Düşman İkizler

By hazalecemx

64.5K 3.4K 819

More

1.Bölüm: "Yeni."
2.Bölüm: "Seçim."
3.Bölüm: "Ayol."
4.Bölüm : "Oylama."
5.Bölüm: "Kuzen."
6.Bölüm: "Kız Kıza."
Bölüm 7: "Sarhoş."
Küçük bir soru ve Rica.
Bölüm 9: "Ağla."
Bölüm 10: "Maço."
Parodi
Bölüm 11: "Horoz."

Bölüm 8: "Kaçış."

4K 263 21
By hazalecemx

İki günde iki bölüm yayımlıyorum. Bunu gecikme için özür olarak alın lütfeen😁

İyi okumalar.

***

Dün gecenin ardından suratıma su dökülerek uyandırılmış,baş ağrısından konuşmayı dahi unutmuştum. Odaya da nasıl geldiğimi hatırlamıyordum zaten.

"Kafamdaki horoz dövüşünü izleme keyf." Diyerek içindeki ergeni konuşturdu Alya.

"Horoz dedin de canım salam çekti lan." Ve Defne tabii.

Hepimiz baş ağrısı ile uyanmıştık ve dün geceyi hatırlamaya çalışıyorduk.

Bazı şeyler aklımda kalmıştı tabii ama silikti çoğu şey. Defne'nin İnek Sezai'yi yemeye çalıştığını hatırlıyordum mesela. Sırıtarak Defne'ye döndüm.

"Kanka İnek Sezai'nin tadı güzel miydi?"

Gözleri yumuk yumuk olurken şaşkınlıkla ağzını açtı.

"Lan? Ben? Böyle bir şey y-yapmış o-olamam değil mi? Şaka? Değil mi?"

Hepimiz doğru olduğunu onayladığımızda kafasına sertçe vurdu.

"Oy anam ben nerelere gidem! Oy anam ben bu kafamı nerelere vuram!"

Kendi kendine zılgıt çekerken yataktan zoraki kalktım. Kalktığım anda baş ağrısı daha çok kendini gösterdi ve yatağa geri düştüm.

"Hay devesinin donu!"

"Yine yaratıcı küfürlerde sınır tanımıyorsunuz bakıyorum."

Kapıda dikilen Mısra'ya ters ters baktım.

"Sen dün gece içmedin mi lan? Nasıl tipin kaymamış senin?"

Ona gözlerimi kısmış bakarken saçını savurdu.

"Ablan star bebeğim."

"İblin stir bibiğim."

"Aramızda tek içmeyen Deniz miydi şimdi?"

"He valla."

"Biri bana mı seslendi?" Diyerek lavabodan çıkan Deniz'e döndük hepimiz.

"O kadar gerizekalısınız ki eğer ben de içseydim sizin o güzel totonuzu kurtaracak kimse olmazdı. Yediğiniz haltları duymanız lazım kuzular."

"Ya ben daha ne yapmış olabilirim ki? Ha? Sezai'yi yemişim be!"

Gülerek kalktığımızda Deniz kahvaltıda her şeyi anlatacağını söyledi. Ne haltlar yediğimi merak ediyordum doğrusu.
Bugün okul tatil olduğu için rahattık tabi ki. Kahvaltıya inmeye her ne kadar korksak da kaçışımız yoktu ve Defne açlığa dayanabilecek bir insan evladı değildi. Merdivenlerden inerken hafızamda kalan şeyleri düşünmeye başladım.

Alya'nın barmene sarkması ve zorla öpmesi.

Mısra'nın Mert'e saldırması.

Defne'nin İnek Sezai'yi yemesi.

Ve!

Emir'in üstüne kusmam!
Ben bitmiştim. Ben ölmüştüm. Beni öldürecek,organlarımla kendine kışlık yiyecek yapacak,saçlarımla örgü örüp atkı diye takacaktı!
Veya çok daha kötü işkenceler yapabilirdi. Sonuçta kafasına kusmuştum.

Emir'in yemekhanede olacağını düşünerek bir adım geri gittim.

Deniz arkasını dönerek konuştu.

"Kızım gelsene mal mısın?"

"Yok kanka siz gidin. Benim çişim geldi."

Hepsi onaylar sesler çıkardığında Deniz seslendi tekrar.

"Geç kalma. Daha dün yediğiniz haltları anlatacağım size."

***

Koridordan sola döndüğümde nasıl kurtulacağım diye planlar kuruyorken birine çarptım. Başımı kaldırmadan özür diledim.

"Pardon kanki."

"Seni öldürmemem için tek neden söyle."

Kör talihime küfür ederek şirince sırıtarak kafamı kaldırdım. Emir sinirden köpüren haliyle karşımdaydı.

"Kankim! Yoldaşım! Kardeşim! Ciğerim!"

Eliyle susmamı işaret ederek derin bir nefes aldı.

"Doğa seni her an öldürebilirim. O yüzden konuşarak bu ihtimalin gerçekleşmesini erkene alma canım arkadaşım."

"Ama sen bana kıyamazsın kiiii!" Dedim yavru köpek bakışı yapmaya çalışarak. Ama bunu yaparken buruşmuş sümüklü peçete gibi olduğuma emindim.

"Öyle bir kıyarım ki!" Diyerek kolumdan tuttu beni. Çüküne tekme atarak onu durdurdum ve kaçmaya başladım. Kızlar tuvaletine giremezdi,değil mi? Hızla lavaboya girerken arkamdan kapıyı kilitledim. Kapıyı yumruklamaya başladığında çıkan gürültüyle kulaklarımı kapattım.

"Doğa! Aç şu kapıyı!"

"Lalallalalölölöllalalalalölölö!"

"Ulan kırdırtma bana!"

"Lölölülülalalalölülülala!"

"Üçe kadar sayıyorum. Eğer açmazsan yemin ederim kırarım kapıyı!"

Kaderime göz yumma vaktiydi sanırım. Eğer kapıyı kırarsa Müge hoca da benim kafamı kırardı.

Yavaş adımlarla kapıya yürüdüm.

"Bir," dediği an kapının kilidini döndürdüm.

Kapıyı açıp bana tip tip baktı.

"Bu kadar kolay olacağını tahmin etmezdim." Dedi şaşkınca.

Valla kanka ben de.

"Benim canım kankam. Sevgili kankam. Dear kankam. Ya sarhoştum ya!"

"Çok sarhoş gördüm ben mal! Hiçbiri kafama midesini çıkarmadı!"

"Benim farkım işte. "Dedim sanki bir marifetmiş gibi gülerken.

"Sana ne ceza vermeliyim?" Dedi gözlerini kısarak.

Nasıl kurtulacağım derdinde düşünürken aklıma gelen fikirle sırıtmaya başladım.

"Hadi hemen karar ver. Daha Mısra'nın dün saldırdığı çocuktan özür dileyeceğiz."

Birkaç salise sonra hızla bana döndü.

"Dün o kızıl adam mı dövdü?" Merakla. Başımı salladım.

"Hea. Hem de Mert'i. Hani şu kas yığını olan."

"Oha! Dua edin de o kızıl yaşayabilsin. Mert onu yer olm."

Koluna girerek onu yemekhaneye yürütmeye başladım. O sırada da manasız şeyler anlatıyordum. Sanırım kurtulmuştum.
Mission Comleted.

Yemekhaneye kol kola girdiğimizde Emir'e veda edip kızların yanına koştum.

"Kanka kabız mısın,cırcır mı?"

"Ha?"

"Yarım saattir gelemedin de ondan sordum."

Kızlara lavaboya gideceğimi söylediğimi unutmuştum tabii.

"Valla kanka Emir yüzünden geç kaldım."

"O salak ne istiyormuş yine?" Dedi Mısra Emir'e kötü bakışlar atarak.

"Dön önüne de yediğimiz haltları öğrenelim." Dedi Defne heyecanla.

"Hazır mısınız?" Diyerek hepimizde gezdirdi gözlerini Deniz.

Hepimizden onaylar sesler çıkınca başladı anlatmaya. O anlattıkça rengimiz değişiyordu. Mısra yaptıklarını duyduğunda kafasını masaya vurmaya başladı ve yemekhanede çalışan ton ton amca onu oklavayla dövmekle tehdit etti.
Alya barmeni öptüğü için memnundu.

Hatta "Zaten onu kesip duruyordum. Sarhoş olsam da sonuçta öpmüş oldum." Demişti. Şıllık kankim benim. Benim yaptıklarımdan hatırladığım bir tek Emir'in kafasına kusmamdı.

"Ve sen,Doğa hanım. Slow şarkıda göbek atıp pepeenin "insan sevdiğini üzer mi?" Şarkısını söyledin. Hem de sahnede!"

Gözlerim kocaman açılırken ağzıma attığım ekmek genzime kaçmıştı ve içime öküz kaçmış gibi anırarak öksürmeye başlamıştım.

Slow. Şarkıda. Herkesin. İçinde. Göbek. Atmıştım. Ben.

Rezilliğin dibini ekmekle sıyırırken Defne''de sırtıma vuruyordu. Öksürüklerim yavaşladığında su içmeye başladım. Keşke o ekmek beynime kaçsaydı da ölseydim. Acı gerçek bir tokat gibi çarpmıştı yüzüme resmen.

Asya da sadece uyuduğunu öğrendiğinde derin bir nefes vermişti. Şanslı panda.

"İşte hucağm! Kafamı kemiren kız orda!"

Arkamıza dönmemizle kapıda dikilen Müge hoca ve İnek Sezai'yi gördük. Demek Defne'yi şikayet etmişti yelloz inek. Verdiğim oyu helal etmiyorum sana bee!

"Defne kanka bittin sen." Defne dudaklarını kemirirken birden masanın örtüsünü kaldırıp altına geçti. Müge hoca gözleriyle her yeri tararken İnek Sezai de ağlayarak yara bandı doldurduğu kafasını tutuyordu.

Defne yokmuş gibi yemeğinizi yemeye devam ettik çünkü çaktırırsak arkadaşımız biterdi.

"Hucağağm kız kayboldu!"

***

*Defne'den*

Zaten başıma ne geliyorsa bu midemden geliyordu ya! Her şeyi yesem yine doymazdım. Doymak yoktu benim kitabımda işte.
İnek Sezai'nin beni ispiyonlaması yüzünden Müge hocadan kaçıyordum. Masaların altında ilerlemeye başladım. Ayakların arasında ilerlerken kafamı bir şeye çarptım. Çarptığım ayağın sahibi örtüyü kaldırıp bana baktı.

"Yine mi sen?!"

Karşımda yan sınıftan Kenan vardı.

"Pardon bilâder kaçmam gereken bir Müge hoca ve Sezai var da." Dedim ve ilerlemeye çalıştım.

"Önce çocuğun kafasını kemir,sonra sandviç diye yemeye çalış. Şimdi de ayak mı çekti canın? Sapık mısın sen?"

"Sen nerden biliyon lan?" Dedim kaşlarımı çatarak. Örtünün altına kafasını geçirip fısıldadı.

"O aç hallerinle Sezai'yi öldürmemen için seni tutan kimdi sanıyorsun Defne?" Dedi gülerek.

Hay ben böyle işin. Bu taş gibi çocuğa da rezil olmuştuk iyi mi.

"Kızarmak da yakıştı sana ha." Dedi alay ediyordu resmen benimle. Sinirle bacağını ısırdım. O acıyla inlerken masaların altında hızla ilerlemeye devam ettim.

"Hocam aradığınız kız masanın altında." Diye bağırdığını duydum en son.

Seni mangal yapıp yemezsem bana da Defne demesinler oğlum!

***

*Doğa'dan*

Kenan'ın bağırmasıyla Müge hoca masaların altına bakmaya başladı. Tabii ki kankamızı ele vermemek adına hemen Müge hocanın yanına koştum.

"Hocam bir şey konuşabilir miy-"

"Sonra Doğa."

"Ama hoc-"

"Sonra dedim." Dedi sinirle. O sırada kızlar da Defne'yi masanın altından çıkarıp yemekhanenin bahçeye açılan kapısından çıkarmışlardı. Sırıtarak,"Tamam!" Diye seslendim hocaya ve yüzümdeki zafer gülümsememle kapıdan çıktım.

Güle güle bahçeye çıkarken aklıma gelen şey durmama sebep oldu.

Enes...

"Ama sen insanları ışığından mahrum etme,tamam mı sarı yıldız?"

Böyle bir cümle kurmuştu. Neden böyle demişti ki? Hem bu konuşmanın devamı neredeydi?

Lanet olası sarhoşluğun verdiği etkiyle hatırlayamıyordum. Ona sorsam diye düşünmedim çünkü bana "nah" anlatırdı.

Zaten kahvaltıda da görmemiştim. Sanırım uyuyordu veya dışarı çıkma iznini kullanmıştı.

Aras ve Arda da yoktu ortalıkta. Dün de görememiştim Arda'yı.

Kızların yanına vardığımda gülüyorlardı.
"Gıybet?" Dedim gülerek.

"Bu salak Kenan'ın ayağını ısırmış!" Dedi Asya anıra anıra gülerken.

Diğerleri de karnını tutmuş kahkaha atıyordu. Bir tek gülmeyen Defneydi.

"Lan bu kadar aç değilsindir diye düşünüyorum?"

"Olum açlıkla alakası yok çocuk alay etti benimle!" Dedi sinirle.

"Yalnız senin dün totonu kurtaran da oydu. Sezai'yi ikna etmese dün Müge hoca alarmı olacaktı asıl." Dedi Deniz.

"İkna etmemiş demek ki. Sezai manyağı şikayet ettiğine göre."  Dedi Asya düşüncelerimi sesli bir şekilde dile getirerek.

"Orasını ben de anlamadım. Kenan Sezai'yi ikna etmişti dün hatta ona test kitabı alacağını söylemişti şikayet etmemesi için."

Vay devesini.

"Kenan niye bu kadar kendini parçaladı anlamadım." Dedim kaşlarımı hızla indirip kaldırırken sırıtarak.

"Bana öyle bakmayı kes. Ben de bilmiyorum." Dedi Defne gözlerini devirerek.

"Hadi hadiii!" Diye omzuna vurdu Deniz Defne'nin.

"Aa hatırladım." Dedi Mısra. Hepimiz ona baktığımızda sırıttı.

"Bu Kenan varyaa, Defne'ye aşıktı 9.sınıftaaaa,"

Benve diğerleri gülmeye başladığında Defne de güldü.

"Ben? Ben? Emin misin? Hani tek aşkı yemek olan kız?"

Mısra başını salladığında Defne anıra anıra gülmeye başladı. Hepimiz susmuş ona uzaylı görmüş gibi bakarken o daha da çok güldü.

"G-güzel e-espri!" Dedi gülüşlerinin arasından. Niye inanmamıştı anlamamıştım. Güzel ve çok tatlı bir kızdı o.

"Lan salak ne esprisi?"

"Kenan gibi yakışıklı ve popüler biri benim gibi sıradan bir kıza asla bakmaz." Dedi birden ciddileşip. Bu kız kendisindeki güzelliği farkında mıydı acaba?

"Nah bakmaz!" Dedik hepimiz aynı anda.

O da gözlerini devirip önüne döndü ve yerdeki taşlarla oynamaya başladı.

***

Bu bölüm içime hiç ama hiç sinmedi.😒 Ama sizi zamanında çok beklettim ve daha fazla bekletmek istemiyorum. O yüzden yayımladım. Oy atan herkese çooook teşekkür ederim💓

Continue Reading

You'll Also Like

399K 24.1K 44
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
1.9M 71.7K 59
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
182K 8.9K 20
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
1.1M 39.4K 58
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!