5.Bölüm: "Kuzen."

4.3K 295 68
                                    

Bu bölümün bir kısmı Enes'in ağzından olacak.Soru işaretleri gitsin diye yazıyorum bu bölümü.

Iyi okumalar.

***
*Enes*

"Özledim be güzelim.Sesini,kokunu,ellerini,masumiyetini..."

Mezar taşında yazan adının üstünde ellerimi gezdirdim,gözlerimin dolmasına engel olamadan.

"Sen gittikten sonra fazla gelemedim mezarına,affet. Eskisi kadar üzülmediğimi düşünme sakın! Sadece her şey değişiyor ve ne olacak bilmiyorum. Fakat bir şeyler olacak, hissediyorum." Dedim göz yaşlarımı silerken.

"Sana birini anlatacağım." Dedim olduğum yerde bağdaş kurarak.

"Sarı saçları var. Seninkinin tonunda. Kıskanma ama,asla seninkiler gibi mükemmel olamaz. Gözleri sanki eşi benzeri olmayan bir okyanus gibi. Seninkilere benziyor. Tıpkı seninkiler gibi göz kamaştırıcı. Yanakları al al. Utanınca hemen pembeleşiyor yani. En çok da sana benzeyen özelliği ne biliyor musun?"
Dedim akan gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken.

"Gülüşü. Tıpkı senin gibi parlıyor gözlerinin içi. Öyle ki senin gibi çok konuşuyor. Başımın etini yiyor. Sürekli soru,sürekli soru. Ama nedenini bilmediğim bir şekilde sürekli konuşsun istiyorum.
Sanki onun gözlerine baktığımda seni görüyorum ve bu gerçekten korkutuyor. Korkuyorum güzelim,çok korkuyorum. Onun bana seni unutturmasından,çok korkuyorum."

Dedim bir avuç toprağı elimle okşarken.

Sahiden korkuyordum. Kalbimi yeniden bu denli hızlı attırması beni çok korkutuyordu.

Hayatıma bir anda giren o hayat dolu kızın...

***

*Doğa*

Enes kolumu hızla tutup beni kendine çevirdiğinde ne diyeceğimi bilemedim ve dut yemiş bülbül gibi sustum. O ise sadece üç kelime edip bırakmıştı beni.

"Aras'tan uzak dur."

Nedenini sormama bile fırsat vermemişti. Sadece uzak durmamı söyleyip gitti. Ben daha olayın şokunu atlatamadan sırtımda hissettiğim el,yerimden sıçramama neden oldu.

Aras.

"Ne söyledi o psikopat,sana?"

Başımı iki yana salladım.

"Hiç,hiçbir şey söylemedi. Hem ne söylesin ki?" dedim salağa yatarak.

"Enes'ten uzak dur." dedi şüpheci bir tavırla. Allahım!

"Niye?" dedim kaşlarımı kaldırıp.

"Çünkü o sana zarar verir,güzelim."

"Ben istemediğim sürece kimse bana zarar veremez,Aras."

"Sen yine de uzak dur prenses."

Teallam.Çocuğa bana prenses deme diyordum,daha çok söylüyordu.

"He ok." dedim gülerek.Ciddi ortamlarda fazla sıkılıyordum. Acilen konuyu kapatmam lazımdı.

"Yeni bir mekanda beraber Mısra'nın temsilciliğini kutlayacağız.Hadi gidelim."

"İyi." dedim gülümseyerek Mısra'ların yanına gitmeye başladık.

***

*Mısra*

Emir denen aşiret kılıklı maymunu yenmek beni ölesiye mutlu etmişti. Sevinçten ona sarıldığıma inanamıyordum. Salaklığım kesinlikle yeni bir tarih yazardı. O kadar yani. Arda beni kapının önünde bekliyordu. Ondan beş dakika isteyip kürsünün arka kısmına girdim. Emir elindeki su şişesini kafasına dikmiş içiyordu.

Düşman İkizlerWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu