Ateşten....
Okul bitmiş eve gelmiştik Meriçle. Meriç biraz tuaftı bir ara dalıp giderken bu seferde kaşları çatılıyordu buda birşey düşündüğünün kanıtıydı.
"Bir sorun mu var Meriç? "kaşlarımı hafif çatmıştım.
" Birşeyler düşünüyorum hepsi bu" isteksiz bir cevaptı üzerine gitmek istemedim bir tahminim vardı ama bilemiyordum. Anahtarımı cebimden çıkarmaya üşendiğimden zile bastım kapı açılırken hoş geldiniz diye bizi karşılayan sevim teyzeye gülümsedim zaten birtek ona içten gülümsüyordum. Eve nezaman bir genç hizmetçi alsak bize sulandıklarından işten çıkarmak zorunda kalıyorduk. Meriçte sevim teyzeye gülümserken empatiyi sordum.
"çocuklar, bu köpek habire kapıyı tırmalıyor amacı ne anlamadım? "
Meriç," ben odamdayım "dedi. Kafamı sallayarak onayladım onu normalde uğraşırdım ama canı sıkkın gibiydi bende piçlik yapmayı biraz erteledim ve mutfağa ilerledim.
" Empati kızım! " Empati koşarak yanıma gelirken" ne oldu kızım" dilini dışarı çıkarırken kapıya doğru koştu ve havladı. Sanırım tuvaleti gelmişti kapıyı açmamla fırladı. "Empati dur! " dinlememişti beni. ama şimdide bahçede kayıp olmuştu. Deniz bugün empatiyi alacaktı ve ben kayıp mı etmiştim? Harika!
Mutfak kapısından içeri el ele Emir ve Toprak girmişlerdi. Aceleyle
"Oğlum empati yok demin kayıp oldu Deniz gelmeden bulma-"
"Ne kayıp oldu "
Allah kahretsin ki bunu söyleyen Denizdi. Eflin ve Meriçte gelirken bahçeye,
" empati kayıp oldu tuvaleti gelmiş canıda sıkılınca kaçtı" dedim.
Ateş inanamıyorum sana ya bir köpeğe bile bakamıyorsun dedi. Dün boynuma sarılıp lütfen empatiye sen bık diyende zaten bakkal Rüstem ağbiydi dedim. Bizimkiler gülerken
Bahçededir buluruz" dedi zeki "ağbim!
" Ciddimisin?" Dedim göz devirerek. Keyfi yerinde gibiydi.
Emir, "bizim biraz işimiz var görüşürüz" dedi. Toprağa bakarken ciddi bir tavrı vardı. Toprak biraz rahatsız gibiydi bu durumdan. ama anlam verememiştim. Zaten üşengeç olduğumdan fazlada kafa yormadım.
Meriç," Ateş Yemeği sen yapsana "
Sevim teyze yapmıştır dedim.
" O gitti"
"Üf Meriç pizzacıyı ara ozaman "
" Oğlum o kadar aşçılık dersi aldın yap işte ya" gözleriyle Denizi gösterdi
"bak kız endişelendi biz Eflinle empatiyi ararken sende Denizi oyala" dedi.
"Banane lan kızlar yapsın" dedim. Haklıydım.
"Evet Ateş, evimize gelen kızlara yemek yaptıralım "dedi. Kınarmışcasına.
Bende sinirlenip," oğlum çağıralım işte pizzacı diyorum yok diyosun" dedim.
İçim dışım pizza oldu Ateş dedi.
"Napıyım " sesim umursamaz ne halin varsa gör der gibi çıkmıştı.
" Tamam o zaman sen Eflinle empatiyi ara bende Denizle yemek yapıyım" dedi.
Bana sırtını dönmüş Ve ilerlemişti
" Deniz? ". Deniz Meriçe bakarken ben lafa atladım,"Meriçin demek istediği Ateş yemek yapacakda siz yapın diyodu" dedim. Meriç bıyık altından gülüyordu. Ben Meriçe delici bakışları atarken,
" Deniz, ama empati ne olacak" dedi. Meriç lafa atlayıp biz eflinle ararız zaten buralardadır dedi.
İyide Ateş ne anlar yemek yapmaktan dedi.
Bu benim sinirlenmeme sebep olmuştu. Ben yemek yapmayı severdim ve benimle asla bu konuda yarışamazlardı ki kötü olduğumuda İdda edemezlerdi.
"Ben senden daha iyi yaparım emin ol"
"Ateş git yaa" dedi. gülerek
"sen ne anlarsın yemek yapmaktan?"
Kızlardan nasıl anlıyorsam yemek yapmayı da bir o kadar iyi biliyorum dedim.
"Görelim o zaman" dedi. Meydan okurcasına bende meydan okuyarak
"Görelim" dedim. Nedendir bilmem ama onunla zıtlaşmak güzel bir şeydi
Beraber mutfağa gittik. Mutfak önlüğünü gidip boynuna taktı.
Denizden...
"Ateşe sende taksana" dedim.
Önlüğü kastederek
"ben önlük takmam" dedi.
"Saçmalama gerizekalı üzerine sıçrar"
"Ben senin kadar beceriksiz değilim"
Bu sözünün üzerine önlüğünü alıp tam önünde durdum ve boynundan geçirdim. Arkasına geçip iplerini bağlarken bana engel olmaması tuhafıma gelmişti doğrusu.
Arkasından çıkarken önüne geçtim. Ama önlüğün iplerinden tutup çekti beni nefesi kulağıma çarpıyordu.
"nne yapıyorsun sen "kekelemiştim ama neden? İşinin bittiğini anlayınca arkamı döndüm. Sırıtıyordu.
" benim önlüğümü bağladın ama kendininkini bağlamamışsın" dedi. Birşey demedim.
Herşey hazır sayılırdı yanlız cidden aşçılık eğitimi aldığı belli oluyordu aslında onun gibi bir odundan böyle bir şey beklemiyordum. Dalgınlığıma gelmiş olacakki elimi sıcak tencereye çarptım. Acıyla inleyip yüzümü buruşturdum.
Ateş yanıma gelirken "ne oldu" dedi endişe ile elime bakıp elleri arasına aldı parmağımı. tezgahla arasında kalmıştım. İçeri Eflin ve Meriç kucaklarında empati ile gülerek girerlerken. Bizi görünce muzhipçe sırıtmaya başladılar.
Biz böldüysek- diye söze başlamışlardı ki. "elimi yaktım" dedim Bezgince. şaka yapmanızı istemiyorum demekti bu. ikiside ciddileşirken Eflin yanıma geldi ve parmağıma bakmaya başladı. Ateş yarabandı getirdi ve parmağıma sardı.
Eflin ve Meriç,Ellerinize sağlık valla çok güzel olmuş demişlerdi.
Bende gülümseyerek ne demek canım benim sofrayı kaldırmakta sizin ellerinizden öper dedim. Ateşde gülerken
"siz sofrayı kaldırın mısırları patlatın bizde film açalım "Bende Ateşi onayladım empatiye,
"hadi kızım gel "diyerek komut verdim. Empati havlayarak kucağıma atlarken salona geçtik. Ne izliyoruz diye sordu Hiç bir fikrim yok dedim. Korku iyidir dedi. Bende kabul ettim filmi takarken battaniye aldım ve üzerime örttüm Ateşde yanıma gelirken nerde kaldı bunlar dedi. Bilmiyorum ki dedim.
Ateş, "nerdesiniz lan Meriç beceriksizmisin lan? iki tane bulaşık alt tarafı" dedi.
Bende hadi ya filmi izleyemiyoruz sizin yüzünüzden diye bağırdım.
Eflin ve Meriçin ellerinde ikişer tane mısır tabağı vardı. Eflinin yanakları kızarmış Meriçin ise yüzü düşmüştü. Sinirle mısır tabağını Ateşe verdi "al lan çatladın sanki" dedi. Ateşde "karı gibi tavır yapma Meriç" dedi.
Meriç otururken ben Eflinin yanına oturacaktım ama Eflin Meriçin yanına oturdu ikili koltuğa oturmuşlardı ben sığmazdım oraya. Ayrıca tekde oturamazdım korkardım. Ateşin yanına oturacaktım ama en son Ateşle film izlediğimizde sarılmışım ona. Ateş Işıkları kapatırken
"filmi başlatıyorum "dedi.
Bende oturdum empati kucağıma otururken uyku pozisyonu aldı. Mısırı yerken arada empatiyede veriyordum. Korkunç bir yere geldiğini biliyordum empati havlayıp kucağımdan atladı. bende çığlık attım. Herkes bana gülerken.
" Gülmesenize" diye azarladım onları.
Korkunç bir yere daha geliyordu ama benim uykum vardı. Yine bir kadın çıkınca Eflinle aynı anda çığlık attık ve ben kendimi yine sarılı bulmuştum Ateşe. Harika bir kokusu vardı.
Parfüm desem değil şampuan desem değil. İkisinin karışımı olsa gerekti ferahlatıcı bir kokuydu bu. Ben başımı taşıyamazken gözlerimide açamadım daha fazla, ve kendimi uykunun kollarına bıraktım son hissettiğim şey belimdeki ellerdi.
Gözlerimi açtığımda yatakta yattığımı fark ettim ama bu yatak benim yatağımdı ben dün Ateşlerde uyuya kalmamışmıydım?Beni buraya kim getirmişti?
Üzerimi değiştirip aşağıya indim. Annem,
"günaydın güzel kızım ne kadar yorgundun öyle, geldiğimde mışıl mışıl uyuyordun "
Bu içimi rahatlamıştı demek beni eve getirdiklerinde annem henüz gelmemişti. Kahvaltımı yaparken Efline mesaj attım.
Gönderilen :My kardeşim
Günaydın my kardeşim.
Gönderen :my kardeşim
" Sanada günaydın dalgalı denizimm. Ben evden çıkıyorum."
Gönderilen :my kardeş
Tamam bende çıkıyorum birazdan.
Yazıp yolladım çayımıda içerken annem okul nasıl diye sordu. Bende fena değil dedim. Ama annemin bundan kastı başkaydı. Ve ağzındaki baklayı çıkardı.
"Ateş ne yapıyor? aranız nasıl?"
Ne alaka anne diye çıkıştım bende. Oda hiç canım merak sadece dedi.
Ben çıkıyorum dedim annemi öpüp evden çıktım.
Eflin gelmişti. Gidip yanağını öptüm
Günaydınnn dedi. Bende gülümsedim. Ve aklımdaki soruyu sordum.
Eflin,
"Efendim dalgalı denizim "
" Dün birşeymi oldu? Yanakların kızarmıştı. "
BİR an duraksadı yanakları kızarmıştı
Efliiin!! Diye direttim.
" Ya şimdi şey oldu ben bardakları yerleştiriyordum rafa o arada Meriç arkamdaymış bende dönünce çok yakındık birbirimize düşün burunlarımız değiyordu bide tezgahla arasında kalmıştım. Sen ve Ateş bağırmasanız beni öpecekti. "
Ağzım açık kalmıştı sen ciddimisin? dedim şaşkınlıkla. Peki sen? Sen öpecekmiydin? Utanarak kafasını eğdi ozaman bu bir fırsat dedim. Bana anlamazca baktı ben Batunun yanında size bunlar sevgili demedimmi işte fırsat bu istersen çaktırmadan ağzını ararım Meriçin yada Ateşin peki sen seviyomusun? Yanakları kızarmıştı. Bende erkek olsam Eflini severdim tatlı bir kızdı masumdu, temiz kalpliydi. Ama ben nezaman insanları üzen bu duyguya arkadaşlarımı emanet ediyordum?
"Ya bilmiyorum o bana yaklaşınca içim bir tuhaf oluyor kalbim hızlanıyor konuşamıyorum kekeliyorum".
Ben bu şeylerden anlamam amaaa, sen galiba yani sanırım, bu kelime çıkmıyordu ağzımdan ama ben zorlukla . Aşık hapşuu olmuşsun. Diyebildim
Topraktan...
Emirle bizimkilere uğrayıp ayrılmıştık yanlarından. Emir ona babamı anlatmamı istiyordu, ailemi ona herşeyi anlatmamı istiyordu. Ama ben tedirgindim ya ailemi öğrenince beni sevmese, sevmeye devam etmesse, işte bu beni korkutuyordu. Sahil kenarına gelmiştik arabanın içindeydik denize bakıyorduk ikimizde. Bana döndüğünü hissettim konuşmasıyla doğru tespit olduğunu anlamış oldum.
"Toprak... Seni dinliyorum "
Tedirgince bir nefes aldım.
Bak Emir, artık yüzüm ona dönüktü. Devam ettim konuşmaya.
" Benim annem zengin bir ailenin kızıymış ve babamı çok sevmiş aşık olmuşlar. onlar evlenmişler ve ben doğmuşum mutlularmış taki.... Hıçkırıklarım sözlerimi bitirmeme engel olmuş ağlıyordum. Emir bana sarılıp şşh derken anlatmaya devam ettim. "Taki o kaza olana kadar bir trafik kazası oldu ve annem sakat kaldı. Babam ise her gece içmeye başladı eve uğramaz oldu başka başka kadınlarla geziyor şimdi annemden boşanmıyor çünkü boşanırsa fakir olmaktan korkuyor"
Yine ağlıyordum Emir bana sarılmışken saçlarımı sol omzumda toplayıp sağ tarafta boynuma öpücük bıraktı.
"Sakin ol Toprak "
Olamıyordum sakin olamıyordum kendimi durduramıyordum. Bir müddet sarılı kaldıktan sonra ağlamam durmuştu.
" Emir sende benden birşey saklama olurmu? "dedim
Sıkıntılı bir nefes alıp" tamam" dedi.
"Toprak kıvırcığım asla ama asla kendini yanlız hissetme çünkü ben senin yanındayım hep yanında olacağım "Artık eve gidelim mi? diye sordum gülümseyerek. bu sözleri bana güven vermişti. kafa salladı ve beni eve bıraktı.
Sabah okula giderken yine Emir almıştı beni" günaydın sevgilim" onun böyle demesi benim kalbimin ritmini değiştirmesine yetiyordu çünkü hala daha alışamamıştım rüya gibiydi.
Bende gülümseyerek, " sanada günaydın sevgilim" demiştim. Dudaklarını sarkıttı bu kadar mı kuru bir günaydın sadece
"daha ne istiyorsun" dedim bezgince ama gülümsüyordum.
"mesela yanağımı öpebilirsin "
Ona doğru yaklaşıp yanağını öpecekken bana doğru dönmesi ile dudaklarımız birleşmişti kalbim hızla çarparken Emir gülümsüyordu ve öpüyordu onu ittirdim.
" Salak"
Emir gülerken ben yola bakmaya başladım. Kendi kendimede gülüyordum" şapşal " diye geçirdim içimden.
Emirle Okula geldiğimizde kızların yanına gittim. Emir ise Ateş ve Meriçin yanına gitmişti.
" Günaydın dalgalı denizimm ve my kardeşim "dedim. İkiside aynı anda ooo kıvırcık gelmiş dediler. Biz birbirimize böyle hitap ediyorduk hep. telefonlarımızda 'da böyle kayıtlıydı. Genelde insanları isimleri ile kayıt ederim telefonuma ama onlar farklı onlar kardeşlerim.
Kızların yanına gittim.
Eflinden...
Telefonuma baktığımda bir mesaj vardı mesajı açtım ve okumaya başladım.
Gönderen Batu:
"Selam prenses unutma diye söylüyorum bana bir sözün vardı. O gün yemek yiyememiştik seni bu akşam yemeğe çıkarmak istiyorum sana anlatacaklarım var . Prensesler sözlerini tutarlar "
Bende cevap yazdım evet bir söz vermiştim hem benimde ona soracaklarım vardı.
Gönderilen Batu
" Tabikide söz sözdür sonuçta, beni akşam sekizde alabilirsin evden :)"
Yazıp yolladım çok geçmeden cevap gelmişti.
Gönderen Batu
"Akşamı sabırsızlıkla bekliyorum"
Mesajı okudum ve kızların yanına indim Deniz ve Ateş atışırlarken nöbetçi öğrenci geldi ve ikisini çağırdı. Ateş piç simale yaparken Deniz somurtuyordu. Bir kız gelip
"yaaağ Deniz ve Ateş sevgiliğlermi" diye sordu.
Meriç neden onlara sormuyorsun derken kız Meriçe bakınca hatta baya bi baktı
" tamaaaamm " diyerek gitti.
Emir ve Toprak gülerken ben somurtuyordum. Neden Meriçe bakıyodu o yılışık? Tabikide kıskanmadım onu, yani şey olarak şey oldu bende neyse boşverin yaa açıklayamadım.
Toprak, Eflin bu akşam denizle bize gelsenize beraber film filan izleriz dedi. Hem sınavlarda bitti.
Bu akşam gelemem dedim.
Toprak neden diye sorarken bende cevap verdim. Bu akşam Batuya sözüm var onunla yemeğe çıkacağız. Sözümü bitirmemle Meriçin öksürük krizine girmesi bir oldu. Emir gülerek Meriçin sırtına vururken, Meriç güçlükle konuştu
" ne demek ya siz zaten çıkmıştınız bir daha ne gerek var ki? "
" Hatırlarsan suya düşmüştüm sizin kavganız yüzünden" dedim.
Ayrıca çocuğa söz verdim.
Emir gülümseyerek,
"sanane ki Meriç kız istediği yere gider" dedi.
Meriç anlamlandıramadığım bir sinirle Emire bakarken. Toprakda söze girdi evet Meriç Eflin özgür sonuçta sevgiliside yok.
Meriç söze atladı,
"saçmalamasanıza bu çocuk Eflin ve beni sevgili zannediyor şimdide gelmiş Eflini yemeğe çağırıyor bu çocuk ne iş? "
Emir yine lafa daldı
" sonuçta sevgili değilsiniz ama değilmi Meriç"
Soru sorar gibi söylememişti bunları bir şeyi doğrular gibi söylüyordu. Meriç sinirle ayağa kalktı beni anlamıyorsunuz dedi ve gitti.
Deniz ve Ateş kavga ediyorlardı bu halleri hem komik hem tatlıydı.
Ateş, "seni sevgilim sandığına inanamıyorum cidden bide seni "
Denizde söze girip" hıh asıl ben inanmıyorum sevgili! Hah bu çok saçma tek sen kalsan ben yine bakmam ki sana"
Bunlara akıl veremiyorduk ki.
Okul bitmiş eve gelmiştim üzerime ne giysem diye düşünürken o gün Batunun şık bir yer olacak dediği gelmişti, bende ona uygun bir şey bulmaya çalıştım.acaba yemek nasıl geçecekti. Umarım aklımdaki sorulara cevap bulabilirdim.
Bölüm biraz geç geldi biliyorum onun için biraz kısa oldu yeni bölümde neler bekliyoruz yorumlara yazmanızı bekliyorum.
Sizce yemekte neler olacak?