unstoppable | yoongi

By chimsnoona

102K 9.1K 3.3K

kalbimin derinliklerinde neyin saklandığını bilemezsin. beni durduramazsın, sevgilim. 29.01.2016 @usagigi '... More

tanıtım
~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~17~
~18~
~19~
final
özel bölüm

~16~

3.3K 311 40
By chimsnoona

Kısa bir bölüm oldu ama kusura bakmayın. Bir iki güne tekrar bölüm atacağım. Hiç bölüm atmamaktan iyidir herhalde. İyi okumalaar!

P.S: Yorum isterim!


Gözlerimi yeni bir sabaha açtığımda camdan odanın içerisine yansıyan güneş ışıkları gözlerimi rahatsız etmeye yetmişti.

Kafamın bulanık olduğunu fark ettim. Bilincim hala yerine gelmemişti. Kafamı çevirip yanımda uyuyan bir Yoongi bulmayı hedeflemiştim ama yoktu.

Odada sadece ben vardım.

İçime aniden doğan bir telaşla üzerime bir şeyler geçirip aşağıya koştuğumda onu koltukta uzanırken gördüm. Neden burada uyuyordu?

Yavaşça ona doğru yürüdüm. Koltuğun kenarına sindim ve yüzünü izlemeye başladım. Dün olanlar hala aklımdaydı ve düşündükçe utancım yüz katına çıkıyordu. Bunu ben de istemiştim, doğruydu.

Fakat yine de aklıma gelenler utanmama engel olamıyordu. Bir anlık heyecanla geri dönülemez bir yola girmiştik.

Bir süre onu izledikten sonra ayağa kalkıp arkamı döndüm. Merdivenlere doğru adım atacakken arkamdan bir kol bana doğru uzandı ve aniden çekti. Kendimi bir anda koltukta uzanırken bulmuştum, ki koltuğa zaten Yoongi sığmaz iken şimdi tamamen sıkışmıştık.

Heyecanımın önüne geçmeye çalışarak yüzüne baktım.

'' Ne yapıyorsun? ''

'' Gitmene izin vermek istemedim. '' dedi. Ve gülümseyerek gözlerini yumdu. '' Birlikte uzanabiliriz. ''

'' Neden burada uyuyorsun? ''

'' Sabah gözlerini açtığında aklına gece yaşananlar gelir gelmez pişman olacağını düşündüm. Belki de yapmasaydık diye düşünmenden korktum sanırım. Erken kalkıp o stresle evde dolaştım ve sonuç; burada uyumuşum. ''

Saçmalıyordu.

Kesinlikle saçmalıyordu.

'' Yaptığımız şeyin geri dönülemez bir olay olduğunun farkındayım ama bunu ben de istedim. '' dedim. '' Neden böyle hissettiğini anlamış değilim. ''

'' Seni kaybetmek istemiyorum, Soo Jin. '' dediğinde içimde bir şeylerin cız ettiğini hissetmiştim. Sanki bizim karşımıza çıkacak şeyler vardı.

Sanki hala bir şeyler bitmemiş gibiydi. Ya da hepsi benim kuruntumdu, bilmiyordum.

'' Kaybetmeyeceksin. '' Diye konuştum gözlerine bakarak.

'' Bir kez daha sevdiğim kızı kaybetmeye dayanamam. Anlıyor musun? '' diye söylendi. Ardından gözünden bir damla yaş düştüğünü gördüğümde içimde bir şeyler parçalandı. Onun acı çekme ihtimali bile beni öldürürken bu çok fazlaydı.

'' O gittiğinde ardında koca bir yıkım bıraktı. Toparlanamam sandım, fakat sen geldin. Öyle bir geldin ki, ben daha önce hayatımda bu kadar canlı hissetmemiştim. Onunlayken bile. Seninle her şey farklı Soo Jin. Bunun önüne geçmeye çalışsam bile başaramadım. ''

'' Geçme o halde. '' dedim.

Sonra bir süre sessiz kaldık. Ben onu izledim, o da beni. Huzur veriyordu.

Onun yanında olmak, onun beni sevdiğini hissetmek huzur veriyordu.

'' Ha bu arada. '' diye seslendi. '' Kim o çocuk? ''

'' Kimden bahsediyorsun? '' diye sorduğumda kaşları aniden çatıldı. '' Dünki çocuk. ''

'' Jackson' ı mı soruyorsun? ''

'' Bakıyorum da çok samimisin. ''

Kıskanmıştı. Hoşuma gittiğini biliyordu ki kahkaha atmama engel olamadım.

'' Sen Min Yoongisin. Nasıl olur da kıskanırsın? '' sonra tekrar gülmeye başladım.

'' Sinirimi bozmaya devam edersen fena olacak. '' dedi. Ses tonu git gide ciddileşiyordu. '' Kim o? ''

'' Sadece bir arkadaş. '' dediğimde gözlerine yerleşen bakışın anlamını biliyordum. Açıklamamdan tatmin olmamıştı.

'' Buraya geldiğimde beni bir an olsun yalnız bırakmadı. '' Cümleme devam edecekken kaşlar daha da çatıldı. '' Arkadaş olarak. '' dedim.

Kıskanınca daha da tatlı oluyordu.

'' Ona seni anlattım hep. Unutmaya çalışsam da birilerine senden bahsetme isteğimi engelleyemiyordum. O da tüm hikayeyi biliyor. '' dedim. '' Bana destek oldu. ''

Dudaklarına küçük bir gülümseme yerleşti. Ardından bana sardığı kollarını daha da sıklaştırdı, ben de ona sarıldım.

Bu gerçekten huzur veriyordu.

'' Gittiğini öğrendiğim anı hala unutamıyorum. Çocuklar benden saklamaya çalışsa da, anlamak uzun sürmedi ama bir daha gitmene izin vermem. '' diye konuştu.

Cevap vermek yerine ona sımsıkı sarılmaya devam ettim.  Yaklaşık yarım saat sonra tam uykuya dalacakken telefon sesini duydum. Yoongi den kurtulmaya çalıştım fakat kollarını ısrarla benden çekmiyordu.

'' Min Yoongi. '' diye seslendim. '' Telefonum çalıyor, bırakır mısın beni? ''

Ters bir bakış atıp kollarını çekti. '' Korkma, bir yere kaçmam! '' diye seslenip kahkahama engel olamadım. 

Telefona baktığımda yazan numaranın kim olduğunu biliyordum tabii ki. 

Park Jimin. 

Telefonu açtım ve duyduğum yüksek sesli bir bağırıştan ibaretti.

'' Sen Soo Jin! '' diye bağırdı. '' Buraya gelmesen iyi edersin. ''

'' Neden? '' 

'' Gelirsen benden büyük bir sopa yiyeceksin. '' diye konuştuğunda söylediğini hoparlörden duyan Yoongi konuştu bu defa.

'' Sözlerine dikkat et Park Jimin. ''

''  Aaa Hyung. Sen de mi oradaydın? '' diye konuştuğunda ses tonundaki sinirlilik hali yerini sevecen bir duruma bırakmıştı. 

'' Yoksa beni mi merak ettin? '' 

'' Merak mı? '' diye konuştu. '' Ne zamandır ortalıklarda yoksun, farkında mısın? '' 

'' Biliyorum Jimin, ama eskiyi telafi etmenin zor olduğunun farkındasın. '' 

Korkaklığım ve endişelerim bizi bu duruma sürüklese de sonunda mutluluğun olduğunu hissedebiliyordum. Umarım hislerim yanılmazdı.

'' Bora nasıl? ''

'' Sinirli. '' dedi. '' Benim gibi. ''

'' Merak etme Jimin. '' diye konuştu Yoongi arkadan. '' Yakında Soo Jin geri dönecek. '' 

'' Buna kim karar verdi? '' diye Yoongiye dönüp sorduğumda tahmin ettiğim cevabı verdi. 

'' Ben. '' 

Bu çocuğun beni etkileme dozunu biraz azaltması gerekiyordu. Kalbime hiç iyi gelmiyordu. Halbuki aramızdaki mesafeler aşılmıştı. 

Ben hala tek bir sözünde heyecandan ölecek duruma geliyordum.

'' Söz büyük yerden geldi Soo Jin. '' dedi Jimin. '' Yakında görüşeceğiz. '' 

'' Bora' ya söyle bugün onu skype dan görüntülü arayacağım.  Her şeyi konuşacağız. '' 

'' Tamam. '' dedi. Sonra vedalaşıp telefonu kapattık.

Sonrasında arkamdan bana sarılan bir çift kol hissettiğimde gülümsememe engel olamadım. 

'' Kahvaltı hazırlamamı ister misin? '' 

'' Imm. Hayır. '' diye konuştu, nefesini boynumda hissederken. '' Dışarıda yemeyi tercih ederim. '' 

Gözlerimi gözlerine çevirdim. 

'' Daha önce hiç birlikte böyle güzel bir gün geçirmedik değil mi? Bugünü onun için ayırmalıyız. '' 

'' Tamam. '' diyerek gülümsedim. '' Çıkıp hazırlanmalıyım o halde. '' 

Merdivenlere doğru yol alacakken izin vermeden kolumu çekti ve vücudunu vücuduma yasladı. Gözlerini tekrar gözlerime dikti. 

'' Bu arada o çocuktan uzak duracaksın. Seninle samimi olduğunu görmek duymak istemiyorum. Niyeti ne olduğu umurumda bile değil.  '' 

Bariz kıskanıyordu. 

O kadar hoşuma gidiyordu ki bu durumu devam bile ettirebilirdim. 

'' Min Yoongiye bu kadar kıskançlık yakışıyor mu? '' diye konuştum gülmeme engel olmaya çalışırken. 

'' Şaka yapmıyorum. '' 

'' Ben de. '' dedim ciddi olmaya çalışırken. '' Ciddi ciddi kıskanıyorsun. '' 

Bir iki saniye geçmeden dudaklarını dudaklarımda hissettim. 5 saniyelik bir baskıdan sonra dudaklarını uzaklaştırdı. 

'' Tekrar etmeyeceğim. '' dedi. Sonrasında tekrar öptü beni. Bu hissin sonsuza kadar benimle birlikte olmasını diledim. 

Çünkü onun yanındayken başka hiç bir şey umurumda değildi. İyi ya da kötü her şeye razıydım. 

Onu böyle hissederken geri kalan her şeye razıydım artık. Korku, ya da endişe yerini aşka  bırakmıştı.

Dudaklarını tekrar benden ayırdı ve aralarında milimler varken '' Hazırlan. '' diye fısıldadı.

'' Evin önünde seni bekliyor olacağım. '' dedi. Ayrılmadan önce bu defa ben onu öptüm ve utancımı gizlemek amacıyla arkamı dönüp merdivenlere doğru koştum. 

Arkamdan duyduğum mutluluk dolu bir kahkahaydı. 

Onu çok seviyordum. 

Çok.

BÖLÜM SONU

Continue Reading

You'll Also Like

44K 831 42
SEVENTEEN TEPKİLERİ | ÇEVİRİDİR.
65.2K 7.1K 11
jjk: affedersin, tavşanımı hamile bırakan senin tavşanın mı? semetae / texting+18 (ağırlıklı) / text ~ #1-taekook {020524} #1-vkook {120424} {030524}...
75.6K 7.4K 27
Lisa okulda zorbalığa uğruyordu ve onu gören kimse yoktu. Lalisa Manoban & Jeon Jungkook Çalma Listesi : Aşk Asi Bir Kuştur #1 Liskook 30.06.21 #1 L...
102K 1.5K 40
Hoşuma giden yabancı dildeki reactionları çeviriyorum. Çeviri yaparken birebir çevirmek mümkün olmadığı için bazı kısımları değiştirebiliyorum. Beğen...