YÜKSELİŞ

Autorstwa nursu_cugalir

1.5M 98.8K 22.4K

Fantastik #1 Yeşil Prenses serisinin 1. kitabıdır. Ve şeytan, inini, parçalanmış ruhları koymak için kendis... Więcej

Giriş ❋ YÜKSELİŞ
Karakterler
1.Bölüm • Asılsız Suçlama
2.Bölüm • Tanzanit Ejderhası
3.Bölüm • Ölümcül Kılıç
4.Bölüm • Kusurlu Güzellik
5.Bölüm • Kızıl Saçlı Tanrıça
6.Bölüm • Kan Havuzu
7.Bölüm • Cehennem Gibi Dört Gün
9.Bölüm • Banyo ve Temizlik
10.Bölüm • Büyücünün Şimşeği
11.Bölüm • Lordhor'un Kibar Leydileri
12.Bölüm • Nyapuvarus Gecesi
13.Bölüm • Şeytanın Ateşi
14.Bölüm • Davetsiz Takipçiler
15.Bölüm • Ozların Saldırısı
16.Bölüm • Yanık ve Kehanet
17.Bölüm • Ebedi Yemin
18.Bölüm • Tanzanit Armağanı
19.Bölüm • Tehlikeli Hırs
20.Bölüm • Sarayın Dersleri
21.Bölüm • Zehir Ustası
22.Bölüm • Masumların Gerçekleri
23.Bölüm • Şeytanın Mırıltısı
24.Bölüm • Katilin Hikâyesi
25.Bölüm • Kadife Eldiven
26.Bölüm • Lordhor'daki Casus
27.Bölüm • Yeminli Koruyucu
28.Bölüm • Avcıların Merhameti
29.Bölüm • Konseyin Kararı
30.Bölüm • Petronus'a Mektup
31.Bölüm • Oyun Gecesi Hazırlıkları
32.Bölüm • Beklenmedik Gönüllü
33.Bölüm • Düello ve Zafer
34.Bölüm • Taht Anlaşması
35.Bölüm • Acımasız Dövüş
36.Bölüm • Korkutucu Ağıt
37.Bölüm • Şifacıların Yeteneği
38.Bölüm • Kasvetli Oda
39.Bölüm • Asker Ordusu
40.Bölüm • Ölümün Zehirli Tonu
41.Bölüm • Gül Kokusu Hediyesi
42.Bölüm • Canavar Kız
43.Bölüm • Suç ve Zindan I
43.Bölüm • Suç ve Zindan II
44.Bölüm • Yolculuk ve Aşk
45.Bölüm • Karanlık Geçmişler
46.Bölüm • Şeytanın İni I
46.Bölüm • Şeytanın İni II
47.Bölüm • Ölümün Tatlı Şarabı
48.Bölüm • İntikamın Kara Suları
49.Bölüm • Kristal Zehri
50.Bölüm • Müstakbel Kraliçenin Yanışı
51.Bölüm • Sgieen Gizemi
FİNAL • Büyülü Fosil Tırnak
B.K. |Kıyafetler|
E.K. |Kapaklar|
B.K. |Tanrıça ve İnanç|
TEŞEKKÜRLER
2.KİTAP

8.Bölüm • Suçsuz Masum

27.2K 2.1K 154
Autorstwa nursu_cugalir

Atlar, Predezia Sarayı'nın önüne gelince durdu. Darya artık bir mahkûm olmamasının verdiği rahatlıkla kendi başına inebildi. O indiğinde, Mir Tapınak Sarayı'na gitmeyip, Predezia Sarayı'nda kalan insanların gözleri Darya'ya çevrildi. Ona garip garip bakışlar atıyorlardı. Garip bakışlar eşliğinde fısıldaşmalar ve isyan sesleri de Darya'nın kulaklarında yankılanıyordu.

"Bu yeşilin hâlâ burada ne işi var? İdam edilmesi gerekmez mi?"

"Muhafızlar neden suçluyu tutmuyor?"

"Büyülü fosilimizi çalan sarı sürtüğün idam edilmesi gerekmez miydi?"

"Muhafızlar, onu yakalasanıza. Kaçabilir!"

Darya, tüm bu sözlere karşı başını dik tuttu ve her şeyin açığa kavuşup, bu insanların seslerini kesmesini diledi. Sadece dört gün buraya katlanmak zorunda kalacaktı. Berbat geçeceği aşikârdı. Dört günden sonra eve kavuşuyordu. Böcekli, paslı, rutubetli odasına ve Katya'nın içinde gizlediği sevgisine... Bunlar iyi bir şey mi, yoksa kötü bir şey mi, o da karar verememişti.

Seslice, "Ben suçlu değilim!" diye bağırdı ancak tek bir kişi bile onu duymadı kalabalığın sesinden. Geçende dövüştüğü kız Vera, yanına gelince bir anlığına ürperdi ancak duruşunu bozmadan devam etti. Kendine bir söz vermişti. Korkmayacaktı. Bu hayat, korkaklar için fazla kötüydü. İkinci kural –ya da felsefe- şuydu; korkaklar ölür, cesurlar kalır.

Artık kendisi ile savaşmayacaktı, özgüveni ile savaşacaktı. Bu biraz zor olacaktı. En azından suçsuzluğu kanıtlanmıştı. Ancak aklına geldi: Korkak olmasa ne değişecekti ki? O bir yeşildi. Her daim ezilirdi. Kaderi köle olmaktı ve buna mahkûmdu. Bir köle, özgüvenli olsa ne değişecekti ki? Hatta bu özgüven, ölüme bile sürükleyebilirdi bir yeşili.

Kral Lev, Vera'yı gördüğünde hızlıca aşağıya indi. Deri çizmelerini avlunun zemine bastırdı ve usulca yakasındaki kürkü düzeltti. Hava soğuktu.

Vera gözlerini Darya'dan ayırıp Kral Lev'e kaydırdı. Ablası Yelena biraz ötede kızıl saçlı bir kızla ile konuşuyordu.

"Majesteleri, hoş geldiniz. Ancak bu kızı neden muhafızlar tutmuyor?" dedi Vera, koyu sarı saçlarını tedirginlikle arkasına iterken.

Kral Lev son derece soğuk bir şekilde konuştu, tıpkı gözlerindeki buzların soğukluğu gibi: "Çünkü o suçlu değil."

"Ne? Nasıl?"

Darya, "Duydun işte. Ben suçlu değilim," dediği anda Kral Lev'in ve Vera'nın gözleri ona çevrildi. İkisi de şaşkınlıkla ona bakıyordu ve buna nasıl cesaret edebildiğini merak ediyorlarmış gibiydi. Doğrusu bunu Darya da merak ediyordu. Kalbi küt küt çarpıyordu ve ensesi, soğuk havaya rağmen terlemeye başlamıştı.

Onların cevap vermesini beklemeden kalabalığın arasına karıştı. Yüzlerce insan ona sanki bir böcekmiş gibi bakıyordu. Buna alışkındı, bu yüzden pek de gururuna dokunmuyordu.

Kalabalığın arasını yaran bir boşluğu görünce o tarafa doğru kafasını uzattı. Kral Lev geçiyordu. Kalabalığın arasından onun müşaviri olan Sergei Orlov fırladı ve Lev'in yanına gitti. Birbirleri ile fısıldaştılar ancak onları kimse duymadı.

Sergei'nin çizmesi dizine kadardı ve bu biraz komik duruyordu. Gözlerine her zaman siyah bir sürme çekerdi. Bu onun daha gizemli görünmesine sebep olurdu.

Kral Lev kalabalığın önündeki platforma geçtiğinde herkes sustu. Sergei ise kalabalığın arasına yeniden karıştı. Kimseden çıt bile çıkmıyordu.

Lev konuşmaya başladı. "Evet, sarayın altın ahali... Keşke kasabada yaşayan kesimimiz de burada olsaydı ve beni dinleyebilseydi. Bugün size duyuracağım şey halk, isyanlar veya diğer ülkeler değil. Bu seferki konu, atalarımızdan bana miras olan değerli, büyülü fosil tırnak. Bugün suçlunun gerçekten yeşil köle Darya Evpraksiya mı diye öğrenmek için değerli Tanrıça Katiyaslavi'nin yanına gittik. Tanrıça onun geçmişine indi ve suçlunun o olmadığını söyledi. Suçlu başka biriymiş ve bunu kimse bilmiyor. Tanrıça Katiyaslavi, insanlara karşı adil olmak ve yaptıklarımızın karşılığı olarak dört gün boyunca burada kalmasını emretti. Ona bir oda ayarlayacağız ve kölelerimiz ona hizmet edecek. Ayrıca ona karşı daha nazik olmak adına bir uyarı aldık. Eğer fosilin ne olacağı hakkında aklınızda sorular varsa biliniz ki aklımda planlar da var. İzini süreceğim ve pes etmeyeceğim. Bu günlük konuşma bitmiştir."

Platformdan çıktı ve öfkeli adımlarla sarayın kapısına gitti.

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

302K 26.3K 47
Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seçkin bir birimi olan Pençe timinin yardımcı komutanıdır. Görev, sınır ötesindeki...
21.5K 58 8
Selam ben Asya 26 Ekim 2008 doğumluyum. doğduğum günden beri bir yurtta kalıyorum, annemi ve babamı hep çok merak etmişimdir. Neden bıraktılar beni b...
15.6K 699 21
Kaderin bana oynadığı o cilveli oyundu karnımdaki bağ. İki krallığın acımasız savaşının ortasında kalmış hamile bir kadın mı? Ondan hamileydim...
23.7K 2.5K 20
Vampirler ve cadılar yüzyıllardır birbirinden nefret eder ve birbirlerine yaklaşmazlardı İki kişi bu geleneği bozana kadar #Elf 1🥇2024:04:26 #Vampir...