HESİM "Hayalet Sesim"

By bilgeliyazar

2.4M 206K 96.8K

Bir kız... Bir de ses... Hayalet bir ses... Ama gerçek. Biraz da doğa üstü... 《Korku kitabı değildir.》 Derin... More

1.Bölüm- Derin
2.Bölüm- Egemen
3.Bölüm- Gece
4.Bölüm- Soru ve Cevap
5.Bölüm- Geri Gel
6. Bölüm- Sadece Benim Dostum
7. Bölüm-Mal
9. Bölüm-Hande
10. Bölüm- Kavga
11. Bölüm- Saç
12. Bölüm- Ölümsüzlük
13. Bölüm- Şizofren
14. Bölüm- Deli
15. Bölüm-İsim
16. Bölüm- Gerçek
17. Bölüm -Kıskançlık
18. Bölüm - Kör
19. Bölüm - İz
20.Bölüm - Ölü
21. Bölüm - Şifa
22.Bölüm-Bulutlar
23.Bölüm-Hayal
24.Bölüm-Hayvanlar
25.Bölüm- Yolculuk
26.Bölüm- Geçmiş
27.Bölüm- İlaç
28.Bölüm- Tander
29.Bölüm-Deniz
30.Bölüm-İdol
31.Bölüm- Ruh Çağırma
32.Bölüm- Bitti uyan
33.Bölüm-Eksik
34.Bölüm-Psikolog
35.Bölüm-Oda
36.Bölüm-Günlük
37.Bölüm- Kırık kol
38.Bölüm- Ruhumun elleri
39.Bölüm-Mezun
40.Bölüm- FİNAL-Hayal Et Sevgilim
1. Kitap Finali Açıklaması
1. KİTABA VEDA
1. KİTAP 1.Özel Bölüm- Satırlarda Buluşmuşuz
1.KİTAP 2.Özel Bölüm-GERÇEK
1.KİTAP 3.Özel Bölüm-Eğer Yaşasaydık, Beni Nasıl Severdin Efran?
1.KİTAP 4.Özel Bölüm-EGEMEN
İKİNCİ KİTAPTAN DEVAM
2. KİTAP 1.Bölüm-Derin Gece
TRABZON GÜZELİ ÇİZGİ STÜDİO'DA

8. Bölüm- Nefes

61.6K 5.1K 2.3K
By bilgeliyazar

8.Bölüm- Nefes

Bölüm Şarkısı- Batuhan Kordel: Sıcak Şarap

Egemen çok fazla şekilde kafamı karıştırmıştı. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki. Bir yerden sonra kopmuştum. Hesim'e olan korkum sıfıra inmişti. Aksine onunla konuşmak mükemmeldi. İyi hissettiriyordu.

Arkadaş olmuştuk.

Egemen ile de Hesim sayesinde tanışmıştık ve açıkçası arkadaş mıydık bilmiyorum. Sıradan bir hayatımda rengarenk olaylar yaşıyordum onun sayesinde.

Hesim de sıradan olmak istemediğimi anlayıp gelmek istememiş miydi zaten?

'Evet.'

Hoş geldin.

'Çok düşünme minik.'

Minik ne ya? 

'Miniksin biz ne yapalım?'

Hesim ya.

'Doğrular dostum doğrular.'

Peki.

Annemler eve gelmişti. Akşam olmuştu ve ben tüm vaktimi düşünerek geçirmiştim.

Ara sıra Hesim ile atıştım tabi bunu unutmayalım.

Yarın pazardı ve tüm günümü yabancı dizi izleyerek veya kitap okuyarak geçirecektim. Planım buydu ama yarın annem evde olacağı için tüm gün beni bilgisayar başında görüp sinirlenecekti o yüzden belki ona temizlik konusunda yardım ettikten sonra otururdum bilgisayar başına.

Önce anne gönlü alınmalıdır. Ha bir de iki haftadır boşladığım derslerim var.

Onlara da çalışırım belki.

Yorucu bir gündü. Uyumam gerekti ve saat epey geç olmuştu.

O sırada telefonuma mesaj geldi.

Komodinin üzerinden alıp telefona baktım.

Egemen;

'İyi geceler minik..'

Numarasını kendisi kaydetmişti.

Ah yine minik mi sahi?

'İyi geceler big man.' Yazıp yolladım.

Ne yani o bana minik diyorsa bende ona bir şeyler demeliydim.

'Daha yaratıcı bir şeyler bulabilirdin. İngilizce diye pek yaratıcı olmadı bu.'

Mesajı okuyup kaşlarımı çattım.

'Peki koca adam.' Yazdım ve göz deviren emoji koyup yolladım.

'Emin ol bu daha yaratıcı.' dedi ve göz kırpan emoji yolladı.

Hemen sonra,

'Ne yapıyorsun?' diye sordu.

'Uyumak için yatağıma gidiyordum sen ne yapıyorsun?'

Yatağın içine girdim. Hemen sonra telefonum titredi.
'Kız kardeşimle dövüştük az önce yoruldum kendimi yatağa attım.'

'Kız kardeşimle dövüştük derken?'

Kaşlarımı çatıp telefona baktım.  Hemen mesaj geldi.

'Her akşam yaparız. Dövüşmeyi öğretiyorum kendisine.'

Keşke bir abim olsaydı.

'Kaç yaşında?'  diye sordum.

'Seninle yaşıt.'

'Adı ne?'

'Hande.'

Okulda Hande diye bir kız var mı diye hafızamı zorladım. Bizim sınıfta yoktu ama diğer sınıfta vardı sanki.

'Anladım. Neyse iyi geceler.'

'Sana da iyi geceler küçük kız.'

Telefonu kenara koydum ve yatağımda yattım. O sırada odamın kapısı açıldı.

Yağız uykulu gözleriyle bana doğru geldi.

''Abla bir ses duydum. Annem ve babam uyanmadılar. Yanında kalabilir miyim?'' diye sordu. Tabi o bu kadar düzgün soramadı çünkü peltek konuşuyordu.

''Gel bakalım. Nasıl bir sesti?'' diye sordum.

Yanıma geldi.

Yatakta kaydım ve yanıma yatmasında yardımcı oldum.

''Bilmiyorum garip bir sesti.''

''Tamam uyu sen.''

Yağız'a sarıldım ve kendime çektim. Çok küçük bir bedeni vardı zaten.

'Kusura bakma Derin ya kardeşine duyurmak istemedim sesimi.'

Hesim sen miydin Yağız'ın duyduğu ses?

'Evet ama kasıtlı olmadı. '

Tamam sorun değil.

'İyi geceler.'

Sana da.

Sabah annemin kahvaltı hazır sesi ile uyandım. Yağız yanımda yoktu.

Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim.

Tüm ailem sofradaydı. Hepsine ''Günaydın.'' deyip gülümsedim ve yerime oturdum.

Klasik bir pazar günü kahvaltısı yaptık.

Annemin gönlünü hoş tutmak için temizlikte yardım ettim ve tüm iş bitince odama çekilip bilgisayar başına kuruldum.

The Vampire Diaries'in tüm sezonlarını bitirmiştim. Ve Lost diye bir diziye başlamıştım. Dizi yedi sezondu. Ve çok güzeldi yani ilk üç sezonunu izledim oradan biliyorum. En son dördüncü sezona başlayacaktım. O yüzden interneti açtım ve kaldığım yerden başlattım diziyi.

'Lost'un finalinde her şey bir rüya çıkıyor.'

Ağzım bir karış açıldı ve elimdeki fare şokun etkisiyle yere düştü.

Ne! Neden söyledin şimdi ya! Neden?

'Kötülük olsun diye tüh bak üç sezonu boşuna izledin. Ama teşekkür et. Yedi sezon izleyip hayal kırıklığına uğramaktansa şimdiden hayal kırıklığına uğra.'

..

..........."Aptal."

.......

"Ulan hayvanat, pis adi."

.........

.....

'Aa Derin ayıp.Yakışıyor mu o küfürler sana?'

..

......

...

'Giderim ama bak.'

....

.....

'Derin tamam özür dilerim sus.'

Ağlıyorum defol git.

'Ya nereden bileyim bu kadar etki yaratacağını.'

Defol git ya. Hevesli hevesli açtım, izleyeceğim yaptığın işe bak.

'Tamam kusura bakma.'

Cidden ağlamıştım.Gözyaşlarımı silip kendimi yatağa attım.

'Bak kendimi sana affetireyim.'

Nasıl olacak o.

'Breaking bad. İzle ve affet beni. Beş sezon. Aşık olacaksın diziye. '

Yattığım yataktan doğruldum.

Cidden mi?

'Evet hadi bak aç diziyi. Aşık olacaksın. Akşama kadar bir sezon izlersin zaten.'

Tekrar bilgisayarın başına oturdum.

Arama yerine Breaking bad yazdım ve ilk bölümü açıp izlemeye başladım.

İlk bölüm bittiğinde,

Bu mu yani? Ben buna mı aşık olacağım yani? diye sordum Hesim'e.

'Derin devam eder misin şunu izlemeye.'

Peki.

Yaklaşık önümüzdeki yedi saat Breaking Bad izledim. Ve birinci sezon bitti.

İlk sezonda yedi bölüm vardı çok azdı yani. Çok fazla sıkılmamıştım ama çok da büyülenmemiştim diziye. Bir Jesse vardı. Çok tatlıydı. Mavi gözleri vardı. Bir Damon etkisi bırakmadı ama Jesse'nin Bitch demesi bile yeterdi.

İkinci sezona geçtim ve akşam olana kadar birkaç bölüm daha izledim.

Hesim hep içine ediyordu sahnelerin. Bir sonraki sahnede ne olacağını söylüyordu ama onunla izlemek ayrı bir eğlenceli oluyordu.

Bazı yerlerde cidden heyecanını çok fazla kaçırıyordu ama ben 'düşüncelerimde bağırınca' susup sessiz sessiz izliyordu. Tabi benim ona bağırmamdaki saltanat sadece beş dakika sürüyordu sonra yine konuşmaya başlıyordu.

Ara sıra annem gelip öldüm mü kaldım mı diye kontrol ediyordu.

Öğle yemeğini sandviç ile geçiştirmiştim.

Ara sıra mutfağa gidip içecek falan alıyordum ama kısacası tüm günüm Breaking Bad izleyerek geçti ve tam iki sezon izledim.

Büyülendim mi?

Fazlasıyla.

Aşık oldum mu diziye?-Jesse'ye-

Fazlasıyla.

Öyle ki kendimi izlemekten alamıyordum. Hepsini izlemek istiyordum. Boynum bacaklarım her bir tarafım uyuşmuştu ama bu pek umurumda değildi.

Gece yarısı oldu ve ben tam üçüncü sezona başlayacağım sırada annem odama girip,''Yarın okul var artık uyumalısın. Temizlikle gönlümü kaptırdım diye bu saate kadar izin verdim ama artık uyu bakalım Derin hadi.''

Uf puf ettim ve oturmaktan uyuşan bedenimi bilgisayar başından kaldırdım. Tüm bedenimi kıtlattıktan sonra tüm Pazar gecesi rutinlerimi yapıp -banyo vesaire- odama döndüm ve uyumaya çalıştım.

Uyuyabildim mi ? Hayır.

Bir şeyin devrilme sesi ile yatakta sıçradım.

'Pardon benim.'  dedi Hesim.

Ödüm koptu. Ne yapıyordun?

'Bir şey değil ya. Uyu sen iyi geceler.'

Hesim göstersene kendini ya cidden. Hem korkmuyorum da senden.

'Olmaz. Beni görmeyeceksin hiçbir zaman bunu kafandan çıkar.'

Dokunayım bari.

Nasıl bir his sana dokunmak? Böyle oyuncak peluş ayılara dokunuyormuş gibi mi yoksa duvara dokunuyormuş gibi mi? Ya da insan tenine dokunuyormuş gibi mi? Nasıl bir şey?

'Ufff amma meraklısın be kızım.'

Ya merak bu. Hemen atlatılabilen bir duygu değil ki. Tamam hepsini geçtim.

Nasıl kokuyorsun?

'Bak şimdi sana yaklaşacağım ama bana sakın dokunmaya çalışma tamam mı? Ellerini arkanda tut. '

Tamam, dedim ve elimi arkaya doğrulttum. Kalbimin ritmi aşırı değişmişti ve çok heyecanlanmıştım.

Ne yapacağız?

'Kokum? Kokumu hissediyor musun?'

Düşüncelerime konuşmamıştı.

Sesli konuşmuştu ve ben nefesini kulağımın arkasında hissetmiştim. Kokusunu içime çektim. Ellerim arkada dokunmamak için zor tutuyordum.

Allah'ım kokusu muhteşemdi..

'Teşekkür ederim Derin.' diye fısıldadı tekrardan.. Düşüncelerimi okuyordu...

Yine hissettim nefesini...



Çok... çok yakınımdaydı. Ve ben onun varlığını hissediyordum, sesini canlı canlı duyuyordum...

******


Bana ulaşmak isteyenler için instagram hesabım- bilgesenabulut

Blogger instagram hesabım- bilgeliyazar

Hesim'in instagram hesabı- hayaletsesim

Twitter hesabım- bilgelisena

Continue Reading

You'll Also Like

830K 16K 18
Bardağını almak için eğildiğim sırada Aras gülmeye başladı. Ben de gülerek "Neye gülüyorsun?" diye sordum. "Bıyık sana yakışmış." dedi kahkaha pat...
3M 153K 74
Psikoloji okuyan Eylül'ün hayatındaki her şey sıradandı ta ki arkadaş zoruyla indirdiği Tinder'da ünlü bir basketbolcuyla eşleşene kadar... Biraz eğl...
1.4M 51.8K 60
Kar taneleri genç adamın boynunu sıvazladı. Tüm ayaz gökyüzünün soğuk esintisiyle kavisli çenesine sinmiş gibi irkildi. "Çalı bile itmiyor kendine sı...