Kibrit (Gay)

By Gunsnpizzas

2.7M 170K 77K

DÜZENLENDİ! "Basat..." diye inlerken ellerimi tam başının olduğu noktada tişörtümün üzerine koydum. Başını ka... More

Tatsız Pazartesi
Sıra Arkadaşı?
Öğle Teneffüsü
Avantaj
Zaman Kaybı
Platonik
Anoreksia
Saç
Çirkin
Kıskançlık
Ev
Çöküş
İz
Tutuk
Öpücük
Kibrit
Hapis
Kav
Dönüş
Soğuk
Heves
Depresyon
Fotoğraf
Araba
Yükseliş
Pes
Sabah
Aşk İçin Ölmeli
Huzur
Yemek
Yemek II
Hornet
Endişe
Parmaklıklar
Sınavlar
Seyirci
Çakmak
Korku
Anne-Baba
Umut
Tedavi
Yüzleşme
Pişmanlık
Revir
Aşk
Barınak
Kilo
Maç
Mükemmel
Nah.
Etek
Turp
Grip
Güven
Asla
Görev
Çıplak
FİNAL (Sezon Finali)
Sonsuz?
Araba
Davet
Parti
"Özledim."
Arkadaşlığı Suistimal I
"Love keeps us kind." -LP
Arkadaşlığı Suistimal II
Albüm
Utanç
Alev
İntihar
Çift
Korku Filmi
Çocuk
Özel Bölüm -1-
ÇOK ÖNEMLİ
Özel Bölüm -2-

Batu-Cihan

27.8K 1.7K 1.2K
By Gunsnpizzas

Batu'nun ağzından;

"Rahat bırakacak mısın?" dedim peşimde dolanan Emre'ye dönüp.

"Şu problemi de çözersen evet." dediğinde iç geçirmek zorunda kaldım.

"Gel." Sınıfıma doğru yürümeye başladık. İçeri girip sırama yerleştik. O sırada içeri giren Cihan'ı göz ucuyla görsem de bakmamaya çalıştım. Onunla ilgilenmek ya da ilgileniyor gibi görünmek istemiyordum.

"Bu." dedi parmağını soru üzerine koyup.

"Ne yapıyorsunuz?" dedi başımıza dikilip. Ah, şu arkadaşız tavırları beni öldürecekti. Sinirden başım ağrıyordu.

"Ders çalışıyoruz." dedim sesimin samimi çıkmasına özen göstererek. Başıyla onaylayıp önümüze oturdu, elmacık kemiğini yumruğuna yaslayıp bizi izlemeye başladı. "Bu mu yani?" diye homurdandım soruyu okuyunca.

Soruyu anlatmaya başladım. (O kısmı da yazardım ama matematiğim bok gibi tşk) Sonunda bitirdiğimde ona döndüm. "Anladım." dedi. Ayağa kalkarken yanağımı öptü. "Teşekkürler aşkım." Beline vurduğum sırada kahkaha atarak sınıftan çıktı. Güldüm. Cihan'ı sinirlendirmek için yaptığını biliyordum. Ama artık Cihan'ın o kadar da umrunda olduğunu sanmıyordum.

"Emre'yle cidden flörtleşmiyorsun herhalde?" Şaşkınlıkla başımı kaldırıp Cihan'a baktım. Beceriksizce gülümsemeye çalıştı. Onun yüz ifadelerini iyi tanırdım. Şaşkındım çünkü kendini kasıyordu.

"Neden olmasın?" diye sordum. Sesim titrek çıkmıştı. Heyecanlanmıştım çünkü. Kalbim göğüs kafesime çarpıyordu ve küçük bir umut kırıntısı göğsümde büyüyor, büyüyordu.

"Çünkü... Çünkü o daha çocuk." Güldüm. Ben de çocuk gibiydim ve Cihan bundan çok hoşlandığını söylerdi hep.

"İki yaş küçük bizden." Şaşkınlıkla bana bakmayı sürdürdü.

"Ah, doğru ama... Anlarsın ya... Tavırları falan çocuk yani." Tek kaşımı kaldırdım. İç geçirip başını hafifçe iki yana salladı. "Herneyse." Yerine, yani yanıma geçerken eliyle saçlarını düzeltti, başını sıraya koydu.

*

Basat'ın evinde toplandık o akşam. Annesiyle kardeşi dışarıda olduğu için bira şişeleri içinde yüzmeye hazırdık. Basat Barış'ı kolu altına almış, sahiplenir bir tavırla göğsüne yaslamıştı. Cihan ise tekli koltuğa gömülmüş, tek elinde birasıyla mesajlaşıyordu hızlı hızlı.

Ben de mal mal bira şişesinin ağzıyla oynuyordum.

Barış'ın öksürük sesiyle ikimiz de flörtleşen çifte çevirdik gözlerimizi. Barış her zaman nasıl bu durumdan hoşlandığına anlam vermeye çabaladığım incecik vücuduyla sarsılıyordu. Basat sırtını sıvazlarken gülümsüyordu. "Bu iğrenç şeyi nasıl içiyorsunuz?" diye homurdandı çocuk.

"Sana içme demiştim. Pizza bile yemeyen bir çocuksun, ne bekliyordun ki?"

"Basat eve çocuk atabilir miyim?" diye böldü onları Cihan. Gözlerimi ona diktiğimde gözü bir saniye olsun benimkilere kaymadı bile. Basat kısa bir an bana bakarken Barış yine dümdüz benim tepkilerimi izliyordu. Yutkunmaya çabaladım ama boğazıma bir yumru oturmuştu yine.

"Sen bilirsin." dedi Basat. Cihan yine telefonuna döndü. Dişlerimi sıkarak elimi cebime atarken zoraki bir gülümsemeyle Basat'a baktım.

"Çocuk atmak serbest miydi ya?" Kıkırdarken benden hoşlandığının elbette farkında olduğum bir çocuğa mesaj attım. Cihan'ın bana baktığını hissetsem de ben de ona dönmedim onun yaptığı gibi. Sessizce önüne döndü.

*

Ortada dünyanın en saçma muhabbetleri dönerken kapı çaldı. Cihan telefonunu bir anda bırakıp kapıya koştu, açtığını duyarken hepimiz sustuk. Kapının önünden yiyişe yiyişe iki beden geçtiğinde gittikleri yönün Basat'ın odası olduğunun farkındaydık. Bir homurtu çıkarttım istemsizce. Alışmaya başlamıştım bunu yapmasına. Komik.

"Neden izin verdin?" derken cimcikledi Barış Basat'ı.

"Sanane ya!" diye homurdandı Basat kaşlarını çatarak. Barış kaşlarıyla beni işaret edince Basat bana döndü. Neşeli görünmeye çalıştım.

"Kızma çocuğa ya, beni ilgilendirmiyor artık." dedim Barış'a gülümseyerek.

Tekrar kapı çalınca Basat bakmaya gitti. Peşinden Ahmet'le girdi içeri. Ahmet benden hoşlanan biriydi işte. Bir LGBT yürüyüşünde tanışmıştık. Sevgilim olduğunu bildiği hâlde bana açılmıştı. Cihan'la neredeyse birbirlerine giriyorlardı ama Basat engel olmuştu. O güne kadar dördümüz iki ay falan iyi bir arkadaş grubu olmuştuk. Az önce ona 'Her zamanki grupla takılıyoruz, gelmek ister misin?' diye mesaj atmıştım işte. Yaptığım iğrenç bir şey gibi duruyordu ama Ahmet beni sileli çok olmuştu. Biz artık sadece arkadaşlık çatısı altında bir araya gelebiliyorduk. Tabi Cihan bunu bilmiyordu.

Basat ve Barış'la tokalaşıp yanıma oturdu. Basat onu Barış'la tanıştırdı o sırada. "Rahatsız mısın?" dedi Barış'a. Barış kendini tutamayıp göz devirince istemsizce sırıttım.

"Hayır." Ahmet üstelemedi. Yeni bira şişeleri açılırken etrafına bakındı.

"Peki Cihan nerde?"

"Basat'ın odasında, çocuk götürüyor." dedi Barış. Ahmet kısa bir an bana baksa da ses çıkartmadı. Sanırım onu çağırmak çokta iyi bir fikir değildi. Kullanıldığını anlaması uzun sürmeyecekti.

*

Cihan odadan çıktığında çocuğu kapıya götürdü, çocuk gittikten sonra aramıza dönüp eski yerine yerleşti. Boynundaki kızarıklıklara sinirli bir bakış atıp başımı diğer tarafa çevirdim. Bu arada tam çaprazında, koltukta değil yerde oturuyordum. Yanımda da Ahmet vardı. O sırada Cihan da Ahmet'i fark etti. Şaşırdı, gözlerini dikti, sinirli bir tavırla bakışlarıyla beni öldürdü, sonra Basat'a dikti gözlerini.

"Madem oda boşaldı..." diye mırıldanırken ayağa kalktım, herkes bana dönerken Ahmet'in elini tutup onu da kaldırdım. Ahmet küçük dilini yutmuş gibi bakarken arkamda bir hareketlilik hissettim.

"Bunu cidden yapacak mısınız yani?" dedi Cihan fısıltıdan farksız bir sesle. Ona dönüp tek kaşımı kaldırdım.

"İhtiyaçlarımız var." Ahmet ona döndüğümde yutkunuyordu. "Hadi." dedim. Yapmayacaktım. Ahmet'in de niyetli olmadığını, sadece bana uyduğunu biliyordum. Bakışlarla anlaşabiliyorduk. Biraz odada oturur, geri dönerdik herhalde.

Cihan kolumu yakalayıp beni kendine çevirdi. Şimdi gözleriyle alev atıyordu. "Otur götünün üstüne." Ellerimizi ayırıp Ahmet'i itti. "Sana ondan uzak durmanı söylemiştim!" dedi işaret parmağını Ahmet'e doğrultup. Ahmet şoktan ağzını bile açamadı. Arada kaynamıştı zavallım.

"Karışabilecek bir konumda değilsin, Cihan. Arkadaş kalacağız dedik."

"Sikerler arkadaşını!" diye bağırdığında geriye sıçradım. Barış da sıçramıştı ve elindeki bira Basat'ın kucağına dökülmüştü. Basat kulağına bir şey fısıldadı ve çocuk kıpkırmızı olup omzuna vurdu.

"Saçmalıyorsun." diye homurdandım.

"Sen saçmalıyorsun! Onunla yatamazsın!"

"Sen bir sürü kişiyle yattın ama!" diye bağırdım bir an kendimi tutamayıp. Göğsü hızlı hızlı inip kalkarken dişlerini gıcırdattı.

"Hiçbiriyle yatmadım! Geri dön diye çabalıyordum!" Elimi boynuna doğrulttum.

"O izler ne o hâlde?"

"Elimle yaptım." dedi başını eğip. Gözlerimi irilttim. Cildi her zaman hassastı zaten. Gözlerimin dolduğunu hissederken Ahmet iç geçirdi ve kendini Basat'ın yanına attı.

"Aptal mısın sen?"

"Sana aşığım." dedi elimi yakalayıp kalbine götürerek. Kalbinin elim altında teklediğini hissettiğim sırada gözlerimin içine bakıyordu. "Tüm o çocuksu tavırlarına, kıskançlıklarına, sevmediğin çillerine," yutkunup ekledi. "ve sinirli hâllerine... Özür dilerim. İtici değilsin. Hiç olmadın." Kollarımı boynuna doladım bir anda. Gözyaşlarım göğsünü ıslatırken o da bana sarıldı sıkıca. Kokusunu ciğerlerime doldururken, yine benim olduğu için mutluydum. Sadece... Artık dersimi almıştım ve onu kaybetmemek için daha dikkatli davranmalıydım.

Continue Reading

You'll Also Like

2M 164K 53
[Tamamlandı] Ayaz, yıllardır tek başına yaşayan, kendi halinde bir adamdı. Şimdiyse karşısında bir ay boyunca ilgilenmesi gereken görme engelli bir ç...
ZAAF By Khalesi

Teen Fiction

3.5M 196K 37
[TAMAMLANDI] Sinan homofobikti, ama Karan onun zaafıydı.
8.8K 1.1K 4
Kader diye bir şey yoktu. Kader, asıl yönetimi bilmeyen insanları kandırmak için uydurulan rivayetten başka hiçbir şey değildi. Kimsesiz doğan çocuk...
TREN By Khalesi

Teen Fiction

537K 34.1K 14
[TAMAMLANDI] Uzun bir tren yolculuğu...