Ne yapıyorsun yarrağıma bak hele."
"Teleskop getir bakayım" dedim ortamı yumuşatmak için.
Elini uzattı.
"Tebrikler efsane koydun"
Kahkaha atarak elimi uzattım.
Karnıma gelen ani kasılma ile öylece kalakaldım. Nefesim içime doğru çekildi. Boğazım da bir şey kalmış da yutkunamıyormuş gibi oldum.
Yaklaşık dört en fazla beş saniye geçmişti ama gözlerim kararmaya başlamıştı. Ercan'nın seslerini bulanıkta olsa duyabiliyordum. Acı bir öksürük çıktı boğazımdan adeta parçalanmıştı içim. Karnıma biri yükleniyormuş gibi bir his vardı.
Yavaşça karnımı tuttum.
"Oğlum çok kanıyor ölüyorsun galiba kalk hastaneye gidelim."
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
Zorla nefes almaya çalıştım. Kasıklarıma giren ağrı daha da şiddetlendi. Sonra bir anda azalan sancı ile rahatladım.
"Az daha tahtalı köye gidiyordum." Diye konuştum kısık sesle.
Karnımda ki bezi çıkartıp güzelce temizledikten sonra hızlıca yenisini yapıştırdı.
"Yarın Derin geldiğinde görecek sonra ilk seni sikecek sonra da beni"
" Görmeyecek."
"Aynen böyle ağrın var ve görmeyecek peki." Diye söyledi.
"Ercan bak belli etmemeye çalışacağız şimdi git bana iki tane siyah tişört getir. Kanarsa bile belli olmasın."
"Kardeşim hadi kalk hastaneye gidelim."
"Gerek yok kardeşim hadi."
"Aras inadına sokacağım. "
"Hadi hadi.".
Ercan ayaklarını yere sürüyerek odasını yol aldı.
Bir terslik vardı. Bu kadar ağrımaması lazımdı. Elimle yaranın üzerine baskı uyguladım.
"Ulan burnumu sikmissin cok ağrıyor. " Dedi çığlık atarak.
Sesli bir şekilde güldüm.
***
Kapı sesi ile uyandım.
Yavaşça ayağa kalkıp hemen kapıya ilerledim. Her adım attığımda canımdan can gidiyordu. Kapıyı açtığımda Derinle göz göze geldik. Hızlıca sarıldı. Karnıma giren ağrı ile nefesim kesildi.
"Siktir." Dedim kısık sesle.
"Aras ben seni çok özledim." Dedi yanağıma bir öpücük konurarak.
"Barıştık yani." Dedim sesimi istem dışı titreterek.
Kafasını olumlu anlamda salladı.
Sıkıca sarıldı. Yaramın üzerine baskı gelince nefesimı tuttum.
Ayrıldıktan sonra dudağıma bir öpücük bırakıp elimi tuttu. Ercan ıslık çalarak aşağı indi. Derini görünce hemen karnını tuttu.
"Abi ağzıma sıçmışlar. Aa yenge sen ne zaman geldin?"
"Şimdi geldim. Ne oldu sana?"
Salona geçti ve kendini koltuğa bıraktı.
Elini yan koltuğa vurarak oturmasını işaret etti. Derinde koltuğun üzerinde bağdaş kurarak oturdu.
Bende yavaşça tekli koltuğa oturdum.
"Bardaydım kavga çıktı. Mekan benim ya havalı havalı gittim. Dedim birader bir sıkıntı mı var? Evet dedi Allah Allah felan işte biz kavga etmeye başladık. O bana vuruyor ben ona çıktık dışarı dedi tam bir saat sonra burada teke tek kabul ettim hemen adam cılız bişey zaten neyse bekledim bir saat bir araba geldi. Şoför koltuğundan o kavga yaptığım adam indi. Yan kapı açıldı. İki kişi çıktı Arka kapılar açıldı beş altı kişi çıktı mı ulan pezevnk nasıl sığdınız. Neyse bunlardan biri elimi diğeri bacaklarımı tuttu beni bir güzel dövdüler. Yerdeyim ağzım yüzüm kan olmuş dedim adamsınız teke tek gelin sonra bunlar beni tek gelip yine dövdüler adamlarmış."
Derin gülmekten karnını tutarken bende gülümsedim.
"Ben size kahvaltı hazırlayım." Dedi Derin ayağa kalkarak gittikten bir iki dakika sonra bende yavaşça yerimden kalktım.
"Mutfağa gelirsen sikerim."
Karnımı tutarak mutfağa ilerledim. Kapısını kapatıp Derine yaklaştım. Arkadasından sarıldım. Boynuna bir kaç öpücük bıraktım.
"Senden önce parfümünün kokusu geliyor bir daha parfüm sıkma."
"Sıkmadım ki." Dedim saçlarını koklayarak.
"Özledim." Dedim fısıltı ile.
"Bende özledim". Dedi bana dönerek
Kafasını göğüsüme yasladı.
"Eve gidince göğüsünde uyumak istiyorum."
"Kahvaltımızı yapıp hemen gidelim olur mu?"
"Olur."
***
Arabadan yavaşça indim. Acilen bir ağrı kesici tarzı bir şey içmem lazımdı. Karnım olması gerektiğinden
fazla acıyordu. Derinde arabadan indikten sonra arabayı kitledim. Derin yanıma gelip elimi tuttuktan sonra beraber eve girdik.
Kapıyı kapattıktan sonra içeri geçmek için ilerlediğimde elimi tutup duvara doğru belimi yasladı.
Eli tişörtümün altına gittiğinde hemen elini tuttum. Umursamadan ellerini boynuma sardı. Boynumu bir kaç kere öptü. Şansımı sikim.
"Derin"dedim titreyen sesimle.
"Hı." Dedi boynumu öperek.
"Çok yorgunum uyandıktan sonra devam etsek olur mu?" Dedim tahrik olduğumu belli etmeden.
Kafasını hemen çekti boynumdan yüzünde ki mutluluk bir anda söndü.
'Bir sıkıntı yok değil mi?" Diye sordu.
"Aslında var." Diye söylendim.
"Neymiş?"doye sordu.
Acilen bir yalan uydurmam lazımdı.
"Dün kavga çıktı ve erkekliğime çok sert bir darbe yedim. Kasıklarım çok ağrıyor aşkım biraz uyumaya ihtiyacım var."
"Tamam bitanem."
"Gel beraber yatalım."dedim elininden tutarak.
Merdivenlerden yukarı çıkıp odamıza girdik. Kapıyı kapatıp yatağa yattık.
Elimi Derinin göbeğine ilerlettip
"Bebeğimiz nasıl?"
"Çok iyi." Dedi gülümseyerek.
"Peki ya sen nasılsın?"
"Mide bulantısı olmasa iyiyim."
Kafasını göğüsüme koydu.
"Sen yokken uyuyamıyorum." Diye söylendi.
Gülümsedim.
"Evin içi çok sessiz oluyor. Hem sen yanımda yatmayınca bu yatakta çok soğuk."
"Seni seviyorum." Dedim tavana bakarak.
Oda gözlerini tavana dikmişti.
"Bende seni çok seviyorum."
Elimi Derinin vücuduna sardım.
Nefes sesini dinliyor huzur buluyordum. Tam bir şey diyeceği sırada
"Nefes sesini dinliyorum bekle sonra uzun uzun konuşuruz."
Kafasını olumlu anlamda salladı.
Elini karnına koyup
"Bence kız olacak."
Cevap vermedi.
"Tamam dinledim yeter konuşalım sesini özledim.
"Sağlıklı olsun da." Diye söylendi.
"Sağlıklı olsun kız olsun bizim olsun"
Elini tişörtümün üzerine koyduğu yavaşça geri çekildim.
"Kasıklarım çok ağrıyor dokunma orama burama." Dedim gülerek .
"Aras saçlarımı yıkayacağım hadi gel sen su tut." Dedi
Aslında saçlarına dokunmayı çok seviyordum ama saç yakamanın sonu kuvetin içinde uyumakla bitiyordu. Kasıklarım oldukça ağrıyordu zaten.
"Ateşim var bak." Dedim elini tutup anlıma koyarken.
"Bir problem mi var birtanem?"
" Yok birtanem ama çok ağrım var."
"Eminsin dimi?" Dedi kafasını omzuna koyarak.
Kokusunu iyicene içime çektim.
***
"Aras" gözlerimi Derinin çığlığı ile gözlerimi açtım.
"Aras ne oldu sana?" Dedi ağlayarak.
"Ağlama bir şey yok." Dedim elini tutarak.
Bandajımdan tuttup yavaşça çekti.
"Aras mahvolmuş mosmor dikişlerin bile yamuk ve açık." Dedi yüzümü öperek .
"Aşkım sakin ol ağrım felan yok iyiyim." Dedim yavaştan oturarak.
Derini inandırmak için dikişimin üzerine bastırım.
Canımın yandığını belli etmeden daha da bastırdım. Elimi tuttu.
Gözlerinden yaş hızlı hızlı düştü.
" Aras hadi doktora gidelim gitmemişsindir sen."
" Derin bebeğim hadi lütfen bak şimdi bıçaklanma olayı var ya sorgu felan yapacaklar."
" Aras." Dedi hıçkırak
"Beni seviyorsan gidelim."
"Derin yapma hadi uyuyalım lütfen"
"Olmaz kalk."
"Uyuyorum Derin rahatsız etme beni."
Yavaşça arkamı döndüm.
"Ahh.Aras sancım geldi"
"Ne oluyor?" Dedim ayağa kalkarak.
Kendimi yatağa attı.
"Aras beni hastaneye götür bebeğinize bişey oluyor."
Hızlıca kucağıma aldım. Karnım da ki ağrıyı umursamadım
" Bırak yürüyebilirim." Ağrıya daha fazla dayanamayıp Derini yere bıraktım.
Odadan çıkıp hızlıca merdivenlere ilerledik
***
Hastanenin önünde arabadan inip Derini indirmek için yan koltuğa ilerledim. Derin inip koluma girdi aynı zamanda karnını tutuyordu
"Aras ölüyorum hadi."de bağırarak.
Hastaneye hızlıca girdik. Acil bölümüne ilerlettim.
"Bakın buraya" diye hızlıca bağırdım.
Doktor yanımıza gelip hemen ilgilenmeye başladı.
"Hasta kim?"
"Aras Kanlı o bıçaklandı."