Multi "tüm karakterler :)"
Gülmesenize yaa dedim hala gülerlerken,
"ama kızım çok komikti yaa" dedi Toprak. Yeniden gülerlerken.
"Deniz masa sekize, sohbeti bırak çabuk ol hadi." Bunu diyen canım patronumdu! Ne mi olmuştu? . Ben şarkıyı söylemek için gözlerimi kapatmış ilerlerken topuklular yüzünden ayağım kaydı ve sahnenin altındaki ilk sırada oturan Edizin kucağına düştüm haliyle güzel söylediğim şarkıda burda son buldu. Ama yarışmayı Emir ve Toprak kazandı. En son onlar söylemiştiler çok uyumluydular bence. Bunlar nasıl arkadaştılar yaa! Bence Emir bizimkini seviyor. Ama ben anlamam böyle şeylerden.
Sekiz numaraya siparişlerini verip bizimkilerin masaya gittim. Eflin "Topraaak, Emiiiir birdaha söylesenize" dedi. Biraz itiraz edince en son kabul ettiler
Bizim kafede canlı müzik veriliyordu ikisi oraya çıkarken, Toprak mikrofonu eline aldı.
One direction "happily"
You don't understand, you don't understand(emir)
Anlamıyorsun, anlamıyorsun.
What you do to me when you hold his hani (Toprak)
Elini tuttıuğum zaman bana ne yapıyorsun?
We were meant to be, but it's just a fake (beraber)
Biz olması gereken şeydik ama sadece solduk.
Made it so we had to walk away
Başardı, bu yüzden uzaklaşmak zorunda kaldık.(emir)
'Cause we're on fire, we're on on fire
Çünkü biz ateşin üzerindeyiz, biz ateşin üzerindeyiz.(beraber)
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
Yeah, we're on fire, we're on on fire
Evet, biz ateşin üzerindeyiz, biz ateşin üzerindeyiz.
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
(1, 2, 3)
I don't care what people say when we're together(emir)
Birlikte olduğumuzda insanların ne dediklerini umursamıyorum.
You know I wanna be the one who hold you when you sleep(emir)
Sen uyurken seni tutan tek kişi olmak istediğimi biliyorsun.
I just want it to be you and I forever
Ben sadece ikimizin sonsuza kadar olmasını istiyorum.(beraber)
I know you wanna leave
Gitmek istediğini biliyorum.(beraber)
So come on baby be with me so happily
O yüzden hadi bebeğim benimle birlikte çok mutlu ol.(emir)
It's 4am, and I know that you're with me
Sabahın 4'ü ve ben, senin benimle birlikte olduğunu biliyorum.
I wonder if he knows that I touched your skin
Merak ediyorum da acaba o tenine böyle dokunduğumu biliyor mu?
And if he feels my traces in your hair
Ve saçlarında benim izlerimi hissedebiliyor mu?
I'm sorry love but I don't really care
Üzgünüm aşkım ama umrumda değil.
'Cause we're on fire, we're on on fire
Çünkü biz ateşin üzerindeyiz, biz ateşin üzerindeyiz.(beraber)
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
Yeah, we're on fire, we're on on fire
Evet, biz ateşin üzerindeyiz, biz ateşin üzerindeyiz.
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
(1, 2, 3)
I don't care what people say when we're together
Birlikte olduğumuzda insanların ne dediklerini umursamıyorum.(emir)
You know I wanna be the one who hold you when you sleep
Sen uyurken seni tutan tek kişi olmak istediğimi biliyorsun.(beraber)
I just want it to be you and I forever
Ben sadece ikimizin sonsuza kadar olmasını istiyorum.
I know you wanna leave
Gitmek istediğini biliyorum.
So come on baby be with me so happily
O yüzden hadi bebeğim benimle birlikte çok mutlu ol.
(1, 2, 3)
Oh, oh, oh
Oh, oh, oh
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
Oh, oh, oh
Oh, oh, oh
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
Oh, oh, oh
Oh, oh, oh
We're on fire now
Biz şuan ateşin üzerindeyiz.
I don't care what people say when we're together
Birlikte olduğumuzda insanların ne dediklerini umursamıyorum.
You know I wanna be the one who hold you when you sleep
Sen uyurken seni tutan tek kişi olmak istediğimi biliyorsun.
I just want it to be you and I forever
Ben sadece ikimizin sonsuza kadar olmasını istiyorum.
I know you wanna leave
Gitmek istediğini biliyorum.
So come on baby be with me so happily
O yüzden hadi bebeğim benimle birlikte çok mutlu ol.
I don't care what people say when we're together
Birlikte olduğumuzda insanların ne dediklerini umursamıyorum.
You know I wanna be the one who hold you when you sleep
Sen uyurken seni tutan tek kişi olmak istediğimi biliyorsun.
I just want it to be you and I forever
Ben sadece ikimizin sonsuza kadar olmasını istiyorum.
I know you wanna leave
Gitmek istediğini biliyorum.
So come on baby be with me so happily
O yüzden hadi bebeğim benimle birlikte çok mutlu ol.(beraber)
Kafedekiler ve biz onları alkışlarken onlar ise nefes nefese birbirlerine bakıyolardı. Başka bir masaya yöneldim sevgili patronumda! Memnundu müşterisi artmıştı. Aslında banada bahşiş artmış oluyor ama neyse.
Eflin, Meriçten çekinir gibiydi. Ateş ise Emire gözleriyle işaret veriyordu. Ama anlamıyordum.
Topraktan....
Evrenin bize oyunumuydu bütün bunlar?? Sevdiğim adam, yanımda oturuyordu. Şarkı söylüyordum, gülümsüyordum ama "arkadaşız " lanet girsin böyle işe yaa ben ona arkadaş gibi sarılmayı değil, sevgilim gibi sarılmak istiyordum elini tutmak ona bakan kızlara o benim demek istiyordum. Beni korusun, kollasın istiyordum. Ama biz " arkadaştık" onunla arkadaş olmak bana acı veriyordu. Sevgilim olamayacağını bile bile "arkadaş olmak!! " ama arkadaşda olmasak başka nasıl görecektim ki?? Herşey sevgili olmak değildi tabiki. onun benim olmasıydı başka kimseye bakmaması delicesine sevmeseydi isteğim basitti. bir sıfattı sadece sevgili. o benim "herşeyim" olmayı hak ediyordu.
Bizim gittiğimiz okul Edizin de okuduğu okulmuş aynı zamanda. Yalnız bu Edizin kucağına düşünce Ateşde bateriyi bıraktı anında, sonra sahneden atladı ve Denizin yanına gidip kaldırmıştı. Meriç ve Emir şaşırırken biz pek anlam verememiştik bu kadar şaşırmalarına. Endişelenmiştir nede olsa sahneden düşüyor.
Eflin, "hadi piknik yapalım ya" dedi. Biz nerden çıktı şimdi bu diye ona bakarken. "Yaa hadi zaten okullarda kapanıyor hep beraber eğleniriz hem madem Meriçgilde evi pazar günü taşıyacak bari cumartesimiz bizim olsun" dedi. Aslında iyi fikirdi. Ben kabul ettim. Ateş isteksiz gibiydi
" Ben eve gidip uyusam? " biz hayır derken" peki tamam yaa" demişti. Ben dahiyane zekamı öne sürüp iyide Deniz çalışıyor dedim. Yeter çalıştığı ozaman dedi. Ateş, haince gülerken aklından birşey geçtiğinden şüphem yoktu. Parayı masaya bıraktı ve" hadi kalkın "dedi biz kalkarken.
O ise Denizin yanına gitti ve belinden kavradığı gibi bizden tarafa doğru koşmaya başladı. Biz gülerken Deniz bağırıyordu. Etraftakiler Ateşe bakıp iç çekiyordu. Biride benim aşık olduğum adama gözlerini dikmiş öyle bakıyordu. Ateş "hadi binin arabaya dedi. Biz arabaya binerken kadını kafama kazıdım belki görürdüm. Ateş," Denizi alıyorum patron kusura bak pikniğe gidiyoruz dedi ve gittiler. Bu hallerine gülmeden edemedik. Biz ise Emirin arabasına binmiştik dördümüz Ateş bizi marketin orda bekliyordu. Eflin, benim evden alacaklarım var hemde üzerimi değişicem dedi. Meriç beraber gidelim dedi. Eflin olur derken Emir arabanın anahtarını verdi. Meriç kafasıyla sağol dedi Emire, Onlar giderken bizde markete girdik. Deniz, bana deseydiniz piknik yapıcaz diye bende gelirdim yani kucak filan ne alaka! Ateş işte dedim. Gülerken. Meriç ve Ateşe kömür alın siz dedim. Onlar giderken bizde, 10 ekmek, içecekler, abur cuburlar, çekirdekler ve eti yaptırdık.
Hep beraber kasaya giderken Deniz karpuz yok dedi. Ve bir karpuzu seçerek getirdi. Kasadan geçerken. Emir parayı uzattı. Ateş de uzatınca kasiyer kalakaldı. İkisi de
" siz benden alın" derken Ateş göz kırptı kasiyere kasiyer parayı Ateşten alacakken Emir bakın ben tam verdim. Şimdi kim sayacak o parayı dedi. Böylelikle parayı Emir vermiş oldu. Ben niye parayı ödemek için yarışa girdiklerini anlamamıştım.
Poşetleri alırken. Arabaya yerleştirdik. Ben şort ve tişört giymiştim. Deniz ise diz kısmı yırtık kot giymişti üzerine ise tişört. Arabaya binerken. Emir arkamda duruyordu. Ne oldu dedim. Şu adam sana pardon! bacaklarına bakıyor dedi. Önünü kapatayım ki görmesin dedi. Ben gülerken arabaya bindim o beni kıskanmışmıydı? Saçmalama Toprak dedim. Kendi kendime, korudu o sadece. Ateşin telefonuna mesaj gelmişti, Meriç konum atmıştı. Kısa bir sürede ormanlık güzel bir yere gelmiştik.
Eflin ve Meriçde hamak kurmuşlardı. Yere sofra bezi sermişlerdi. Onlarda yeni gelmiş olmalıydılar.
Denizden...
piknik yeri güzeldi biz kızlarla yiyecekleri hazırlarken Meriç mangal kömürünü boşaltırken Ateşe döndü ve "Ateş senin aşçılığın çok iyidir sen yapsana etleri" dedi. Ben dalga geçmek amaçlı söylüyor diye düşünürken Meriç ciddiymiş. Emirde diretti hadi Ateş sen yap dedi. Ateş "ben yorgunum uyuycam" dedi. Ben söze dalıp yaa bu ne anlar zehirler bizi dedim. Ateş, Yemeği yaparsam beni öpecekmisin? Dedi. Herkes kıkırdarken ben sinirle dünyada tek sen kalsan yinede öpmem ben seni diye çıkıştım kalkıp mangalı yakmaya gitti. Onlar erkeklerle mangal yakarken Emir eline sigarasını alıp biraz uzaklaştı.
Toprak, "yaa kızlar benim bilekliğim düşmüş onu bulmam lazım biliyorsunuz annemin hatırası"
Evet o bileklik çok değerliydi Toprak için Eflin bizde arayalım dedi.
"yok gerek yok siz buralara bakın belki buraya düşmüştür" dedi. Peki diyerek onayladık onu.
Toprak ayağa kalkarken Emirin sesi duyuldu "Toprak bende geliyorum" dedi. Toprağın Başka birşey demesine izin vermeden gittiler.
Topraktan...
Yaa nereye düşmüş olabilirki? Yere bakarken bilekliği hatırlıyor ve geçtiğim yollardan gitmeye çalışıyordum. Biraz daha yürümeye başladık yaa hayııır dedim. Ağladı ağlayacaktım. Arkamı geri döndüm. Emirle aynı anda bir yere odaklanmıştık "buldum " dedik aynı anda, aynı yere hızla yönelirken ikimizde bilekliği tutmuştuk. Emir bıraksın diye kafamı kaldırırken oda başını eğmişti bir anda dudaklarımız değmişti. Ben hızla yerden kalktım ayaklarım titriyordu yüzüne bakamazken arkamı döndüm. benimle arkadaş kalmak istemeyecek işte istemeyecek diye yakınıyordum.kendi kendime
"Toprak! "sesi yüzüme bak der gibiydi. İşte herşey bitmişti. Mecbur ona döndüm. Kolumu tutup beni kendine çekti ve dudaklarımız birleşti. Be.. Ben olayın şokunu yaşıyordum şuan E.. Mir be.. Ni öpüyomuydu? Ahh çığlık atabilirdim. Yavaş yavaş öperken benim karşılık vermememle durur gibi oldu. Ne yapmalıydım? Dudaklarımızı ayırırken ben hayal kırıklığı ile kalmıştım. "Beni arkadaşın olarak mı görüyorsun Toprak ha? Görme beni arkadaşın olarak gör.. Me ben senin arkadaşın olmayı ilk günden beri istemiyorum ben seni seviyorum " bunları bağırarak söylemişti. son iki kelimesi çaresiz gibiydi. "Bende seni seviyorum deli çocuk" dedim. Gözlerinden şaşkınlık geçti. Sonra gülümsedi ve tekrar gözleri dudaklarıma kaydı. Nefesini dudaklarıma üflerken" o zaman öpmeme izin verirmisin?" dedi.
Cevabım benimde onu öpmemdi sırtım ağaca gelmişti bir eli yanağımı okşarken diğer eli belimdeydi bende hep sıkmak istediğim yanaklarına getirdim ellerimi.
Eflinden..
Allahım şimdi gülmekten ölebilirdim. Deniz ve Ateş kavga ediyorlardı olay şuydu. Mangalı ben daha iyi yapardım diyen bir Deniz ve biraz sus diyen bir Ateş bu halleri çok komikti acaba sevgili olsalar nasıl olurdu? Birisi şu kızın inadını kırsa hiç fena olmazdı.
Yanıma bir ağırlık çökünce o tarafa döndüm yanıma oturan Meriçti oda gülümsüyordu "çok komik değillermi ya" dedim. "aynen" demişti hamakta ileri geri sallanırken. Toprak ve Emir el ele geldiler yanımıza. Ateş ve Meriç gülümserken deniz ve ben şaşkındık. Siiiiiz. Toprak heyecanla biiiiz biz işte biz olduuk dedi. Bu haline hepimiz gülerken. Emir gülümseyerek Toprağa bakıyordu. Sevinmiştim onlar adına zaten aşıktılar ve açılmıştılar ayriyeten çok yakışıyordular.
Elimi indirdiğimde birinin elini tutmuştum hızla elimi çektim çünkü bu kişi Meriçti "ben bizimkilere bakıyım" dedim ve kalktım ne olmuştu bana yaa.
Hep beraber yemekleri yedik. Ateş hamağa uzanmıştı. Emir ve Toprak sarılmışlar Emir Toprağın boynunu öpüyordu. Toprak ise memnundu. Tabaklara cips çekirdek vb koyup hadi şişe çevirmece oynayalım dedim heyecanla. Bu fikirler hep benden çıkardı. Bizimkiler başta olmaz fln deselerde en nihayetinde kabul ettiler. Ateş hariç, o hala yatıyordu. Hepimiz yerde oturuyorduk hava biraz gölgelemişti etrafı ve serindi. Deniz ayağa kalktı. "nereye" diye sorduk. Uyanacak dedi. Ve bize sus işareti yaptı. Biz merakla bakarken o hamağın yanına gitti sanırım amacı hamaktan düşürmekti. Fakat ani bir hamle ile Ateş Denizi kolundan tutup çekti. Haliyle Deniz Ateşin kucağına düştü. Hepimiz gülüyorduk. Önce Ateş konuştu ne yapacaktın sen? Deniz, bıraksana kolumu demişti. Ateş hayır bırakmaya niyetim yok dedi. Deniz öylemii dedi. Ateşte "öyleee" demişti. "Deniz ozaman ben inerim " Bunu dedikten sonra hamaktan düştüler evet ikiside düşmüş oldu. Hepimiz kahkahalarla gülerken. Onlar birbirlerine bakıyolardı.
Ateş Denizin üzerine düşmüştü. Deniz, "kalk üzerimden de oyun oynayalım" dedi. Ateş ise benimle oyun oynamaya çok meraklınız bakıyorum"
"Niye Ateş korkuyormusun? "
Ateş ben kimseden korkmam helede bir oyundan dedi. Onlar yanımıza gelirken bizde onlara bakmayı bıraktık. Meriç inat bu çocuk derken bende aynı şeyi içimden Deniz için söylemiştim. Ateş Denizi benden tarafa itip oraya oturdu. Meriçe! dönüp" ibnelik değilmi? İşte ne yapıcan? "dedi. Meriç göz devirdi. Biz ise gülüyorduk ama Meriç benim yanımdaydıı. Benim yanımda ise Toprak, Toprağın yanında Emir vardı. Deniz ise Toprakla bizim aramıza geldi. Çünkü Ateşin yanına oturmak istemiyordu.
........
Baya bi oynamıştık sıra Toprak ve emire gelmişti bu hepimizin son turuydu.d mi? C mi? Diye sordu önce Toprak. Emirde doğruluk olsun bu sefer dedi. Toprak Emire " benden herhangi bir şey saklıyormusun?" Diye sordu. Emir biraz gerilsede.
" Zamanı gelince öğreneceklerin olacaktır "dedi.
Meriç e hadi devam dedi. Ateş Meriçe soracaktı. Meriç doğruluk dedi. Eflini öpmeyi hiç düşündün mü? Diye sordu içtiğim kola boğazımda kalırken yanaklarımın kızardığını biliyordum. Meriç de ne cevap vereceğini bilemez bir haldeydi. Ateş piçimsi bir şekilde gülerken. Meriç zorlukla evet dedi. Kulaklarım yanlış mı duydu diye düşünürken kelimeyi tekrar tekrar kafamda tarttım. Deniz,Meriç Toprak ve Emir sessiz kalırken buna bende dahil. Ateş o zaman öp dedi. Ben anında kafamı kaldırırken Meriç Ateşe öldürücü bir bakış atıp. Sınırlarını açma Ateş bir soru bir cevap dedi. Kızmıştı. Ateş tamam be diyip sustu ve Meriç şişeyi çevirdi. Şişe Deniz ve Meriç arasında kalırken d mi C mi diye sordu Meriç. Deniz C derken biz wovvv gibi sesler çıkardık. Meriç Ateşe baktı ve tekrar Denize dönüp şurda bir çocuk var gördünmü diye sordu hepimiz Meriçin gösterdiği yere bakarken, deniz evet dedi. Git o çocuğun yanına ve telefonunu alana kadar herşeyi yap dedi. Ateş lafa atlayıp bence boşver deniz zaten yapamazsın dedi. Deniz ise çıkışıp "yaparım "dedi ve gitti.
Çocukla konuşuyordu, gülümsüyordu çocuk elini tuttu denizin ve denize yaklaştı lan kızı öpecek adam sapık çıktı dedi Ateş, ve fırladı biz bakarken Meriçin amacına ulaşmış gibi bir hali vardı.
Denizden...
Anlaşılan çocuk fazla yapışkandı kulağına söyleyeyim dedi ve bende yaklaştım ama çocuk birden beden uzaklaştırıldı ben ne olduğunu anlamadan bir yumruk yedi. Ateş dövüyordu ama neden? Çocukda buna bir yumruk attı. Ateşin dudağı patlarken Meriç ve Emir tuttular ve ayırdılar. Ateş sinirle bağırdı siktiğimin oyununu sikeyim dedi. Ve Meriçe bir yumruk attı. Meriç gülerken "lan nerden bileyim böyle olacağını Hem sanane ki Ateş" dedi. Ateşi kızdırmak için yapıyordu. Ateş kolumu tuttuğu gibi beni arabaya bindirdi oda otururken susmayı tercih ettim. Çünkü sinirliydi. Arabayı hızla sürüyordu. "Peçete varmı?" dedim. Torpidoda vardı dedi. Torpidodan bir ıslak mendil ve peçeteyi aldım. Arabayı durdursana dedim. "Neden?" Hala sinirliydi.
"Dudağın kanıyor onu temizleyeceğim".
"Gerek yok "dedi.
" Gerek var "dedim. Benimde bir sabırım vardı." Seninle uğraşamam mızmızlanma Ateş. "Uğraşma o zaman "Ve o arabayı sürerken koltuğa dizlerimle oturdum. Bana yandan bakıp geri önüne döndü." Ne yapıyorsun?" Yola bakıyordu. "Yaranı temizleyeceğim" dedim. Arabayı birden durdurması ile koltuktan savrulmuştum ve ellerim boynuna dolanmıştı onun elleri ise belimdeydi. ayaklarım benim oturduğum koltuğun ayak kısmında iken o ise benim yüzüme bakıyordu. O adamı öpecekmiydin? Bu soruya şaşırsamda. Cevap verdim. "ben her önüme geleni öpen birisine mi benziyorum" Bunu söylerken kaşlarım çatılmıştı. aslında bu bir soru değildi. Daha çok bir cevaptı. Şimdi Yaranı temizleyelim dedim ve doğrulmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım çünkü kalkamadım bana inat olsun diye gülerken Sinirlenmiştim "yapmıyorum al dudak kanamasından öl dedim" gür bir kahkaha attı.
"Ciddimisin dudak kanaması? Ve ölmek? " bence komik değildi sonuçta kan kaybı diye bir şey var dudak kanaması neden olmasın? Tamam sustum. Çok ciddi bir ifadeyle konuştu ilk defa bu kadar ciddiydi "daha önce ölümle çok karşılaştım şimdi bu küçücük yarayı ha sil ha silme ben ölmeyi beceremiyorum" ne demekti şimdi bu? Hala aynı pozisyondaydık bende kalkmayı beceremediğimden, 'çünkü rezil oluyorum '
ıslak mendili yaraya getirdim. Tepki vermemişti. Bu sefer peçeteyle silerken yüzüme bakıyordu. Bu beni rahatsız ediyordu. Yarayı temizledikden sonra sırtımdaki elleri beni kaldırdı. Bu sefer yüzlerimiz aynı hizaya geldi. kendi koltuğuma otururken kalbimin çok hızlı attığını fark ettim.
Eflinden...
Emir ve ben Meriçe kızarken neden böyle bir şey yaptığını soruyorduk.
"Beni sinirlendirdide ondan hem Emir bir düşünsene daha önce hiç bir kız için yapmadığını demin Denize yaptı. Ben kardeşimin artık kadınlara güvenmesini ve annemi dinlemesini istiyorum" dedi . "Ve bunu da Denizin başaracağına adım gibi eminim çünkü o sıradan kızlardan değil. Ve ben biliyorum Ateş Denizi normal bir arkadaş olarak gör-" sözünü devam ettirmedi.
Biz Toprakla pek birşey anlamasakta Emir anlamıştı. "Anneni dinleyecek" dedi. Ne olmuştu da Ateş kadınlara güvenmiyordu Denizi normal arkadaş olarak görmüyorsa daha mı yakın arkadaş olarak görüyor? Ay Eflin sus ya dedim. Bi ara Meriçe sorsam iyi olurdu Anne mevzusunu. Ama biz arkadaştık niye bana cevap versindiki boşver Eflin dedim.
*
Bugün pazardı eşyaları taşıyacaktık bizde yardıma gidiyorduk Meriçgile neden bilmiyorum ama Meriçten biraz çekiniyordum çünkü ne biliyim işte beni heyecanlandırıyordu. Onu görünce saçmalamaktan korkuyordum.
Daha fazla düşünmek istemediğimden hazırlanmaya başladım saçımı bağlamıştım üzerime kot tulum giymiştim. Tontişimle kahvaltı yaparken çok eğlenmiştim. Tontişimi öpüp evden çıktım. Tontişim biliyordu Meriçgile gideceğimizi. Herkes gelmişti Emir ve Toprak birbirlerine gülümserken iç çektim. Meriç yanıma gelip "hoşgeldin" dedi. Bende gülümseyerek "hoşbuldum" dedim. İçeriden Denizin bağırma sesleri geliyordu. Hepimiz o tarafa koştururken gülmemek için zor tutuyorduk kendimizi. Meriç gülünce herkez gülmeye başladı.
Denizden...
Merdivene çıkmıştım amacım tepedeki boyayı almaktı ama merdiven sallandı ve ben tepedeki boyanın kulpunu tutmuştum. Yere düşerken bağırıyordum ama belime kollar sarılımıştı ve düşmemi engellemişti. Ama kafamızdan aşağıya boya kovasının dökülmesine engel olamamıştık. Bizimkiler gelirken bize gülüyorlardı. Meriç betiniz benziniz atmış dedi. Ve gülmeye başladı. Boya beyazdı. Emir " Ateş kızı mı kaçıracaktın amacın ne" dedi. Saçmalamayı kesin dedim. Ateş sadece benim düşmemi engelledi. Ateş ise, "size ne lan" diye çıkışmıştı.
****
"Ateş beceriksizmisin yaa? Şunu doğru düzgün tutsana!!! "
" Deniz tutamayan sensin ben tek elimle kaldırırım seni, şunumu kaldıramacağım? "
" Yok yaa" .
" deneyelim mi? "
İçeriden Eflinin bağırması ile elimizdekileri bırakıp içeri koştuk.
Eflin ay içerde köpek var köpek Deniz hep sen alıştırdın bunu heep bak yine geldi işte. Gülmemek için yanağımı ısırıyorum ama Eflin koltuğa çıkmış sineklikle küçücük köpeği kaçırmaya çalışıyordu. Bu köpeği severdim daha yavruydu ve bizim bahçeye gelirdi ona kulübe yapmalıydım ki kaçıp Eflini korkutmasın. Kucağıma aldım empatiyi,evet adı empati birçok insanın kuramadığı birşey adını Toprak koymuştu. "kızıım ne yapıyorsun sen burda bakıyım? "herkes Eflinin korktuğu şeyi görünce rahatlamıştı çünkü ben birtarafını kestiğini düşünmüştüm o çığlıktan sonra.
İşlerimiz bitmiş evi toparlamıştık empati benim kucağımda uyuyordu. Bugün yanıma alacaktım onu hava yağışlıydı empati zeki bir köpekti biz ona bazı komutları öğrenmiştik Toprakla. Otur, kalk, pati ver, yuvarlan deyince kuyruğunu kovalıyordu ama yinede iyiydi.
.......
Eflin ve ben bizim eve gelmiştik bahçe kapısından içeri girecektik ki adımın seslenilmesi ile durduk Eflinle empati kucağımdaydı.
"Bir sorun mu var ateş? "
Telefonun evde unutmuşsun dedi. " Teşekkürler" dedim telefonumu alırken. Biz eski eve gidiyoruz dedi. Şimdimi diye sordum.
"Eşyaları taşıdık nerede yatıcaz" dedi gülümserken.
"İlk defa mantıklı bir şey söyledin "
Meriç yanımıza gelirken. Batunun da geldiğini gördüm.
Batu," iyi akşamlar "demişti Efline bakarak lan bu çocuk ne ayaktı?
Uslu uslu kucağımda uyuyan empati havlamaya başladı. Meriç birşeyler geveledi ağzında ama anlamadım. Batu," empati mi o? "diyerek elini sevmek için uzattı ama empati huzursuzlanıp kucağımdan Eflinin kucağına atladı. Eflin kekeleyerek ve titreyerek
" de.. deniz AA.. aal şunu" dedi. Batu Efline yaklaştı ama empati havlayınca Eflin iyice korkmuştu. Eflin çığlık atınca empati yere zıpladı ve Batunun etrafında dönüp havlamaya başladı. Ben ve Ateş empatiyi yakalamaya çalışırken. Eflin Meriçin arkasına saklanmıştı. Mahalledeki tek ses bizim bağırışlarımızdı. Annem evden çıkarken Deniz? Ne oluyor orada?diye seslendi.
Annem empatiyi görmemeliydi. Ateş empatiyi kucağına alıp üzerine hırka örttü. "yok birşey anne"
"Demin köpek sesi duydum" dedi. Empati bunu duymayı bekliyor gibi havlayınca hep bir ağızdan Batu hariç yooook dedik. Batu ise ev- sözünü Meriçten dirsek yemesi ile kesmişti. Annem inanmazca bakarken. "E hadi o zaman gelinde çay içelim" dedi.
İşte şimdi sıçmıştım ben empatiyi eve almalıydım Ateş, "biz eve gidelim yarın okul var" diyerek kurtarmıştı. Annem, "başka bir güne bekliyorum ama dedi. Meriçe ve Ateşe bakarak. Batuyu çağırdı ama Batuda eve gideceğini söylemişti. Ben Ateşe yaklaştım ve gülümseyerek boynuna sarıldım" Ateş bu gün empati sizde kalsa olurmu? annem var şimdi asla içeri alamam Eflinde korkuyor Zaten hemde hava yağışlı " oda kulağıma olur demişti. Ayrılırken Eflin ve annem şaşkınca bakıyordu. Batu Eflin seni eve bırakıyım diye sordu annem içeri girmişti. Ben Eflinin kolunu tuttum gerek yok Batu mahalle seninle görmesin laf çıkar hem Eflinin sevgilisi var dedim. Meriçin gülen yüzü birden düşerken Batu şok olmuştu Eflinde ama Ateş bu neden böyle bir şey dedi gibi düşünüyordu. Ne ağbi ya ben sevmiyorum Batuyu ve devamlı Eflinle uğraşıyor zırt bırt karşımıza çıkıyor. Bence tekinde değil aramızda 5 yaş var . Eflin bana öldürücü bakışlar atarken.
"Pardon ama benim sevgilim kim oluyor Deniz? "
Küçük bir kahkaha attım" ayy gizliyorlar birdee ama Eflin bunları söylemelisin olmaz kii Meriç sevgiline birşey söylesene dedim.
İşte şimdi herkez şok olmuştu. Hatta Eflin kızarmıştı. Batu cidden Sevgilimisiniz? Diye sorarken Eflin nolur evet de bakışlarımı atıyordum. Eflinin yerine Meriç "evet sevgilim" derken şimdi şaşırma sırası bendeydi Eflinde Meriçten çekinir gibi onun ne diyeceğini bekliyordu. Ve bu cevap şok olmamıza sebep olmuştu.
Meriç konuşmaya başlayıp "şimdi sevgilimi alıyorum" dedi ve Eflinin elini tutup kendi tarafına çekti. Eflin şaşkınlıkla izliyordu. Batu giderken. Eflin beni azarlamaya başladı.
Hala Meriçin elini tutuyordu Deniz senin amacın neydi? Ha neydi?
Ya Eflin affet beni ama ne yapıyım ya sevemedim bi. Meriç tamam ya üzerine gitme kızın demişti Efline.
Aslında Meriç ve Eflin çok tatlıı olurlardı yaa. Ama aşk, kaşınan kolumu kaşırken, onlarıda üzerdi. Aşk bu sefer boynumu kaşıdım. Ne lanet şeydi yaa.
Eflin eve giderken Ateş ve Meriçte gitmiştiler.
Meriçten........
Eflinle sevgili olma düşüncesi,Hmm bu güzel olabilirdi ama Deniz bunu diyince Eflin sinirlenmişti. Belkide Batuyu seviyordu en iyisi sevdiğine gitmesiydi. Bu akşam bara mı gitseydim.