ZORAKİ EVLİLİK.

99.5K 3.5K 595
                                    

Gönderen:0539******

Arasla çok eğlendik.Beni öperken çok mutlu görünüyordu.

Burcu. hatırladın mı? Parkta tanışmıştık.

Ağlamam daha da şidetlenirken sakince düşünmeye başladım.

Gidebilir miydim?
Yoksa ona inat burada yaşamaya devam edip sanki onu görmüyormuşum gibi mi devam etseydim?
Kararsızdım.

Mutlu olmak ne demekti?
Neden bir gün mutlu olursam ikinci gün bok gibi geçiyordu.

Hayatta inat gülmek? Pardon gülememek.Yapmak istemek ama yapamamak.Hayatta inat gülmeyi bile beceremiyordum.

Hızlıca dolabımın başına geçip kırmızı kısa elbisemi siyah deri topuklu ayakkabımı giyip hemen lovoboya gittim.
Makyajımı silip hızlıca yeniledim.

kırmızı rujumu ve siyah farlarımı sürdüm.Kalın yüzüklerimi de takıp kendime bir baktım.Şuan tam bir şeye benziyordum.Güldüm halime bak.
Hızlıca aşağı indim.
Aras koltuğa oturmuş başını ellerinin arasına alıp masaj yapıyordu.Son basamağa bir az daha hızlı bastım.
Aras kafasını kaldırıp bana baktı.
Beni şöyle bir gözden geçirdikten sonra ayağa kalktı.

"Nereye gidiyorsun bu saatte?"

"Dışarı çıkıyorum" dedim.

Mutfaktan arabamın anahtarını alıp kapının oraya doğru gittim.

"Gidemesin!" dedi yükses sesle.

"Karışamasın" dedim. Ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"Gidemesin!" dedi yine bağırarak.

"Gideceğim.Hatta Ercanın yanına gidip sevgililer günümü onunla kutlayacağım."

"Sus!" dedi bağırarak.

Kapıyı açmamla Aras geri kapattı.

Elbisemden tutuğu gibi çekti ve yırtılmasını sağladı.

"Başka giyemiyecek miyim?" dedim.Bağırmayı unutmayarak.

"Onları da yırtarım."

Devamını dinlemeden elbisemi değiştirmek için yukarı çıktım.

Bu sefer sarı diğer elbiseden daha da kısa elbisem giydim. bu sefer parfümde sıktım bolca.
Telefonumu yatağın içinde unuttuğumu hatırlayınca onuda aldım yanıma.
Tekrar aşağı indim.
Bu sefer sessiz bir şekilde indim.

Aras ise sızmıştı.

Evden çıktıktan sonra arabama binip hızlıca Ercanın evine doğru arabayı sürdüm.Etraf kırmızı kalplerle süslüydü.
Ercanın evine yaklaşmışken aramak için telefonumu aldım ve Ercanı aradım.

YAKIŞIKLI ARANIYOR..

"efendim yenge."

"Sana geliyorum evde misin?"

"Eve gidiyorum az kaldı sen git saksıda anahtar var."

"Tamam hızlı gel."

***

Ercanlara geleli 1 saat oldu.Plan hazırdı.Birazdan bize gidecektik ve sabah sanki gece birlikte olmuşuz süsü verecektir.Bu heyecanlıydı.Arasın yaptığı götlüğe karşı belki bende bir götçüklük yapabilirdim.

Ercan üstünü değiştirmişti.Siyah tişörtünü çıkarıp beyaz baskısız tişört giymişti.Siyah pantolonunu çıkarmamıştı.

"Ben hazırım.Aras beni öldürürse Allah belanı verir inşallah yengeciğim"

"Amin yavrucuğum amin."

***

Yine içeri aynı sessizlikle girdik.
Aras koltukta iki büklüm yatıyordu biz onu umursamadan yukarı benim odama çıktık.

Ercan kendini koltuğa doğru bıraktıktan sonra soru sormaya başladı.

"Neden kavga yaptınız?" ben o sıra pijamalarımı arıyordum.

"Eve geç geldi." dedim sarı pijamamı elime alarak.

"Bana doğruları anlat."

"Burcuyu tanıyor musun?" dedim bende banyoya doğru yürürken.

"Ah.Sürtüğün tekidir kendisi.Benimle,Volkanla ve bilmiyorum ama Arasla bile birlikte oldu.".

"üstümü giyinip geliyorum."

***

"Sürtükle beraber olmuş. ben ona o kadar güzel yemekler yapmışım ama o kızla.. her neyse."

Güldü Ercan.

"Beni kulanıyorsun."

"İstemiyorsan zorlayamam"

"Aramız zaten açık ben vazgeçtim.Yapamam böyle bir şey kardeşime."

"Tamam Ercan anlıyorum seni.Bana arkadaşlarından birini çağır ve o gelsin" dedim gülümseyerek.

"Üzülür Derin yapma." dedi Ercan kafasını ellerinin arasına alarak.

"Ben üzülmüyor muyum?Anlamısı istiyorum .Lütfen."

"Anlaması için bu yolu şeçmene gerek yok."

"Ne yapayım kucak dansına ne dersin?" dedim sinirle.

"Utanmasını sağla" dedi kısık sesle.

 "Utanmak mı? Mert utanmaz."

"Ben şimdi gidiyorum.Arası uyandır ve konuş."

"Tamam git."

Ayağı kalktı ve yavaşca kapıdan çıktı.

En fazla 10 dakika sonra makyaj masamın önüne gittim.

Mor rujumu boynuma sürdüm.

Odamdan çıkıp Arasın yanına aşağı indim.

 Işığı açtığım an kafasını yastıktan kaldırdı.

Mutfağı gittim de yanıma geldi.

"Dışarı çıkmamışsın."

"Çıktım geldim." dedim yemeğimi hazırlayarak.

"Neden çıktın çıkma dedim."

"Sanane."

yanağımı öpmek için eğildiğinde boynumda ki morartıyı farketti.

"Bu ne?"

"İlkimi sana vermedim.Mutluyum." dedim gülerek.

Masanın yanına gidip duvara yumruk attı.

Masaya da tekme atınca üzerinde ki her şey yere düştü.

"Lanet olsun." dedi Buzdolabına yumruk atarak.

"Burcuyu öperken bana hisettiklerinin kaç katı daha çok hoşuna gitti."

Yüzünü ekşiterek yüzüme baktı ve.

"Kanlı soy ismini haketmiyorsun siktir git evimden"


Çok kısa oldu ama öz oldu bu sıralar telefonu elime pek fazla almıyorum ama bir sonra ki bölümü uzun yazmayı planlıyorum.(İnşallah)

Neyse 1K VOTE oldu hepinize Teşekkür ederim.

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin