!!!
🖤❤️1 YIL❤️🖤

5. Bölüm : Mert

89.3K 2.8K 516
By ccaglasuu

Kelime sayısı:2136
Multimedya:Poyraz

Vote ve yorum atmayı unutmayın!
Keyifli okumalar.🖤

Alya'dan
Tekli koltukta yatarken belim tutulmuştu.

"Hay sikeyim."diyerek dikeldim.

Oflayarak ayağa kalktım.
Öküz Araf hala uyuyordu.
O uyurken banyosuna girip elimi yüzümü yıkadım.
Aşağı inerek kıyafetlerimi aldım ve o kattaki bir odaya girerek üstümü değiştirdim.
Yukarı çıkarak Araf'ı dürttüm.
"Araf!"
"Araaf!"
"Öküz!"desemde uyanmadı.
Ben de omuz silkerek yatağın yanında bulunan küçük sehpanın üstündeki pahalı telefonundan Mert'i aramak için numarasını tuşladım.Telefonun ekranı çatlamıştı yalnız.
Balkona çıkarak denize bakmaya başladım.

"Kimsin?"dedi otoriter sesi.

"Benim Mert,Alya."

"Alya? Sen misin? Kimin telefonu bu?"

"Bit arkadaşımın.Her neyse,kaçta geleceksin?"dedikten sonra duvara yaslandım.Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım."İki buçuk üç gibi gelirim."

"Peki.Görüşürüz o zaman."
Telefonu kapattım.
Tanıdık sigara kokusu burnuma dolduğunda arkama döndüm.

"Sonunda uyanabilmişsin."

"Sana telefonumu kullanabilmen için izin verdiğimi hatırlamıyorum."

"Ben de izin aldığımı hatırlamıyorum."dediğimde ellerini saçlarından geçirdi.

"Her dediğime bir cevap verme sarışın!"

"Neden?"

"Çünkü can güvenliğini tehlikeye atıyorsun."

"Bu bir tehdit mi?"

"Nasıl algıladıysan."

"Çekil."diyerek yanından geçtim ve aşağı indim.Kapıdan çıkarak arabama ilerledim.Araf geldiğinde telefonundan Buket'i arar beni almasını söylerdim.
Araf evden çıktıktan sonra yanıma gelmeye başladı.
Üstüne yapışan siyah tişörtü adeta 'benim kaslarım var.' diye bağırıyordu.
Altına da siyah bir kot giymişti.
Dağınık saçları ve çatık kaşları ona sert havasını katarken elinde sigarası eksik değildi.Cool jojuk!

"Yürü."

"Ne yürü? Ben sadece telefonunu isteyecektim."

"Sana yürü dedim."

"Telefonunu verir misin?"

Başını soluna çevirdi ve gözlerini kısarak derin nefes aldı.Sinirlenmişti."Arabanı göndereceğim.Tamam mı?"

"Ama-"

"Sadece evine gideceğiz.Seni yemeyeceğim.Korkma."

Kaşlarımı çattım ve gözlerimi devirdim."Zor durumdayım o yüzden."diyerek arabasına ilerledim.
Öne oturduğumda o da geldi ve bana kısa bir bakış atıp önüne döndü.Hızla gaza bastığından tekerleklerden gelen ses ödümü bokuma katmaya yetmişti.
"Yavaş olsana be!"
Sırıttı ve sürmeye devam etti.Arabanın saatine baktım.
Saat daha erkendi,07.25.
Yaklaşık on dakika sonra eve geldikten sonra kapıyı açtım."Allah belanı versin."diyerek kapıyı kapattım ve ona dil çıkarıp ona arkamı döndüm.
İşaret parmağını havada salladıktan sonra gaza bastı.Sanırım bunun anlamı,yine görüşeceğiz!
Kapıyı Nermin sultan açtı.

"Kızım,nerelerdeydin?"

"Babamın yanındaydım Nermin sultan."diyerek ona sarıldım.

"Bugün aç abim geliyor."

"Biliyorum evladım,sarmadan tut mantıya kadar herşeyi hazırlıyorum."

"Akşama ziyafet var desene."

"Yarın da aynı şekil de."

"Yarın ne var ki?"

"Babanlar ortaklarla gelecek ya kızım akşam yemeğine."

"Evet,unutmuşum.Yardım ederim ben sana okuldan sonra."

"Gerek yok kızım."dediğinde gülerek yanaklarından öptüm.

"Vardır vardır,ben şimdi çıkıyorum üstümü değişip duş falan alacağım.Kızlar uyuyor değil mi?"

"Evet kızım."

"Peki."diyerek yukarı odama çıktım.
Banyoya girerek serin bir duş aldım.
Çıktıktan sonra üstümü değiştim ve okul kıyafetlerimi giydim.
Ya bu etek niye bu kadar kısa?
Saçlarımı dağınık bir topuz yaparak aralardan saçların çıkmasına izin verdim.
Kırmızı dudak parlatıcımı sürüp kuyruklu bir eyeliner çektikten sonra biraz da rimel sürdüm.Ayağıma yüksek tabanlı siyah airmaxlarımı giydikten sonra siyah çantamı tek omzuma aldım.
Odadan çıkarak hızla aşağı indim.
Nermin sultana kahvaltı için yardım ettim.Buket merdivenlerden indikten sonra beni gördü ve hızla yanıma geldi.

"Neredeydin ya sarım?"diyerek bana sarıldı.Ben de ona sarıldım.

"Babamın yanındaydım ben,konuşmamız gerekenler vardı da."

"Anladım,Aysel abla nasıldı?"

"İyiydi selamı var hepinize."diye bir yalan uydurdum.Aysel abla babamın evindeki hizmetlimiz,çok sevdiğimiz bir insandı.
Oskarlık yalancının tekiydim.
"Sarı bok!"diye bağırdıktan sonra merdivenlerden uçarak inen Gamze'ye güldüm.Koşarak üstüme atladığında bu sefer ikimiz yere yapışmadık.
Çünkü Buket de bize eşlik etmişti.

"Gamze kızım,sakin olsana bir.Bak kırılacak biryerleriniz."

"Nermin sultan bunlara bir şey olmaz."dedi salak Gamze.

"Kalk ayı kalk."dediğimde üstümden kalktı.

"Neredeydin bakayım sen?"

"Babamın yanımdaydım."

"He Su söylemişti,ne yaptınız?"

"Konuştuk."

"Ne konuştunuz?"dediğinde tam bir şeyler uyduracakken merdivenlerden Su indi.

"Oha,Su sen neden erken indin?"dedi Buket.

"Erken uyandım da."diyerek yanımıza geldi.

"Bu hayra alamet değil."

Kızlar gülerken Su göz devirdi.
Hep beraber kahvaltı masasına oturduk.
Beraber güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktık.
Mert'i aradım.

"Abim."

"Güzelim."

"Ne yapıyorsun?"

"Bavulumu topluyorum."

"Dediklerimi getirmeyi unutma,mavi tişörtü unutma bak."

"Tamam güzelin unutmam."

"O zaman görüşürüz."

"Görüşürüz."diyerek kapattım.
Arabaya binerek yan eve göz attım.
Araf da gelmişti galiba,ama onlar okula gitmişlerdi sanırım.
Yaklaşık on beş dakikadan sonra okula geldik.Arabayı park etmemin ardından arabadan indik.

"Oha bunlar neden kavga ediyorlar ya?"dedi Su.

"Aynen."dedi Buket.

Poyraz'ın ekibi ve Araf'ın ekibi kavga
ediyorlardı.

Müdür bahçeye indikten sonra öğretmenler de dahil zorla kavgayı ayırdılar.
Biz de arka bahçeye yakın bulunan bir bankta oturmuştuk.
Zil çaldığında kalktık ve okula girdik.
Araf ve Poyraz hala didişiyorlardı.
Sınıfa girdikten sonra sınıfta iki yeni öğrenci olduğunu gördük.
Bunlardan biri kıvırcık diğeri ise gotik gibi bişeydi.
Kıvırcık olan benim sırama tek oturmuştu.

"Buket sen mi oturursun ben mi?"

"Sen oturabilirsin."

"Peki."diyerek kıvırcık çocuğun yanına geçtim.Kafasını telefonundan kaldırıp bana baktı.Kafasını yine telefonuna indirdikten sonra,yine kaldırdı ve şaşkınlıkla bana baktı.

"Merhaba matmazel."diyerek elimi tuttu.

Bu yaptığına anlam veremezken "Ben Gökhan,acaba sizi buraya hangi rüzgar attı?"diyerek göz kırptığında istemsizce sırıttım.

"Ben de Alya,valla hangi rüzgar attı ondan ben de emin değilim."

"Memnun oldum madam."diyerek elimi öptü.Buket tek başına arka sıralardan birinde oturuyordu.
Başını sıraya vurmuş uyuyordu.
Sınıfa Araf'ın çetesi ve onların arkasından da Poyraz'ın çetesi girdi.Ama Araf yoktu.O neredeydi ki? Yalnız Araf,Poyraz'ın suratını iyi dağıtmıştı.
Poyraz Gökhan'a ölümcül bakışlarını attıktan sonra arkama oturdu.
Telefonum çaldığında telefonumla sınıftan dışarı çıktım ve yavaşça bahçeye yürümeye başladım.
Telefonu açtığımda arayan kişinin Mert olduğunu gördüm.

"Efendim abi?"

"Güzelim ben şimdi uçağa biniyorum sana haber vermek istedim,okulunuz bitince beni alırsınız artık."

"Alırız alırız,ben alacağım seni."

"Tamam,nasılsın bir sorun falan yoktur umarım."

"Hayır yok,gayet iyi gidiyor.Sadece son gittiğim kolejdeki bir sürtüğü duvardan duvara çarparak saçlarını tek tek yolunca okul değiştirmem gerekti."dediğimde karşıdan gülme sesi geldi.

"Yürü be!"dediğinde ben de güldüm.

"O zaman sana bombayı söylüyorum."

"Dinliyorum?"

"Akşama yemekte sarma,içli köfte,kısır ve mantı gibi birsürü şey var."dediğimde

"ALLLAAH!"diye bağırmasıyla güldüm.

"Ben şimdi oraya ışınlanıyorum."

"Hadi görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."dediğinde kapattım.

Okuldan içeri girecekken bankta oturmuş Araf dikkatimi çekti.
Dirseklerini dizlerine dayamış,başını da elleri arasına almıştı.
Yavaşça yanına gittim ve oturdum.

"İyi misin?"dediğimde başını kaldırarak bana baktı.
Kaşının kenarı kanarken dudağı patlamıştı.Elim istemsizce kaşına gitti.
Yavaşça dokunduktan sonra ayağa kalktım.

"Hadi gel pansuman yapalım."

"Git başımdan!"

"Araf mızmızlanma."

"Sana git başımdan dedim!"

"Tamam,sen istemiyorsan ben de Poyraz'a pansuman yaparım."diye bir yalan uydurarak yürüyecektim ki ayağa kalktı.
Beraber revire yürümeye başladık.

"Neden kavga ettiniz?"

"Seni ilgilendirmez."

"İyi."diyerek önüme döndüm.
Revire geldikten sonra hemşireyi aradım,bu kadın nerede ya?
Neyse diyerek ben gerekli malzemeleri çıkardım.Pamuğa tentürdiyot döktükten sonra kaşına bastırmaya başladım.
Hiçbir şey hissetmiyormuş gibi sadece yüzüme bakıyordu.
Kaşını temizledikten sonra dudağının kenarını temizlemeye başladım.
Eşyaları yerine koyduktan sonra karşısına oturdum.

"Hadi çıkalım."dediğimde bir şey demeden önden yürümeye başladı.
Sınıfa çıktıktan sonra da kıvırcığın yanına oturdum.

Buket'ten

Başımı sıraya koymuş gözlerimi dinlendirirken ellerimle başımın etrafını sarmıştım.
Yanımda hareketlilik hissetmemle başımı kaldırmadım.
Sanırım ders boştu veya hoca okula gelmemişti çünkü sınıftan herkesin konuşmasından dolayı yüksek sesle oluşan bir uğultu mevcuttu.
Başımı kaldırarak hafifçe sınıfı taradım.
Doğru tahmindi,sınıfta hoca yoktu.
Gözlerim yan tarafıma kaydığında yanımda Demir'in oturduğunu,hatta ve hatta bacaklarıma baktığını gördüm.
Gözlerimi devirerek başımı sıraya gömdüm.

"Bana gözlerini devirme!"

"İstediğimi yaparım!"
"Bana karşı yapamazsın."dediğinde hızla başımı kaldırdım.

"Kimsin ki sen?"

Hafifçe sırıttı."İçten içe benimle tanıştığına sevindiğine eminim."

"Ah tabii,özgüvenini bir yerlerine monte ederim."dediğimde eli hızla bileğimi buldu ve bileğimi sıkmaya başladı.Bileğimi her çekmeye çalıştığımda daha da sıkıyordu.

"N'aparsın sürtük?"

"Bırak kolumu.Sürtük mü? Ne diyorsun sen?!"

"Ne yaparsın tekrar söylesene!"
"Bırak kolumu şerefsiz!"dediğimde birden beni sürüklemeye başladı.
Kızlara döndüğümde başlarını sıraya gömmüşlerdi ve sınıfta yüksek sesle uğultu olduğundan beni fark etmemişlerdi.
Sınıftan beni çıkarırken yakınmaya başladım.

"Ya bırak beni adi herif!"diyerek tısladım.
Bileğimi kıracakmış gibi sıkışından da anladığım üzere her konuştuğumda daha da sinirleniyordu.
Beni sürükleyerek arka bahçeye getirdi.
Birden hızla yere attığında yerde bulunan kaldırım taşları diz kapaklarımın üstündeki derilerin yırtılmasına ve kanamasına sebep olmuştu.
Sağ avucum da ayrı acıyordu.
Bileğimden bahsetmiyorum bile!

"SEN KİMSİN LAN BANA ŞEREFSİZ DERSİN SÜRTÜK!"diyerek sertçe ayağa kaldırdı ve beni duvara sertçe çarptı.
Canım yandığından dolayı ağzımdan acı dolu bir inleme çıkmasıyla sırıttı.
Ellerini başımın iki yanına koyarak kaçmamı engelledi.

"Çekil."dedim titreyen sesimle.

"Hadi konuşsana sürtük!"

"Bana sürtük deme!"
"Zoruna mı gitti sür-"diyemeden tokatı yapıştırdım.Sağ yanağına vurduğum tokat ile başı sola dönerken gözlerindeki sinir çok net görülebilir derecedeydi.
Hızla kolları arasından çıkmak için hamle yaptım ve bir adım atarak koşacakken beni bu sefer kemiklerimi kıracak derecede duvara itti ve boğazıma yapıştı.
Ellerim boğazındaki elini ayırmaya çalışırken gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

"B-bırak."diye fısıldadım zorlukla ama hiçbir tepki vermeden beni boğmaya devam etti.Kesinlikle psikolojik sorunları vardı.Bunu küçük bir şeyden beni boğmaya kalkışmasından anlayabiliyordum.
Yavaş yavaş gözlerim kararırken elini yavaşça boynumdan çekmesiyle yere kaydım.
Derin derin nefesler almaya çalışırken gözlerimi açamıyordum.
Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında ellerimle gözyaşlarımı sildim.
Gözlerimi yavaş yavaş açarak etrafa baktım.
Üstüme eğilerek kulağıma fısıldadı;

"Kim olduğumu öğren,ona göre davran.
Canına susamadıysan bana kafa tutmazsın!"dedikten sonra ayağa kalktı ve arkasına bakmadan uzaklaştı.
Yavaşça oturduğum yer de sırtımı duvara yasladım.On dakika sonra anca kendime geldiğimde derin bir nefes alarak zor da olsa kalktım.Kimseye çaktırmamalıydım.
Buradan sonra tuvalete gidip kendime çeki düzen verdim.Bir süre daha tuvalette kaldım.Tamamen eski halime döndüğümde yavaşça sınıfa ilerlemeye başladım.Sınıfa girdiğimde ise neyseki Demir sınıfta değildi.

Alya'dan

Sonunda okul bitmişti,Mert'i almaya giderken gözlerim istemsizce Buket'e kayıyordu.
Sanki bir şeyler saklıyordu.
Havaalanına geldikten sonra arabadan indik.
Gözlerim Mert'i ararken aradığım kişiyi bulmanın sevinciyle hızla koşarak boynuna sarıldım.
Başını hemen boyun girintime koyarak ellerini belimde birleştirdi.

"Abim."

"Güzelim."diyerek belimdeki ellerini sıklaştırdı.
Yaklaşık iki dakika kadar bizim sarılmamızın ardından,bana kıskanç bakışlarını yollayan kızlara da sarıldı Mert.
Birlikte arabaya bindiğimizde kızların üçü arkaya,ben öne ve sürücü koltuğuna da Mert oturdu.
Yanımda erkek varken araba kullanmayı sevmezdim.

"Ee güzellikler nasıl gidiyor okul?"

"Klasik işte."

"Size yavşayan var mı?"dediğinde güldüm.

"Bizde yalan yok başkan,var yani."

"Kim lan o piçler?"

"Asıl sen söyle sevgili falan,durumlar ne?"

"Hiç sorma ya,bir türlü bulamadım gitti."

"Aman,bulmasan da olur.Burada ben varım ya sana yeter."dediğimde kızlar arkadan "Biz ne oluyoruz?!"diye bağırdılar.
Onlara dönerek alayla "Siz susun bir kere,kuzen benim kuzenim size N'oluyor?"dediğimde;
"Senin kuzeninse bizim de kuzenimiz."dedi Su.

Onlara gözlerimi devirirken araba durdu.
Birlikte arabadan inerken hızla Fatih'e döndüm.
"Fatih gelir misin?"dediğimde hemen geldi.
Mert'in bavulunu içeri soktuğunda biz de içeri girdik.Mert hemen Nermin sultana sarıldı.

"Ah benim oğlum gelmiş."diyerek Mert'i öptü Nermin sultan.

"Ben de seni çok özledim Nermin sultanım."diyerek Mert de Nermin sultanı öptü.Ben yukarı çıkarak çantamı ve eşyalarımı bırakırken Mert yanıma geldi.

"Güzelim bir maça ne dersin?"

"Hiç yol yorgunu gibi görünmüyorsun?"

"Daha pizza yerken pes atacağız,bir de markete gidip market arabası yarışı yapacağız."

"Evet."diyerek güldüm.

"KIZLAAR!!"

"NEE?"

"HA?"

"NE VAR SARI BOK?"

"ODAMA GELİN!"dediğimde adım sesleri duyuldu.Kapım açıldı,önce Buket sonra Su ve en son elinde çikolatasıyla Gamze odama girdi.

"Buket sen kaledesin,Ben Su ile aynı takımdayım.Mert sen de Gamze ile aynı takımdasın."

"Kabul,kazanan neyi alır?"

"Onu sonra düşünürüz."

"Tamam."diyerek odamdan çıktı.
Ben de kızlara hazırlanmalarını söyleyerek üstüme rahat gri şortumu ve beyaz göbeğimi biraz açıkta bırakan bir bluz da giydikten sonra saçımı sıkı bir atkuyruğu yaptım.
Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyip bağcıklarını sıkıca bağladım.

Odadan çıkarak hızla aşağı indim ve evin büyük olan arka bahçesine ilerledim.
Mert,Gamze ile gülerek konuşuyordu ve sağ kolunun altında futbol topu vardı.
Su yaklaşık beş dakika sonra geldiğinde sırıttım.Bu maç garanti bizimdi.
Mert ile karşı karşıya geldik,ortamızda top vardı.
Tek kale bir maç olacaktı,kalede Buket vardı.
"Bol şans,ihtiyacınız olacak."dedim hala sırıtırken.

"Bence,bizden önce şansa ihtiyacı olan kesinlikle sizsiniz güzelim.Kazanırsam o şortlarını göremeyeceksin."

"Sen de ne kadar açık giyinirsem giyineyim karışmayacaksın,okey?"

"Okey."dediğinden sonra derin bir nefes aldım.

Sonunda maça başladığımızda Mert topu benden önce kaptı ama bu fazla uzun sürmedi.Hızla topu ayağından alıp sürmeye başladım.
Karşıma Gamze çıktığında ona çalım atacakmış gibi yapıp Su'ya pas attım.
Su ilerlerken karşısına Mert çıktı ve topu alacakken Su bana pas attı.
Topu aldıktan sonra Gamze tekrar karşıma çıktı ve ayağımdan topu aldı.Mert'e pas attığında Mert şut çekti Ama Buket kurtardı.
Top Mert'in ayağındayken topu hızla ondan aldım.Su'ya pas atarken kaleye doğru ilerliyorduk koşarak.
Gamze,Su'yu sıkıştırdığında Su bana pas attı ama hala kaleye uzaktık.
Arada mesafe olmasına rağmen gol olması umudu ile sert bir şut çektim ve gol!
"GOOOLLL!!"diyerek Su ile birbirimize koştuk.İki elimizle birbirimize çaktıktan sonra bize sinirli bakışlarını gönderen MeGa çiftine dil çıkardık.

"Ne oldu Başkan?"

"Görüşeceğiz şimdi."dediğinde maça kaldığı yerden devam ettik.

Gamze'nin salak olmasına bakmayın siz,baya iyi oynar o futbolu.
Sonunda maç bitti,durum 2-1'di ve biz kazanmıştık.

"Ee başkan,artık rahatım."

"Açık giyinmene izin verdiğime bakma,sana bakan olursa onu ters çevirir düz-"dediğinde elimle ağzını kapattım ve Nermin sultan duymasın diye Mert'e kızgın bakışlarımı gönderdim.

Beraber masaya oturduk ve yemeğimizi yedik.Mert hayvan gibi yemekleri yerken Gamze'nin de ondan ayrı kalır yanı yoktu.
Yukarı odama çıktık.Mert ile pes atarken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
Beraber yatağıma geçtik ve abime sıkıca sarılarak gözlerimi kapadım.

Vote ve yorum atmayı unutmayın!
🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤

Continue Reading

You'll Also Like

ASİRA By Tuğba dede

Mystery / Thriller

250K 10.7K 35
Asira okul çıkışı eve gitmek isterken vicdanının sesini dinleyip çığlık atan birinin yardımına koşuyor. Ancak yardıma koştuğu kişiden daha beter bir...
759K 34.7K 27
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
5.5M 172K 35
+18 SAHNELER İÇERİR. Mafyanın oğlu ve mafyanın kızı... İkisini bir araya getiren zoraki bir evlilik... Bir araya gelmelerini engelleyen üçüncü şahıs...
327K 17.8K 43
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...