SAHTE MELEZ

By light_moon-

67.1K 5.2K 1.7K

08.06.18 #5 Yüzünü görmediğiniz birine aşık olabilir misiniz? "Sana uykuya dalar gibi aşık oldum, önce yavaş... More

*karakterler*
1. bölüm
2. bölüm
3. bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bölüm
10. bölüm
11. bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14. bölüm
15. bölüm
16. bölüm
17. bölüm
18. bölüm
19. bölüm
20. bölüm
21. bölüm
22. bölüm
23. bölüm
24. bölüm
25. bölüm
26. bölüm
27. bölüm
28. bölüm
29. bölüm
30. bölüm
31. bölüm
32. bölüm
33. bölüm
34. bölüm
35. bölüm
36. bölüm
37. bölüm
38. bölüm
FİNAL
soru-cevap

9. bölüm

1.9K 136 48
By light_moon-

“yani bizim gibi” dedi kararlılıkla.

Bakışlarımı ellerime indirdim ve parmaklarımla oynamaya başladım. Annem ve babamın söylemediği şeyi o söylemişti. Bilmediğim bir tür vardı ve ben o türdendim. O tür hakkında hiçbir bilgim yoktu bile.

“biraz daha anlatır mısın?” dediğimde onayladı.

“11 tane var. Ve ikisi biziz, 6 tane oldukça yaşlı orlin var, 2 si annem ve babam, yaşlı dediysem baya yaşlılar, nerden baksan türlerin yaşamaya başladığı zamandan beri varlar. Ama tabii ki yaşını göstermiyorlar. Hepsi 25 yaşında gibi görünüyor” dedi göz devirerek.

“anlıyorum” dedim kendi kendime.

En azından ailesi tanıyordu, gerçek ailesini…

“kardeşin falan var mı?” dedim hala parmaklarımla oynarken.

“hayır, senin var mı diyeceğim ama çok saçma olacak? Çünkü olduğunu biliyorum” dediğinde ona baktım.

öz kardeşim, var mı bilmiyordum.

“aslında saçma olmaz çünkü olup olmadığını ben de bilmiyorum” dedim.

Bir şey demeden gülümsedi ve beni çekiştirerek yatağıma yatırdı. Üstümü de örtüp pembe ayıcığı bana verdi. Aynı annem gibi davranıyordu.

“hey, ne yapıyorsun?” dedim gülerek.

“dinlenmelisin, bende gidiyorum rahat et” dediğinde kolunu tuttum.

“gidemezsin!” dediğimde eller tutulur bir şaşkınlığı vardı.

Aklından her ne geçiyorsa yanlış anlamıştı.

“onlar gelicekler, bugün onları biraz kışkırtmış olabilirim” dediğimde güldü.

“biraz mı? Resmen kuduruyorlardı. Kıza yaptığın şeyi düşünürsek o kadar hanımefendi değilsin” dediğinde kaşlarımı çattım.

“hey! Ben bir şey yapmadım kendi kendine çığlık atıyordu” dediğimde yatağımın ucuna oturdu.

“güçlerinin farkında bile değilsin, yani burda kalıp seni korumamı mı istiyorsun?” dedi konu değiştirdiğini fark etsem de bir şey demedim.

“2 kişiler sonuçta… beni koruyacak başkası da yok” dedim.

“James’i arasana, o seni korur” dedi bunu gayet ciddi şekilde söylemişti.

“ne alaka? O beni korumaz ki, hem onu arayacak olsam senin gitmemeni neden isteyim?” dedim tek kaşımı kaldırarak.

“neyse ben sevmiyorum James’i, sen de sevme, konuşma onunla, yaklaşmasın sana, siz niye aynı okuldasınız? Birde anlaşma yaptınız! Bugün de sana o kadar bağırdı. Sevmiyorum onu, sende sevme” dedi tek nefeste.

Ağzım açık onu dinliyordum. Ne çok konuşmuştu öyle, neler demişti? Ah, hayır yine karnımdaki kelebekler. Of of!

“ben bayılıyordum zaten ona, bende alice’i sevmiyorum, kız tutturmuş bir popülerliktir gidiyor, zaten geçen gün kanını gözüme gözüme sokuyordu salak. Ay birde sarı saçlı hiç sevmem sarı saçlıları. Senin saçların sarı mı? Bence değildir öyle mi?” dedim bende tek nefeste.

Küçük bir kahkaha attı. Ne komik mi? Ben güldüm mü ona? Haksızlık tamamen haksızlık kabul etmiyorum! Ayımla ilgilenmeye başladığım da gülmeyi kesti.

“hey, küstün mü sen?” dedi gülmemeye çalıştım.

“evet? Sen gitmiyor muydun?” dedim hala ayıcığıma bakarken.

“hayır, gitmiyorum, özel istek üzerine bugün burdayım. Ama küsersen nasıl kalıcam ki?” dedi biraz daha yaklaşarak.

“saçlarım siyah” dedi gülerek.

“İnanmıyorum, ben kendim bakacağım” dedim elimi kapüşonuna götürürken.

Tam çekecektim ki elimi tuttu ve yavaşça kapüşonunu bıraktırdı. Daha fazla direnmeyecektim gerçekten uykum vardı. Bugün çok yorulmuştum.

“iyi denemeydi”  dedi gülerek.

“sanırım benimle barıştın, şimdi seninle küçük bir anlaşma yapacağız, bir şartla burda kalırım” dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

“neymiş bakıyım o?” dedim merakla.

“Bugün o ayının yerinde ben olacağım?” dediğinde hayretle ona baktım

Benim onunla uyumamı mı istiyordu?

“hala sapık olduğunu düşünüyorum” dediğimde gülümsemesi silindi.

“bu konuyu aştık sanıyordum” dedi, evet onu sinirlendirmiştim.

“of pekala, yapacak bir şey yok” dedim yana kayarak.

Ona güveniyordum. Birçok kez yardımı dokunmuştu ve bugün hayatımı kurtarmıştı, kötü bir niyeti olsa mutlaka bir açığı olurdu. Benim de dikkatli olduğumu düşünürsek açığını bulurdum.

Yanıma geldi ve üstümüzü örttü. Uzun bir sessizlikten sonra bana baktı.

“hadi ama, ayıya sarılıyordun? Bir anlaşmamız var sahte melezim” dedi.

Yalandan bir oflamayla ona sarıldım ve o muhteşem kokusunu içime çektim. Neden bu kadar muhteşemdi? Bu adil değil!

“şimdi de öpücüğü unuttun?” dediğinde şaşkınca ona baktım.

“yok artık!” dedim hayretle.

“ah, tanrım sana oyuncak bebek almalıydım, hani küçük kızlar yatmadan önce onları öpüp iyi geceler falan diyorlar ya o yüzden,” dediğinde kaşlarımı çattım.

“ben küçük bir kız değilim” dediğimde umutsuzca başını salladı.

“işte onu hesaba katamadım” dedi gülerek.

Tekrar yattım ve ona sarıldım. Aklıma gelen şeyle sarılmayı bıraktım.

“ben uyuyacağım ama sen uyuma tamam mı?” dedim.

“uyuyabileceğimi sanmıyorum zaten” dedi.

Bir şey demedim daha sıkı sarıldım ve uyumaya çalıştım.

Cam kırılma sesiyle uyandım. Hızla ayağa kalktım. O’da uyuyordu, hani uyumayacaktı? Dürtmeye başladım.

“uyansana ya boşu boşuna burda kal demedim sana!” dedim

“ne oldu?” dedi uykulu sesiyle.

Masanın üstündeki su şişesini alıp kapağını açtım, tüm suyu üstünden döktükten sonra hızla ayağa kalktı.

Bana kötü bakışlar atmayı da unutmuyordu tabii. Ayak sesleri duymamla bende ayağa kalktım. Hala ne olduğunu anlayamamışken bulunduğumuz odaya sis bombası atıldı. Hiçbir şey görmüyorduk. Bu özel bir sisti. Her kimse cadılardan yardım almıştı.

Gizemli yabancı elimi tuttu ve pencereye sürükledi. Bense direniyordum.

“ayıcığım kaldı ama” dedim yalvarırcasına.

“ben sana yenisini alırım hadi gidelim” dedi.

“olmaz pano, ipuçları, deliller herşey odamda onları alacaklar, sen git ben geliyorum” dedim.

“hayır, bende geliyorum.” Dediğinde onu pencereden aşağı ittim.

Yok ya ona bir şey olmaz. Panonun bulunduğu yere vardığımda birinin siluetini gördüm. Panoyu elime aldığım gibi pencereye doğru koştum. Gizemli yabancı daha yeni yerden kalkıyordu. Panoyu ona attım ve kafasına düşmüştü. Neyse bir şey yok.

Kendim de atlayacağım sırada bir el beni belimden geriye doğru çekmeye başladı. niye bitmiyordu bugün? Beni çekene döndüğümde erkek olan katliamcı olduğunu fark ettim.

“fazla direniyorsun!” dedi öfkeyle.

“fazla ısrar ediyorsun!” dedim bende.

“seni yakalamaya çalışmaktan bıktım!”

“yakalama o zaman!”

“yoluma çıkıyorsun!”

“onları öldürüyorsun!”

“seni de öldüreceğim!”

“çok korktum(!)”

“çok konuşmaman gerekli herşeyi mahvediyorsun!”

“mahvedebileceğim işler yapıyorsun!” dedim en son.

Oww onu fazla sinirlendirmiştim. Neyse ki kurda yada vampire dönüşürse bunu avantaj olarak kullanabilirdim.

Vampir ve kurtlar sinirlenince sadece parçalamaya yönelik hareketler yapıp beynini kullanmıyorlardı.

“ne oldu küçük köpekçik sustun?” dediğimde derin derin nefesler alıyordu.

Tam dönüşüm geçireceği zaman bir şey yapmalıydım.

Kurt yüzü çıktığında kurt tırnaklarımı çıkarıp kurbanlarına yaptığı gibi boynundan başlayarak karnına kadar yardım, şaşkınca bana baktı, büyüyle getirdiğim kurt boğan tozunu da yarasının üstüne attığımda yere düştü.

Pekala kız neredeydi? Ah, hayır hayır! Gizemli yabancım! Pencereden aşağı baktığımda kız ve gizemli yabancının kavga ettiğini gördüm.

Bende pencereden aşağı atlayacağım sırada erkek olan katliamcı toparlanmış olacak ki ayağım tuttu ve hala yerde olmasına rağmen beni çekmeye başladı. o güçlüydü, baş edemeyebilirdim. Belki de ölebilirdim ama gizemli yabancımı kurtarmalıydım. Ona bir can borcum vardı.

“bırak beni seni lanet olası pislik!” dedim öfkeyle.

“kurda dönüş!” dedi

Bunu neden istemişti bilmiyordum ama istediğini yapmayacaktım. Yüzüne attığım pençeyle ayağımı bıraktı. Vampir hızımla koşarak pencereden atladım ve ne tesadüftür ki kızın üstüne düştüm.

Kızı hunharca yumruklamaya başladığımda erkek olan katliamcı da pencereden atladı. Ama benim yanımda değildi. Kızın boynuna kurt tırnaklarımı geçirmiştim ama kıza bir şey olmuyordu çünkü oda kurttu. Diğer katliamcıya baktığımda bizim pozisyonumuzun tam tersiydi. Gizemli yabancımın boynuna kurt tırnaklarını geçiriyordu.

“kısasa kısas” dedi sırıtarak.

Continue Reading

You'll Also Like

27.9K 1.2K 16
Bir vampirin kucağına düştüm. Burada kalmam için her şeyi yapabilecek bir vampir... Bir gece ansızın duyulan o ses Kulağımı tırmaladığında, Ne olacağ...
120K 9.5K 55
Gayrimeşru bir prensesten kraliçeliğe gidilen meşakkatli bir yol... En büyük varisi ölen kral, kızını öldürmeye çalışan küçük oğlunu sürgün ediyor, e...
2.6M 124K 47
"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine...
952K 1.9K 3
Herkes tarafından hatta kendi ailesi tarafından bir ucube muamelesi gören kızımız değişmeye karar verirse ne olur ?Tabi bu değişime onu iten karar...