Aşka Tutkun Adam | Tutkun Ser...

Oleh buzsel

6.8M 218K 19.1K

AŞK, Bir kalıba, Bir yatağa, Bir sıfata, Ya da dört duvara... Sığdırarak yaşanacak kadar küçük bir duygu d... Lebih Banyak

TANITIM ❤️
1.Bölüm: ACIMASIZ GERÇEKLER
2.Bölüm: KARANLIĞA DÜŞMEK
3.Bölüm: TEHLİKELİ KOKU
4.Bölüm: KADERE SÜRÜKLENMEK
5.Bölüm: YALANLAR VE SAKLANANLAR
6.Bölüm: İLK OYUN
8.Bölüm: MEZARI OLMAYAN ÖLÜLER
9.Bölüm: AŞK İÇİN ÖLMEK
10.Bölüm: BAKIŞINDA KAYBOLMAK
11.Bölüm: GÜLÜŞÜNE BEDEL
12.Bölüm: BAĞIMLILIK
13.Bölüm: MÜHÜRLENMİŞ KALPLER
14.Bölüm: KADERE YENİLGİ
15.Bölüm: SESSİZ KELİMELER
16.Bölüm: AŞKTAN KAÇIŞ
17.Bölüm: KALBİN ÇIĞLIĞI
18.Bölüm: YIKILMIŞ RUHLAR
19.Bölüm: SÜZÜLEN YAŞLAR
20.Bölüm: YÜREĞİN FERYADI
21.Bölüm: HAYAL KIRIKLIĞI
22.Bölüm: SADECE SUSMAK
23.Bölüm: LEZZETLİ İLKLER
24.Bölüm: YANLIŞ TEKLİF
25.Bölüm: KÖRKÜTÜK AŞK
26.Bölüm: TUTKUNUN ESİRİ
27.Bölüm: AŞK İÇİN YAŞAMAK
28.Bölüm: İNTİKAMIN KÖKLERİ
29.Bölüm: KÖTÜLÜĞÜN PARMAKLIKLARI ARDINDA
30.Bölüm: ZAMANSIZ AŞK
31.Bölüm: SON KARAR
32.Bölüm: YERALTI DÜNYASI
33.Bölüm: ŞİFRE
34.Bölüm: GEÇ DEĞİL
35.Bölüm: BİR ÖMÜR
36.Bölüm: YIKILMIŞ GÜVEN
37.Bölüm: ACI VE KAYBEDİŞ
38.Bölüm: GERÇEĞİN SIRRI
39.Bölüm: VİCDAN AZABI
40.Bölüm: DUDAKLARINA TUTULMAK
41.Bölüm: UMUT IŞIĞI
42.Bölüm: ÖMRÜMÜN KALANI
43.Bölüm: O YOKSA BEN DE YOKUM
44.Bölüm: KORKUNUN KOKUSU
45.Bölüm: KÜÇÜK SERÇE
46.Bölüm: GÜNDÜZ VE GECE
47.Bölüm: ÇARESİZ KORKU
48.Bölüm: SAPLANTILI AŞK
49.Bölüm: ALDATMA VAKASI
50.Bölüm: KAOS HİÇ BİTMEZ
51.Bölüm: YERALTI GÜNEŞİ
52.Bölüm: YAKICI ÇEKİM
53.Bölüm: YANLIŞ ANLAŞILMA
54.Bölüm: HAYKIRIŞ
55.Bölüm: BİTMEYEN ÖFKE
56.Bölüm: AŞK TUTULMASI
57.Bölüm: BATAKLIKTAN ÇIKMAK
58.Bölüm: GÜL KOKUSU
59.Bölüm: BİRLEŞEN RUHLAR +16
60.Bölüm: AŞKIN ESARETİ
61.Bölüm: DİŞE DİŞ
62.Bölüm: DÜNYAYI YAKMAK
63.Bölüm: DELİ GİBİ
64.Bölüm: BELA BELAYI ÇEKER
65.Bölüm: CEHENNEMİN IZDIRABI
66.Bölüm: AŞKIN KATİLİ
67.Bölüm: YENİ UMUTLAR
68.Bölüm: AŞKIN MAZİSİ
69.Bölüm: VAZGEÇİLMEZ TUTKU
70.Bölüm: KÜÇÜK MUCİZE
KESİT!
71.Bölüm: DİKKAT BEBEK VAR
72.Bölüm: DEĞİŞEN RUHLAR
73.Bölüm: KARANLIĞA IŞIK TUTMAK
74.Bölüm: SONSUZLUĞA KARIŞMAK
75.Bölüm: UMUDU BEKLEMEK
RÖPORTAJ | AŞKA TUTKUN ADAM
76.Bölüm: EDEBİ SONSUZLUK
77.Bölüm: YALANLA DOĞAN SIRLAR
78.Bölüm: GÖZYAŞI ÇUKURU
79.Bölüm: EN GÜZEL HATA
80.Bölüm: ACIYI KABULLENMEK
81.Bölüm: PES ETMEK
82.Bölüm: YOK OLAN UMUTLAR
83.Bölüm: MUCİZEYİ BEKLEMEK
FİNAL : KORKU KIRINTILARI
|Özel Bölüm| CanGün♥
|Özel Bölüm| VEDA 🌹
|Özel Bölüm| 10 yıl Sonra♥
Aşka Tutkun Çocuk | Yayında!
KADINA ŞİDDET!

7.Bölüm: GÖK GÜRÜLTÜSÜ

97.7K 3.5K 137
Oleh buzsel

Merhaba🎊🎊

Sonunda atabildiğim yeni bölümle karşınızdayım pıtırcıklar😅

Bölümü yazmama rağmen bir türlü atamıyordum hata verip duruyordu😨

Ama sonunda başardım😄

Gecikme için üzgünüm😊💜

Umarım beğenirsiniz...😍😘

İyi okumalar...

"Aşka Tutkun Adam - 7. Bölüm: GÖK GÜRÜLTÜSÜ"

Hani birisinin sizden hoşlandığını öğrendiğinizde kalbiniz bir tuhaf olur ya, böyle hızlı hızlı çarpar ve kim olduğunu merak edersiniz. İşte tam şuan onu yaşıyordum tek fark ben birisinin benden hoşlandığını öğrenmedim. Ben Demir Bey'in gözü döndüğünde bir adamı öldürebilme ihtimalini öğrendim. Bu arada kalbimin o kadar hızlı atmasının sebebi heyecandan değildi, korkudan kaynaklanıyordu ve merak ettiğim şey ise o tetiğe basıp basmayacağıydı.

Nefesim kesiliyordu, sanki bir binanın çatısından düşüyormuş gibi hissediyordum. Buna rağmen gözlerimi Demir Bey'den ayıramadım. Semih ağzını açmaması gerekirken sadece onunla kalmayıp "Ne o Demir beni öldürmekte kararsız gibisin. O acımasız, gözü kara adama ne oldu?" Diye daha da ateşe odun attığında Demir Bey'i daha çok kızdırmıştı.

Derdi neydi bu adamın? Kendini öldürtmek falan mı istiyordu? Hata bende birde silahın önüne geçiyordum. Bana ne canım öldürürse öldürsün! İçimden bari dünya bir pislikten kurtulur diye geçiriyordum ama vicdanım izin vermiyordu.

Ben onun gibi değildim, olamazdım.

Daldığım düşüncelerden Demir Bey'in beni kolumdan tutup kendisine çekmesiyle çıktım. "Şimdi buradan Görkemle çıkıyorsun, itiraz kabul etmiyorum!" Dudakları kulağıma dediği için ürperirken söylediklerine sadece baş salladım. Nasıl bu kadar sakin kalabiliyordu? Daha da kötüsü bu kadar sakinken nasıl böylesine korkutucu görünebiliyordu?

Sanki sakinliği bana da geçmişti.

"Görkem siz gidin." dediğinde Görkem bir robot misali verilen emirle beni ondan uzaklaştırdığında Demir Bey'in gözlerine baktım. Sakin duruyordu ama gözlerindeki alev sönmemişti, kendini tutuyor gibiydi. Ama neden? Elindeki silah indi. İçim biraz olsun rahatlasada her an çekip vuracakmış gibi duruyordu.

Ne bekliyordum ki? Ben buradan çıktıktan sonra bu kadar sakin kalacağını sanmıyordum.

Görkem kulağıma gitmemiz gerektiğini söylediğinde ona tekrardan bakmadım. Bu olayın burada kapandığını hiç sanmıyordum. Bardan çıktığımızda Görkemin arabasına bindim.

Sessiz bir araba yolculuğuna devam ederken yağmurda yağmaya başladı. Cama düşen damlaları izlerken "Neden oradaydın Elif?" diye soran Görkem'e döndüm. Bu sorunun cevabını Demir Bey'e bile verememiştim be Görkem, sana nasıl vereyim? Gözlerimi kaçırdığımda o hala bana bakıyordu.

"Eğlenmek için..."

Cevabıma karşılık kaşları havalandı, artık bana değil yola bakıyordu. "Demir bunu duyduğunda çıldıracak. Bence daha iyi bir bahane üret yoksa elinden ben bile kurtaramam seni." dedi. Ne! Altı üstü eğlenmek istiyorum diye mi?

'İstersen gerçeği söyle, tabii ölümün acısız olmayabilir.' İç ses beni daha çok korkuttuğunda zorlukla yutkundum. "Abartmıyor musun? Altı üstü eğlenmek istemiştim!" dememle Görkem sen ciddi misin? der gibi baktı. "Kumar masasında mı? Hem de seni düşman olduğu bir adamın yanında görüyor. Evet, haklısın ben abartıyorum(!)" deyince daha fazla konuşmadan sustum.

Ben sadece dosyayı alıp çıkacaktım ama ne oldu plan elimde patladı! Üstüne birde hesap verecektim patronuma! Nereden bilebilirdim Semih'in düşmanı olduğunu? Üstüne beni tehdit etmişti pislik herif!

Araba durduğunda geldiğimiz yer benim evim değil Demir Bey'in eviydi. Hislerime her zaman güvenirdim ama ilk defa yanılmak istemiştim. Keşke olay orada kapanıp gitseydi.

Tabii bende bu şansızlık varken bu biraz zordu...

...

Oturduğum koltuğa daha çok gömüldüğümde sessizce Demir Bey'in gazabını bekliyordum. Eve gelmişti ama bana hiç bakmadan yukarı çıkmıştı. Onun gelmesi ile Görkem'de gitmişti. Evde tek olmamız beni geriyordu. Semih'e ne yaptığını düşünmek daha da geriyordu.

Oturduğum yerde daha fazla duramayıp ayağa kalktım, salonda dönüp dururken Demir Bey'i görmem ile olduğum yerde kaldım. Saçları ıslaktı, bir saattir yukarıda ne yaptığını düşünüyordum demek ki duş alıyordu. Merdivenlerden inip önümde durduğunda bu adamın uzun boyunu yeni fark ediyordum. Onu beklerken topuklular sıkınca çıkarmıştım, şu an yalın ayak onun karşısında duruyordum.

'Ne derler dost başa, düşman ayağa bakarmış... Bence dikkat et!'

İç sesin boş konuşmasına aldırış etmemeye çalışsamda Demir Bey'in bakışları beni ürkütüyordu. Siniri geçmiş gibiydi ve bu rahat giyinişiyle de belli oluyordu. Bu tişört ne çok yakışmış öyle...

Düşüncelerimin başka şeylere kaydığını fark etmemle kendime tokat atmak istedim, belki birazdan burada ölüm fermanım yazılacak ben hala adamın tişörtünden bahsediyordum. "Neden burada olduğunu tahmin ediyorsundur." dedi. Nasıl etmem bana öldürecek gibi bakarken?

"Semih'e ne yaptınız?" Tabii ki de derdim onu sinir etmek falan değildi, sadece merak ediyordum. Sinirleneceğini düşünürken aksine güldü baya otuz iki diş...

Gülüşüne şaşkınlığımı gizleyemeden bakıyordum, sanki kal gelmişti. "Seni ilgilendirmez!" dediği an tüm büyü bozulduğunda ellerini pantolonunun cebine koyup sırıtmaya devam etti, bu sefer ben sinirlendim. Bir de dalga geçiyor!

"O zaman sizi de benim neden orada olmam ilgilendirmez!"

Gülen suratı anında soldu, bu sefer ben gülüyordum. Kollarımı birbirine bağlayıp göğsüme dayadım ve ona bakmaya devam ettim.

"Sen benim asistanımsın neden orada olduğunu söyleyeceksin!"

Yok ya birde emir veriyor!

"Dediğiniz gibi sizin asistanınızım. Bu olay ise iş saatleri dışında oluyor yani özel hayat!" dememle gerilmeye başladığını çenesinin kasılmasıyla anladım. Bana yaklaşmasıyla geriye doğru gitmek istesem de ayaklarım bana ihanet edip hareket etmiyordu.

"Geldiğin yerin ya da kiminle geldiğinin farkında mısın? O it sana zarar verebilirdi!"

"Veririm diye tehdit etmişti zaten ama bunu sana söyleyemem, üzgünüm."

Bir anda kolumdan tutup beni daha çok dibine çekti. "Ne dedin sen?!" Hayır, lütfen sesli düşünmemiş olayım! Gözlerinin içine baktığımda hiç de sakin gibi durmuyordu. Burun buruna olduğumuz için kendimi geri çekmeye çalışıyordum ama bu sefer engel ayaklarım değil Demir Bey'in ta kendisiydi.

Salağa yat Elif! Beynimin verdiği komutla kocaman gülümsedim. "H-hiçbir şey demedim!" İnanamayan gözlerle bakınca kendimi biraz geri çekip "Ben üşüdüm, artık eve gitsem iyi olur." diye daha çok saçmaladığımda belimde olan ellerini çekmek yerine daha çok sardı. "Hiç bir yere gitmiyorsun, saat geç oldu. Seni bırakırdım ama çok yorgunum, burada kalıyorsun." Dedi.

Burada kalamazdım ki maazallah gece beni boğardı falan! Acaba yorgunluğu niye? Ay Semih'in halini düşünmek bile istemiyorum. "Ben burada kalamam olmaz!" diye itiraz etmemle tekrar gülümsediğinde içim bir tuhaf oldu.

Kendine gel Elif!

"Seçenek sunduğumu hatırlamıyorum ve hala Semih'le bağlantını çözmeye çalışıyorum. İstersen gece boyu bu konu hakkında konuşalım." deyince şirince gülümsedim.

Yoo derdim bu olayın kapanması zaten, niye daha çok deşeyim ki?

İçimden bir ses Demir Bey bu işi deşecekmiş gibi duruyordu.

Belli Semih'ten laf alamamış. Acaba ne konuştular?

Bu soru sormak istesem de sonuç "Nerede yatacağım?" oldu.

...

Rahatsız koltukta dönüp duruyordum ama bir türlü uyuyamıyordum. İnsan yatağını falan verir bu ne canım! Hem kal diyor hem de koltuk da yatırıyor. Rahat bile değildi koltuk!

Yağan yağmur şiddetlenip şimşek çakmasıyla irkildim. Kocaman bir kadın olmama rağmen şimşekten korkardım. Küçükken her şimşek çaktığında annemin yanına gidip onunla yatardım. Gözlerimi sıkıca kapatıp sanki hiçbir şey olmamış, korkmamış gibi davranırdım.

Üvey babamın gelmesiyle işler değişmişti. Korkumu tek başıma yenmemi söyleyip odama geri yollardı. O kocaman odada yorganın altına saklanıp yağmurun bitmesini beklerdim. O bekleyiş hiç bitmezdi, en sonunda ağlayarak uyuya kalırdım.

Artık ağlamıyordum, ağlayamıyordum...

Tekrardan kulaklarımı çınlatan gök gürültüsüyle yorganın altından çıkıp koltuktan kalktım. Bu sefer yağmurun bitmesini bekleyemezdim. Yavaşça merdivenlerden yukarı çıktığımda duvarda asılı duran aynaya bakıp yüzümü buruşturdum. Üstümdeki kıyafetlerle yatamayacağım için Demir Bey kendi kıyafetlerinden vermişti. Bol bir tişört ile bol bir şort ve tepeden özensizce bağlanmış saçlarımla mükemmel görünüyordum(!)

Tekrardan gürleyen gökyüzüyle hızlıca bir odaya girdim. Zaten yukarıda üç oda vardı. Biri banyo desek diğeri giyinme odası olsa girdiğim oda Demir Bey'in odası oluyordu. Evet, doğru tahmin. Yayılmış ve oldukça rahat yatan Demir Bey'i gördüğümde kafamdaki fikirden çok da emin değildim.

Zaten ne zaman emin olmuştum ki!

Bir yatağa birde yağan yağmura bakarken gök gürültüsü karar vermeme baya yardımcı olmuştu. Derdim tek kalmamaktı, yani bu kimin olduğunu pek değiştirmezdi. Keşke şurada bir koltuk olsaydı, ne güzel uyurdum.

Sıkıntılı bir şekilde iç çekip yatağa doğru yaklaştım. Bunda bir yanlış olmadığını kendime inandırmaya çalışırken yatağın en ucuna kıvrılıp yattım, ondan erken kalkarsam ruhu bile duymazdı. Şu an tek istediğim gözlerimi kapatıp rahat bir uyku çekmekti.

Hayat garipti, bu adam için neler düşünürken şu anda yanında yatıp rahat bir uyku çekmek istiyordum. Gözlerim karanlığa teslim olurken aynı şeyi tekrarladım, hayat cidden garipti...

Boynumda hissettiğim nefesle huylanıp elimi boynuma götüreceğim an gözlerimi açtığımda belime sarılı ellerle gözlerim kocaman açıldı. Uyku sersemi olduğum için yanlış gördüğümü sanıyordum ama bu baya gerçekti! Ben en son yatağın ucunda yatıyordum ne ara bu hale geldik?

Onu göremesemde aldığı nefes alış verişinden uyuduğu belliydi. Bu beni biraz rahatlatırken kapının hızlıca açılıp "Ağabey!" diye bağıran Derin'i görmemle aldığım rahat nefes boğazıma dizildi.

Derin bizim halimize şaşkınlıkla baka kaldığında kafamı yastığa gömdüm.

Rezil olduğuma mı yanayım? Derin'in yanlış anladığına mı yanayım? Bilemedim...

Bence hepsine yanayım!


...

Yanlış anlaşılma nasıl düzelecek acaba?😰

Demirin bu olaylara tepkisi merak etmiyor değilim?😯

Neyse gelecek bölümde görürüz zaten.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.💜

...

Arkadaşlar oy ve yorumlara sınır koymak istemiyorum ama sanırım buna sonunda mecbur kalacağım.

Lütfen desteğinizi esirgemeyin👊😘

Sizi seven sevgi dolu yazarınız😍

Buzsel...💜

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

2M 15.6K 5
Avuçlarının içine aldığı elimi usulca öptü.Sonra sağ elini sol elimin üzerine koydu ve gözlerimin içine baktı. "Evlilik yüzüğünün takıldığı parmağa n...
200K 1.1K 19
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
4.8K 292 12
8 kişilik arkadaş grubunda 3 çift, iki arkadaş
698K 6K 21
"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç isteğine dayanamadım." "Konuşmak yerin...