Evi, gezmeye devam ediyorduk. Ben her yere hayran kalıyodum. Emrenin böyle evi olduğu için çok sanslıydı.
Misafir odası vardı boş bir oda. Neden gerek duymuştu böyle boş odaya acaba kalabalıkmıydı ailesi. Sahi ya ailesi vardı. Bendeki ne biçim düsünceydi.
Alt katta iki oda vardı. İkiside misafir içindi. Yani herhalde annesi ve babası yada kardeşi içindi. İlerledim baktım ne göreyim başka kocaman salon gibi bir yer var geniş.
Burası bilardo salonuydu ve sinema yeri ikisi birleştirilmişti. Yani çok güzel vakit geçiriyor olmalıydı burda.
Gülümsedi ve yanıma sokuldu.
"İstersen oturalım yada evi gezmeye devam edelim sen karar ver" dedi.
"Evi gezelim" dedim.
Bir oda daha vardı salonun sol tarafında oraya girdik. İşte belkide en hoşuma giden yerlerden biri daha karşıma çıkmıştı.
Sanırsam burası kitap okuma ve Çalışma odasıydı. Kitaplarını incelemeye başladım. İyice odayı gözlemledim. Koltuğada oturdum çok rahattı. İşini biliyordu emre gerçekten.
"Beyendin mi"?
"Evet,çok beyendim burayı da".
"Diğer yerleri gezelim o zaman".
Mutfağı görmemle elimi ağzıma götürdüm. Bu kadar büyük bir mutfak görmemiştim. İyice inceledim yer yeri mühteşemdi. Karnımın, açıktığını hissettim. Ama şuan açıktım diyemezdim. Üst kata çıktık diğer odalara bakmaya başladık. İlk odaya girdik emrenin odasına.
Sevda,şaşkınca bakıyordu etrafına. Gülümsedim öyle hayran kalmıştı ki odama. Etrafa iyice baktı.
"Ben,gerçekten çok beyendim odanı her yer güzel. Burasıda şahane gerçekten bayıldım".
"Beyendiğine sevindim sevda". "İstersen diğer odalara bakalım".
Tonları çok güzeldi, yatağa oturdum derin nefes aldım. Emrede oturdu. Gözlerini gözlerime dikti.
Bu neydi şimdi. Neden bu adam bana bakınca nefesim kesiliyordu. Anlayamıyordum bana olanları.
Kendimi toplayıp ayağa kalktım. Diğer odalarıda gezmek için.
Başka bir salona bakıp her odada artık dahada iyi anlıyordum. Herşey mükemmeldi.
Emre nasıl biriydi böyle emre gerçekten kimdi. Teleskop belkide en çok sevmediğim şeydi.
"Bakmak ister misin" dedi.
"Olur, ama nasıl bakıcam" dedim.
Bana kafamı yaklaştırmamı söyledi. Elleni koydu teleskobun kenarına aynısını yapmamı istedi. Ve yaptım birden elimi tuttu.
Allahım, nasıl birşeydi bu. kalbim yerinden çıkacak sandım. Sapitleyip heyecanı mı?belli etmeden dediklerini yaptım.
"Görüyorum diye bağırdım "
Tebessüm etti. Güzeldi gökyüzünü böylesine güzel görmek, yakından görmek.
"Açıkmadın mı?küçük hanım".
"Bilmem ki".
"Olsun, yersin hatta yemeği sen mi?yapsan yesek hı".
"Ne!! ben mi?yapsam".
"Evet küçük hanım sen".
Emrenin yüzüne baktım uzun uzun. Bana nasıl böyle derdi. Yemeği yap diye. Sinirlenmiştim. Koltuğa oturdum. Düşündüm sonuçta erkekti. Ne beklenirdi ki. Bende ne kadar ince biri diye düşünüyordum. Tabi ilk başta ukalalığını saymazsak. Evi,herşeyi çok güzeldi. Ama belli ki öğrenememişti bir kızla nasıl konuşulur. Gözlerimi kaçırdım. Tek düşündüğüm bunun bir şaka olmasıydı.
Merve Akyol
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum