Lilac | Jimin

By anidendolunay

263K 20.6K 6K

"Sana bunları neden anlatıyorum bilmiyorum, Leylak. Ama güzel gözlerinle bir alakası olabilir." More

Sıfır
Bir
İki
Üç
Dört
Beş
Altı
Yedi
Sekiz
Dokuz
On
On İki
On Üç
On Dört
On Beş
On Altı
On Yedi
On Sekiz
On Dokuz
Yirmi
Yirmi Bir
Yirmi İki
Yirmi Üç
Yirmi Dört
Yirmi Beş
Yirmi Altı
Yirmi Yedi
Yirmi Sekiz
Yirmi Dokuz
Otuz
Otuz Bir
Otuz İki
Otuz Üç
Otuz Dört
Otuz Beş
Otuz Altı
Otuz Yedi
Otuz Sekiz
Final
kocaman kalpler

On Bir

6.1K 521 90
By anidendolunay

Ona hastaneden başlayıp dün Bangtan yurdunda sonlanan hikayemi anlatırken Areum karşımda krizler geçiriyordu.

"Jimin boku!" dedi sinirle. "Bu çocuk hep böyle aptaldı. Hangi kızla yakınlaşsa en yakın arkadaşı ilan etti. Yani şeyden sonra tabi." Sesi sonlara doğru kısıldı ve bakışlarını benden kaçırdı. Bunu bugün sorgulamayacaktım. Bütün bu gizemler beni çok yormuştu.

"Aramızda bir yakınlaşma olduğu yok." Bunu şiddetle inkar ettim. Dile getirmezsem gerçek olmazdı.

"Zaten sadece arkadaştık."

"Tabi canım ben de Taetae'e vurgun değilim. Vay be senin karşında onun adını anabilmek ne mükemmelmiş." Kocaman sırıttı. Kocaman sırıttım. Arkadaşımla aramızda sır kalmadığı için mutluydum.

"Ee Leylak," dedi bana imayla bakıp. "Sen Kedicik'in Jimin olabileceğini neden düşündün ki?"

"Senin bana Kedicik'in senin için kavga ettiğini söylediğin gece ikisi de bir kavgaya karıştıklarını söylediler."

"Ah haklısın." Kafasını aşağı yukarı salladı. "İlk başta Taehyung beni tek başına savundu ama tabi mağlup edildi. Oradan kurtulup beni taksiye bindirdi. Buraya kadar ben vardım. Minik uzaylımdan sonradan aldığım bilgilere göre sonrasında sarhoş cesaretiyle Jimin'i alıp arka sokakta adamların üstüne gitmişler. Ama bilirsin onlar sadece dans etmeyi biliyorlar. İkisi de haşat olmuş. Sonra da -nedenini kendi de hatırlamıyor- ayrılmaya karar vermişler. Taehyung kendini o halde yurda atıp durumu Namjoon'a anlatınca o da Jimin'i aramaya başlamış ve nerede olduğunu sen de çok iyi biliyorsun." Bir an durdu ve düşündü. "Vay be! Hastanedeki her şeyi gizleyen mükemmel doktoru anlattıklarında bunun en yakın arkadaşım çıkacağını düşünmemiştim. Seninle gurur duyuyorum Da Hyeon. Ve Da Eun! Seçmelerde! Harika bir haber bu. Bana anlatmadığına inanamıyorum."

Bir anda o kadar çok şey söylemişti ki hangisine tepki vereceğimi şaşırmıştım. Beynim hata veriyordu ama en azından artık o kadar gergin değildim

"Bu kadar kavga edip nasıl basına yansımamışlar ki? Ayrıca Da Eun'u söylemek için tüm bu olayları anlatmam gerekiyordu ve Kedicik'in gerçek kimliği beni biraz geriyordu."

"Jimin'le zaten sadece arkadaştınız demek. Eminim Jimin'le beni daha çok yakıştırdığın için Taehyung çıkması ihtimali seni çok germiştir. Üzgünüm bebeğim, Jimin benim için sadece bir okul arkadaşıydı."

"Dalga geçme," dedim koluna vurarak. Gülümsemekle yetindi.

"Partide başka ünlülerde vardı. Bu yüzden içeriden yayın yasağı vardı. Zaten o iki serserinin bize ilk sataştığı yer karanlıkta kalmış küçük bir köşeydi. O yüzden bizi gören olmadı. Diğeri de bir ara sokakta olmuş. Diğer iki adam da ellerinde kanıt olmadığı için ya da sarhoşluklarından onları tanıyamadıkları için sessiz kalmışlar. Senin de el atmanla bu olay sonsuza dek saklı kalacak."

Anladığımı belirtir gibi başımı salladım. Aramıza küçük bir sessizlik girdi. Birbirimize bakıyorduk. Sırıtmadan edemedim.

"Biz neyin içine düştük Da Hyeon?"

"Hiçbir fikrim yok Areum."

"Jimin'in geçmişi hakkında ekstrem bilgilere sahip olduğumun farkındasın, değil mi Da Hyeon?"

"Farkındayım Areum."

"Sormayacak mısın Da Hyeon?"

"Bugün değil Areum." Başımı iki yana salladım. "Bugün daha fazla gizli bilgi kaldırabileceğimi sanmıyorum."

Koltukta yanıma yaklaşıp kolunu omzuma sardığında yüzünde hain bir sırıtış belirmişti.

"Bütün bunları kutlamamız gerekiyor bebek. Hayatımıza hem ağlamalı hem de gülmeliyiz. Bizim için güzel planlarım var."

*

Gözlerimi önümdeki boş soju şişesine diktiğimde Areum'un sarhoş şekilde karşımda sallanıyordu. Sürekli sallanıyor olması midemi bulandırıyordu, bu yüzden gözlerimi şişeye dikmiştim. Onun kadar çok içmemiştim, bilincim hala yerindeydi ama kendimi iyi hissetmiyordum. Alkollüyken her şeyi ya olduğundan çok daha iyi ya da çok daha kötü görürdüm.

Kötü gördüğüm bir andaydık ama yine de histerik gülüşler atmadan edemiyordum.

"Sonsuza kadar birlikte kalmalıyız Da Hyeon. Birbirimizden habersiz gidip tüm hayatı birlikte geçen iki adamı seçtik."

"Lütfen artık şunu söylemeyi keser misin? Benim kimseyi seçtiğim falan yok."

"Ben de böyle başlamıştım. İnkara devam et."

Bugün bana kendini açmıştı, onu kırmak istemiyordum ama bu şekilde üstüme gelmeye devam ederse fena şekilde patlayacaktım. Anlam veremediğim duygularım olduğunu farkındaydım ama onları isimlendirmeye niyetli değildim.

"Pekala," dedi surat astığımı görünce.
"O zaman sana bir sır vereceğim." Parmağıyla yaklaşmam için küçük bir işaret yaptı. Yorgun tavırlarla masaya eğildiğimde ne saçmalayacağını düşünüyordum?

"Bir keresinde beni öpmüştü, biliyor musun?" Bakışları hülyalı bir hal almış, masaya düşmüştü. Bundan daha önce hiç bahsetmemişti. Bu yüzden şaşırmadan edemedim. Hala benden sakladığı detaylar vardı.

"Bunu söylememiştin daha önce."

"Biliyorum," dedi elleri yüzünü sıvazlarken. "Liseye dair aklımı karıştıran çok fazla anı var ama kendimi bunları konuşmaya hazır hissetmiyorum."

Onu başımla onaylamakla yetindim. Kendini ne zaman hazır hissederse o zaman anlatabilirdi. Onu hiçbir şeye zorlamıyordum çünkü kalbi yeterince kırıktı.

Başını gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes aldı. "Ekimin sonuna geldik ama havalar bir soğumak bilmedi," dedi konuyu değiştirmeyi amaçlayarak. Ama bu defaki konu beni sarsmıştı.

"Bugün ayın kaçı?" dedim panikle aklıma gelen şeyle. Bu neden beni şu an bu kadar sert vurmuştu bilmiyordum çünkü yılın bu zamanı görmezden gelmeyi tercih ettiğim bir dönemdi.

Areum bir an ayılır gibi oldu, bana daha bilinçli bakışlarla bana baktı. Ne demeye çalıştığımı anlamıştı.

"Gerçekten aklına getirmek istememiştim. Çok üzgünüm," dedi. Samimi olduğunun farkındaydım. Zamanın acımasız olması onun suçu değildi. Sorun olmadığını belirtir gibi başımı salladım ve telefonumdan tarihe kendim baktım.

Saat gece yarısını geçmişti ve gerçekten o güne girmiştik. Bunu düşünmek istemedim. Telefonumu ters çevirip kenara bıraktım ve önümdeki bardağı tek seferde içtim.

"Gel fotoğraf çekilelim." Areum dikkatimi dağıtacak yollar arıyor gibiydi ancak şu an dikkatimi değil, direkt kafamın dağılmasına ihtiyacım vardı.

"İstemiyorum," dedim. Telefonum çalmaya başladığında ısrarlarıyla daha fazla uğraşmak zorunda kalmadım. Da Eun arıyordu. İki gündür onu çok boşluyordum. Bir anda suçluluk duygusuyla sarsıldım. Kardeşimi kendi sorunlarım yüzünden ikinci plana ittiğimde ondan ne farkım kalıyordu?

"Ablacığım?" dedi telefonu açtığımda. "Nasılsın?"

"Dışarıdayım bebeğim, haber vermeyi unuttuğum için üzgünüm."

"Önemli değil." Onun da sesi benimki gibi durgun çıkıyordu. Tarihin farkındaydı. Her zaman farkında olurduk ama bunu dile getirmezdik. Sadece günü atlatmak için uğraşırdık. "Bugün geç saate kadar çalıştık. Evi okula yakın olan bir arkadaşımda kalacağım. Merak etme demek için aradım."

Normalde onu bu konuda sıkıştırırdım ancak bugün onun da kafasını dağıtacak şeylere ihtiyacı vardı.

"Kendine dikkat et," diyebildim sadece. Kendimi berbat hissediyordum. Onu yalnız bırakmıştım.

"Taehyung'a mesaj attım." Areum'un kıkırdamasıyla boğulduğum düşüncelerimden çekiliverdim.

"Naptın?"

Telefonunu bana çevirdi. Melek Tae diye kaydettiği numaraya bir fotoğraf yollamıştı. Önde kendisinin kocaman sırıttığı, arkada benim neredeyse ağlayacak gibi telefonda konuştuğum bir selfieydi. Altına da kahkahalarla gülen bir emoji koymuştu.

Boş bakışlarla ona bakmakla yetindim. Beni takmamıştı bile.

"Kızım konum istedi. Kızım buraya geliyor!"

"Areum," dedim sıkıntıyla yüzümü sıvazlayarak. "Fazla heyecanlanıyorsun."

"Biliyorum ama elimde değil." Yüzünde buruk bir gülüş vardı. "Hadi içelim."

Daha fazla içmememiz gerektiğini bilecek kadar ayık ancak kendini durduramayacak kadar alkollüydüm. Bu yüzden yaklaşık yarım saat sonra yanımıza şapkalı ve gecenin bu saatine rağmen güneş gözlüklü iki kişi geldiğinde önce Taehyung'u çift gördüğümü düşünmüştüm.

Ama biraz dikkat ettiğimde ikinci gelenin daha kısa ve ince yapılı olduğunu, dahası gözlüklerinin altında dudaklarının daha dolgun olduğunu fark etmiştim.

Bin puanlık sorunun cevabı, onun kim olduğu fazlasıyla bariz değil miydi?

Continue Reading

You'll Also Like

116K 6.9K 45
Onların birleşmesi ayrılması kadar zordu.
185K 18.2K 21
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
22K 2.6K 11
[TAMAMLANDI] genç adam yorgundu, genç kadında soluklandı. :: 9 mayıs 2020, :: 27 mayıs 2020.
149K 7.9K 35
[ 彼の名前は ; 전 정국 ] « genç kız üzerinde bulunan merak duygusu ile kapıyı açar, karşısında, onların yeni taşındığını öğrenir öğrenmez onlar için kek haz...