SAHTE MELEZ

By light_moon-

67.1K 5.2K 1.7K

08.06.18 #5 Yüzünü görmediğiniz birine aşık olabilir misiniz? "Sana uykuya dalar gibi aşık oldum, önce yavaş... More

*karakterler*
1. bölüm
2. bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bölüm
9. bölüm
10. bölüm
11. bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14. bölüm
15. bölüm
16. bölüm
17. bölüm
18. bölüm
19. bölüm
20. bölüm
21. bölüm
22. bölüm
23. bölüm
24. bölüm
25. bölüm
26. bölüm
27. bölüm
28. bölüm
29. bölüm
30. bölüm
31. bölüm
32. bölüm
33. bölüm
34. bölüm
35. bölüm
36. bölüm
37. bölüm
38. bölüm
FİNAL
soru-cevap

3. bölüm

2.7K 180 27
By light_moon-

"şşşt elizabeth" dedi tanıdık gelen bir ses.

...

Etrafıma bakındım ama kimse yoktu. Şizofren miyim acaba?

"yukardayım" dedi aynı ses.

Başımı yukarı kaldırınca bana çarpan çocuğu gördüm. Neydi adı? Ah evet james...

Aşağı atladı ve bana bakmaya devam etti.

"ne yapıyorsun burda?" dedim göz devirerek.

"seni kurtarmaya geldim" dediğinde oturduğum yerde iyice yayıldım.

"kurtarılmak istiyor gibi mi görünüyorum? Benim rahatım iyi." dediğimde bu sefer o göz devirdi.

"hem kurtulmak istiyor olsaydım bu zincirleri rahatça kırardım değil mi bay çok bilmiş?" dediğimde güldü.

"kırabiliyorsan kır tabii. Bu zincirler titanyumdan yapılmış." Dediğinde zincirleri zorlamaya başladım.

Bileklerimden sızan kanı görünce gözlerinde bir parıltı gördüm. Şey gibiydi sanki... insan kanı görmüş bir vampir gibi.

"benim insan olmadığımı bilecek kadar iyi duyulara sahipsindir umarım." Dediğimde bana döndü.

"durdur şunu!" dedi uyarıcı ses tonuyla.

"git burdan" dedim sakince.

Vampir dişleri normalden uzundu ve her an dişlerini bana geçirecekmiş gibi duruyordu. Korkmuyor değildim yani.

"seni almadan gitmiyoruz. O kurtların kim olduğunu biliyor musun?" dedi gözlerini kapatarak.

"gitmiyoruz derken? Ben senden başkasını göremiyorum" dediğimde arkasında duran 3 kişiyi yeni fark ettim.

"ne o sürünle mi dolaşıyorsun?" dedim kokusundan kurt olduğunu anlayınca.

"önemli olan bu mu şimdi?" dediğinde başımı salladım.

"alfamızı arıyoruz diyelim o zaman" dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

"sürünüz 4 kişi mi?" dedim.

"ölenler bizim sürümüzdendi." Dedi diğerlerine bakarak.

"senin onlara öldürmediğini biliyoruz. Bu yüzden sana yardımcı olacağız" dediğinde sonunda zincirlerimi kırmıştım.

Bana çok uzun süre de kırmışım gibi gelse de 1 dakikadan az bir süre de çok az zorlayarak kırmıştım.

Yerdeki zincirlere baktıktan sonra bana baktı. Onu umursamadan dağılmış olan saçlarımı at kuyruğu yaptım. Üstümdeki tozları silkeleyip ayağa kalktım.

"bu olayı kimin üstüme attığını biliyor musun?" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

"biz buluruz. Ama sen tek başına bulamazsın" Dedi.

Diğer kurtlar da onayladığında tek kaşımı kaldırıp onları süzdüm. James dışında 1 erkek kurt vardı ve 2 kız vardı.

"alfanızı nasıl kaybettiniz?" dedim hala kurtlara bakarken.

"aslında ka-" james siyah saçlı kızı susturacak bakışlar attığında kız sustu.

"biliyorsun ki, kurtlar da hangi sürü de ve alfa olup olmayacağı doğduğunda belli olur. Biz birbirimizi bulduk ama alfamızı bulamıyoruz" dedi onu ilk gördüğümde ki garip bakışıyla.

"nasıl bulacaksınız ki?"

"alfanın bir işareti oluyor. Ayrıca kurda dönüştüğünde ulursa onu bulabiliriz" dedi kumral saçlı olan.

"beni niye kurtarmaya çalıştınız?"

"anlaşma istiyoruz" dedi geldiğinden beri konuşmayan sarı saçlı çocuk.

"sana suçu yıkanı bulmana yardım ederiz ama karşılığında sen de bizim alfamızı bulmamıza yardım edeceksin" dedi james.

Biraz düşündüm. Hayır deyip burdan çıksam müdire sasha beni bulurdu ve tam bir suçlu gibi görünürdüm. Bana zaman vermesini istediğim de muhtemelen kısıtlı bir zaman verecektir. Kendim de o kişiyi bulurum ama...

Kendi başıma çok uzun sürerdi bu iş. Ayrıca annem ve babamın benden beklediği büyük bir başarı vardı.

Bir kurt sürüsüyle güçlüydü. Bu benim sürüm olmasa da liderlik hislerimin kabardığını hissettim.

"tek bir şartla..." dedim gülümseyerek.

"şart falan yok! Anlaşmamız karşılıkla herkes bir çıkar elde edicek" dediğinde güldüm.

"ama james benim ne kadar süre de olursa olsun o kişiyi bulacağımı biliyorsun. Ben anlaşmayı kabul etmezsem sadece zaman kaybı yaşarım ama siz... alfasız katledilmeyi bekleyen küçük köpek gurubu olarak kalırsınız" dediğim hepsi birden üstüme hırladı.

Jamese daha da yaklaşarak kulağına eğildim.

"bana ihtiyacın var ve istediğimi yapacaksınız" dediğimde sinirle gözlerini kapattı.

"lanet olsun! Şartın ne?" dedi öfkeyle.

"lideriniz ben olucam. Bu sürüyü daha fazla lidersiz bırakamayız değil mi?" dedim gülerek.

Diğer kurtlar birbirine baktı. James olumsuz anlamda kafasını salladı ama ne büyük çelişkidir ki diğer kurtlar onaylamışlardı.

Sürüden arta kalan kurtların lidere ihtiyacı vardı ve james lider olmak istiyordu. Çok açıktı ama sorun şu ki... ben ondan üstündüm fazlasıyla. Şuan kurt kokumun oldukça yoğun olduğuna emindim.

Diğerlerinin onayladığını görünce oda onaylamak zorunda kalmıştı. Boş koridorda emin adımlarla yürürken duvardaki ayna dikkatimi çekti.

Kurt kokum varken gözlerim kırmızıydı... bunun anlamını biliyordum.

Normal olarak benim de bir sürüm vardı nerde olduğunu bilmediğim sürüm. Anlaşılan o sürünün alfası bendim.

Ben kendi sürümün alfasıydım..!

...

James'in siniri elle tutulacak cinstendi. Hemen yanındaki duvara yumruk attığında duvarda derin bir göçük oluşmuştu.

Onu umursamadan yürümeye devam ettim. Müdire sasha kesinlikle kaçamayacağımı düşünüyordu. Beni kendi beceriksiz kurtlarıyla karşılaştırması gurur kırıcıydı.

Müdirenin odasının önüne gelesiye kadar neredeyse herkes bana bakmıştı. Burda haberlerin hızlı yayıldığını size söylemiş miydim?

Müdirenin odasına kapıyı çalmadan girdiğim de dolunay da kurtardığım çocuğu gördüm. Müdire sasha beni fark etmemişti. Çocuğu süzmekle meşguldü. Göz devirdim. Çocukta abartılı bir şekilde göz devirmişti.

Bir insanın kurt okulun da ne işi vardı ki?

Beni gördüğün de göz kırpıp dışarı çıktı. Tekrar ve tekrar göz devirdim. Her ne kadar göz devirsem de müdire sasha etkilenmiş gibiydi.

Ah pekala etkileyici olduğunu itiraf ediyorum ama kim olduğunu ve ne olduğunu bilmediğim birinden etkilenmemem gerektiğini hatırlamalıydım... sık sık

"o kimdi?" dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"sana bunu söylemeyeceğim hem sen ordan nasıl çıktın?!" dedi şaşkınlıkla.

Üstünde küçük bir miktar etki kullansam fena olmazdı. Hayır kesinlikle çocuğu tanımak için yapmıyorum. Onu etki altına almalıyım ki gardiyanları çağırmadan düzgünce konuşabilelim...

"bence daha nazik olabilirsiniz?" dediğimde etki altında olduğunu belli eden mırıltılar çıkardı.

"şimdi ilk sorumdan başlayalım... kimdi o türü ne?" dedim.

"Daniel NİGHT... o bir melez" dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

Kardeşlerim dışında melez olmadığını sanıyordum. Annem ve babamdan başka kimse düşman türle bir ilişki yaşayacak kadar cesur olduğunu düşünmemiştim.

"neyse asıl konumuza geçelim. Şimdi siz beni serbest bırakacaksınız çünkü ben yapmadım. Hatta bu suçu üstüme atanı bulup onu 48 parçaya ayır- ah yani onu uyaracağım" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

Etkinin dozunu artırırsam acı çekerdi. Bunu istiyor muydum? Belki... ama yapmayacaktım. Azıcık arttırmaktan zarar da gelmezdi. Acıyla gözlerini kapattı ve başını ellerinin arasına aldı.

"kes şunu!" dedi acıyla.

"sanki... başındaki tüm damarlar yırtılıyor gibi değil mi?" dediğimde zorla onaylayan mırıltılar çıkardığında acısını azalttı.

"eğer insan olsaydın şimdi ölmüş olacaktın çünkü gerçekten başındaki damarlar yırtılıyor ama kurt olduğun için iyileşiyor" dediğimde gözleri irileşti.

"sen... sen ne cüretle bunu yaparsın!" dediğin de kendime geldim.

Haklıydı. Ne yapıyordum ben. Ona zarar veriyordum. Ben şimdiye kadar kimseye zarar vermemiş biriydim. Gerçekten de karşımdaki bir insan olsa katil olurdum.

Ben kan ihtiyacını kan torbalarından karşılayan biri olarak az önce okulun müdiresine ciddi bir zarar vermiştim.

"üzgünüm ama buna beni siz zorladınız" dediğimde ayağa kalktı.

"kanıt istiyorum elizabeth kanıt! Suçsuz olduğunu kanıtla! 3 günün var!" dediğinde bende ayağa kalktım.

"3 gün mü? 3 günde ben kendimi bile bulamam ne 3 günü? 3 hafta" dediğimde alayla güldü.

"3 haftada dünyanın diğer ucuna kaçma şansın olur" dediğinde küçük bir kahkaha attım.

"dünyanın diğer ucuna ışınlanmak 3 saniyemi almaz" dediğimde derin bir nefes aldı.

"pekala istediğin gibi olsun, annenin hatırına ve güvendiğim, sevdiğim bir öğrenci oldun için sana bu zamanı verebilirim" dediğinde zaferle gülümsedim.

"ah ama küçük sürprizimi beğeneceğini sanmıyorum" dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

Kapıyı gösterdiğinde gitmemi istediğini anladım.

Bahçeye kendimi attığım da gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Az önce içeride sanki ben, ben değilmişim gibiydi. Bir şey yada biri beni asabileştiriyordu.

Ama ne? Yada kim?

"beth?" duyduğum sesle arkamı döndüm.

"anne????" dedim etrafıma kısa bir göz attıktan sonra.

Ah tanrım herkes bize bakıyordu. Müdire sashanın sevmeyeceğim sürprizi bu olmalıydı.

Neden ben?

Tüm dikkatler üzerimizdeydi ve ben rahatsız oluyordum. Bir şey yapmama rağmen okulda daha doğrusu tüm türlerin okullarında oldukça popülerdim.

Nefret ediyorum bu durumdan. Herkes sana ya hayranlıkla yada nefretle bakıyordu.

Ayrıca herkes size bakınca ne yapacağını şaşırıyordunuz yada sadece ben şaşırıyordum...

"beth dünyaya döner misin?" dedi annem tek kaşını kaldırarak.

"döndüm, anne ne işin var burada?!"

"küçük bir ziyaret diyelim, okuldaki eğitimin denetlenmesi lazım değil mi?"

"bir yetkili geleceğine bir köken mi geliyor?" dediğimde güldü.

"tamam yakalandım. Üstüne aldığın sorumlulukla ilgili müdire sasha ile konuşacağım" dediğinde göz devirdim.

"ben-" sözümü bitirmemi izin vermedi.

"senin böyle bir şey yapmayacağını biliyorum" dediğinde rahatladım.

"pekala ben gitmeliyim, şu ev işini de seninle konuşacağız" dediğinde o kadar rahat olmamın hata olduğunu anladım.

Niye işler düzgün gitmiyordu?

Bir sorun çıktıktan sonra gerisi çorap söküğü gibiydi. Bir sorun çıkarsa arkasından onlarca sorun beraberinde geliyordu.

Bir şey dememe izin vermeden okula girdi. Adımlarımı hızlandırarak vampir okuluna doğru yürümeye başladım.

"hey elizabeth!" duyduğum sesle gözlerimi kapattım.

Başım dertten kurtulmuyordu!

"ah, alice canım arkadaşım nasılsın?" dedim sahte bir gülümsemeyle.

Böyle söyleyince afallamıştı. Ama sonradan toparlandı ve elini omzuma koydu.

"iyiyim sen?" dediğinde kahkaha attım.

Ciddiye almıştı.

Arkadaşız sanmıştı.

Trajikomik bu olsa gerek!

Omzumdaki elini sertçe çektirdim.

"aptal, biz arkadaş değiliz seninle alay ediyordum" dediğimde kızardı.

Önce kızardı sonra rengi yavaş yavaş mor tonlarına geçiş yaptı.

Etraftaki herkes güldüğünde ise kurt tırnaklarını avcuna batırdı. Bileğinden süzülen kanları görünce midem bir garip oldu.

Onu istiyordum, o kanı, kurt kanını, alice'in kanını...

Neler oluyordu bana?

"durdur şunu!" dediğimde anlamamış gibi bana baktı.

"durdur şu kanı!" dediğimde sırıttı.

--medya daniel--

Continue Reading

You'll Also Like

1.5M 57.7K 57
"ASEL!!" Hırsla arkamı dönüp karan'a bağırmaya başladım. "Buyur fırtına komutan!!" Yanıma gelip bedenimi duvarla arasına sıkıştırdı. "o it herifin b...
1.7M 100K 46
Abi kurgusu 8 aydır kanserle mücadele eden Güneş'in , kemik iliği tedavisi için biyolojik ailesi ile tanışma serüvenini okumak isterseniz okumaya baş...
12.2M 519K 75
Jenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte ö...
3.5M 229K 59
"ÇIĞIR AÇANLAR Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" Mutluluk yoktu, sevinç yoktu, heyecan yoktu, korku yoktu, üzüntü yoktu, acı yoktu, hiçb...