The Boy Who Loves Animals .KS...

By J-hopeGirl

73.3K 6.7K 1K

G.Yeon: Merhaba, kayıp kedi ilanı için sizi aramıştım.. #Boy Who serisinin 3. Kitabıdır.# 19.06.2016 More

×
××
×××
××××
xxxxx
××××××
×××××××
××××××××
×.9
×.10
×.11
×.12
×.13
×.14
×.15
×.16
×.17
×.18
×.19
×.20
×.21
SPECİAL×.23
SPECIAL×.24

FİNAL×.22

3.1K 261 125
By J-hopeGirl

(Uzun bir final yazmaya çalıştım umarım beklediğinize deymiştir iyi okumalar.)(şarkı♡♡)(vote ve yorumlarınızı bekliyorum ~~)

KimSəokjin: Psst.
Aşağıdayım seni bekliyorum.
Ya da yukarı mı gelmeliyim?
Şuan arabadan indim.
Şimdi de merdivenlerden çıkıyorum.
Kapının önündeyim.

Diyerek son mesajıda attıktan sonra Seokjin kapıyı üç kez hafifçe tıklattı. Açan olmayınca üç kez daha biraz sert olacak şekilde tıklattı ve içeriden Ga Yeon'un sinirli sesini duydu. Hafifçe güldüğünde tekrara kapıya vurmak için elini kaldırdığında kapı açıldı.
Ga Yeon yarım kollu siyah üstü, eteği ve iki yandan örülü saçlarıyla Seokjin'e Afrodit gibi görünüyordu.

Ga Yeon'da Seokjin'i incelerken karşısında yunan tanrılarından biri varmış gibi hissetmişti.

(Bunun akşam saatlerine uygun bir versiyonunu giyiyor anladınız siz)

"Çok sevimli olmuşsun." Dediğinde Seokjin, Ga Yeon teşekkür etti.

"Heyecandan midem bulanıyor. Kendimi annen ve babanla tanışacakmışım gibi hissediyorum." Dedi Ga Yeon merdivenlerden inerlerken.

"Annem ya da babam değilde erkek kardeşimle tanışıyormuş gibi hissedebilirsin."

"Deme şöyle zaten kusacakmış gibi hissediyorum üzerine kusarım." Dediğinde Ga Yeon sinirle, Seokjin güldü.

"Hasta hissediyorsan gitmeyebiliriz. Namjoon'u arayabilirim?"

"Gerek yok, şimdi onun sevgilisi de hazırlanmıştır erteleyip kızı üzmek istemiyorum."

"Pekala."

İkisi arabaya bindiğinde Ga Yeon direkt olarak radyoyu açtı ve bildiği bit şarkı gelene kadar kanal atladı. En sonunda söyleyebileceği bir şarkı geldiğinde arkasına yaslandı ve ona eğlenerek bakan Seokjin'i fark etti.

"Makyajım mı akmış?" Diyerek aynayı açtığı sırada Seokjin dayanamayıp kahkaha atmaya başladı.

"Hayır, sadece emniyet kemerinden önce müzik ile uğraşman hoşuma gitti."

"Sadece gerginliğimi yok etmek için müziğe ihtiyacım vardı." Diyerek cevap verdi Ga Yeon ve kemerini taktı.

"Nereye gideceğiz?"

"Bir arkadaşımızın ablasının restoranına."

"Şimdi daha çok gerildim. Beni bir yerde indir yoksa gerginlikten iç organlarım çürüyecek."

"Üzgünüm Prenses ama otobana çıktık, hem merak etme Mario yanında kusarsan seni oradan kaçırırım."

"O zaman size güveniyorum Mario."

○○○

Seokjin arabayı park edip Ga Yeon'un kapısını açtığında, Ga Yeon şaşırıp gülümsedi.

"Kendimi prenses gibi hissettim."

"Yanında Mario varken normal."

"Kendine pay çıkarmasan olmazdı." Dediğinde, Seokjin omzunu silkti ve Ga Yeon'un elini tutup restorana ilerlediler.

Restoranın bordo renkli duvarları mumlar ve beyaz çerçeveli tablolarla süslenmişti ve arka planda çok hoş hafif bir şarkı çalıyordu. Ga Yeon burayı girdiği andan itibaren çok sevmişti. İkisi dört kişilik bir masaya otorduklarında Seokjin telefonunu çıkardı ve Namjoon'dan gelen birkaç dakika gecikeceklerini söylediği mesaji sesli okudu.

"Onlar gelene kadar tek başımıza bir randevu yapalım o zaman." Dediğinde Seokjin, Ga Yeon etrafı incelemeyi bırakıp ona döndü.

"Nasıl?"

"Aslında hiçbir fikrim yok. Böyle şeylerde iyi değilim."

"Duyanda daha önce sevgilin olmadı sanır Seokjin."

"İkinci sınıftaki iki derslik şeyi saymazsak hiç olmadı. Yoksa senin oldu mu?"

"Benimde olmadı ama bu tamamen benim asosyelliğim yüzündendi. Ama sen hiç asosyel durmuyorsun aksine en azından bu zamana kadar en az iki kişi ile çıktığını düşünmüştüm."

"Ben, bu zamana kadar tanıştığım hiçbir kızdan senin kadar etkilendiğim kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Çıktığım ilk kişi olman hoşuna gitmedi mi? Halbuki ben senin ilkin olmayı sevmiştim." Dedi Seokjin numaradan üzülmüş gibi yaparken.

"Hayır tabi ki de sadece şaşırdım."

Seokjin cevap vermek yerine kolunu Ga Yeon'un oturduğu yerin arkasından geçirip Ga Yeon'un omzuna koydu ve biraz kendine çekti. Ga Yeon başını Seokjin'e yasladığında oradan hiç ayrılmak istemeyeceğini fark etti.

"Umarım bölmüyorumdur?" Diyerek karşılarındaki sandalyeye Namjoon onun yanındakine de Ja Young oturdu.

Ga Yeon hemen Seokjin'den uzaklaştı.

"Bizde sadece şey yapıyorduk, şey, ne yapıyorduk biz Seokjin?" Ga Yeon utandığı için saçmalarlen Seokjin ve diğerleri hafif güldüler.

"Sadece oturuyorduk."

"Evet sadece oturuyorduk. Ben Ga Yeon bu arada." Diyerek Ga Yeon elini ilk Ja Young'a sonra da Namjoon'a uzattı.
Tanışma faslı bittikten sonra herkes konuşmaya başlamıştı.

"Seokjin bana ikinizin kakaotalk sayesinde tanıştığınızı söylemişti. Nasıl oldu? Yanlış kullanıcı adı falan mı?"

"Hayır. Daha çok Ja Young'un dövmelerimin ne kadar güzel olduğunu söylediği bir mesajla tanıştık. Benden neredeyse bir ay kadar saklanmıştı."

"Peki neden?"

"Çünkü-" Diye söze başlayan Namjoon'u Ja Young durdurdu.

"Çünkü üniversitenin başından beri takıldığı kızlara baktığımda hiçbir şansım olmadığını düşünmüştüm."

"Ama yanıldı." Diye ekledi Namjoon.

"Çift dövmesi yaptırmışsınız, görebilir miyim? Böyle şeyleri çok severimde."

Ja Young onaylayıp sol omzunu açtığında Namjoon'da sağ omzunu açtı ve dövmelerin uçları yan yana geldiklerinde birleşti.

Dövmeye hayran olmuş bir şekilde bakan Ga Yeon'u fark eden Seokjin onun nasıl şeylerde hoşlandığını merak etti. Daha üç gün olmuştu çıkmaya başlayalı ve merak ediyordu.

"Cidden güzelmiş." Ga Yeon kendine gelip arkasına yasladığında bir garson gelip onlara menü dağıttı.
Herkes yiyeceği şeyi sipariş ettikten sonra Ga Yeon başını tekrar Seokjin'e yasladı. Seokjin şaşırsada belli etmeyerek Ga Yeon'u kendine yaklaştırdı ve örgülerinden biri ile oynamaya başladı.

"Siz nasıl tanıştınız?" Diye sordu Ja Young'ta Namjoon'a sokulurken.

"Aslında bizde kakaotalk sayesinde tanıştık." Diye söze başladığında Seokjin Ga Yeon gülmsedi.

"Kedim Lucifer kaçmıştı ve Ga Yeon onu bulmuştu. Beni aramıştı ve derste olduğum için açamamıştım o da kakaotalktan mesaj atmıştı. Sonrasında aynı yerde okuduğumuzu öğrendim ve yurtta kaldığını. Ondan Lucifer'ı almaya gittiğimde ikisini oynarken gördüğümde onunla arkadaş olmak istedim ve ilerleyen zamanlarda arkadaştan fazlası olmak istediğimi fark ettim."

"Evde başımızın etini yiyordu. Tek konuştuğu sendin ve sürekli nasıl sana çıkma teklifi edeceğini düşünüp duyuyordu. Hayvanlara yem verirken bile sadece senin hakkında konuşuyordu. Bende dayanamayıp telefonunu bıraktığı bir gün sana mesaj attım." Diyerek araya girdi Namjoon.

"Sonrasını da anlatmak ister misin?" Diye sordu Seokjin.

"Evet, benimle onu rezil ettiğim için kavga etti ve en az iki saat sana ne yazacağı hakkında düşündü."

"Kapa çeneni." Seokjin Ga Yeon gülmeye başlayınca utandığını hissetti.
Namjoon cevap verceği sırada yemekleri geldiğinde konu unutuldu ve herkes yemekleri ile ilgilenmeye başladı.

"Burası hangi arkadaşınızın ablasının?" Diye sorduğunda Ja Young yemeklerini bitmesine az kalmıştı saat neredeyse on bir olmuştu.

"Hoseok'un ablasının."

"Taehyung ve Hoseok hariç bütün arkadaşlarınla tanıştım. Onlar nerede?" Diye sordu Ja Young tekrar.

"Mm, Taehyung'un insanlar ile problemi var. Tanışmayı veya insan içine çıkmayı sevmez. Hoseok ise gezip duruyor ama iki ay kadar burada. Yoon Gi'nin annesinin düğünü için."

"Ona gidecek misin?" Diye sordu Ja Young ve Ga Yeon aynı anda sevgililerine.

"Aslında ben seni davet etmeyi düşünüyordum ama artık çıktığımıza göre gelmek zorundasın." Dedi Seokjin hala Ga Yeon'un örgüsüyle oynarken.

"Başka şansım yokmuş gibi duruyor zaten." Diyerek güldü Ga Yeon.

"Bende Ja Young ile geleceğim." Dediğinde Namjoon Ja Young gülümsedi.

○○○

Saat bire yaklaşırken ve restoran kapanırken iki çift gülerek oradan çıktı.

"Hyung ben Ja Young'u bırakıp geçerim eve."

"Bende Ga Yeon'u bırakacağım zaten." Dedi Seokjin ve elini Ga Yeon'un beline koyup kendine yaklaştırdı. Herkes kendi arabasına yürürken Ga Yeon aklına gelen şeyle lanet okudu.

"Saat biz yurtlara varana dek bir olur ve yurt kapanmış olur. Seokjin ben ne yapacağım?"

"Tabii ki de Mario'nun yanında kalacaksın Prenses."

"Arkadaşların bir şey demez mi?"

"Daha çok diyemezler diyeyim." Dedi gülerek Seokjin.

"Peki o zaman." Dedi Ga Yeon ve hızla arabaya geçtiler. Havalar ısınmaya başlamıştı ama Ga Yeon etek giydiği için biraz üşümüştü. Hemen klimayı açtı ve ardından da kemerini taktı.

"Bu havada nasıl üşüdün acaba?" Dediğinde Seokjin Ga Yeon ona gözlerini devirdi.

"Bilmem belkide etek giydiğim içindir. Hem sende ceket gitmişsin demek ki üşüyeceğini biliyordun."

"Tamam beni ele verdin ödül olarak ceketimi verceğim."

"Gerek yok klima yeter." Diyerek ceketini çıkarmaya çalışan Seokjin'in kolunu tuttu.
Seokjin onu dinlemeyerek ceketini çıkardı ve Ga Yeon'un bacaklarına örttü.

"Teşekkürler."

"Önemli değil Prenses."

○○○

Eve geldiklerinde bütün ışıklar kapalıydı.
Salona girdiklerinde Seokjin'in saşonda ki ışıkları açmasıyla Lucifer ve Raphael içeri girdi.
Seokjin onları sevmeye başladığında Ga Yeon'da eğilip Lucifer'ı sevmeye başladı.
Ardından da Raphael'i severken onunla konuşmaya başladı.

"Demek sen Raphael'sin? Beyaz kanatlı kahramanım sensin demek benim." Seokjin salona giren Titan'ı kucağına alıp diğer ışıkları da açmaya yukarı, mutfağa gitti ve geri içeri girdiğinde Ga Yeon'u kucağında Raphael kanepede oynarken buldu.

"Lucifer ve Raphael'i benden almaya mı çalışıyorsun acaba?" Dediğinde Ga Yeon Seokjin'e ve sonra da Titan'a baktı.

"Yoksa o Titan mı? Tanrım, Seokjin bu çok sevimli bir şey!" Derken Seokjin Titan ile yanına oturmuştu.

"Lütfen hayvanlarımı benden daha az sev, kıskandığımı hissediyorum."

"Hepsi tatlılıklarını sahiplerinden almışlar. Bu arada çok gürültü yaptım arkadaşın uyanmış olmasın?"

"Merak etme Yoon Gi davulla dolaşsan uyanmak ki zaten evde değil."

"Anladım."

"Bu arada bana tatlı dediğin gözümden kaçmadı."

"Evet evet benim uykum geldi." Ga Yeon konuyu değiştirmeye çalışarak esnedi.

"Gel yukarı çıkalım sana benden bir şeyler vereyim." Diyerek ayağa kalktı Seokjin ve Ga Yeon'un elini tutarak onuda ayağa kaldırdı. İkisi yukarı çıktıklarında soldaki ilk odaya girdiler. Girdikleri oda gri ve lacivert ağırlıklıydı. Duvarlar griydi ve posterlerle, lacivert tablolarla ve büyük bir kitaplık ile süslenmişti. İki kişilik gibi görünen yatağın örtüleri ve yastıkları lacivertli.

"Al bunlar bulabildiğim en küçük şeyler. Şimdi çıkıyorum ve bu sefer girmeyeceğim." Diyerek geçen sefer yanlışa girdiği günü hatırlattı ardından da kendi kıyafelerini alıp odadan çıktı.

Ga Yeon hızla üzerini değiştirip kıyafetlerini katladı ardından da saçlarını açtı ve dalgalanan saçlarını yarım at kuyruğu yaparak yüzüne gelmesini engelledi.

"Artık gelebilirsin." Derken kapıyı açtı ve kıyafetlerini değiştirmiş bir Seokjin ile karşılaştı.

"Yakışmışlar." Diyerek Ga Yeon'un üzerindeki kendi eşofomanı ve üstünü işaret etti.

"Evet hatta neredeyse tam olacaklar. Biraz kilo almalısın."

"Evet, onu sonra hallederiz artık uyumak istiyorum." Dedi ve Ga Yeon'un elini tutup yatağa yattılar. Lacivert yorganı üstlerine örttü Seokjin ve Ga Yeon'u kendine yaklaştırdı ardından da alnını başına yaslayıp gözlerini kapattı.

"Sana söylemem gereken bir şey var." Birkaç dakika sonra Seokjin konuşmaya başladığında Ga Yeon ona döndü.

"Hasta olduğun gün, seni görmediğimi söylemiştim ama aslında görmüştüm." Dediğinde Ga Yeon kanın yanaklarına hücum ettiğini hisseti.

"Bir de görmedim diye yalan söylüyor." Derken bir yandan da Seokjin'e vuruyordu. Kahkaha atan Seokjin'e daha fazla dayanamayıp ondan uzaklaştı ve arkasını döndü. Zaten yanakları aşırı kandan dolayı patlayacak gibiydi birde Seokjin'in gülmesi hiç yardımcı olmamıştı.

"Ya! Ga Yeon bana bak. Küstün mü? Pranses? Ga Yeon cevap ver." Derken bir yandan da saçlarını hafifçe çekiyordu.

Ga Yeon biraz daha uzaklaştığında Seokjin oturur pozisyona geçti ve Ga Yeon'u omzundan tutup ona çevirdi ardından da bir şey demesine izin vermeden dudaklarını birleştirdi. İkisi için uzun süren bir altı saniye sonunda Seokjin gülerek ayrıldı.

"Artık küsebilirsin." Diyerek geri yattı.

Ga Yeon ise göz kapakları gözlerini kocaman açtığı için yok olmuş bir şekilde kalkmıştı ama tabi bu kala kalma Seokjin onu dayanamayıp tekrar yanına çekip kolunu beline dolamasıyla son bulmuştu.

Ve bir final daha..
Umarım beğenmişsinizdir.
Sonraki kitap için söylemem gereken şeyleri söyleyeyim:

4. Kitap Jimin ile ilgili olacak.
En az bir ay sonra gelecek belki iki, bölüm biriktirip atacağım, ama belki ilk bölümü yayınlayabilirim bilmiyorum.
Herneyse sanırım şimdilik bu kadar diğer kitapta görüşmek üzere ~♡~

Continue Reading

You'll Also Like

111K 8.7K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
12.2M 590K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
2.3K 333 5
taehyun'un hayatı, sevgilisi beomgyu'yu kaybettikten sonra önemli ölçüde değişir. sokaklarda ölen sevgilisine yazdığı şarkıları söylerken küçük bir k...
1.1K 130 24
Kjnn Seni seviyorum, Chae. Prkxxr Beni sevmeni istemiyorum. Bu benim için sadece bir utanç kaynağı.